Üzerinde Takıldığım Bazı Konular

LaraInHell

Hectopat
Katılım
8 Haziran 2017
Mesajlar
419
Çözümler
2
1-Evlilik veya aşk gereksiz birer olgudur.

Doğada canlılar, çift cinsiyette yaratılmıştır. Yani her canlının bir dişisi ve bir erkeği var. İnsanın onlardan farklı olarak sahip olduğu şey frontal lobundaki düşünme yeteneği, kavram yeteneği.(Birazdan neden buradan girdiğimi anlayacaksınız.)
Şimdi hayvanlar ürer. Örneğin, bir erkek köpek dişisiyle çiftleşir ve yavruları olur. Fakat dişisine aşık falan olduğu görülmez. Sadece içgüdüsü gereği bunu yapar. Ya da bir bitki milyonlarca sayıda polen üretir. Neden? Hayatta kalma şansını artırmak için.
Yazın başlarında bir kız konusu açtım burada. Açılacağımı falan yazdım, reddedildim. Belki ondan sonraki bütün kızlar boş gelecek ondan böyle hissediyorum ve sorguluyorum ya da hakikaten böyle düşünüyorum.
Düşünme ve kavrama yeteneği yüzünden insan diğer canlılardan ayrılır, daha komplekstir. Bu yüzden duygulara sahiptir. Aşk, sevgi gibi. Şimdi insanın da aşık olması, sevmesi tamamen üreme içgüdüsünden geliyor gibi bir kanı yatıyor aklımda. Yani sevgili olursun, evlenirsin, en son yine çocuğunuz olur. Belki de insan yapısı gereği sosyal varlıktır sözü de bu yüzden. Ama bilmiyorum, cidden çok mantıksız geliyor şu an. Belki yaşım küçüktür bunları konuşmak için ama. Hele böyle bir devirde kimin eli kimin elinde belli değil iken.
Sadece evleneceğim ve daha fazla sorumluluk alacağım gibi geliyor, insan düşünebilen bir varlıksa neden kendini daha zora soksun? Aslında tamamen günümüzde güvenecek kişi kalmadığından (kendi kanımca) ve bu yüzden saçma geliyor bu olgular.
Sen sıkılmışsındır ve muhabbet edecek yeni biriler arıyorsundur. Aşık olduk, evlendik dersin. Belki 1 sene, belki 6 ay geçer. Boşanırsın. Sonra aşık olduk ayağına kandırın kendinizi.
Bunları haykırasım vardı herkese, iyi oldu.

2-Güvenecek adam bulamamak.

Devir kötü sözü burada devreye giriyor.
Üniversite sınavına gireceğim. Kırtasiyelerle daha haşır neşir oluyoruz tabi. 1 ay yeten silgi 1 haftada bitiyor. Gramajı düşmüş ama zam var. İkisi birlikte oluyor %200 zam herhalde.
Geçen sene aldığım kitabın fiyatı 3 katına çıkmış. Her şey aynı içinde. Ne değişti?
Doları bahane ettiler. Dolar biraz geriledi, fiyatlar daha da arttı.
Ben bir kitaba 50 lira veriyorum ki bunu bana indirimli haliyld bu fiyata satıyor. Benim 7 dersim var, siz düşünün...
İnsanlar hep birbirini kandırma içinde, sonumuz hayır olsun.

3-Toplumumuzun mutsuz ve kendini unutmuş olması.

Bugün sokakta küçük bir şaka ya da güzel bir jest yapsam üzerime saldıracak adamlar tanıyorum.
Herkes kolay yoldan bir şeyler elde etme peşinde. Nasıl kolay para kazanırım derdinde. İkinci maddede değindiğim gibi bu biraz da.
Kültürümüz diye bir şey zaten kalmadı. Herkes A tarafı, B tarafı şeklinde.
Yenilik ve medeniyet adı altında çok yanlış
tutumlarımız ve tepkilerimiz var.

4-Okumayan nesilimiz.
Bu en çok üzüldüğüm durum. Mezuna kalmış birkaç arkadaşım var ve hala ortam yapma peşinde. Ya da evde bir şeyler okuyup araştırma imkanı varken boş boş oturan teyzelerimiz, amcalarımız.
Kahvede okeye 4. amcalar, nasıl kolay yoldan yatarak yoluma bakarımcılar.

Toplumumuzun bu durumları beni üzüyor, elbet benim de yanlışlarım var. Düzeltmeye çalışıyorum elimden geldiğince. Fakat ülkemi de genel anlamda böyle görmek hayretler içerisinde bırakıyor insanı. Zamanla çok şey değişti. Teknoloji gelişti, bilgiye ulaşma kolaylaştı fakat biz buna nazarana daha da geriledik.

Sizin de ekleyip çıkarmak istedikleriniz, varsa yorumlarınızı bekliyorum. Ve sorularımda, düşüncelerimde katıldığınız/ katılmadığınız yerleri merak ediyorum. Yazarsanız sevinirim.

Teşekkürler, iyi forumlar!
 
1-Evlilik veya aşk gereksiz birer olgudur.

Böyle düşünme sebebini kendin söylemişsin dostum. Bu senin kendi kişisel düşüncen. =

Yazın başlarında bir kız konusu açtım burada. Açılacağımı falan yazdım, reddedildim. Belki ondan sonraki bütün kızlar boş gelecek ondan böyle hissediyorum ve sorguluyorum ya da hakikaten böyle düşünüyorum.

4-Okumayan nesilimiz.

Öncelikle, "Okumayan Nesilimiz" yazısını görünce yine neyin boşunu yapacak acaba demedim değil itiraf edeyim dürüst bir insanımdır :D (Bir çok insan bunu yaptığı için öyle düşündüm) Ben hep ön yargı yapmamayı savunmuşumdur, yapanlara da hep her zaman karşı çıkmışımdır. Şimdi kendim ön yargı yaptım :D Ama dediğim gibi bu tür konularda dayanamıyorum.

Haklı olduğun yerler var "Okumayan Nesilimiz" kısmında. Sadece eğlence, sadece aşk, sadece evde boş boş oturmak; bu arada evde boş boş oturmak demişken, yıllarca hiç bir şey yapmayıp, meslek sahibi olmayıp, yaşı 40'a 50'ye belkide 35'e ilerleyip, etrafında gördüğü bütün gençlere "Mesleğin Ne" diye soranlar var ya :D Sormasında aslında bir şey yokta, bir de hakkıymış gibi mesleği eleştirirler :) Bunun en basit örneği "Neden Tıp Değil de Bla Bla Mühendisliği?"

Her neyse konuya dönelim. Sadece aşk ile sadece evde oturarak, sadece eğlence için yaşayan bir çok insan var, evet. Öncelikle, bana şöyle bir soru yöneltsen mesela :) Sana bir cihaz verdiler. O cihazdaki tuşa basarsan, herkes düzgün, asosyal olmayan, hayatı sadece eğlence için yaşamayan, evde boş boş durmayan vb. Biri olucak deseler. Ben öyle bir durumda o an bunu yapmaya imkanım olduğu halde, insanların çevreye ve insanlara yaptığı kötülükler dışında ki hiç bir şeyi engellemezdim.

Yani bir insan okul okumak zorunda değil. Hayatı sadece aşk için, hayatı sadece eğlenmek için yaşıyor olabilir. Elbette hiç bir şey yapmadan boş boş duran insanların seveceği, ama 1 gram araştırmaduğı için bilmedikleri şeyler var. Ama gel görelim ki onların seçimleri. Buna biz karışamayız değil mi :)

Ben senin bu yazında bir şeyi eleştiriceksem, ki eleştirmemem söz konusu bile olamaz Başak burcuyum :D O da "Okumayan Neslimiz" demen olurdu :) Ama gel görelimki o başlığın altında yazdıklarının çoğusu doğru. Ancak dediğim gibi onlara biz karışamayız herkes kendi istediği gibi yaşar. Neden bu cümleye bu kadar takılıyorsun? Diyecek olursan, kısa ve öz bir şekilde söyleyeceğim :) Etrafta Belgeye tapan çok insan var. Yani her şey diploma, her şey belge diyen çok insan var. (Etraftan kastım sosyal kullanıcıları değil, Dünya) Hatta belkide sende öyle birisindir bilmiyorum :)

Özet : "-Evlilik veya aşk gereksiz birer olgudur. "
"Okumayan nesilimiz. "
Bu başlıkların altındakilere katılmıyorum :) Aşk ile ilgili olana tamamen katılmıyorum. Okumak ile ilgili olanda, haklısın. Ancak o insanlara (çevreye insanlara zararı olmayıp, kendi istediği hayatı yaşayan insanlara) bir şey diyemeyiz. Bunu doğru bulmuyorum.

İyi Sosyaller :p
 
Aşk ve evlilik konusu için pek yorum yapamayacağım. Aşkı da, evliliği de genel olarak saçma, yahut gereksiz bulmuyorum fakat benim hayatımın içerisinde pek yer edindiği söylenemez. Hele ki evliliğin hiç yer edinemeyeceği muhtemel bir durum. Geri kalanlar hakkında tamamen olmasa da hak verdiğim noktalar var.

Güvenecek insan bulamamak, toplum meseleleri vesaire bunları çok tartıştık. Öncelikle şunu belirteyim ki: bu durum sadece bir ülkeyi değil, dünyayı kapsıyor. Hep aynı şeyleri de demek istemiyorum artık. Kısaca eğitimsizlik, kişinin kendine önem vermemesi ve bu yüzden hayattan kopması, ailedeki eğitimin yanlış olması sonucunda falan artık toplumdaki ilişkilerin bitmeye başlaması, ki bu sıkıntıyı 2000'liler, 90'lılar ve belki de daha öncesi çekiyor. Yani 2004-2005 ya da 2010 yılında doğan çocuklar, bundan 10 sene sonra nasıl bir toplum oluşturacak, bakacağız. İnternet'in yanlış kullanımı, bilgisayarı abartarak kullanmak, hiçbir iş ile uğraşmama sonucu iyice yabanileşmek, topluma uzak kalmak. Bunların hepsi sıkıntı. Şimdiden bile artık evde oturmaktan hastanelik olan çocukların haberlerini okuduğum oldu. Oturmaktan bacağını kaybeden, obezite seviyesine ulaşanlar var ya. Daha kim bilir neler var. Tabi bütün bu saydıklarımın sonucunda vahşilik, agresiflik, yabancılık, üstüne de kendine değer vermediği için gelişime kapalı olmasından dolayı bi' cehalete yönelik "düşünememe" ve sorgulamama durumu kazanılıyor. Toplumların da bu yüzden ilişkileri bitiyor. Eskiden 4 yaşındaki çocuğa tablet alıp, onunla gün içinde toplam 1 saat bile ilgilenmeyen bilinçsiz aileler var mıydı? Şimdi ailesinden böyle bir eğitim gören çocuğun toplumdaki yerinin nasıl olacağını düşünebiliyor musunuz? Ben vallahi de bu duruma çok üzülüyorum. Kuzenimin kendi çocuğuna böyle muamele çektiğine şahit oldum ve uzun süre boyunca konuşup, bazı şeyler için ikna etmeye çalışmıştım. Ki yani sadece tek kuzende de olabilen bir şey değil. Artık herkesin yakınları, aile dostları aşağı yukarı böyle bir eğitim gösteriyor. Bunu yapıp, çocuğun hayatını mahvetmek yerine hiçbir şey yapmasın, çocuğu bıraksın, daha iyi yetişir. Artık o şekilde daha iyi eğitileceğine, belki de kendini eğiteceğine inanmaya başladım. Hatta direkt çocuk yapmak isteyenler teste tabii tutulsun. Böyle mi olacağız yani? Sonuç itibariyle insanların agresif ya da incelikten uzak kalması, konuşmayı unutması bayağı artacak gibi gözüküyor. Bu çok büyük bir problem. Özellikle işe girerken çok büyük bir sorun.

Zamlar konusuna girmiyorum bile. Dün simit almıştık ve hep aldığımız simide 25 kuruş zam gelmiş ve daha küçükleştirilmiş simitler. Böyle ufacık şeyler için bile değişikliklere, küçülmelere gidiliyor. O kadar mı tasarruf yapmamız, halk olarak kemerleri sıkmamız gereken bir dönem, anlayabilmiş değilim. Bakalım ilerleyen zamanlarda neler göreceğiz.

Okuma konusuna gelecek olursak: okuma artıyor. Yani herkes yazmasını-okumasını biliyor ama iş kötü noktalara gidiyor. Ben bu okullardaki eğitim konusunda da çok uzun uzun yazmıştım, videolar atmıştım. Daha ne kadar yazayım, bilemiyorum. Yani artık ne desem bilemiyorum. Daha 2 saat önce tıp fakültesi mezunu olan işsiz arkadaşımla konuştuk, dertleştik. Kendisi bir dönem mağazada çalıştı fakat o kadar okuduktan sonra yediremeyip, işi bıraktı. Umarım işler kötü noktaya gitmez. Okuma geçmişten günümüze arttı da, bundan sonra bu tablo karşısında gençlerin okuma isteği kalır mı, bilemiyorum. Bir evdeki iki kardeşten birisi zar zor atanıp, diğeri işsiz kaldıktan sonra insanın ister istemez içi kararıyor. Hatta bu dediğim bile nadir yaşanan bir durum. İşsizlik büyük sıkıntı. Özellikle lise çağındaki gençler çok umutsuz oluyor. Okuduktan sonra işsiz kalmayı yediremiyor insan. Gerçi bizim de sonumuz hayır değil ya, bakalım. Kimin işten atılacağı, işsiz kalacağı belli değil. Sıkıntı çok. Bu sıkıntılar da toplumun genelinde olduğu ve üzerine daha karamsar düşüncelere yöneldiğimiz için bi' bunalıma girme, hayattan soğuma herkesin içerisinde oluyor.
 
Son düzenleme:
Aşk ve evlilik konusu için pek yorum yapamayacağım. Aşkı da, evliliği de genel olarak saçma
Şurayı gördükten sonra işte okuyasım gelmiyor devamını da :) Ama bu benim kendi görüşüm diyip bunu belirtmen hoşuma gitti. Saygı duyuyorum o yüzden :)

Okumak konusunda haklısın. Diğer açtığın konulara bakmadım ancak burada yazdığında haklısın :) Okullarda saçma bir sistem olan, Ezberci Sistem var ve ben buna karşıyım...
Ezberci Sistem Nedir? = Mesleği öğretmek yerine, kişinin daha sonra kendisinin kendi isteğiyle öğrenebileceği halde bir sürü dersin bir sürü konularını o kişiye ezberletmektir. Tabii ki bazı meslekler bazı alanlar için, bazı dersler zorunlu olmalı zaten. Ama gereksiz bir sürü bilgi yüklüyorlar insanlara :D Aslında sanılanın aksine eğitim olmasa insanlık çok gelişecek, bu cümleyi yanlış anlamayın açıklamasını yapacağım :) Eğitimden kastım günümüzdeki eğitim sistemi. Çok yanlış yerlere gidiyor çok... (Not : Derslerim kötü olmuş olupta böyle bir yorum yapmıyorum)

Çocukların bilgisayar,tablet bağımlılığı vb. konusunda ise, bu büyüklerde de var :) Büyüklerde dediğim 50 yaşında olan birilerinde de var 25 yaşında olan birinde de 30 yaşında olanında da 18 yaşında olanında da var. Her yaştan insanlarda var yani :D Ancak, şunu bilmelisin ki teknoloji çağındayız. Ve bunu yapmak bir suç değil. Bir çocuk veya bir insan, bunu yapıpta, bunu yaptığı için çevresindeki insanlara kötü davranıyorsa, işte o zaman haklısın. Ancak kötü davranmaktan kastım onlarla konuşmamak değil. İnsanlarla konuşmamak kötü bir şey değildir. Yani zorunda olunan bir konu değil :)
 
Aşk ve evlilik dünyanın en güzel şeylerinden bir tanesi emin olun. Doğru kişiyi doğru zamanda bulunca bu fikriniz tamamen değişecek. Evlilik olayına sadece cinsel olarak bakmayın. Evet evlilikte olan bir şey cinsellik ama tamamen o değil. Güzel anlar, dertler, sıkıntılar, mutluluklar paylaşınca güzel. Evlendiğiniz kişinin kız/erkek bu olayda ki tavrı çok önemli. Aklınız varsa kendinizle biraz zıt olan biriyle evlenin o zaman daha keyifli oluyor her şey. Evlenin arkadaşlar evlenin. :)
 
Hayatının geri kalanını sevdiğin insanla geçireceksin. Kendi sıcacık bir evin evinde seni bekleyen eşin ve çocukların olacak. Olaya neden sadece üreme açısından bakıyorsunuz ki? Duygular, bağlar önemsiz mi?
 

Geri
Yukarı