Yılbaşı kutlamaları öyle sanıldığı gibi temiz değil. İçki, kumar, zina gibi günahlar bir çok yerde işleniyor. Allah'ın haram kıldıkları bir özenti yada arkadaş çevresinden dışlanmamak nedeniyle göz ardı ediliyor. Eğlence adı altında ahlaksızlığın en kötüleri yapılıyor. Bir mü'min de peygamberimiz'in (a.s.v) "
Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da
onlardandır." sözünü ayaklar altına almayıp; takvasıyla "
ben bunlar gibi olamam" demesi gerekir. Allah'ın olmadığını, hesap gününün olmadığı söyleyen ve buna inanan bir kişi için elbette bunlar bir anlam ifade etmiyor. Peki biz müslümanlar için? Allah'ın karşısına bu günah sütunlarıyla çıkınca söyleyecek ne bulacağız? biliyoruz ki her geçen yıl sermayemizi tükenip gidiyor. Bunu mu kutlayacağız? O gün "keşke" dememek için Allah'ın haram kıldığı böyle kutlamalardan hepimiz uzak durmalıyız. Bu yılbaşına girerken geçen bir yılımızı düşünmeliyiz ve tefekkür etmeli ve kendimizi hesaba çekmeliyiz. Namazları kılıp, ramazan oruçlarını tuttuk mu? birinin kalbini kırdık mı? işlediğimiz günahlara tövbe ettik mi?...
Son sözü de İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'a bırakalım.
Ya Rab! Böyle mi olacaktı, benim cennet yurdum?
Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum.
Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yıl başına!
Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telaşına!
Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar.
Gördümki, noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar.
Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete.
Heyhat! Duyuramadım, ne Âhmed'e ne Mehmed'e.
Ey Âlem-i İslâm'ın baş tacı, büyük Türkiye!
Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!
.
Yurdumu işgal eylemiş, şu garbın safsatası, Kiminin maymunu var, kiminin "Noel babası!"
Anladım, zaman geçmekte bugün dünden de beter.
Kim bilir? Yarın ne hâle düşecek bu şaşkın beşer.
Kulaklar tıkanmış, gözlere çekilmiş perde.
Nankör adam, fazilet arıyor geçmiş giderde.
İslâmdır bu vatanın dini, kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.
Müslümanın bayramı, Ramazan ve Kurbandır.
Kalamaz bu böyle Fatihin, Yavuzun diyarı, Noel kutlamada, geçerek hristiyanları.
.