Yaşadığınız En Büyük Dram

Benzerini ben dişçi sonrasında yaşamıştım. Kahvaltı yapmadığım için acıkmıştım ve ağzımdaki uyuşukluğu unutup tost sipariş etmiştim. Bildiğin kağıt yer gibi tatsız tuzsuz saçma bir durumda yedim:) İnsan duyularının değerini kaybedince anlıyor gerçekten:)
 
Metrodan indikten sonra eve gitmek için otobüs durağında bir buçuk saat bekleyip, ardından beklemekten sıkılıp yürümeye karar verdim. Eve 100-150 metre kala art arda 3 tane otobüsün geldiğini gördüm. This is İstanbul goçum!
 
CPU pinlerinin anakartta değilde CPU üzerinde olduğu o güzide yıllarda güç bela satın aldığım Pentium 3 işlemcimi sokete tam oturtmadan takmaya çalışmam, soketin kapanmaması ve "ne oldu acaba" diyerek işlemciyi kaldırmam ve karşılaştığım manzara. Perşembe pazarı.
 
Bir kere anlattım bir daha anlatmam. :p Seninki de kötüymüş. Gripken en sevdiğin yemeğin yapılması kötü. :D
 
Son düzenleme:
Finallerim vardı, amfiye girdim, elimde telefona bakarak her zaman oturduğum yere, yukarı sıralara çıkıyorum. Sonra arkadan "Nereye?" diye ses geldi. Aman tanrım ne göreyim, sınıf ağzına kadar dolu ~100 kişi var, başka bir sınıf sınav oluyormuş (ben sınıf boş sandım) ve herkes bana bakıyor :) O an magma tabakasına inesim geldi.
 

Geri
Yukarı