Meritokrasi'de liyakat esastır. İşi bilen, o konuda uzmanlaşmış, eğitimli kişiler yönetim erkini de kontrol eder. Fakat bunu biraz modifiye edip, meritokratik oligarşi dememin nedeni, yönetimin yalnızca bu insanlarda olması gerektiğini düşünmemdir. Her sistem yozlaşır, bozulur. Demokrasi denilen aldatmacaya dayalı sistemlerde tribüne oynamayı bilen yönetimi genelde alır. Hatta yakışıklı, karizmatikseniz bile iş yapar. Cem Uzan bir parti kurup birkaç ay sonra seçime girip %7 alabilen sanıyorum dünyada 2. kişi. Karizmasına verildi 2.5 milyon oy.
Meritokratik Oligarşi diye uydurduğum sistemde, din, karizma, siyasi görüş vs vb nedenlerle kimse başa gelmez, çünkü başa gelecekler çok önceden "devlet" tarafından seçilir.
Halk yalnızca, yerelde kendisine hizmet verecek belediyeyi seçer ve demokrasicilik oynar.
Ülkeyiyse, özel yetiştirilmiş, zeki, bilgili, liyakat sahibi ve vatansever insanlar yönetir.
Oligarşi genellikle kötü görülür ki oligarklar kötüyse, cehennemdir fakat Tunç Yasası'na göre demokrasiler de zaten buna evrilir. O nedenle en azından yönetenler işi bilsin diye hayal kurdum.