1- En az 5Mbps upload.
2- Kaliteli bir mikrofon ve yayın yazılımı için üstünkörü bilgi (kalite/performans ayarı yapılandırması, mikrofon eşiği ayarlama, vs.)
3- Oynanan oyuna göre değişir lakin iyi bir bilgisayar. (İkinci bilgisayara falan gerek kalmaz)
ve en önemlisi:
4- Üstün oyun oynama yeteneği / arkadaşlarını da yanına alıp yapacağın, insanı içine çeken samimi sohbetler / sahte gülme, kahkaha atma kabiliyeti /

+

bu ikisinden bir anlam çıkartırsın zaten, çok ama çok sevgili moderatörler ota, mota uyarı verdiği için açamıyorum bunu daha fazla.Kısaca "gururuna yenik düşüp asalak olmak" diyebiliriz. asalak: başkalarının sırtından geçinmeyi huy edinmiş kimse.
4. maddedeki özelliklerden herhangi birine sahipsen ya da "Tamam ya, ben şunu yapabilirim, denerim en azından." diye adım atabilecek şansı kendine verebilirsen, neden olmasın?
Bir de düzenli olman gerekiyor, seni iki arkadaşının bağış yapması kurtarmaz ya da harcadığın zamana, belki paraya değmez. Enes Batur'u, Çatır'ı, Çutur'u boşuna "azim + çalışma = mutluluk" demiyor o kadar dalga geçiyoruz ama. Gerçi bunun gerçeği "azim + istikrar + çalışma = para, mutluluk, şan" Ayrıca kimse durduk yere birine bağış atmaz, farklı olmalısın. Gerekirse yeni çıkan bir oyuna para bayacaksın, izleyici çekeceksin. Çünkü mantık şu şekildedir genel olarak: "15 yaşındayım, babam toplama bilgisayarlara ve satıcılara güvenmiyor ve bana hazır bilgisayar almak için bile düşlediğim bütçeyi yaratamıyor, cimri, çulsuz pişik. Neyse ki Berk abi var, ben oynayamıyorum ama en azından benim için zamanını ayırıyor. Bilgisayara, sonra da bu oyuna para vereceğime, birkaç lira bağış atıp Berk abiyi hem teşvik etmiş olurum, hem de karşılığını vermiş olurum."
Üstteki yazının başı ironi lakin normali bu şekildedir bu olayın. Onu izlersin, ya oynayışın gelişir, ya da muhabbeti sarar, harcadığı emeğe ve zamana karşılık kendince bir destekte bulunursun. Bol şans
