Atatürk ve Osmanlı'nın son zamanları ile ilgili yanlış bildiğiniz 10 bilgi

Bu sefer biraz daha değişik bir yazı yazacağım. Umarım beğenirsiniz.


1) Atatürk, din adamlarını asmıştır.

Hayır asmamıştır.

Ama hani İstiklal Mahkemelerinde yargılayıp asmıştı?

İstiklal Mahkemelerinde hakim olan din adamları da vardı. Neden onları asmadı sence?

Neden asmadı onları?

Bu sorunun cevabı çok basit. Birileri vatan hainidir diğeri de vatanına aşıktır. Vatanına aşık olanlar idam ettirilenler değil. İstiklal Mahkemelerinde görev yapanlar hem Kuvayi Milliye'nin hem de Türk Müslüman ordunun yanındaydı. Diğerleri de İngiliz ve Yunan afişleri dağıtıyordu.




2) Atatürk, bir diktatördü.
Bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır olabilir.

Ne demek istiyorsun?

Şunu demek istiyorum: Diktatör kelime anlamı olarak tüm gücü elinde bulunduran kişi demektir. Atatürk de Kurtuluş Savaşı sırasında savaştan dolayı ülke yönetiminde gecikme olmasın diye devletin 3 gücünü de (Yasama, yürütme ve yargı.) elinde toplamıştır. Ama bunu sadece üç aylığına yapmıştır. Ama bu demek değildir ki bu ülkenin başına hiçbir zaman zalim bir diktatör gelmiştir. Geldi. Hem de iki tane.






3) Atatürk, ezanları yasaklamıştır.

Hayır yasaklamadı. Herkes anlasın diye Türkçe okutmaya başladı. Kabul et sen de ezanda ne denildiğini anlamıyorsun.




4) Atatürk din düşmanlığı yapmıştır.

Hayır yapmadı. Hatta senden bile daha iyi bir Müslümandı.



5) Atatürk ve İnönü çok yakın dosttur.

Hayır. Atatürk ve İnönü küsmüştür. Onların arasını yapmaya çalışan ve İnönü'yü aday olarak gösteren kişi, sonradan cumhurbaşkanı olacak Celal Bayar'dir. Atatürk'ün en yakın dostu Salih Bozok'tur. Hatta Salih, Atatürk'ün ölümünden sonra kendisine sıkmıştır.





6) Abdülhamit bir kahramandı.

Hayır. Abdülhamit bir vatan hainidir. Ama sizin kahramanlik algınız toprak kaybedip bir de ustüne o toprakları kurtarmak isteyen kişiyi, o topraklardan en uzaktaki yere götürmekse; sırf tahtını korumak için dümenden bir isyan çıkartıp ve bastırmamaksa evet o bir kahramandır.




7) Vahdettin yanlış anlaşılmış bir padişahtı.

Hayır. Vahdettin açıkça bir vatan hainiydi. Zira vatan haini olmasaydı, muhalif düşüncelerinden dolayı Atatürk'ü İstanbul'dan uzaklaştırmazdı. İşgalciler ile işbirliği yapıp Atatürk hakkında Kurtuluş Savaşından dolayı idam emrini vermezdi. Cumhuriyet ilan edilince bir gemiye, özellikle İngiliz gemisine, binip kaçmazdı.




8) İttihat ve Terakki, Osmanlı'yı kurtarmak için kurulmuştur.

Hayır ve evet. Kuruluş amacı Osmanlıyı kurtarmaktı. Ama uygulamada öyle olmadı. Uygulamada amaçları yönetimi ele geçirmekti. Atatürk de bunu anladığı zaman istifa etmiştir.




9) Ruslar her zaman düşmanımız olmuştur.

Hayır. Kurtuluş Savaşını onlar sayesinde kazandık desem doğru olur hatta. Olay şöyle oldu. Lenin bakıyor. Bir halk hareketi. Bunlar da komünist olacaklar, diyor. Bize para veriyorlar. Sonra da Fransızlar yenileceklerini anlayıp teslim oluyorlar. Ama tankları taşımak yerine bize satıyorlar. Sonra Atatürk de o tankları -yanlış hatırlamıyorsam Doğu cephesi olacaktı- kullanıp savaşı kazanmamızda çok yardımcı oluyor.




10) Atatürk bu ülkeyi küçülttü.

Hayır. Bu ülkeyi küçülten kişi Atatürk değil; Abdülhamit, Reşad ve Vahdettin'dir.








Umarım yanlış bildiğiniz şeylerin doğrusunu öğretebilmişimdir. Bu arada unutmadan bonus bir bilgi daha, İtlyanlar bize işgal ettikleri toprakları onlarla mücadele etmemize gerek kalmadan vermiştir. Bunun sebebini de başka bir konuda anlatmayı düşünüyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Fransız'ların sattıkları silahları Batı cephesinde Yunanlılara karşı kullanmıştık ve bunların arasında tank olduğunu sanmıyorum, zira bizim o devirde tankımız olduğuna dair hiçbir bilgiye rastlamadım. Tanklar daha çok WW1'de Alman-Fransız-İngiliz cephesinde düz yerlerde kullanıldı.
Tank teknolojisi, o dönemde I. Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmış ülkeler için bile çok yeniydi. İngilizler ve Fransızlar I. Dünya Savaşı’nda tankı kullanmışlardı, fakat bu araçlar pahalı, hantal ve sınırlı sayıdaydı. Türk tarafına ne Osmanlı’dan kalan bir tank vardı, ne de dışarıdan temin edilebildi.

Dolayısıyla Kurtuluş Savaşı’nda Türk ordusu tank kullanmadı; savaş, daha çok klasik piyade, topçu ve süvari unsurlarıyla yürütüldü.
 
Fransız'ların sattıkları silahları batı cephesinde yunanlılara karşı kullanmıştık ve bunların arasında tank olduğunu sanmıyorum, zira bizim o devirde tankımız olduğuna dair hiçbir bilgiye rastlamadım. Tanklar daha çok WW1'de alman-Fransız-İngiliz cephesinde düz yerlerde kullanıldı.

Arkadasın bahsettiği toplar ve mühümmattır.
Eline sağlık güzel açıklama 1 kişi bile ne olduğunu öğrense bile kardır aksini düşünenlere kulak verme.
 
Fransız'ların sattıkları silahları Batı cephesinde Yunanlılara karşı kullanmıştık ve bunların arasında tank olduğunu sanmıyorum, zira bizim o devirde tankımız olduğuna dair hiçbir bilgiye rastlamadım. Tanklar daha çok WW1'de Alman-Fransız-İngiliz cephesinde düz yerlerde kullanıldı.
Ben tank diye hatırlıyorum.
Arkadasın bahsettiği toplar ve mühümmattır.
Eline sağlık güzel açıklama 1 kişi bile ne olduğunu öğrense bile kardır aksini düşünenlere kulak verme.
Teşekkür ederim.
 
2) Atatürk, bir diktatördü.
Bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır olabilir.

Ne demek istiyorsun?

Şunu demek istiyorum: Diktatör kelime anlamı olarak tüm gücü elinde bulunduran kişi demektir. Atatürk de Kurtuluş Savaşı sırasında savaştan dolayı ülke yönetiminde gecikme olmasın diye devletin 3 gücünü de (Yasama, yürütme ve yargı.) elinde toplamıştır. Ama bunu sadece üç aylığına yapmıştır. Ama bu demek değildir ki bu ülkenin başına hiçbir zaman zalim bir diktatör gelmiştir. Geldi. Hem de iki tane.
1756547054880.png
 
Neden diktatör kelimesinin anayasal suç oluşturduğunu anlamıyorum. Diktatör gücü sınırsız olan kişi demek tüm diktatörler kötü olacak diye bişey yok bazı tarihçilere göre Atatürk,Tito ve Muammer Kaddafi müşfik diktatör yani gücü sonsuz olup kendisi iyi olan liderlere deniyor diktatör kelimesi suç olmasa ve yanlış anlaşılmasa keşke.
 
Burası hariç genel olarak doğru bilgiler verilmiş, eline saglik.
Orası da doğru. Neden öyle düşündüğünü söyle ben de sana doğrusunu öğreteyim.
Böyle önemli ve tartışmalı meselelere bir kaç satırla, hiçbir kaynak vermeden, tamamen kendi yorumun ile cevap vererek bizlere yanlış bildiğimiz şeylerin doğrusunu öğretebildin evet.
1 - atatürk din adamlarını asmıştır, bu tarihi bir gerçek. Tartışmalı olan şey, din adamlarını din adamı olduğu için mi yoksa vatan haini oldukları için mi astığıdır.
2 - atatürk diktatördü, 3 ay boyunca değil tüm yöneticiliği boyunca.
3 - Ezanı Türkçe okutturmasının sebebinin herkes anlasın diye olması senin varsayımın, kendisi böyle dediyse de siyasî olarak böyle demek zorunda zaten.
4 - atatürk dine düşmandı evet, bunu ben demiyorum kendisi aynen şöyle diyor : " bazen bütün dinlerin yerin dibini boylamasını istiyorum. "
" senden bile daha iyi bir müslümandı " 😅😅😅
6 ve 7 - Abdülhamid Han ve Vahdettin hain değildi, sadece sen cahilsin.
9 - Kurtuluş savaşını şerefli Anadolu insanının dini uğruna malını ve canını feda etmesi vesilesiyle kazandık.
10 - Abdülhamid Han, Sultan Reşad ve Vahdettin bu ülkeyi küçültmedi ; ellerinden geleni yaptılar, kimisinin elinden de bir şey gelmiyordu çünkü payitaht gücünü kaybetmişti. Ama sen cahil olduğun için atalarına hain diyerek kendini küçültüyorsun.
1 Konusuda haklı olabilirsin. 2 konusunda haksızsın. Atatürk korkulan veya korkutan bir lider değildi. Am insan onun bu ülke için yaptıklarını görünce onu üzmekten korkar. 3 konusunda yine haksızsın bence. Çünkü Kur-an'da "Ezan sadece ama sadece Arapça okutulabilir" diye bir madde yok. İsteyen istediğ dilde dua eder ezan okur. Ben anlamıyorum ne dediğini mesela. 4 konusunda kaynak var mı? Benim laynaklarım var çünkü. En basitinden Hatay Komuşması. Açık açık biz Müslümanız dedi. 6 ve 7 konusunda sana laf anlatmaya çalışmayacağım. Adaları İsmet verdi diyen birisine laf anlatmaya çalışmaya benzer. Cahil konusuna gelirsek de, önceki konularıma bak derim. 9 konusunda da, Kurtuluş Savaşını tek bir sebeple kazanmadık. Onu herkes biliyor ve doğru diye eklemedim. 10 konusunda da, Neden Reşad, Atatürk Selanik ortamını çok iyi bilmesine rağmen onu muhalif düşüncelerinden dolayı Şam'a yolladı? Vahdettin neden Sevr sonrası kaybedilen toprakları geri kazanmak isteyen Atatürk'ün idam fermanını yayınladı? Neden İşgal kuvvetleri ile işbirliği yaptı? Abdülhamit onusunda da o kadar detaylı bilgiye sahip değilim. Ama sahip olduğum bilgiler de onun sırf 2. Meşrutiyet ilan edilmesin diye kendisi İstanbul'da dümenden bir isyan çıkartıp onu bastırmamasını bilmeme yetiyor. Sonra neden indirildim? Al bu yüzden.
 
Orası da doğru. Neden öyle düşündüğünü söyle ben de sana doğrusunu öğreteyim.

1 Konusuda haklı olabilirsin. 2 konusunda haksızsın. Atatürk korkulan veya korkutan bir lider değildi. Am insan onun bu ülke için yaptıklarını görünce onu üzmekten korkar. 3 konusunda yine haksızsın bence. Çünkü Kur-an'da "Ezan sadece ama sadece Arapça okutulabilir" diye bir madde yok. İsteyen istediğ dilde dua eder ezan okur. Ben anlamıyorum ne dediğini mesela. 4 konusunda kaynak var mı? Benim laynaklarım var çünkü. En basitinden Hatay Komuşması. Açık açık biz Müslümanız dedi. 6 ve 7 konusunda sana laf anlatmaya çalışmayacağım. Adaları İsmet verdi diyen birisine laf anlatmaya çalışmaya benzer. Cahil konusuna gelirsek de, önceki konularıma bak derim. 9 konusunda da, Kurtuluş Savaşını tek bir sebeple kazanmadık. Onu herkes biliyor ve doğru diye eklemedim. 10 konusunda da, Neden Reşad, Atatürk Selanik ortamını çok iyi bilmesine rağmen onu muhalif düşüncelerinden dolayı Şam'a yolladı? Vahdettin neden Sevr sonrası kaybedilen toprakları geri kazanmak isteyen Atatürk'ün idam fermanını yayınladı? Neden İşgal kuvvetleri ile işbirliği yaptı? Abdülhamit onusunda da o kadar detaylı bilgiye sahip değilim. Ama sahip olduğum bilgiler de onun sırf 2. Meşrutiyet ilan edilmesin diye kendisi İstanbul'da dümenden bir isyan çıkartıp onu bastırmamasını bilmeme yetiyor. Sonra neden indirildim? Al bu yüzden.
2.mesele hakkında: Atatürk korkulan bir liderdi evet. Kendi yaverlerinin anılarını, kendisini eleştirmeye ne kadar korktuklarını oku.

3.mesele hakkında belli ki bu alana ait hiçbir şey bilmiyorsun. İslam dininin kaynağı yalnız Kur'an değildir. Ezanın Kur'an'da arapçadan başka bir dilde okunamaz yazmasını bırak, ezandan Kuran'ın hiçbir yerinde bahsedilmiyor zaten. Ezan, namaz gibi Nebi a.s'ın uygulamasıyla mütevatir olarak bizlere aktarılan bir ameldir. İsteyen istediği dilde dua eder evet ama isteyenin istediği dilde ezan okuması doğru değildir. Bu ümmetin her fırkası, her grubu, her topluluğu ezanı 1400 yıl boyunca aynı dilde okumuştur.

4.mesele hakkında: Kaynağım var tabii ki de ondan önce şunu da söyleyeyim; Hatay konuşmasında biz müslümanız demesini kaynak getiriyorsan meşhur meclis konuşmasını da biliyorsundur o hâlde, hani " biz ilhamlarımızı gökten ve gaibten almıyoruz... " dediği. Çok açık ve anlaşılır bir mesele ; atatürk siyaset için dini kullanmış, dinî söylemlerde bulunmuştu çünkü içinde bulunduğu toplumun büyük çoğunluğu için hayattaki en önemli mefhum dindi.
" Bazen bütün dinlerin yerin dibini boylamasını istiyorum. " sözünün kaynağı :
Screenshot_20250902_135605_Facebook.jpg
İnternette bu sözü aratarak bu söz hakkında denilenlere kendin de bakabilirsin. Ayrı olarak Atatürk'ün dinsiz olduğu ve dine son derece karşı olduğu zibilyon tane açık ve net olan kaynaklar ile sabit. Bir iki tanesini istersen atabilirim.

6 ve 7.mesele hakkında cevap verebileceğim bir şey dememişsin, o yüzden geçiyorum.

9. mesele hakkında ben de tek sebep vardır demedim, en büyük sebebin ne olduğunu düşündüğümü belirttim.

10. mesele hakkında : Sultan Reşad dönemi hakkında pek bilgi sahibi değilim, bir şey diyemeyeceğim. Karşı çıktığım şey hiçbir Osmanlı Sultanının hainlikle zerre alakası olmadığı. Sultan Vahdettin Osmanlı padişahlarının en zayıf, en güçsüz ve en çaresiz durumda olanıydı. Kendi verdiği kararlarını cebren değil de hür olarak verdiğini sanıyorsun. 2. Abdülhamid de 33 sene boyunca devleti daha da kötüye gitmeden ayakta tutmaya çalışmış, bu uğurda yapmak zorunda kaldığı şeyleri yapmıştır. Tahttan indirilmesinin asıl sebebi isyan çıkarması falan değildi, saltanatı boyunca sevilmiyordu zaten.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı