Anksiyete Bozukluğu ve Sosyal Fobi hastalıklarına karşı ne yapabilirim?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Alone Person

Centipat
Katılım
28 Temmuz 2019
Mesajlar
293
Makaleler
1
Çözümler
3
Bu konuyu açmak için bayadır düşünüyordum. Sonunda bu konuyu açmaya karar verdim. Burada benim gibi psikolojik sıkıntıları olanlara bazı tavsiyeler verdim ama bu tavsiyeleri kendime uygulayamamaktayım.

Yaygın anksiyete bozukluğu ve sosyal fobi teşhisleri konuldu bana. Gitmediğim psikiyatrist ve psikolog kalmadı. Psikiyatristler sadece antidepresan ilaçlarını veriyor. Bu ilaçları içince bildiğin uyuşuyorsun. Hiçbir şeye konsantre olamıyorsun ve devamlı uykun geliyor. Doktoruma bu ilaçların konsantremi bozduğunu ve okuldaki dersleri bir türlü anlayamadığımı söyledim ama beni azarladı. Annemle gelmişim diye ayrı bir azarladı beni. Yok neymiş 20 yaşındaymışım da koca adam olmuşum da. Ya doktor, hasta olmasam sana ne diye geleyim ki? Kendimi ifade edebilsem annemi ne diye getireyim?

Psikologlara derdimi anlatınca bana sadece hikaye anlatıyorlar. Hiç moral bulmuyorum anlattıklarından. Hiçbir işe yaramayan terapi yöntemlerini uyguluyorlar. Ben de bu duruma sinirlenip hiçbir doktora gitmiyorum. İlaçların hiçbirisini kullanmıyorum. İlaç kullanmadığım zaman konsantrem yerine geliyor ve uykulu halim ortadan kayboluyor. İlaçları içmeyince de kalbim çarpıntı yapıyor ve gereksiz yere heyecan yapıyorum. İlaçları içince de olumsuzluklar gitse de başka bir olumsuz durum ortaya çıkıyor.

Kimseyle konuşamıyorum, toplu taşıma araçlarında kalabalığa gelemiyorum, sıkılıyorum, kafamda hep kuruntu yapıyorum, paranoya olmaya başladım, arkadaş gruplarına dahil olamıyorum, yapayalnızım, grup çalışmalarında çok başarısızım, karşı cinsle olan iletişimim çok kötü, her şey için olumsuz düşünüyorum, her şeyi kafama takıyorum ve bu sıkıntılarımı bir türlü yenemiyorum.

Hobiler bulup onlarla ilgilenmeye çalışıyorum ama hiçbir işe yaramıyor. Sizin bu konuda tavsiyeleriniz nelerdir, ne yapmam gerekiyor? Tıp alanında hiçbir çözüm bulamadım. Dini olarak da öyle. Sosyal topluluklarda bulunurken bu sefer çevremdeki insanlar benimle aşırı dalga geçiyor. İnsanlar beni istemiyor, yanlarında bulunmamı istemiyorlar. Her yerden dışlanıyorum.
 
Kendini iyi hissetmek diye bir kitap var. İsterseniz internetten bir bakın. Okumanızı tavsiye ederim.
 
Kardeşim önce aynanın karşısına geçeceksin diyeceksin ki; ben ne yapıyorum? benim amacım ne diyeceksin. Millet ne dertlerle uğraşıyor bir bilsen... Baktım kötüyüm, giyim tarzımı değiştiriyorum, saçımın şeklini değiştiriyorum, 1 dal sigara yakıyorum, çarşıda dostlarla takılıyorum. Pes at, maç izle, karı kız kes iyidir. Hayattaki en değerli şey tecrübedir ama tecrübeyi kazanman için önce kaybetmen gerekir. Denemeden hiçbir şeyi olmuyor demeyeceksin. İlaçlara bel bağlarsan mal gibi gezersin, doktor seni takmaz sen ona göre bir müşteri teknik bir parça gibisin. Herkes kendi doktoru olacak başka çaresi yok. Ehliyetin varsa araba kirala, müziği sesini aç şehri falan gez. Unutma herkes kendisinin doktorudur, psikolojinin en büyük düşmanı monotonluk ve düşünmektir. Ve sana çok iyi bir tavsiye vereceğim, işsiz güçsüz evde boş boş oturuyorsan ve yalnızsan bunların olma olasılığı her insanda normal zaten. Hiç arkadaş çevren yoksa arkadaş çevresi edinmek için önce iş edineceksin, ondan sonra para kazanınca ve insan kazanınca işler değişir iyileşir. Kafanı işe vereceksin, yada kabulleneceksin. Sabah 6'da yola çıkıp 7'de dükkanın önünü sula, gece 11'e kadar garsonluk yap. Bakalım psikolojiyi, ıvırı zıvırı düşünmeye fırsat kalıyor mu? :) genelde el bebek gül bebek büyüyenler böyle oluyor. Ben hayata 14 yaşında atladım, yaş 24. İstanbul'da olsaydım sana güzel bir format atardım ama değilim. ;) Kitaplar falan boş... insanın ilacı kendisidir. Hayatı kurgulanarak yazılmış kitaplardan değil, yaşayarak, kaybederek, pişerek öğrenmeniz gerekiyor. Çok trajik olaylar yaşamadan bunlar oluştuysa eğer, bunlar tembellikten ve evde boş boş oturmaktan olmuş olma ihtimali %1000 ihtimaldir.
 
@Wei Shen tam anlamıyla katılıyorum, çalışıyor musun bilmiyorum ama iş hayatına atıl insanlarla tanış illa arkadaş olmanı gerektirmez ama biraz sohbet et işin yorgunluğu olunca zaten ne olduğunu pek anlamadan yatar uyursun :) Istranca dağları yakın atla gel Kırklareli'ne kur çadırını havalar soğumadan birkaç gün yat kalk geceleri tilki seslerini dinle :D Terapi gibidir, her insan kendini bilir her insan kendinin doktorudur bu işin kanunu bu ^_^
 
Sağlıklı beslenip işlenmiş ve paketli gıdalardan, abur cubulardan uzak durursanız bu tür sorunlar çok aza iner. Anksiyete bozukluğunu çölyak hastalığı falan da tetikliyor.
 
Doktorun verdiği ilaçları kullanmamaya devam ettiğin sürece iyileşemezsin. O ilaçların yan etkileri bir süre sonra geçer. Etkisinide en azından birkaç haftada gösterir. Bu süreye doz ayarlamasıda eklendiğinde 1-2 aylık bir süre yapıyor ilacın tam olarak etkin olması. Kafana göre almayı bıraktığın anda, sonra tekrar alman bir fayda sağlamaz. Tekrar en başa dönersin. (yan etkiydi, doz ayarlamaydı vs.)
 
İlaçlara bel bağlarsan mal gibi gezersin, doktor seni takmaz sen ona göre bir müşteri teknik bir parça gibisin. Herkes kendi doktoru olacak başka çaresi yok. Ehliyetin varsa araba kirala, müziği sesini aç şehri falan gez. Unutma herkes kendisinin doktorudur, psikolojinin en büyük düşmanı monotonluk ve düşünmektir. Ve sana çok iyi bir tavsiye vereceğim, işsiz güçsüz evde boş boş oturuyorsan ve yalnızsan bunların olma olasılığı her insanda normal zaten. Hiç arkadaş çevren yoksa arkadaş çevresi edinmek için önce iş edineceksin, ondan sonra para kazanınca ve insan kazanınca işler değişir iyileşir. Kafanı işe vereceksin, yada kabulleneceksin. Sabah 6'da yola çıkıp 7'de dükkanın önünü sula, gece 11'e kadar garsonluk yap. Bakalım psikolojiyi, ıvırı zıvırı düşünmeye fırsat kalıyor mu? :) genelde el bebek gül bebek büyüyenler böyle oluyor. Ben hayata 14 yaşında atladım, yaş 24. İstanbul'da olsaydım sana güzel bir format atardım ama değilim. ;) Kitaplar falan boş... insanın ilacı kendisidir. Hayatı kurgulanarak yazılmış kitaplardan değil, yaşayarak, kaybederek, pişerek öğrenmeniz gerekiyor. Çok trajik olaylar yaşamadan bunlar oluştuysa eğer, bunlar tembellikten ve evde boş boş oturmaktan olmuş olma ihtimali %1000 ihtimaldir.
İlaç kullandığım zaman 3 dersten kalmıştım ve sebepsiz yere boş boş otururdum. İlaç kullanmadan önce hiç yoktan derslere kafa yoruyordum. Ehliyetim yok, almaya çalışsam da direksiyon sınavından kalacağım belli. Çok uyuşuk bir insanım, elimden hiçbir iş gelmez.

İş bulmak için okulun bitmesini bekliyorum. Diplomayla bir şeyler olur diye düşünüyorum. İş bulmaya çalışsam kimse beni işe almaz. Elimden hiçbir iş gelmiyor, beceriksizim. Stajdayken çalışanlar bana durmadan kızardı ve alay ederlerdi. Benim gibi stajyer olanlarla çok iyi anlaşıyordum. Tek olumlu yanı buydu stajın.

Ailem hatalarının farkında, küçükken beni çok koruyorlardı. Tanıdığımız olsaydı seni işe verirdik diyorlardı. Onların da suçu yok, onlar da kendi hallerinde. Tanıdık fazla kimsemiz yoktur.

İş bulup çalışmak istiyorum ama bu devirde işi bilen veya eli iş tutabilen birilerini alıyorlar. Basit staj başvurusunda bile beni defalarca elediler.

İş bulamasam da dışarıda geziyordum ara sıra. AVM'lere gidip yeni çıkan ürünleri inceliyordum, bazı fuarlara katılıyordum, hiç gitmediğim yerlere gitmeye çalışıyordum. Sonradan insanların bana olan tepkileri yüzünden daha da dışarıda gezmiyorum.

Çok fazla hayal kırıklığı yaşadığım için kendime olan güvenim sıfıra indi. Durup dururken kendimi ezmiyorum yani.

@Wei Shen tam anlamıyla katılıyorum, çalışıyor musun bilmiyorum ama iş hayatına atıl insanlarla tanış illa arkadaş olmanı gerektirmez ama biraz sohbet et işin yorgunluğu olunca zaten ne olduğunu pek anlamadan yatar uyursun :) Istranca dağları yakın atla gel Kırklareli'ne kur çadırını havalar soğumadan birkaç gün yat kalk geceleri tilki seslerini dinle :D Terapi gibidir, her insan kendini bilir her insan kendinin doktorudur bu işin kanunu bu ^_^
Çalışmıyorum, okul durumum biraz sıkıntılı, bu aralar okula kafa yoruyorum. İnsanlarla tanışmakta sorun yaşamıyorum ama ileride beni yavaş yavaş tanıdıkları için onlar benden uzak duruyorlar.

Doktorun verdiği ilaçları kullanmamaya devam ettiğin sürece iyileşemezsin. O ilaçların yan etkileri bir süre sonra geçer. Etkisinide en azından birkaç haftada gösterir. Bu süreye doz ayarlamasıda eklendiğinde 1-2 aylık bir süre yapıyor ilacın tam olarak etkin olması. Kafana göre almayı bıraktığın anda, sonra tekrar alman bir fayda sağlamaz. Tekrar en başa dönersin. (yan etkiydi, doz ayarlamaydı vs.)
İlaçlar yüzünden 3 dersten kalmıştım, kendimi çok kötü hissetmiştim, yan etkileri beni mahvediyordu, bu ilaçları aralıksız aylarca kullandım. Doğru ilaç verdiklerinde faydasını görüyordum ama vücut direnç kazanınca daha da fayda vermiyordu. Doktorlar da ilaç değişimi yapınca işler karmaşıklaşıyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı