Benim bir arkadaşım vardı, fabrikada çalışıyordu ve maaşının bir kısmını Valorant'a harcıyordu. Beğendiği şeyleri almak yerine, çıkan her koleksiyonu almak gibi bir huyu vardı. Yani yeni bir set çıktığında, “aa bunu almalıyım” diye düşünmeden alıyordu. Bu bence tamamen saçmalık ve enayilik. Mantık olarak, oyun içi alışverişin amacı keyif almak olmalı, ama her şeyi almak sadece gereksiz harcama ve geçici tatmin demek.
Eğer bir oyuncu gerçekten hoşuna giden skinleri alıyorsa ve bunlar onu 1–2 ay sonra sıkmıyorsa, sorun yok. O, aslında çoğu zaman sürekli oyun oynadığı kişilerle vakit geçirdiği için, her gelen seti almıyordu. Yani öyle açgözlü bir şekilde “her şey bende olmalı” modunda değildi. Sadece gerçekten hoşuna gidenleri alıyordu. Ama işte problem, bazen beğendiği skinleri alıp birkaç ay sonra sıkılması ve ardından yeni çıkan sete bakıp “aa bunu da almalıyım, bunu da almalıyım” demesi. İşte burada bence işin enayilik tarafı devreye giriyor.
Riot'un oyun içi stratejisine bakarsak da durum ayrı bir olay. Adamlar yıllarca bekletip replay sistemini getiriyor, içerik olarak çoğu zaman kıytırık setler sunuyor. Bu yüzden her çıkan skin veya seti almak gerçekten mantıklı değil. Arkadaşımın yaklaşımı daha bilinçliydi. Beğendiği setleri alıyor, sıkılmıyordu. Ve sürekli oyun oynadığı kişilerle takılırken herkesin setlerini görüp “aa bunu almalıyım” diye refleksle hareket etmiyordu.
Oyuncular arasında iki tip insan var. Birinci tip, gerçekten zevk için ve keyif almak için skin alıyor, uzun süre kullanıyor ve seçici davranıyor. İkinci tip, çıkan her seti alma refleksiyle hareket ediyor; kısa süreli tatmin yaşıyor, sonra sıkılıyor ve bir sonraki seti almak için para harcıyor. Kendi düşüncem, birinci tipin hem finansal hem de oyun deneyimi açısından çok daha mantıklı olduğu yönünde. Para, zaman ve keyif dengesi önemli, yoksa oyun sadece kısa süreli tatmin ve pişmanlık kaynağı haline geliyor.
Her şeyi almak değil, seçici olmak ve gerçekten hoşuna giden şeyleri almak hem oyun deneyimini hem de oyuncunun finansal ve mental tatminini artırıyor. Aç gözlülükle her şeyi almak, ister istemez enayilik olarak geri dönüyor.