Çünkü ülkemiz bildiğiniz taş yığını oldu. Her yer ev dolu. Amerika'da ise durum tam tersi.
Bu doğru bir yaklaşım biçimi değil.
ABD'nin de beton'dan, binadan geçilmeyen yerleri var. Müstakil evlerin olduğu güzel yerler de var.
Ama "Metropol" diye tabir edebileceğimiz şehirlerinde, ileri seviye şehircilik planlaması ve çok ciddi bir altyapı var. Ayrıca mimari estetik ve mühendislik açısından da iyi işler çıkarınca ortaya nizami ve güzel yapılar, caddeler, şehirler ortaya çıkıyor.
Bu arada Amerika, coğrafi büyüklük açısından da ülkemizden büyük. Bunu da hatırlatmak isterim.
İstanbul'u ele alalım.
İstanbul'da 15 Milyon'u aşkın kişi yaşıyor, ve (az da olsa çok da olsa) göç almaya devam ediyor.
Zaten bu durum bile İstanbul'da yapılaşmanın artması için başlı başına bir sebep.
Çarpık yapılaşma ve artan bina ihtiyacı derken; ortaya mühendislikten yoksun, mimari zevklerden nasibini almamış garip binalar ortaya çıkıyor.
Şu an yapılan binalar, eskiye nazaran mühendislik anlamında iyiler, 99 depremi sonrasında denetimler arttırıldı.
Çevremde gördüğüm yeni yapılan binalarda da gördüğüm, mimari olarak güzel oldukları.
Ama sorunlar çözülmüş değil.
Eskisi kadar olmasa da çarpık kentleşme hala var.
Ayrıca altyapı yeterliliği, park ve bahçe durumu düşünülmeden çok katlı binaların yapıldığını görüyorum. Bu da iyi bir durum değil.
Planlanmadan yapılan binalar, altyapı da yetersizse çok büyük sorunlara yol açıyor.
Ama yine de eskiye nazaran daha iyi ve gelişiyoruz.
Sonuç olarak sıkıntı beton değil. ABD'de çok farklı değil bana göre.
En büyük sıkıntı eğitim. Eğitimin olmaması bir çok sorunu da beraberinde getiriyor.
Bana göre bu durum eğitim ile aşılabilir. Eğitimini iyi alabilmiş mühendislerin ve mimarların tasarladığı şehirlerde, İstanbul'un çektiği sıkıntıların çözüleceğini düşünüyorum.
Yuksek sosyo-ekonomik bolgeleri kiyaslarsan bizde de guzel binalar var. Osmanli mimarisi dogu mimarisinden daha fazla etkilenmis, genelde cami & kopru & medreselerde oymali moymali bir seyler yapmaktan ibaret. Guzel sanatlar konusunda Avrupa bizden cok daha ileride ama cok degerli mimar ve sanatcilarimiz oldugu gercegini degistirmiyor.
Turkiye'de bina denetimi olmadigi icin, ucube bir seyler yaparsan sana "haci bu ne boyle" diyen birileri cikmiyor. Ipini koparan lise mezunu da cebinde yeterli parasi varsa muteahit olabildigi icin durum kotu.
Paris'te de asiri cirkin binalar evler var. Mustakil evlerle bagcilar mimarisini karsilastirmayin.
ABD'deki müstakil ev sistemiyle İstanbul'u karşılaştırmak büyük hata olur bana göre de. Zira hem şehirlerin dinamiği farklı hem de tarihi geçmişi.
