Semihfuat32
Hectopat
- Katılım
- 27 Nisan 2020
- Mesajlar
- 2.706
- Makaleler
- 10
- Çözümler
- 2
Aslında bunun çıkış noktası Türkçülük hareketleridir. Türkçe ezan savunmasını yapan ilk kişilerden biri de Ali Suavidir.
Ziya Gökalp bu fikrin en büyük destekçilerindendir.
"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
-(Hüda kelimesini bilmeyenler için Hüda= Allah c.c)-
Hatta İgnoz Kunoş;
"Gel Şehzadebaşı’ndakı sakin kahveler. Direklerarasındaki kıraathaneler… Biri söylerse öbürü dinler. Akşam da oldu ikindi, mumlar şamdanlara dikildi. Şerefeye çıkmış müezzinler, Kıble tarafına dönüp ellerini yüzlerine örtüp ince ince ezan okumaya başladılar: Yoktur tapacak, Çalabdır ancak." ( Başgöz, İlhan (1998). "Türkçe ezan", Türkiye’de Laikliğin Sosyal ve Kültürel Kökleri (Türkçe dilinde)
-
[(Çalab= Allah c.c) Etimoloji;
Sohbet cânı semirdür hem ?âşıkun ?ömridür
Hak Çalab'un emrile erenün himmetidür
(Yunus Emre Divanı,]
-
Osmanlıda ezanın Türkçe okunduğunu belirtmiştir.
Kuran'ın manasının önemine Mehmet Akif Ersoy da değinmiştir;
Çünkü biz bilmiyoruz dini. Evet, bilseydik,
Çare yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik.
"Böyle gördük dedemizden!" diye izmihlali
Boylayan bir sürü milletlerin olsun hali,
İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!
Yoksa, bir maksat aranmaz mı bu ayetlerde?
Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kuran’ın:
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın
Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin,
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için. ( Mehmet Akif Ersoy Safahat)
Bu olayı öne sürerek Atatürk'ü dinsizlik ve imansızlıkla suçlayanlar tekrar düşünsün. Bu olayın ne dini kötüleme ile ne de dini kötümseme gibi bir olayı yoktur.
{Bu yazı Türkçe ezanın Türkiye Cumhuriyeti devletinde Türkçe okunmasının yıl döneminden dolayı yazılmıştır. Siyasi içerik ya da tartışma amaçlı değildir.),
Ziya Gökalp bu fikrin en büyük destekçilerindendir.
"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
-(Hüda kelimesini bilmeyenler için Hüda= Allah c.c)-
Hatta İgnoz Kunoş;
"Gel Şehzadebaşı’ndakı sakin kahveler. Direklerarasındaki kıraathaneler… Biri söylerse öbürü dinler. Akşam da oldu ikindi, mumlar şamdanlara dikildi. Şerefeye çıkmış müezzinler, Kıble tarafına dönüp ellerini yüzlerine örtüp ince ince ezan okumaya başladılar: Yoktur tapacak, Çalabdır ancak." ( Başgöz, İlhan (1998). "Türkçe ezan", Türkiye’de Laikliğin Sosyal ve Kültürel Kökleri (Türkçe dilinde)
-
[(Çalab= Allah c.c) Etimoloji;
Sohbet cânı semirdür hem ?âşıkun ?ömridür
Hak Çalab'un emrile erenün himmetidür
(Yunus Emre Divanı,]
-
Osmanlıda ezanın Türkçe okunduğunu belirtmiştir.
Kuran'ın manasının önemine Mehmet Akif Ersoy da değinmiştir;
Çünkü biz bilmiyoruz dini. Evet, bilseydik,
Çare yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik.
"Böyle gördük dedemizden!" diye izmihlali
Boylayan bir sürü milletlerin olsun hali,
İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!
Yoksa, bir maksat aranmaz mı bu ayetlerde?
Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kuran’ın:
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın
Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin,
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için. ( Mehmet Akif Ersoy Safahat)
Bu olayı öne sürerek Atatürk'ü dinsizlik ve imansızlıkla suçlayanlar tekrar düşünsün. Bu olayın ne dini kötüleme ile ne de dini kötümseme gibi bir olayı yoktur.
{Bu yazı Türkçe ezanın Türkiye Cumhuriyeti devletinde Türkçe okunmasının yıl döneminden dolayı yazılmıştır. Siyasi içerik ya da tartışma amaçlı değildir.),