Arızalı bir nesil: 50 yaş üstü

Sedat Peker, 40 yaş üstü için benzer bir cümle kuruyordu. Ben de aynısını 50 yaş üzeri için kuracağım.

Sayın okurum; Türkiye'nin gelişmemesinin, ekonomisininin kötü olmasının, din algısının (din değil) çok yanlış yorumlanması şimdiye ait bir şey değil. Sadece biz Z kuşağında etkilerini çarpıcı şekilde görüyoruz. Yoksa eskiler hakkında okuduklarım karşısında eminim ki bizden önceki durum da bundan farksızdı; hatta daha kötüydü.

Her nesil beraberindeki sorunları kapatır diye bir sözüm var. Şükür ki genç nesiller de bu tabuları yıkıyor. Atatürk'ün "Umudum gençliktedir." sözü de cuk oturmuş. Hakikaten böyle.

Gelelim bu nesillerin arızalı olmasına...

Arkadaşlar bu çok uzun bir sürece dayanıyor.

Türkler bildiğiniz üzere göçebe bir toplum. Sürekli savaş, hayvancılık, çadır üçgeninde geçen bir hayat düşünün. Siz nerede, hangi koşullarda sanata veya felsefeye, hadi bunları da geçtim ne zaman pozitif ilimlere vakit ayırabilirsiniz ki? Yazılı olmayan -yani sözlü- kurallar ile idare edilmeye çalışılan bir topluluk.

Belki çok geriden aldım ama durum böyle.

Gelelim Selçuklu-Osmanlı dönemine. Türklerin ismini dünyaya duyurduğu, ekonomik yönden belki de hiçbir zaman göremeyeceğimiz bir zaman dilimi.

Halk toprağı işlesin, vergisini versin, savaş zamanı çağrılsın. Tüccarı da malını satsın, devlet görevlisi de "memurluk" yapsın. Muhafızlar da ülkeyi korusun. Ee? Normal bir çiftçinin hatta vasıfsız bir bireyin (işçinin) hayatından ne farkı olmuş ki bizim milletimizin?

Osmanlı'nın yıkılış sebepleri arasında ilk 3'e koyduğum bir nokta da var ki; pozitif ilimlerin kaldırılması. Tamamiyle dini ilimlere dönülmesi. Bu da beraberinde en büyük düşman olan yobazlığı/cahilliği oluşturuyor. Matbaa gavur icadıdır diye kabul etmeyen bir zihniyet doğdu bu topraklarda. Herkes için söylemiyorum elbette ancak halk o kadar kapalı ki, o kadar köylü ki medeniyetle aramızdaki bağı kuramamışız yükseliş dönemimizde. 2. Mahmut'u gavur padişahı etmelerini daha açıklamıyorum bile. Sebebi ise ıslahatları. 😏

Cehalet; Yenilmesi gereken en büyük düşmandır! M.K.Atatürk

İşte geldik cumhuriyet dönemine. Atatürk'ün en baskın özellerinden birisi olan ileri görüşlülüğü devreye giriyor. Maarif kongreleri düzenleyen Atatürk, olayın zaten İngiliz, Rum askerleri ile bitmediğini öngörmüş. Asıl sorunun kendi zihniyetimizin olduğunu fark eden Atatürk, eğitime de çok önem vermiştir. Hatta ve hatta kendimizden sonra da etrafımızın yani yabancı insanların da değişmesi gerektiğini vurguluyor: Yurtta sulh, cihanda sulh. Bu söz sadece barış için değil, aynı zamanda zihniyeti yani düşünce tarzını da ele alıyor.

Başlık ile içerik arasında bir uçurum varmış gibi gözükebilir ancak sorunun kökenine inmek gerekti. Ben de siz değerli okurlarıma, durumun başlangıç noktasını elimden geldiğince anlatmaya çalıştım.

Günümüze gelelim. Siyasete girmek istemem ancak girmemde fayda var. Örneğin, bir X partisi düşünün. Oylarının %80'i 50 yaş üzeri kesimden geliyor. Bu da ne demek oluyor? Genç yüzdelik dilimden pay alamıyorlar. Neden alamıyorlar? Çünkü gençler sorgulama yetilerini kullandıklarından dolayı, ortadaki yanlışlıkları tespit ediyorlar; buna göre oy kullanıyorlar. 50 yaş üstü, Sedat Peker'in tabiriyle 40 yaş üstü, aza tamah edebilen, şükürcü, devletçi (aslında alakaları yok), çoğunu gerici olarak adlandırabileceğimiz bir tayfa. Kandırılmaları çok kolay olduğundan birkaç icraate kurban giderler.

Ha, bu arada bu durum sadece bizim ülkemizde geçerli. Avrupa'da yaşayan 80 üstü bile belli bir standarta sahip.

Türkiye, ilk paragraflarda belirttiğim gibi, sürekli kırsalda kalmış olduğundan kente geçiş çok hızlı ve uyumsuz oldu.
Bunun ceremesi de genç kuşaklara çıktı. Yani bu köylü ve doğulu zihniyete sahip kesimimizin düşünce yapısı gelişmedi. Sadece yer ve zaman değişti. Teknoloji hayatımıza girdi, dijitalleşme başladı o kadar. Türkiye aslında alışkanlıklar açısından global -ki genç nüfus sayesinde- yoksa Afganistan'ın iki tık üstü bir ülke.

En yukarılarda bahsettiğim gibi, şükür ki bu arızalı nesilden kurtuluyoruz. Yobaz, cahil kesimlere uygulanabilecek tek çözüm de ; onları yok olana kadar göz ardı etmekmiş. Bunun da farkına vardım. Zira zihniyeti değiştirezmesiniz. En basit örneği de işte bu 50 yaş üstü...

Yorumlar

Konu çok dallı budaklı aslında. Özellikle toplumsal kültür hadisesi çok uzun mevzu ki bu bile bölgelere, yörelere göre farklılıklar göstermekte. Lakin ayrımı kuşaklardan çıkarıp zihniyetlere indirgemek lazım. Sonuçta 50 yıllık bir yaşantı doğru kullanıldı ise gençlerle olan iştiraklerinde de süreklilik sağlayabilecek ve tecrübelerini yeniliklerle yoğurabilecek bir bilinçte olabilir.

Çoğunluk için konuşulursa, 40 yaş enteresan bir sınır. Kişiliğin ve yapılanların kemikleştiği ve artık, o halin değişmesinin pek mümkün olmadığı bir merhale gibi. Ama yukarıda da belirttiğim gibi, eğer bir insan değişimi ve şüpheyi düstur edindi ise 60'ında da 70'inde de "burada benim de yanlışım mevcut. Ben bu yanlışımı nasıl düzeltebilirim?" monologunu işletebilir.
 
Hocam 50 yaş üstü sorunlu vs. de Z nesli de sorunlu. Baksana Ateistlik ne kadar da arttı. Adam uyduruk bahaneler sunuyor. Tamam Müslüman olmak zorunda değiller ama insanda bir utanma olur. Öyle bir atıp tutuyor ki.
Ve baksanıza. K-POP hayranlığına vs.
Hocam kusura bakmanızı istemem ancak bu bakış açısı da sorunlu.
K-POP, Rap vs. günümüzün şarkı türleri. Her nasıl ki eskiden "arabesk" modaydıysa, şimdi de rap moda oldu. Gazetici Cüneyt Özdemir'in güzel bir yorumu var:
"Rap'te duygu var. Pop'a bakıyorsun, sıradan."

Ayrıca başkasının inancı, inancının buyurduğu farzları yerine getirmemesi de kulun sorumluluk alanı değildir.

Mevcut iktidar en çok neye zarar verdi, biliyor musunuz? Dine.

Ne ülkeye, ne de başka hasar verdiği diğer alanlardan çok daha zarar verdi dine. Diyaneti, imam-hatipleri o kadar küçülttüler ki halkın gözünde bitikler şu an o kurumlar. İlahiyatçılar dahi bir bakmışsınız Deist olmuş. Neden?

Çünkü Siyasal-İslam din algımızın ne kadar bozuk olduğunu yüzümüze çat çat çat diye gösterdi. Günün sonunda da insanlar dinden soğudu. Bu çok ayrı bir konu, ayrı bir blogta güzelce ele alabiliriz diye tahmin ediyorum.
 
Hocam kusura bakmanızı istemem ancak bu bakış açısı da sorunlu.
K-POP, Rap vs. günümüzün şarkı türleri. Her nasıl ki eskiden "arabesk" modaydıysa, şimdi de rap moda oldu. Gazetici Cüneyt Özdemir'in güzel bir yorumu var:
"Rap'te duygu var. Pop'a bakıyorsun, sıradan."

Ayrıca başkasının inancı, inancının buyurduğu farzları yerine getirmemesi de kulun sorumluluk alanı değildir.

Mevcut iktidar en çok neye zarar verdi, biliyor musunuz? Dine.

Ne ülkeye, ne de başka hasar verdiği diğer alanlardan çok daha zarar verdi dine. Diyaneti, imam-hatipleri o kadar küçülttüler ki halkın gözünde bitikler şu an o kurumlar. İlahiyatçılar dahi bir bakmışsınız Deist olmuş. Neden?

Çünkü Siyasal-İslam din algımızın ne kadar bozuk olduğunu yüzümüze çat çat çat diye gösterdi. Günün sonunda da insanlar dinden soğudu. Bu çok ayrı bir konu, ayrı bir blogta güzelce ele alabiliriz diye tahmin ediyorum.
Hocam ama K pop vs. de erkekler resmen adın gibi. Hem arabeske de karşıyım. İsyan içeriyor hep. Günümüzdeki şarkılarda aşk meşk...
´´Ayrıca başkasının inancı, inancının buyurduğu farzları yerine getirmemesi de kulun sorumluluk alanı değildir.´´ Bununla ilgili bir şey demedim zaten.
 
Hocam ama K pop vs. de erkekler resmen adın gibi. Hem arabeske de karşıyım. İsyan içeriyor hep. Günümüzdeki şarkılarda aşk meşk...
´´Ayrıca başkasının inancı, inancının buyurduğu farzları yerine getirmemesi de kulun sorumluluk alanı değildir.´´ Bununla ilgili bir şey demedim zaten.
Olsun, tüketicisi var.

Pastırmayı sevmem, jambonu sevmem ama çok fazla alıcısı var. Ben de sizinle aynı fikirdeyim ancak zevki farklı olana saygım sonsuz.

Ateistlik olayına olan bakış açınız için o sözü yazmıştım. Aslında temelde dinin zarar görmesi olay.
 
Olsun, tüketicisi var.

Pastırmayı sevmem, jambonu sevmem ama çok fazla alıcısı var. Ben de sizinle aynı fikirdeyim ancak zevki farklı olana saygım sonsuz.

Ateistlik olayına olan bakış açınız için o sözü yazmıştım. Aslında temelde dinin zarar görmesi olay.
Hocam zevkler renkler tartışılmaz ama şöyle bakın olaya. Pedofililer çocuklardan hoşlanmıyor mu? Buna saygı maygı duymuyoruz. Çünkü insan fıtratına aykırı, insanlık dışı. O K pop fıtrat dışı erkek kısım için. Çünkü erkekler resmen kadın gibi. Arabesk de isyana sürüklüyor. Allah korusun dinden bile edebilir.
 
Hocam zevkler renkler tartışılmaz ama şöyle bakın olaya. Pedofililer çocuklardan hoşlanmıyor mu? Buna saygı maygı duymuyoruz. Çünkü insan fıtratına aykırı, insanlık dışı. O K-POP fıtrat dışı erkek kısım için. Çünkü erkekler resmen kadın gibi. Arabesk de isyana sürüklüyor. Allah korusun dinden bile edebilir.
Elbette insanlığa ters pedofililik. Fakat bu demek olmuyor ki Ateistlik de ters. Sadece inanç. Alevilik gibi düşünün. Hanefilik, Şafilik gibi düşünün. Aynı çatı altında mezhepler bile ortaya çıkıyorken farklı inançlar elbette olacaktır. İnsanın fıtratına ters olmayacak şekilde her türlü düşünceye deaçığım.

Gelelim K-POP'a. K-POP'ta kadın gibi gözükmelerinin sebebi, tamamiyle ırktan kaynaklı. Emin olunuz ki G.Kore'den size bir erkek getirip düzgün bir makyaj ile kadın gibi gösterebilirim.

Ama bir Türk erkeğini asla böyle yapamam.

Arabeski de dinleyene saygım var. İsyana sürüklediğini de düşünmüyorum. Çünkü müziğin asıl amacının vücudun ihtiyacından ziyade, ruhun ihtiyacı olduğunu savunuyorum. Ha pop, ha arabesk, ha K-POP, ha rap, fark etmiyor benim için. Öyle isyana sürükleyecek kadar etkisi olacağını da şahsen düşünmem. Bence insanlar isyan ettikten sonra, böyle şarkıları çıkartıyorlardır. Her şarkının bir hikâyesi olur felsefesi üzerinden hareket ettim.
 
Elbette insanlığa ters pedofililik. Fakat bu demek olmuyor ki Ateistlik de ters. Sadece inanç. Alevilik gibi düşünün. Hanefilik, Şafilik gibi düşünün. Aynı çatı altında mezhepler bile ortaya çıkıyorken farklı inançlar elbette olacaktır. İnsanın fıtratına ters olmayacak şekilde her türlü düşünceye deaçığım.

Gelelim K-POP'a. K-POP'ta kadın gibi gözükmelerinin sebebi, tamamiyle ırktan kaynaklı. Emin olunuz ki G.Kore'den size bir erkek getirip düzgün bir makyaj ile kadın gibi gösterebilirim.

Ama bir Türk erkeğini asla böyle yapamam.

Arabeski de dinleyene saygım var. İsyana sürüklediğini de düşünmüyorum. Çünkü müziğin asıl amacının vücudun ihtiyacından ziyade, ruhun ihtiyacı olduğunu savunuyorum. Ha pop, ha arabesk, ha K-POP, ha rap, fark etmiyor benim için. Öyle isyana sürükleyecek kadar etkisi olacağını da şahsen düşünmem. Bence insanlar isyan ettikten sonra, böyle şarkıları çıkartıyorlardır. Her şarkının bir hikâyesi olur felsefesi üzerinden hareket ettim.
Hocam ateistlik ters demedim zaten. Ve ırktan kaynaklı diyorsunuz da ben makyaj yapmalarını kastettim. Ve hocam Müslüm Baba'yı biliyorsunuzdur. İsyan içermiyor mu? Blackpink'in bir şarkısını dinledim ah ah diye arkadan ses geliyor. Hiç hoş değil. Hatta atayım hocam.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Şu şarkıdaydı galiba. Tabii bu sadece K pop da yok.
 
50 yaş üstü dediğin adamların çoğu sefalet içinde, yokluk ve zorluk içinde büyümüş insanlar. Çoğunun düzgün eğitimi var ya da yok. Çağa ayak uyduramıyorlar.

Evet bu neslin sorunları var. Ama genç neslin o nesilden daha iyi olması da normal değil mi?

Geçmişe çok takılmayın ve geleceğe bakın. 16 yaşındasın, 10 - 20 sene içinde bu ülke sana bana kalacak. Biz ne yapacağız ve bizim çocuklarımız, torunlarımız; aynı konuları bizim için açmak zorunda kalacak mı?

Bu önemli.
 
Bakış açımın yetersiz olduğunu düşünmüyorum. Baksana eş cinsellik olsun vs. hep yaygın.

Affedersin de insanların cinsiyetinden, dininden sanane. Sen radikal bir islamcısın. Hala fıtrat mıtrat diyorsun, herkes o dine inanmıyor, sözde dinin hiç kimseye karışmayan bir din ama her şeye karışıyorsunuz. Senin dinin kusursuz ya tabii o yüzden diğer dinlere laf edip duruyorsun. Z kuşağı bu din saçmalıklarından kurtuluyor siz de oturduğunuz yerden izleyip durun. Dar kafalısın benden söylemesi.
 
@One Face hocam sizin bakış açınız yanlış bence. Siz müslümansınız diye diğerleride Müslüman olmak zorunda değil. Sonuçta herkesin din olarak özgürlüğü var. Başkalarının dininden veya şarkı zevkinden sizene, bu tarz şeyler sizi ilgilendirmiyor. Eş cinsellik falan demişsiniz gene aynı şeyi söyleyeceğim. Bundan sizene! Herkesin farklı kararları ve seçimleri vardır. Bu tarz şeylere siz karışamazsınız.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Salih METİN
Okuma süresi
3 dakika okuma
Görüntüleme
943
Yorumlar
17
Son güncelleme

Genel kategorisindeki diğer girdiler

Salih METİN adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı