Tuzun Neden Olduğu Uçak Kazası

Katılım
6 Temmuz 2018
Mesajlar
13.415
Makaleler
20
Çözümler
142
Yer
Nordschleife
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Herkese merhabalar. Şimdi size ilginç bir uçak kazası anlatacağım. Çok ilginç bir nedenden ötürü olmuş. Uçağın tam bilgilerini bilmiyorum. Bu olayı bilenler yazabilir.

Uçak Airbus'ın A330 modeli. İnişe 100km~ kala önce sol birkaç dakika sonra sağ motor bozuluyor. Motorlar gaz koluna tepki vermiyordu. Motorlar çalışmasına rağmen tepki vermiyordu. Motorlar olmadan inemeyecek kadar uzaktaydılar. Pilotlar denize iniş için prosedürü başlattılar. Kaptan pilotun aklına bir fikir gelmişti o sırada. Gaz kolunu çok yavaşca ileri ittiğinde motorun devirlendiğini farketti. Motorun gücünü 74% seviyesine çıkartabildi. Piste ulaşmayı başardılar. İnerken motoru boşa aldılar ancak uçak yavaşlamıyordu. Farkettilerki motor gaz koluna tepki vermiyor ve 74% de stabil kalmış. Uçağı denize uçmadan ramak kala durdurmayı başardılar. Kimse yaralanmadan uçaktakiler kurtuldu. Tabii hemen devlet soruşturma açtı. İlk garip olan iki motorda aynı sorun çıkmasıydı. Uçağın karakutusuna baktılar ve motorun gaz koluna tepki vermediği farkedildi. Uçağın ana bilgisayarındaki hata kodlarında yakıt akışını sağlayan valflerin sıkıştığı sorunu gözlemlendi. Bu valf incelemeye gönderildi ve açıldı. Açılınca içinden beyaz toz şeklinde bir madde çıktı. Madde valfin açılıp kapanmasını engelliyordu. Madde incelenince suyu içine çeken bir madde olduğu sonucuna varıldı. Bu maddenin orda olmaması gerekiyordu... Bu madde yakıt tankeri yakıt doldurulurken yakıtın içindeki suyu filtreleyen bir madde olduğu farkedildi. Bu maddenin o valfin içine veya depoya girmemesi gerekiyordu. Yakıt tankerindeki filtre incelendiginde bükülmüş olduğu fark edildi. Daha yakından incelenince içinde tuz bulundu. Yakıtın içinde tuz bulunmaz oysaki. Firmadan yeni filtre isteyip doldurma şartları simüle edilerek testler yapıldı. Filtre tuzlu suya maruz kaldığında bükülüyor ve o beyaz maddeyi sızdırdığı keşfedildi. Ancak tuzun yakıtta bulunması sıradışıydı. Uçağın doldurulduğu havalimanı denize yakın yani tuzlu suya. Yakın zamanda yakıtın yeraltında tutulduğu yer genişletilmişti. Kazılar sırasında yeraltındaki tuzlu suyun borulara karışmaşı muhtemel. Borular temizlenmemiş olmalı ki tuz kaldı. Bu da olay zincirini başlattı ve başından beri bahsettiğim olaylara yol açtı. Filtreyi üreten firma tasarımını güncelledi. Uçak az daha dalgalı okyanusta parçalanmaktan kurtuldu. Pilot sivil havacılıkta verilen en yüksek düzeydeki madalyayı kazandı.

Kısaca küçük ihmallerin büyük sorunlara yol açtığı görülmektedir. Uçaklarda tuz bile sorun teşkil edebilmektedir. Siz ne düşünüyorsunuz?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu olay nedense bana bir 747’yi hatırlattı. Volkanik bir buluta girince içi tuz doluyor ve çok düşük N1 değerinde güç geliyor. İndikten sonra bakıldığında içinde donmuş bazı maddeler bulunuyor.
 
@Shimada Sensei
Tuz, uçak yapı malzemeleri üzerinde oksitlenme ve korozyona sebep olur. İlk başları okurken yakıtın içinde nasıl tuz olabilir ki, acaba deniz kenarı gibi bir yerde mi yakıt dolumu yapılıyor diye düşündüm ama yakın tahminde bulunmuşum:) Yalnız pilotun gaz kolunu dengeli açmayı akıl etmesi... tebrikler valla alkışlarım öyle pilotu. O kaos anında onu düşünebilmek. Çünkü yaklaşma ve iniş anında hız çok düşük hatta limitlerin bir tık üstünde olur. Ve dengelemek zordur. Bir de arıza ile mücadele etmek cidden zordur.

Deniz kenarında uçan veya alçaktan yaklaşan deniz uçakları, özel jetler, küçük uçaklar, helikopterler, hatta savaş uçakları, uçuş bitip gün sonu geldiğinde temiz su ile durulanırlar. Çünkü denizden yükselen su zerrecikleri tuz barındırır ve uçağın gövdesine ve motoruna yapışır. Bu tuz zerreleri, parçaların yavaş yavaş oksitlenmesine ve zorlama anında kırılmasına sebep olur. Bu yüzden yapılan kontrollerde korozyon, aşınma, pas, oksitlenme özellikle kontrol edilir.
 
Tuz olayı açıklanmış, ben de biraz korozyona değineyim. Deniz kenarlarında nem yüksek olur. Rüzgarın getirdiği denizin tuzlu suyu yine korozyon tehlikesi yaratır. Sıcaklık-nem etkisi, özellikle tropikal deniz ikliminin görüldüğü bölgeler korozif etkiyi hat safhada arttırmaktadır. Sıcaklığın çok düşük olduğu ve düşük elektrokimyasal reaksiyonun olduğu ortam kutupsal ortamdır. Bu ortamda elektrokimyasal ortam çok düşük olmasına rağmen çok soğuk durumdaki metal ısındığında nem toplanır. Bu da metalde korozyona sebep olur.

Uçağın gövdesinin üzerinde en ufak çizik, eğer zamanında müdahale edilmezse zaman içinde korozyona uğrar ve uçağın tamamını kaplayabilir. Bu sebeple uçakların dışı bile sık sık kontrol edilir. Gözle görülemeyen korozyon çeşitleri de vardır. Bunlar da özel sistemler ile kontrol edilir. Tahribatsız muayene ve kontrol diyoruz bunun ismine.

Nem = korozyon demektir yani. Nemin çok düşük olduğu 1 yer vardır sadece, orası da çöl ortamıdır. Çöl ortamı sıcak olmasına rağmen nem oranı bakımından düşüktür ve burada uçakların korozyona uğraması çok zordur. Hatta ABD bu sebeple uçaklarını bir ara çölde saklamıştı.

THY mesela deniz kenarı olan havalimanlarında uçağını çok yatırmaz. Bunun amacı yatan uçağın, düzenli sefer yapan uçağa göre korozyona uğrama %'si fazladır ve tabii ki en önemli neden ise yüksek nemden korkulmasıdır.
 
Aynen yani tuz yüzünden oksitlenme ve korozyon oluşuyor, malzemeye zarar veriyor. Aslında uçağı tehlikeye atan tuz değil de jelmiş bence. Tuz sadece o jelin sisteme karışmasına sebep olmuş.
Zaten öyle. Yazmamış mıyım?
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı