Zamanında devletin açtığı mini İHA yarışmasına katılan üç ekipten sadece Baykar, özgün gövde ve özgün uçuş kontrol tasarımıyla yarışmaya katıldı. Şirketin öne çıkışı da burada başladı. O zamanki anlayışa ters bir şekilde uçuş kontrol sistemleri ve uçuş kontrol yazılımı yerli, özgün sistemler geliştirmeye başladılar. Normalde tam tersi bir anlayış benimserdi şirketler o döneme kadar. Zira günümüzdeki gibi ambargo gerçekleriyle daha yüzleşilmemişti, donanım tarafında.
Baykar o dönemler düşündüğünüz gibi bir destek görmedi hatta şirketin ürettiği Malazgirt otonom helikopterler, kullanılmadan iade edildi. Çaldıran İHA için uzun süre uçuş izinleri çıkmadı...
TB-2 zor bela uçtuktan sonra Roketsan MAM-L ile atış testlerine izinler verilmedi:
Eki Görüntüle 1603351
Baykar geliştikçe yatırımlarını arttırdı. Genç mühendisleri okul, diploma notu gibi dönemin önde gelen savunma sanayi firmalarının (TUSAŞ, ASELSAN) yaptığı saçma işe alım kriterlerine tabii tutmadan aldı, staj ve iş imkanı sundu, hem gençleri hem de kendi kadrosunu geliştirdi. Şu an bile bu klasmanda olup her sene en fazla stajyere imkan tanıyan firmadır kendisi. İnanmıyorsanız araştırıp görebilirsiniz. Günümüzde önde gelen savunma sanayi firmaları hala saçma kriterler ve torpillerle staja alımlar yaparken, BAYKAR öğrencinin projelerine ve kendini geliştirmişliğine bakarak alımlar yapıyor. Kaç tane yetenek bu şekilde kurtuluyor, siz düşünün.
80'lerde kurulmuş, araba parçaları üreten bir şirketti. Avantajları, yüksek teknolojili ya da o dönem zor bulunan CNC gibi işleme makinalarına sahip olmalarıydı. Özdemir Bayraktar'ın en büyük kaygısı, yetişen gençlerin o ve bu sebeplerle yurt dışına gitmesiydi. Hayali, o gençleri ülkede tutabilecek bir sektör, şirket kurmaktı. Baykar'ın İHA sektörüne giriş gayesi budur. Bu sektörde de batma noktasına kadar gelmişlerdir, 2010 civarı. Ancak her şeye rağmen çalışmalarına devam ettiler. Önce Mini İHA, sonra TB-2, sonra Akıncı ve şimdi de MIUS.
Bu her destek alanın yapabileceği bir kararlılık değil.
Bizim ülkemizin en büyük özelliği "Desteklenseydi herkes yapardı" demektir bu nedenle sizi yargılamıyorum. Ki Türkiye'nin savunma sanayi geçmişi öyle ak pak da değil. Ancak BAYKAR'ın yerinde bir başka firma olsa inan bana bu derece bir yatırım yapamazdı. Zaten firma son senelerde kendi ihracat gelirleri ile yoluna devam ediyor ve gençleri de her şeye rağmen desteklemeye devam ediyor.
Açıkçası yaşınız o dönemleri görmüş olabilir, ben ise şu an sektörün içindeyim. Büyük firmasını da gördüm, küçük girişim düzeyinde olanını da. Hepsinde de canla başla sabahladım, çalıştım, yeri geldi atölyede yattım. Sizin burada gördüğünüz sevinçlerden daha fazla üzüntü, stres, kaygı arka planda yaşanıyor. Onu da yaşadım. Benim bildiğim tek bir şey var bunca şeyden sonra: Gencine yatırım yapan, teknolojisini ülke içinde tutan ve sürekli yatırımlarla Ar-Ge'sini büyüten kazanır. Baykar'ın da yaptığı da budur.