Her şey eğitimle başlar. İnsan doğar ve doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlar. İlk yaşlarında, anaokulu çağına kadar etrafındaki insanlardan özellikle evebeynlerinden davranışsal özellikleri, konuşmayı vb. tüm hayatı boyunca ihtiyacı olacak şeyleri öğrenir. Anaokulu çağına gelince insan sorumluluklarını öğrenmeye başlar. Yapması gereken görevler, ödevler vb. şeyleri anaokulun da öğrenir. Sonra ilkokula başlar ve ilkokul çağına kadar öğrenilen her şey kalıcı olmuştur artık, değiştirilmesi en zor olan şeyler bu çağa kadar öğrenilir ve bu yüzden bu çağa kadar ki eğitim çok önemlidir. İlkokul da insan sınavları ve çalışması, üzerinde düşünmesi gereken bilgileri öğrenir. Ortaokula gelir insan, ortaokulda sınavları ve dersleri zorlaşır artık. Aynı zamanda ortaokul da insan hobileri, ilgilendiği şeyleri keşfetmeye başlar. İşte tam olarak burada öğretmen ve ebeveynlere düşer görev. Bu çağda insan bilimi ve dini de öğrenmeye başlar. Eğer ki telefon vb. elektronik cihazların etkili ve yararlı kullanımı öğretilirse, din tam olarak eksiksiz bir şekilde bilimse doğru kaynaklardan doğru şekilde öğretilirse ve insana araştırma, öğrenme becerileri oturtulabilirse o insan hem dinini doğru bir şekilde yaşayacak hem de bilime ilgi duyacak ve geri kafalı olmayacaktır. Araştırmadan, öğrenmeden konuşmayacak ve ufkunu genişletmek için elinden geleni yapacaktır, artık o aydın bir beyindir ve Vatan'ı için, bu dünya için elinden geldiğince çalışacaktır. Kısacası en önemlisi eğitimdir, eğitim yapıtaşlarından biri eksik olan bir toplum diğer toplumların gerisinde kalmaya mahkumdur ve bizimse eğitim yapıtaşlarımızdan biri değil bir çoğu eksiktir.
Din bilime engel değildir aksine bilime teşvik eder ve düzenli, temiz bir hayata yönlendirir. Şu an en gelişmiş toplumlarda da din inancı yüksek seviyelerdedir. Bizim en büyük sorunumuz eğitimdir. İkincisi yönetim, bir ülkede bilimden çok dine yatırım yapılıyorsa orada bir sıkıntı vardır çünkü din kuralları belli ve bütün bilgilerdir. Bilim ise her daim değişebilen, araştırıp öğrenilebilen bir daldır. Şu an ülkede bilime ilgi olmamasının sebebi okullarda eğitimi direkt olarak sağlayan öğretmenlerin sadece maaşları için orada bulunmalarıdır, evebeynlerin eğitimsiz olmasından dolayı çocuklarını da o şekilde yetiştirmeleridir. Eğitimsiz reşit kişilerin kendilerini yönetmesi için seçtikleri şahısların dini tahtta kalmak için kullanmasıdır. Ve o kişilerin insanlar uyanıp bunu fark etmesin diye eğitim sistemini olabildiğince kötü dizayn etmesidir. İnsanlardan alınan paraları bilime değil de sadece dine yatırarak bakın biz neler yapıyoruz, namaz kılıyor oruç tutuyoruz biz inançlıyız demeleridir. Ne zaman ki dinden çok bilime yatırım yapılır ve eğitim sistemi düzene sokulursa o zaman bu ülke gelişmeye başlar. Daha çok şey anlatabilirdim ama siz biliyorsunuz zaten.
Unutmayın bir toplumu yöneten kişiyi seçerken önemli olan onun inancı değildir önemli olan toplumu iyi yönetip yönetemediğidir. Benim için bir yöneticinin toplumun inanç haklarını kısıtlamadığı, adam kayırmadığı, ayrımcılık yapmadığı sürece inancı önemli değildir. Bize inancıyla övünecek değil icraatıyla övünecek insanlar lazım.