Bir kez genç oluyorsunuz. Üniversite demek sadece okul ve kampüs demek değildir. O yaşlarda sürekli gezmeniz, eğlenmeniz de lazım. İstanbul, Ankara veya İzmir.
Tıp kazanmadıysanız evet. Üniversite çağlarında ufkunuzu genişletecek etkinliklere, müzelere, sergilere hatta konserlere gitmeniz lazım. Saydığım 3 şehirde her gün bu aktiviteleri yapabilirsin ama diğer şehirlerde böyle bir imkanın maalesef yok. İstanbul'daki öğrenciler dersten çıkar akşam da sevdikleri bir sanatçının söyleşisine giderler. Çıkışta saat ne kadar geç olursa olsun oturabilecekleri her türlü mekan ayaklarının dibinde olur. Sen Sakarya'da dersten çıkarsın yurda gidersin camdan dışarı bakarak sigara içersin. Daha sınava var. Hedeflerinizi düşük tutmayın. Çalışın.Hocam öyle diyorsunuz ama tek bu 3 şehirde mi okumak lazım illa?
Tıp kazanmadıysanız evet. Üniversite çağlarında ufkunuzu genişletecek etkinliklere, müzelere, sergilere hatta konserlere gitmeniz lazım. Saydığım 3 şehirde her gün bu aktiviteleri yapabilirsin ama diğer şehirlerde böyle bir imkanın maalesef yok. İstanbul'daki öğrenciler dersten çıkar akşam da sevdikleri bir sanatçının söyleşisine giderler. Çıkışta saat ne kadar geç olursa olsun oturabilecekleri her türlü mekan ayaklarının dibinde olur. Sen Sakarya'da dersten çıkarsın yurda gidersin camdan dışarı bakarak sigara içersin. Daha sınava var. Hedeflerinizi düşük tutmayın. Çalışın.
Tıp kazanmadıysanız evet. Üniversite çağlarında ufkunuzu genişletecek etkinliklere, müzelere, sergilere hatta konserlere gitmeniz lazım. Saydığım 3 şehirde her gün bu aktiviteleri yapabilirsin ama diğer şehirlerde böyle bir imkanın maalesef yok. İstanbul'daki öğrenciler dersten çıkar akşam da sevdikleri bir sanatçının söyleşisine giderler. Çıkışta saat ne kadar geç olursa olsun oturabilecekleri her türlü mekan ayaklarının dibinde olur. Sen Sakarya'da dersten çıkarsın yurda gidersin camdan dışarı bakarak sigara içersin. Daha sınava var. Hedeflerinizi düşük tutmayın. Çalışın.
Bu yaşıma kadar sosyalleşmeyi robotlaşma olarak tanımlayan bir insan görmemiştim. Ankara'da her gün yapabileceğiniz yüzlerce etkinlik var. Mahallenizden dışarıya çıkmayı deneyin. Görmemişler diye tanımladığınız pek çok insan belki de sizin doğup büyüdüğünüz şehirde 2-3 yıldır yaşıyorlar fakat emin olun ki sizden çok daha mutlular. Bu kadar kendinizi kapatmayın. Ayrıca takılma olayını abartmak değil bu. Üniversite'deyken kampüste takılmayı hiç sevmezdim fakat o yaşlarda arkadaşlarımla sabah akşam it gibi gezmeyi çok severdim. İyi ki de yapmışım iyi ki de yaşamışım. Artık öyle bir zamanım yok.Öyle bir anlatmışsınızki robot gibi dersten çık mekana git dersten çık konsere git hayatı bu kadar monotonlaştırmayın büyük ihtimalle diğer şehirlerden Ankara İzmir veya İstanbul 3 lüsünden birine okumaya geldiniz ve takılma olayını avartıyorsunuz Ankara'da yaşayan biri olarak yapacak o kadar da etkinlik olmadıpını düşünüyorum tabii görmemişler gibi içmeye çalışmıyorsanız.
Bir mimar olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki, bir mimarlık öğrencisi İstanbul ve Ankara dışında herhangi bir yerde okumamalı. Mimarlık öğrencisinin sabah akşam müze müze gezmesi lazım. Şehrindeki kült ve iz bırakmış mimarlar tarafından yapılmış mimari yapıları gidip görmesi lazım. Ufkunu genişletmesi lazım. Aksi takdirde yine mezun olur ve mimar olursunuz fakat hayatınız başka mimarların tasarımlarının teknik çizimlerini yapmakla geçer.Hocam hayalim hiçbir zaman tıp olmadı genelde mimarlık ya da insan kaynakları düşünüyordum liseden beri ve ikisi arasında şeçim yapacağım.
Bu yaşıma kadar sosyalleşmeyi robotlaşma olarak tanımlayan bir insan görmemiştim. Ankara'da her gün yapabileceğiniz yüzlerce etkinlik var. Mahallenizden dışarıya çıkmayı deneyin. Görmemişler diye tanımladığınız pek çok insan belki de sizin doğup büyüdüğünüz şehirde 2-3 yıldır yaşıyorlar fakat emin olun ki sizden çok daha mutlular. Bu kadar kendinizi kapatmayın. Ayrıca takılma olayını abartmak değil bu. Üniversite'deyken kampüste takılmayı hiç sevmezdim fakat o yaşlarda arkadaşlarımla sabah akşam it gibi gezmeyi çok severdim. İyi ki de yapmışım iyi ki de yaşamışım. Artık öyle bir zamanım yok.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.