Genç yaşlarda arkadaşlarımızı elbet anlıyorum fakat şöyle bir durum söz konusu.
Gençler kendi aralarında bile özellikle ergenlik döneminde tanıştıkları hormon sorunuyla biri birine karşı neler yapmaktalar ve bunu normalleştirmekteler . Gençlerimiz bu hususta örneğin düzenli bir toplumsal rutinde ve pratikte yaşamak zorunda niye çünkü gençlerimiz manipüle edilmeye ve yönlendirilmeye çok daha müsait ergenlik dönemlerinde , Popüler abiler ablalar fenomen abilerimiz ablalarımız ROL-MODEL figürlerimiz , ve GENÇLERİMİZE özellikle henüz daha tam olarak idrak edemediği ÖZGÜRLÜK SERBESTİYET ve sayısız soyut imgeyi de aşılamaya çalışınca ister istemez gençler de bunu İDRAK'TAN çok ROL MODEL OTORİTE FİGÜRÜ şeklinde kanıksıyor nihayetinde de bu tip KAPİTAL ve LİBERAL politikaların da kurbanı oluyorlar .
O yüzden gençlerimiz neden oy kullanmaz , neden ebeveynlerinden izin alması gerekir harcama yapınca ya da neden üstüne taşınır taşınmaz mal geçiremez , neden 18 yaşını doldurmadıysa birebir de muhatap alınmaz çünkü az önce bahsettiğim gibi Cezai ehliyetleri sınırlıdır ve ne yazık ki hem topluma hem de biri birine zarar verirler.
Gençlerimizi de böyle manipüle ettiğimiz de de 18 20 yaşlarına geldiklerin de ; gene cezai ehliyetleri sınırlı ya da olmayan melekeleri olmayan ya da zayıf bireyler haline geliyorlar.
Hatta öyle ki 30 40 yaşlarına geldiklerinde dahi normal kabul ettiğimiz bu bireylerin aslında melekeleri zayıf ya da yok cezai ehliyeti yok aslında müşahede altına alınması gereken bireyler olduklarını görüyoruz.
Fakat bunların sayısı toplumda milyonları bulunca da ; cezai ehliyeti olmamasına rağmen toplum içerisi tüm tüzel varlıklar ve otoriteler bunların inisiyatifinde tasarrufunda olunca da
Onların gerçeği de otomatikman toplumun bir gerçeği oluyor ve bu toplumda da eylemsel ve davranışsal bozukluk diye tabir ettiğimiz sayısız bozukluk da toplumsal hayatın içerisinde sıradan rutinler pratikler oluveriyor.
Haliyle de bu rutinlere ve pratiklere aykırılık otomatikman da toplumun gerçekliğine aykırılık olunca da sonuç olarak bu toplum da ; sağlıklı bireyler oldukça dezavantajlı oluyor hatta toplum içerisi barınmaları da imkansız hale geliyor.
Bir hayvan için tecavüz nasıl söz konusu değilse; müşahede altına alınmış melekeleri zayıf cezai ehliyeti olmayan psikolojik hastalar da aynı şekilde onlar içinde tecavüzü söz konusu bile etmiyoruz , cezai ehliyetleri olmadığı içinde ; onları bir psikiyatr bir hastanede müşahede altına alıyoruz sorumluluğunu alan olursa da kritik değilse de onu gözetmenine bırakıyoruz.
Peki neden hayvanları ( Vahşi olanlar hariç ) ; bir müşahede altına almıyoruz da insanları alıyoruz çok basit çünkü insanların kapasiteleri çok daha yüksek ve bir hayvandan çok daha fazla tahribata yol açarlar. ve sayısız olasılık da bu tahribatı gerçekleştirirler.
Tanrı'ya gelince de bildiğimiz tanrı aslında buralara ait ve bilginize bugünler de yaşadığımız depremin aynısı binlerce yıl önce yaşandı evet doğrudur işte o zamanda Sümerli rahipler Kenan'a göç etti ve bildiğimiz bugünkü tanrı ortaya çıktı.
Şu an ettiğimiz dualar hep SÜMER pratikleri Sami pratikleri taktığımız başörtüsü de ; avcumuzu açtığımız da ; binlerce yıl önce OBEYD silolarında da insanlar böyle yapıyordu.
Lakin Binlerce yıl önce insanlar böyle yapıyor diye böyle yapmakta işte bizi nasıl sonuçlar ile baş başa bırakıyor.
Her gün deprem olsaydı bir gün mutlaka bir ilerleme olurdu , lakin deprem her gün olmuyor olmayınca da insanlar ölümlü ve haliyle de DEHŞET yönetiminden ölümü hatırlamaktan bunu önemsizleştirecek ve itibarsızlaştıracak rahatsızlıklarını giderecek rutinlere pratiklere yönelip duruyorlar.
Halbuki bu insanlar böyle PEKİŞTİREÇ rahatlayacaklarına bir bozukluk olarak ; sonuç alacak pratikleri ve rutinleri kanıksasalar atıyorum DEPREM tehdidi yere bina yapmamak malzemeden çalmamak statiğe dayanıklılığa çalışmak , BETONU demiri ayarında koymak 2023 yılı NESNEL BİLİMİ ne diyorsa JEOLOJİ METEOROLOJİ MÜHENDİSLİK ne diyorsa onu yapsalar hiçbir sorun olmayacak ve bunların hiçbiri yaşanmayacak.
Fakat atıyorum TANRI YAPTI TANRI VERDİ TANRIM TANRIM demek ya da ibadethaneye gitmek ibadet etmek ya da dua etmek avcunu açmak benzeri sayısız pratikte ister istemez hoşuna gidiyor ve onu rahatlatıyor.
Başına aykırı felaketler de günümüz de pek sık gelmeyince de ; yaptığı pratiklerin sonuç verdiğini ettiği duanın kabul olduğunu düşünüyor.
Uzun bir zaman diliminde de başına felaket geldiği zaman bu sefer yeterince pratik yapmadığını düşünüyor ve cezalandırıldığını düşünüyor bu da onun normali gerçekliği olduğu içinde aynı sorunları yaşamak zorunda kalıyor.
Bu depremler binlerce binlerce binlerce binlerce yıldır oluyor en basiti söylediğim gibi bilmem kaç bin yıl önce olduğunda 10 tane 15 tane tane şehir ayaktaydı 20 bilmem kaç şehirden ve sadece 4 tane şehir yerle bir olmuştu ama onun yerle bir olması bile o zamanın da koşulları düşünüldüğünde KENAN'A göç etmelerini ve sanki tüm insanlık yok olmuşta tufan da selde depremde bir onlar kalmış gibi zaten İBRANİ dediğimiz de budur bir din-i budunsal din-i etnik millettir.
AKAD ASUR BABİL PERS PART bunlar nereden çıktı o zaman o zamanın İSKİT olan bizler ne yaptık tekrar gökten zembille mi indik?
Nasıl İbraniler SAMİ ise Araplar da SAMİ hatta Aramiler de Süryani SAMİ idi yani demem o ki
MEZOPOTAMYA orta doğu din devlet geleneği İBRAHİMİLİK İBRAHİMİ dinler meselesi düşünün ki biz bu coğrafyaya ait değilken bile bunun etkisindeydik.
O yüzden ders almamız gerektiğini düşünüyorum artık neden annelerimiz babalarımız bunları yapıyor diye bizler ölmek sakat kalmak zorunda kalalım neden bu dünyayı acılar içinde sefalet içinde yaşayalım aç perişan sefil travmalar içinde yaşayalım ve de ölelim.
Onlar biz bu rutinleri pratikleri yapıyoruz diye grupçuluk yapsın İç grup yapsın OKSİTOSİN yapsın PEKİŞİTİREÇ alsın hormon salgılasın rahatlasın diye biz neden bir felakette bir kazada bir acıda travmada sakat kalalım ölelim?
Teşekkürler.
İnsanın ben kendi doğallığına "tanrı" olduğnu düşünüyorum. tabi sonuç olarak ortaya çıkan herşey insanın bilinçli bu kötüyse kasıtlı olduğu net olarak ortaya çıkıyor. sıkıntılı yer bence "doğallık" tartışmada ben lgbt ye sıcak bakan arkadaşın gelinen noktanın "doğal" olduğu görüşüne sahip olduğnu duşünüyorum. lgbt ye karşı çıkan arkadaşın olayın "zihihnsel" olduğunu net olarak ortaya koyduğu öne çıkıyor. insanın doğal ve zihinsel oluşu gerçekten ciddi bir çelişki gibi duruyor. otomatik olarak tamamen zihinsel bir insan hiç cinsellik yaşamaması bile gerekebilir. ama insan sonuçta bir hayvandır ve cinsellik yaşaması gerekmektedir. insan nedir, ne değildir ? konusu bence önemli.. insan bana göre sadece "doğal" bir canlıdır yani net olarak insan hayvandır tanrı sürekli bize sen "hayvansın" diye haykırıyor ama insan bunu kabul etmemiş ben daha iyisini yapıcam afedersiniz kıçımda b..k ile gezmiyeceğim demiş.. tabi tanrıyı ret etmenin çok büyük bir bedeli de olabilir ki zaten olduğu görülüyor. yani "doğruyu bulamama" bu aslında zihinsel yetersizlik anlamına da gelebilir yani "tanrı" oldum ama tanrı olacak kapasiteye sahip değilim.. başka bir şey insanın yaşamı çok sınırlı öğrenebileceği ve aktif olabileceği zaman bakımından çok daha sınırlı yani kısa.. bir insanın tamamen doğruyu bulmak için kendini bilime adaması ve kapasitesi yüksek olması bile "tanrı" olmasına yetmeyecektir. ama insan kapasitesini bir yana bırakın çoğu durumda iyiyi ve doğruyu bulmak gibi bir sıkıntısı da yok. yani çok kolay arkadaşın dediği gibi lgbt yi tamamen kendi çıkarları-egoları -menfaatleri vs için bile destekleyebilir. doğru ve iyi nedir? insan denilen canlının daha kaliteli yaşaması ,psikolojik olarak en yüksek seviyede olması vs. bana göre büyük aklın böyle bir derdi bile yok.. özetle insan zihinsel bir canlı olmak için yaratıcı tarafından meydana getirilmiş bir canlı türü değildir .. tıpkı hayvanlar gibi olması gerekiyordu ama kendisine saldıran 10 katı büyüklüğündeki canlıya "sen o.ç sun ben şu dalın ucunu sivrilteyim gösteririm sana" demesiyle hayvandan farklı duruma gelmiş.. esasen 10 katı büyüklüğündeki canlı o.ç değildi ama insan zihni bunu böyle tanımladı. ve kendini "tanrı" ilan eden insan çok sıkıldığında referans olarak "hayvanı" irdelemeye çalışır peki neden? hayvan tanrı aklıyla hareket ediyorda ondan. hayvanlar hakkında bilgim yok ama çok yüzeysel eğer dişilerden ayrılmamışsa en azından köpekler-kediler erkek -erkeğe çiftleşmiyorlar (benim gözlemim) tecavüz hayvanlar için erkek-dişi söz konusu bile olmaz. bunu tecavüz olarak tanımlanması doğal olmayan insan zihninin üretimidir.
ama köle statüsü diye Geçenlerde beyaz yaka örgütleyen bir arkadaş vardı ama oturup da hala bir tam sendika dernek olamamışlar acaba neden çünkü BEYAZ yaka sosyal entropiden bide gelişmemiş sinirden dolayı güdülmeye müsait değil mi ondan olmasın 
