Apple, bırak Microsoft ile iş birliğini, İntel ve Nvidia ile olan işbirliğini bile kesen; mevcut teknolojiler neyse ona göre hareket eden değil, kendi ürettiği donanımlar ile teknoloji dünyasının yönünü değiştirmek isteyen bir firma. MacOs işletim sisteminin cezbediciliği de buradan geliyor. MacOs işletim sistemi, kendilerinin ürettiği donanımlara göre hazırlandığı için Windows'a göre çok çok stabil ve yüksel performanslı. Hemen hemen tüm virüsler Windows'a göre yazıldığı için MacOs işletim sistemi çok daha güvenli. Kullanıcı arayüzü sade, kullanımı çok kolay, göz yormayan basit ama şık bir tasarıma sahip. Şuan ki Windows 11 arayüzü bile, MacOS'un 2015 yılından beridir uyguladığı tasarım dilinin aynısı; göz yormayan basit ama şık bir dizayn. Hatta Windows 11'in ortalı duran yeni görev çubuğu, MacDock'un neredeyse aynısı. MacOs işletim sistemi Windows'a göre çok kapalı bir sistem olduğu için kolay kolay MacOs işletim sistemini bozamazsınız. Size Windows'daki gibi regedit kısmına gir, bilmem ne değerini değiştir; system32'ye gir, oradaki şu dosyayı şöyle böyle yap gibi sistem ayarlarını mıncıklamana kolay kolay izin vermez. Ayrıca iMac, MacBook gibi cihazlardan da bahsetmek gerek. iMac ile kasalı bilgisayarların oluşturduğu kablolardan kurtuluyorsun, masa arkanız iç içe geçmiş siyah kablo yığınlarına dönmüyor. MacBook'lar diğer laptoplara göre daha hafif, taşınabilirlik açısından daha pratik, malzeme olarak çok kaliteli, çok uzun saatler şarjı dayanabilen cihaz. Diğer laptoplar gibi plastik, kalın gövdeli, sağından solundan kırmızı yeşil ışıklar çıkan, gürültülü fan sesinden geçilmeyen, yarım saatte şarjı biten, kullanım ömrü çok kısa olan cihazlardan değil. Güvenlik, performans ve kullanım pratikliğinden dolayı MacOs işletim sistemli bilgisayarlar tasarım ve iş dünyasında çok daha sık kullanılmakta. Şunu unutmayın, Mac cihazlar oyun oynamak için yapılmamıştır, amacı da hedefi de bu değildir.