Konu Hakkında Hakimliğin Diploma ile Kanıtlandığı Ülkedir Türkiye

HighPixel

Kilopat
Katılım
23 Mayıs 2012
Mesajlar
2.056
Makaleler
8
Yer
Marmaris
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Chapter: Toplum kavramı
Türk toplumu çok süper, yurtdışından turistler gelince "Neden bu ülke mutsuz" diye sorguluyorlar. Zamanında Michael Jackson'un yaptığı gibi. Yalan, dedikodu bizim için gündelik. Kadına el kaldır, o sana tapsın. Çocuk bilgisayardan mı anlıyor, gitar mı çalıyor, resim mi yapıyor, taklit yeteneği mi var, yapmasın demiyoruz ama hobi olarak yapsın. Çünkü bu ülkede avukatlık, mühendislik, mimarlık, tıp dışındaki meslekler tırıvırı. Yeter ki annemiz gününde "Benim oğlum da orayı burayı kazandı" densin. "Sokakta el ele tutuşmak yasak, ama o el ile kadına tokat atabilirsin" klişesi ile 3 çocuk klişesi ile ilgili söylenecek çok şey yok zaten. Ülkede ne yaparsan yap eleştirsin. Kısa süre flört sonrası evlenme, makul miktarda çocuk yapma, çocuklara makul meslekleri kazandırma dışında. Her olduğumuza inanır, kulaktan kulağa konuşulan bilgiyi araştırmayız. Her zaman kendi bildiğimiz doğrudur.

Chapter: Aile kavramı
Gelir ne olursa olsun makul miktarda çocuk, aynı bölüm, aynı tırıvırı. Çocuklar ya çok zeki ya da "Zeki ama çalışmıyor". Kitap okumak mı? Defterini okusun aynı şey. Beni bu yazıyı yazmam zorlayan olay.
"Ben 10. sınıfta TM seçekken ailem beni zorla sayısala yazdırdı. Tabi benim rızam önemli, hemen aradan bilgisayar alma sözü verdi. Parası benden çıkacaktı bilgisayarın zaten. Alındı mı, hayır. Neden alınmadı, sayısal zor derslerime tutunamam. Zaten tutunamadım. Bu sene kendimi eşit ağırlığa attım. Kendi bilgisayarımı 3 ay boyunca sabahtan akşama kadar garsonluk yaparak, özel hayatımı sıfıra indirerek yaptım. Ailemden kuruş para almadım. İstesem de sırf almamam için vermezler zaten. Ama giderler av takımı alırlar, dantel alırlar, dışarda giyecek hiçbir şeyleri yoktur, ayakkabıları hiçbir zaman yeterli değildir. Alındı bilgisayar, kuruldu, babam gördü "Ne oluyor şimdi bu, internete daha mı hızlı bağlanıyor" dedi. Aileyle konuşuldu, cuma-cumartesi dışında bilgisayara girmek yok denildi. Aile buna uyar mı, evet sandım. Bugün anladım ki değilmiş. Sabahtan beri bağırmalar çağırmalar. Muhabbet "Bilgisayar kullanmaya utanmıyor musun"a kadar vardı. Tak ettim kalktım. İstiyorlar ki ben sadece ders çalışayım, haftasonu 1 saat oyun 1 kere dışarı çıkma ile tüm gereksinimlerimi gidereyim.

Chapter: Spor Kavramı
97 doğumluyum. Boyum kemiksiz 195. İlkokul yıllarım basketbol ile geçti. Kendi grubum minik takımdı. Küçük takım 1996lılarla başlıyordu. Beni küçük takıma almışlardı. Yıldızlar için yaşım tutmuyordu. İçeri adam giremiyordu, 4 numara oynuyordum. Ataklarda maç başında tempolu post atıyordum, arayı açtıktan sonra maçı yavaşlatmak için zoom defense geçiyorduk. Geleceğim vardı, 8. sınıfta bitti. Çünkü sınavlardan daha fazla önem verilebilecek bir şey yoktur. Bu bakış açısıyla neden olimpiyatlara alınmadığımızı anlayabiliyorum.

Chapter: Televizyon kavramı
Sabah kuşağı, evlenme programları, haberler, dizi, kapanış. Ben bu kadar saçma bir düzen yoktur herhalde. Aaaaaaa, bu ülkede "İşler Güçler, Behzat Ç, Leyla ile Mecnun" yasaklanmıştı dimi. Hadi dizilerdeki "Fantezi, kırbaç, cinsellik, oğlum bak git" kelimelerine ve "Osurma, yüksek sesle gülme, küfretme, prezervatif şakası yapma" sahnelerine gülelim.

Tapatalk ile blog açmayı bulamadığım için buraya açtım. Bu yüzden şimdiden özür dilerim.
 
Arkadaşım sen ne çekmişsin. Sen ve senin gibi niceleri de...
Yasaklanan her şey seni daha da perçinlesin, yolundan vazgeçme. Görüşlerinde sana fazlasıyla katılıyorum. Bak ne güzel eşit ağırlığa da geçmişsin. Görüşünden sapma. Unutma, inanç her engeli aşar. Yakında kimseye gereksinim duymayacaksın, kendinle baş başa kalacaksın. O zaman dönüp baktığında keşke dememek için tüm bu engelleri yıkman gerek. Canını sıkma, bilgisayarından kopma, her zerresinde kendi emeğin var sonuçta. Ailen yine bir şey derse böyle söyle:) Allah yardımcın olsun.
 
Pek çok kişi istediği mesleği yapmıyor Türkiye'de. Ya parası için yapıyor ya da istediği işi bulamıyor. Örneğin pek çok kişi doktor olmak istiyor ama onların çok azı gerçekten doktor olmak istiyor. Büyük çoğunluğu sadece parasını kazanmak istiyor. Diğer mesleklerdeki gibi iş bulma zorluğu da pek olmadığından geleceğini düşünerek de seçiyor insanlar. Ama bunun böyle olmasını sağlayan şey de sistem zaten. Tıp okuyanların çoğu iyi üniversitelerde mühendisliğe de girebilecek puana sahip kişiler. Ama tıpta ders çalışacaksın, mühendislikte o da yetmeyecek. Birkaç yabancı dil bilmen gerekiyor, kendini farklı alanlarda geliştirmiş olman gerekiyor. Ortalama mühendis maaşıyla doktor maaşını da kıyasladığınızda neden tıbba yönelimin fazla olduğu görülebilir. (Bu arada tıp okumak da kesinlikle kolay değildir, yanlış anlaşılmasın. Sadece başarılı olmak için yapman gereken şey biraz daha belli.). Mesela sınav var diyor hoca, hemen başlıyor sınavda şöyle yaparsam kabul eder misiniz, puan kırar mısınız, sınavda şunlar çıkar mı? Bu çocuktan ileride ne gibi bir bilimsel çalışma yapmasını bekliyorsun ki? Not üstüne kurulu bir öğrenme yöntemi var. Ama bunun sorumlusu bence yine sistem ve sistemi oluşturanlar da bunlar gibileri. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek gerekiyor ve bu sistemin yanlışlığını ileride düzeltmek istiyorsak da yine bu sistemden geçmemiz gerekiyor. Yapacak bir şey yok.

Son bir şey söyleyeyim: 10. sınıfta sayısal seçmen YGS için iyi olmuş. 10. sınıf sayısalı çıkıyor YGS'de.
 
Uzun uzun anlatırdım ama burdaki herkes hemen hemen bir müslüman ülkesi olan Türkiye'de yaşıyor. Tabi ki de herkes biliyordur (anlamadığınız konu olursa yardımcı olurum) müslümanlığın nasıl olduğunu. (uzun uzun anlatmayayım dediğim konu budur) Eğer kişi müslümansa buradaki yazdığın her şey sende, annen, baban da dahilinde yanlıştır. Bir müslüman böyle düşüncelere kapılamaz. Eğer tam bir müslümansanız anlarsınız ne dediğimi, anlamayan kim varsa sorsun.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Uzun uzun anlatırdım ama burdaki herkes hemen hemen bir müslüman ülkesi olan Türkiye'de yaşıyor. Tabi ki de herkes biliyordur (anlamadığınız konu olursa yardımcı olurum) müslümanlığın nasıl olduğunu. (uzun uzun anlatmayayım dediğim konu budur) Eğer kişi müslümansa buradaki yazdığın her şey sende, annen, baban da dahilinde yanlıştır. Bir müslüman böyle düşüncelere kapılamaz. Eğer tam bir müslümansanız anlarsınız ne dediğimi, anlamayan kim varsa sorsun.
Niye kapılamaz? Nasıl bir yobaz bir düşüncedir bu.
 
Buradaki yazdıkların gözlemler hep kötü yandır. Bunları araştırıp burada sergilemek yerine önce kendinden başlayarak böyle bir düşünceyi yok etme çabasına kapılacaksın. Yani bunların hepsi de müslümanlıkta bitiyor. Binevi cihad etmek gibi. Ailede müslümanca yaşam çok önemlidir. Olmadığı zaman her şey istenildiği gibi gitmez. Yani saygı sevgi yerinde olmaz. Bunlar olmadığı zaman herkes tek taraflı düşünceye dalar. Müslümanlıkta saygı höşgörü herkes içinde ve bilhassa aile içinde önem alır ve bu gibi olayların yapılmasını bu düşünce yener.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Şunu söyleyebilirim, hayatımda 3-4 samimi arkadaşımdan başka hiç arkadaşım olmadı. Küçükken bisikletim alındı, evin önünden başka bir yerde süremezdim. Ve bende evin önünde sürmekten sıkıldığım için sürmezdim. Şu an hala depoda duruyor. Arkadaşlarımla denize bile gidemezdim, çünkü annem izin vermezdi. Boyum 1.90 fakat bunu basketbola borçlu değilim. Çünkü annem gitmeme izin vermezdi çocuğa bir şey olacak diye. Sürekli ev değiştirdiğimizden dolayı, komşularım ve mahalleden arkadaşlarım hiç olmadı. Bende kendimi bilgisayara verdim. Oda bisikletten sonra alınmıştı.

Şimdi diyorlar gez oğlum eve kapandın, oğlum derslerine çalış, kalk şu bilgisayarın başından. Sosyal hayatım olmadığından hiç bir şeye ilgim kalmadı. Ve bunu sağolsun aileme borçlusun. Ama şu an sorsanız ben kendim bilgisayarın başına kitlenmişim, hiç dışarı çıkmak istemiyormuşum. Gel gezelim, rahatlarsın diyorlar. Gezmek kavramı şu, alışveriş. O yükleri de ben taşıyorum. Eve gebermiş halde geliyorum. Rahatlık bunun neresinde ? Ailem araba kullanmayı sevmediğinden dolayı araba kullanmıyorlar. Ömrüm dolmuşlarda geçti. Ant içtim lise bitince ehliyet almaya. Fakat bununla beraber ailemden memnun değil miyim ? Sonuna kadar memnunum. Okul konusunda herşeyi sonuna kadar bana bıraktılar. İster eşit ağırlığa git, ister sayısala dediler. Ben sayısalı seçtim, çünkü istediğim meslek oradaydı. İstediğim meslekte yazılım mühendisliği onuda söyleyeyim. Fakat Matematik-Geometri sıkıntı benim için. Bir şekilde halledeceğim onuda.

Bu zamana kadar bilgisayarlarımı amcalarım hediye olarak aldılar. Şu an gerçi babamın laptop'un dan giriyorum fakat yazın allah izin verirse masaüstünü de alacağım.

Şu an özel bir liseye burslu gidiyorum. Özel olunca malum çocuklarda özel oluyor. Para derdi olmayan, ilerde özel üniversiteye gidecek olan özel çocuklar. Aile terbiyesinden mahrum kalmış, özel çocuklar. Durum bu olunca okuldan da bir destek alamıyorum. Samimi olduğum hiç bir arkadaşım yok. Dediğim gibi ilk okuldan kalma 3-4 samimi arkadaşım var sadece. Onlarla da arada sinemaya gidiyoruz vs.

Ayrıca şunu da söyleyeyim. Salı gününden beridir okula gitmiyorum. Salı günü okulda deneme sınavı vardı. Hastaydım yarıda bırakıp çıktım. Eve izin alıp gittim. Çarşambada okula gelmedim, doktora gittim. Perşembe 12. sınıfların deneme sınavı vardı. Okul tatildi. Cumada ben gitmedim. Çünkü dersler, beden-beden,ingilizce-ingilizce,felsefe,din-din,rehberlik. Zaten bizim sınıf sağolsun hocaları kafayı alıp akıllı tahtada film izliyorlar. Bende cumada gitmedim. Bugün pazar yaklaşık 1 haftadır okula gitmedim anlayacağınız. Yoklama gibi bi derdiniz yok zaten. Yok yazılsanız bile bi sıkıntı olmuyo. 2 hafta gelmeyen çocuğun karnesinde 2 gün gelmedi yazıyor. Doğru tabi gelmedi yazıpta çocuğu okuldan atmak zorunda kalıp paralarımı gitsin.

Neyse asıl mevzu şu 1 haftalık süre zarfında, ders çalışabilirdim, dışarı çıkıp gezebilirdim, fakat bunların hiç birini yapmadım. Dışarı çıkmak istedim fakat o 3-4 arkadaşımın işleri varmış. Ders çalışmak istedim çalışasım gelmedi, çünkü acayip sıkılıyordum. 1 hafta boyunca sadece bilgisayara girdim. Ne yaptın diye soracak olursanız oyun falan değil ha. Daha doğrusu oynayacağım fakat laptopta zevki çıkmıyor. Forumda takıldım, işte araştırmalar falan yaptım. Ona rağmen gene sıkılıyorum, çünkü günlerimin boşu boşuna geçtiğini düşünüyorum. Şu an bunu bile sıkıntıdan yazıyorum. Şimdi ödevler vardı. Onları bitirdim. 2-3 saat de ders çalıştım gene sıkılıyorum.

NOT: Siz de bunu sıkılmadan okuduysanız valla helal olsun.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Uyarı! Bu konu 11 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı