- Katılım
- 17 Nisan 2020
- Mesajlar
- 1.951
- Makaleler
- 3
- Çözümler
- 7
Sıralama sınavlarında tek belirleyici şeyin düzenli çalışma ve irade olduğunu söylemek pek gerçekçi değil. Evet, disiplin ve planlı çalışma çok önemli ama herkesin öğrenme hızı, anlama kapasitesi ve problem çözme becerisi aynı değil. Zeka burada devreye giriyor. Aynı kaynağı çalışan iki kişiden biri konuyu hızlıca kavrayıp yorumlayabilirken, diğeri daha fazla tekrar yaparak ancak aynı seviyeye gelebiliyorsa, bu durum uzun vadede ciddi bir fark yaratır. Temel eksikliğinin büyük bir dezavantaj olduğu doğru ama bu eksikliği kapatma süresi kişiden kişiye değişir. Bazıları kısa sürede toparlayabilirken, bazıları için çok daha fazla zaman gerekebilir. Yani mesele sadece çalışmak değil, bilgiyi ne kadar hızlı işleyip ne kadar kalıcı hale getirebildiğinle de ilgili. Sonuç olarak, sıralama sınavlarında başarı sadece emekle değil, bilişsel yeteneklerle de doğrudan bağlantılı.
Bu çok dallanıp budaklanabilecek bir konu çünkü çok fazla parametre var. Mesela o algılama kapasitesi de sağlam bir temeli olup olmamasından geçiyor olabilir en basitinden temel matematiği olmayan biri fonksiyon çalışmak istediği zaman tabii ki de geç anlayacaktır ve algılayacaktır. Ancak sizin dediğiniz gibi algılama kapasitesiyle de alakalı olabilir. Ben bu noktada kendi adıma ilk kısımda olduğumu söyleyebilirim. OBP notum 66 idi ve herkesten düşük bir algılama seviyesine sahip olduğumu düşünüyordum. Neticede sağlam bir disiplin uygulayarak 2024 sınavında 53K sayısal sıralama yaptım ve tekrardan mezuna kaldım. Bu döngüyü kırmamış olsaydım algılarımın hep zayıf olduğunu düşünecektim. Kısacası kişi sınav bazında yapması gerekenleri yaptıktan sonra algısının zayıflığına karar vermeli diye düşünüyorum. Bu zamana kadar derslere gereken önemi vermeyen biri için algısının seviyesini yorumlamak zor.
 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		