"Yakıştıramamak" kelimesinin İngilizce karşılığı nedir?

Gingka Hagane

Hectopat
Katılım
19 Ocak 2021
Mesajlar
753
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Örnek vermek gerekirse;
"Bu yaptığın işi sana yakıştıramadım."
"Bu durumu kendime hiç yakıştıramıyorum.''
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Cumlenin contextine gore degisir. Ornek olarak mesela bir kiyafetin veya bir davranisin birine yakismadigini soylemek icin 'suit' kullanilabilir.
Or: I don't think that kinda behavior suits you.
 
"Reproach"
"Why are you reproaching me for being so serious?" (Cümleden emin değilim.)
Reproach kelimesinin istediğim kelimenin karşılığı olduğunu düşünmüyorum, ancak aynı amaç ve fikir için alternatif olarak kullanılabilir gibi.
Cumlenin contextine gore degisir. Ornek olarak mesela bir kiyafetin veya bir davranisin birine yakismadigini soylemek icin 'suit' kullanilabilir.
Or: I don't think that kinda behavior suits you.
Galiba "yakışmamak"ın tam İngilizce karşılığı yok. Ama sizin dediğiniz gibi aynı fikirle kullanılabilir. Düşününce "suit" yerine "fit" de daha uygun gibi görünüyor, o anlamda.
 
Reproach kelimesinin istediğim kelimenin karşılığı olduğunu düşünmüyorum, ancak aynı amaç ve fikir için alternatif olarak kullanılabilir gibi.

Galiba "yakışmamak"ın tam İngilizce karşılığı yok. Ama sizin dediğiniz gibi aynı fikirle kullanılabilir. Düşününce "suit" yerine "fit" de daha uygun gibi görünüyor, o anlamda.
Fit yakismak anlaminda kullanilmaz Ingilizce'de.
 
Fit yakismak anlaminda kullanilmaz Ingilizce'de.
Fit kelimesinin "sığmak" anlamı dışında, "uygun gelme" gibi olan anlamı aynı anda bu fikir için de kullanılabiliyor (be suitable).

suitable for a particular purpose or activity:
She's not fit for the level of responsibility she's been given.

to be suitable for something:
With her qualifications, she should fit the job perfectly.
Let the punishment fit the crime.
I'm sure we'll have something to fit your requirements.

Benim verdiğim örnek için ise;
Falling in love with a married woman doesn't fit you.
 
Aslında Türkçe'de olduğu gibi düşünmemek lazım. İki örnekle açıklayacağım, yeterli olacağını düşünüyorum. Öncelikle örnek 1'den başlayalım:
  • Bu kıyafet bana yakışmıyor demek için suit kullanılıyor. This outfit doesn't suit me. Bu kıyafet bana yakışmıyor gibi.
  • Onun dışında davranışa yakıştırmak kelimesi kullanılmıyor. Ondan ziyade bu davranışın doğru olduğunu düşünmüyorum, bana uygun değil vs. tarzı söylem kullanılıyor. I don't think that's behavior true. It's not appropriate for me. Bu davranışın doğru olduğunu düşünmüyorum, benim için uygun değil.
Kısacası context olayına bakıyor ama Türkçe'de olduğu gibi düşünmemek gerek.
 

Geri
Yukarı