Umarım keşke tıp yazmasaydım diyorum hep kendime artık tus yerine yabancı ülkelerin sınavlarına çalışıyorum umarım gidebilirim buralardan.
Ülkeden kaçmak artık mümkün değil
- Konuyu başlatan Artorias74
- Başlangıç Tarihi
- Mesaj 176
- Görüntüleme 9.479
Umarım keşke tıp yazmasaydım diyorum hep kendime artık tus yerine yabancı ülkelerin sınavlarına çalışıyorum umarım gidebilirim buralardan.
Orantı
Megapat
- Katılım
- 30 Haziran 2017
- Mesajlar
- 618
- Çözümler
- 1
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Yahu arkadaşlar, konu sahibinin açtığı konulara bir baksanıza. Adam bildiğin bu forumu da Donanım Haber tarzı bir yere çevirmeye çalışıyor. İsterseniz Donanım Haber'de sürekli en başta olan konulara bir bakın, hepsi de siyaset. Bu kadar siyasete ne gerek var, madem ülkeyi düzeltmek istiyorsunuz çalışın. Böyle siyaset konuşup durmak ülkeyi geliştirmez, aksine zarar verir. Tamam doğrudur durum kötü ama düzeltmek de sizin elinizde ve çözüm de boş boş bu tarz konular açmak değil.
- Katılım
- 2 Ocak 2015
- Mesajlar
- 4.672
- Çözümler
- 2
Çözüm var aslında, mültecilerin arasına karışıp botla karşı kıyıya geçmek 
Blueice26
Femtopat
- Katılım
- 4 Mart 2021
- Mesajlar
- 29
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Olacak belli. Yunan seni yakalar, soyar, eşyalarını alır, güzelce döver, sonunda denize geri atar. Sonrada Türk sahil güvenlik kurtarsın diye yalvarır durursun...Çözüm var aslında, mültecilerin arasına karışıp botla karşı kıyıya geçmek
Kolay yolu var: Pasaportunla Yunanistana resmi yoldan Turist olarak geçersin. Sonrada geri dönmezsin. Bu yolu tercih et.
Cingöz Recai
Hectopat
Yunanistan'a gideceğime boğazdan atlarım.
Cingöz Recai
Hectopat
Toz pembe hayaller.
Blueice26
Femtopat
- Katılım
- 4 Mart 2021
- Mesajlar
- 29
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Çok ülke gezdim, en rezili Yunanistan. Haricindede Türkiyedeki güneşi, doğayı, insanları, akrabalık aile ilişkilerini hiç biryerde bulamadım. Ama nedense bizim genç nesile Türkiye harici süper algısı yerleştirmişler.
Buyrun ABD ye giden zengin çocuğu.
Yurtdışında çalışıyordum ve kısa denebilecek bir zaman önce geri döndüm. Yaptığım işte tecrübeliyim ve bir üniversite bitirilerek yapılacak bir işte çalışıyorum. Çalıştığım şirket ülkede ilk beşte olan bilindik bir yerdi. Kebap kesmedim yani. Yabancı dilim iyidir, Türkiye'de devlet okullarından mezun oldum. Türkler dahil çok farklı milletlerden insanlarla tanıştım, çalıştım.
İnsanların yurtdışına gidip çalışmaları, eğitim almaları güzel şeylerdir. Hatta bakarsınız gittiğiniz ülkede hayat yolundadır ve orada kalıp hayatınızı orada devam ettirirsiniz. Neden olmasın? Güzel şeyler bunlar, insana her konuda büyük katkısı olur. Ama size şunun garantisini veriyorum, eğer ilk mesajdaki gibi bir motivasyonla dışarı çıkmaya çalışıyorsanız, "bu ülkede yaşanmaz" gibi saçma sapan bir saplantınız varsa nereye giderseniz gidin başarılı olamazsınız.
Nereye gittiğiniz pek önemli değil, değişmeyen gerçeğin Türkiye'den geliyor olduğunuzu er ya da geç anlarsınız. İnsanı kaliteli yapan, yükselten, bulunduğu ülkeden daha çok kendisinidir.
Kendinizi eğitin, çalışın ne yapıyorsanız gelişin. Yurtdışına da gidin isterseniz gitmeyin, ister kalın ister dönün. Bu sizin bireysel meseleniz.
Sadece böyle bir tecrübesi olan biri olarak şunu söylemek isterim, belki okuyan birinin mantıklı düşünmesine yardımcı olur: Yurtdışında tüm insanlar, herkes mükemmel sosyal ve ekonomik şartlar altında standart ve çok refah bir hayat sürüyor düşüncesi sadece Türkiye'de olan büyük bir yanılgı. Neden böyle bilmiyorum. Sanırım bu siyasi bir söylemin ürünü olduğu için olabilir.
Her ülkenin kendine has zorlukları, güzel ve kötü yönleri var. Örneğin, Türkiye'de yine yurtdışında çalıştığım kalibrede bir yerde çalışıyorum ancak berbat bir iş hayatı ve kültürü var. Bu böyle. Bunun parayla falan da çok alakası yok. Bu konu Türkiye'de böyle. Ama yurtdışında da hayat 1 asgari ücretle 100 iPhone alınıyor falan değil.
Asgari ücret ile yaşayan birinin Avrupa'nın en sosyal en zengin devletlerinde dahi refah içinde yaşama şansı yok. Lise mezunu birinin çok basit işler yaparak köşeyi dönmesi falan mümkün değil. (Kuzenim forklift sürüyor Mercedes'i var demeyin Allah aşkına. Büyük ihtimal şehir merkezine ve nimetlerine uzak bir banliyöde yaşıyordur ve otopark çok pahalı olduğu için zorunlu olmadıkça şehre arabayla gitmiyordur bile. Mercedes, iPhone vs değil mesele. Geliriniz, bulunduğunuz toplumda sizi nereye getiriyor? Şehir merkezinde geniş bir dairede yaşayabiliyor musunuz? Hafta sonu şarap tatmaya başka bir ülkeye öylece kalkıp gidebiliyor musunuz? Yoksa BİM benzeri ucuz marketlerden kilo kilo et-tavuk almayı mı kovalıyorsunuz? Mesele bu aslında.)
Her ülkede eğitiminiz, yaptığınız işin değeri toplumda alacağınız statüyü belirliyor. Ve bu statü Türkiye'de çok esnekken Avrupa'da çok katı olduğunu söyleyebilirim. Orada da dar gelirle geçinmeye çalışan 2-3 işte çalışan, küçücük dairelerde çoluk çocuk yaşam mücadelesi verenler var, akşam yemeğinde 500 Euro'luk havyar yiyen de var. Kısacası bu muhabetler doğru donelerle konuşulmuyor asla ve neden bilmiyorum sürekli değişik tipte insanlar böyle garip garip algılar yaratmaya çalışıyor.
İnsanın mutluluğu, başarısı, para ile, ülkenin adı ile belli olmuyor. Bunlar şahsi meseleler. Sadece Türkiye'de olduğunu sandığınız sorunlar aslında her ülkede var. İstanbul sözleşmesi bağlamında Amerika'ya girmek isteyen insanlar görüyorum ne kadar doğru bilmem; internette. İyi de Amerika kadınlar için en tehlikeli 10 ülkeden biri diye geçiyor. Fransa'da bakanların karıştığı skandalları buraya yazamıyorum aratın bakın ne pislikler olmuş ve paranın gücü sayesinde nasıl kendilerini koruyorlar. Yani demek istediğim olumlu ve olumsuz her şey her ülkede var.
İyi bir gelecek istiyorsanız kendi adınıza, kendinizi geliştirin eğitiminize önem verin. Ne Afrika ülkelerinden gelmiş insanlarla tanıştım ki Türkiye bir cennet kalır. Bu insanlar kendilerini geliştirip çok büyük işler başarmışlar. Ondan sonra hayatta güzel yerlere gelmeniz bulunduğunuz ülkeden bağımsız oluyor zaten.
İnsanların yurtdışına gidip çalışmaları, eğitim almaları güzel şeylerdir. Hatta bakarsınız gittiğiniz ülkede hayat yolundadır ve orada kalıp hayatınızı orada devam ettirirsiniz. Neden olmasın? Güzel şeyler bunlar, insana her konuda büyük katkısı olur. Ama size şunun garantisini veriyorum, eğer ilk mesajdaki gibi bir motivasyonla dışarı çıkmaya çalışıyorsanız, "bu ülkede yaşanmaz" gibi saçma sapan bir saplantınız varsa nereye giderseniz gidin başarılı olamazsınız.
Nereye gittiğiniz pek önemli değil, değişmeyen gerçeğin Türkiye'den geliyor olduğunuzu er ya da geç anlarsınız. İnsanı kaliteli yapan, yükselten, bulunduğu ülkeden daha çok kendisinidir.
Kendinizi eğitin, çalışın ne yapıyorsanız gelişin. Yurtdışına da gidin isterseniz gitmeyin, ister kalın ister dönün. Bu sizin bireysel meseleniz.
Sadece böyle bir tecrübesi olan biri olarak şunu söylemek isterim, belki okuyan birinin mantıklı düşünmesine yardımcı olur: Yurtdışında tüm insanlar, herkes mükemmel sosyal ve ekonomik şartlar altında standart ve çok refah bir hayat sürüyor düşüncesi sadece Türkiye'de olan büyük bir yanılgı. Neden böyle bilmiyorum. Sanırım bu siyasi bir söylemin ürünü olduğu için olabilir.
Her ülkenin kendine has zorlukları, güzel ve kötü yönleri var. Örneğin, Türkiye'de yine yurtdışında çalıştığım kalibrede bir yerde çalışıyorum ancak berbat bir iş hayatı ve kültürü var. Bu böyle. Bunun parayla falan da çok alakası yok. Bu konu Türkiye'de böyle. Ama yurtdışında da hayat 1 asgari ücretle 100 iPhone alınıyor falan değil.
Asgari ücret ile yaşayan birinin Avrupa'nın en sosyal en zengin devletlerinde dahi refah içinde yaşama şansı yok. Lise mezunu birinin çok basit işler yaparak köşeyi dönmesi falan mümkün değil. (Kuzenim forklift sürüyor Mercedes'i var demeyin Allah aşkına. Büyük ihtimal şehir merkezine ve nimetlerine uzak bir banliyöde yaşıyordur ve otopark çok pahalı olduğu için zorunlu olmadıkça şehre arabayla gitmiyordur bile. Mercedes, iPhone vs değil mesele. Geliriniz, bulunduğunuz toplumda sizi nereye getiriyor? Şehir merkezinde geniş bir dairede yaşayabiliyor musunuz? Hafta sonu şarap tatmaya başka bir ülkeye öylece kalkıp gidebiliyor musunuz? Yoksa BİM benzeri ucuz marketlerden kilo kilo et-tavuk almayı mı kovalıyorsunuz? Mesele bu aslında.)
Her ülkede eğitiminiz, yaptığınız işin değeri toplumda alacağınız statüyü belirliyor. Ve bu statü Türkiye'de çok esnekken Avrupa'da çok katı olduğunu söyleyebilirim. Orada da dar gelirle geçinmeye çalışan 2-3 işte çalışan, küçücük dairelerde çoluk çocuk yaşam mücadelesi verenler var, akşam yemeğinde 500 Euro'luk havyar yiyen de var. Kısacası bu muhabetler doğru donelerle konuşulmuyor asla ve neden bilmiyorum sürekli değişik tipte insanlar böyle garip garip algılar yaratmaya çalışıyor.
İnsanın mutluluğu, başarısı, para ile, ülkenin adı ile belli olmuyor. Bunlar şahsi meseleler. Sadece Türkiye'de olduğunu sandığınız sorunlar aslında her ülkede var. İstanbul sözleşmesi bağlamında Amerika'ya girmek isteyen insanlar görüyorum ne kadar doğru bilmem; internette. İyi de Amerika kadınlar için en tehlikeli 10 ülkeden biri diye geçiyor. Fransa'da bakanların karıştığı skandalları buraya yazamıyorum aratın bakın ne pislikler olmuş ve paranın gücü sayesinde nasıl kendilerini koruyorlar. Yani demek istediğim olumlu ve olumsuz her şey her ülkede var.
İyi bir gelecek istiyorsanız kendi adınıza, kendinizi geliştirin eğitiminize önem verin. Ne Afrika ülkelerinden gelmiş insanlarla tanıştım ki Türkiye bir cennet kalır. Bu insanlar kendilerini geliştirip çok büyük işler başarmışlar. Ondan sonra hayatta güzel yerlere gelmeniz bulunduğunuz ülkeden bağımsız oluyor zaten.
Kanka, her fırsatta ülkeyi gömme üzerine konu açıyorsun, hızına yetişemiyoruz valla. Biraz da nasıl gelişebiliriz diye konu açsan daha yararlı olur bence, yerimizde saymanın bir anlamı yok.
