Türkiye nasil bir ülkedir?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Benim anlamadığım bir şey var, Türkiye müslüman bir ülke mi? Yoksa çoğunluğu müslüman laik bir ülke mi? Din, ırk fark etmez Türk olmak, canını vatan için ortaya koymak yeterlidir.
Bence Türkiye çoğunluğu Müslüman olan, bu yüzdende Müslüman olarak ''gözüken'' laik bir ülke. Ama her geçen gün laikliğinden eser kalmıyor ve çok kötü bir yere gidiyor. Söylemek isterdim nereye gittiğini ama beni de hainlikle suçlarlar.
 
Batının elini atıp, kuruttuğu ülkeler arasında olan bir ülke. Maalesef ki batı tarafından öne sürülen, hiçbir geçerliliği olmayan, saçma sapan, akıl ve bilim dışı iddiaların aramıza girip, Türk milletini bölmesine izin veren yine bizleriz, yani Türk milleti.

Bilinçlenmek ve gelişmek için gerekli olan tek şey bilimdir. Bilim ise her yerde, her zaman en güçlü silahtır.

Benim anlamadığım bir şey var, Türkiye müslüman bir ülke mi? Yoksa çoğunluğu müslüman laik bir ülke mi? Din, ırk fark etmez Türk olmak, canını vatan için ortaya koymak yeterlidir.

Vatandaşlarının çoğunluğunun Müslümanlardan oluştuğu, din ve devlet işlerini ayırmış olan laik bir ülke.

Ama her geçen gün laikliğinden eser kalmıyor ve çok kötü bir yere gidiyor.

Çoğunluk istiyor diye laiklik kaldırılamaz. Gerçi çoğunluk istemiyor ancak istese bile kaldırılamaz. Çünkü laikliğin değiştirilmesi veya kaldırılması teklif dahi edilemez, suçtur. "Laiklik istenmiyorsa kaldırırız." diyenlerde, bizleri savaşa sürükleyecek olan kişilerdir. Çünkü barışı ve düzeni bozacak tek şey savaştır. Laikliğin kaldırılması için savaş çıkması, yani ülkemizin, Türkiye'mizin çökmesi, tabiri caizse yok olması gerekir.

Çoğunluk istiyor diye dilimizi, bayrağımızı değiştiremeyiz. Çoğunluk (sözde) Kürdistan bayrağını istese, Türk bayrağını silip, Kürdistan bayrağını mı göklere çekeceğiz? Elbette hayır.

Maalesef ki laiklik ne bilmeyen, anayasayı okumamış insanlar, savaş çıkmadan, ülke çökmeden laikliğin kaldırılabileceğini düşünüyor. Laikliğin ne olduğunu bilip, ona rağmen ısrarla devam edenlerde zaten savaşın çıkmasını, Türk'ün, Türk'ü vurmasını isteyen şahıslardır.

Hatta Mustafa Kemal, "Gençliğe Hitabe"sinde şu şekilde anlatmıştır;

"Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
 
Son düzenleme:
IMG_1233.JPG
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı