50 sene sonra kavustugumuzda kaybolan 50 senemi geri vereceklerse ben de kalayim.
Hayranı olduğunuz ülkeler "Kaybolan yıllarımı geri versinler." demek yerine 300 yıl sonrasının bile planını yapıp, kendinden sonra geleceklere bir şeyler bırakıyor. O 300 yıl sonrasını düşünürken, sen veya benzerin bir insan böyle bir şey yaparsanız elbette kötü hayat yaşamaya mahkum olursunuz. Benim bu konularda hiçbir şey yapasım yok ama kaliteli de bir toplum istiyorum, öyle mi?
Şu an eğitimsel, bilimsel ve her türlü maddi veya manevi açıdan kaliteli olarak gördüğünüz toplumlar gökten zembille aydın bir beyinle ve bir kasa dolusu parayla inmiyor.
Ben kendi geleceğime bakarım kimse kusura bakmasın. Burada vatan edebiyatı yapanlar da eminim göç durumu olsa hemen terk eder ülkeyi. Bıktım artık. Bodrum'un bir beldesinden Bodrum'a 6 TL'ye gitmekten.
Niye herkesi kendiniz gibi göstermeye çalışıyorsunuz? Sizinki resmen iftirayla eşdeğer. Çok hesapsız konuştunuz. Vicdan rahatlatma yöntemi ise bayağı hatalı bir yöntem.
-
Üzülerek söylüyorum ki çoğunuz gidemeyecek. Çünkü bunu çevremdeki onlarca insandan, İnternet'teki binlerce insandan gördüm. Gitmek de hiç ama hiç kolay değil. Hele ki ülkede o kadar başarılı insan varken, deli gibi ders çalışan öğrenciler varken, "Amerika'da garson olarak yaşamaya bile razıyım." diyenler muhtemelen hiç gidemeyecek. Lakin kumar oynayarak şansını artırabilir. Ama genel anlamda sonuç belli.
Gidemediği gibi partiydi, siyasetti daha 15 yaşında bu meselelerle ilgilendiği için kendini karamsarlığa boğacak. Karamsarlığa boğduğu için kendinde tembellik yapma hakkı bulacak. Tembellik yaptığı için gençliği boş geçecek. Bu nedenle ne bir uğraşı olacak, ne de adam akıllı dersine çalışacak. Yaş 20 olunca da hiçbir niteliği olmadığı için 40 sene boyunca mecburen günde 9-10 saat garson olarak çalışacak. Ortada böylesine verimsiz bir hayat varken elbette kötü bir yaşam sürmek kaçınılmazdır. Dolaysıyla günlük hayatta kafanıza taktığınız ve çözüm getirmediğiniz birçok olumsuz düşünce size hep eksi olarak dönecek. Çünkü kendim de dahil olmak üzere, (Böyle meseleler yüzünden 9-10 ayım heba olmuştu.) bunu çevremdeki çoğu insanda, çoğu gençte, çoğu arkadaşımda görüyorum. Henüz vakit geç değilken saplantılardan kurtulmak varken, onlara daha çok saplananlar ise eminim ki ilerleyen yıllarda çoook daha büyük üzüntüler hissedecektir.
Buyurun, bu kitabı öneririm. Belki karamsarlıktan ve kahvehane siyasetinden kurtulursunuz. Ben bu forumda, bir konuda bu kitabı daha önce de önermiştim, çok az kişi takmıştı. Benzer şeyleri de birçok kez yazıp çizmiştim ama o sıra çoğunluk felsefe bölümündeki felsefeyle ilgisi olmayan konularda tartışmalar çıkartıyordu. Ama yine de tekrardan öneriyorum. Farklılık yaratıp, kendinize veya çevrenize yol açmak da sizin elinizde; toplumun çoğunluğu gibi olup, 10-15 sene sonra pişmanlık duymak ve vicdan rahatlatmalı genellemeler yapıp, herkesi kendiniz gibi görmek de sizin elinizde.
Tarihe dair ne zaman bir şeyler okusam, büyük atılımların her zaman bir kişi veya grupla başladığını görüyorum.