Tek bir şeye bağlanmayın

Kısmet sizin ayağınıza gelir, o tarz konuları açanın genel olarak yaşını 16-17 arası kabul ediyorum. Bu yaşlar hızlı yaşlar diyebilirim yani ortada kesin aşk olmayan yaşlar denebilir. Kısacası genel eğlendirmek, gönül gezdirmenin yaşları denebilir. Sevgili yapsanız bile karşı tarafa çok bağlanmayın, sonucunda da eski sevgilimi unutamıyorum vb. tarzı konuları çok görüyoruz. Daha yaşınız çok genç, kendinize bunu yapmaya hakkınız yok. O kız sizi unutup hayatına devam ederken sizin kendinizi yıpratmanız ne kadar mantıklı? Aynı şeyi kızlar için de diyorum. Kızların daha bu tarz da konu açtığını görmedim, açan hep erkeklerdi. Bunu düşünün ve cevabını kendinize verin. Daha çok gençsiniz, önünüze illaki güzel kısmetler çıkacaktır. Şimdiden kendinizi ne harap ediyorsunuz? Değer mi sizce? Bu yaşlarda kendinizi yıpratmayın, derslerinize bakın. Derslerinizi iyi tutarak iyi bir üniversite kazanmaya çalışın. İyi bir meslek edindikten sonra karşınıza illaki her türlü kısmet çıkacaktır. Sizin bu yaşta yapmanız gereken dersinize iyi çalışmak, karı kız olayından da uzak durmak. Kızlar içinde erkek olaylarından uzak durmak diyorum. Kendinize dikkat edin, ailenizin kıymetini bilin. Elinizdekilerin kıymetini bilin, beterin beteri var. Bir kitap alamayacak durumda olan insanlar var, okula gitmek isteyen insanlar var. Siz elinizdeki okul fırsatını tepmeyin, okuyun. Diyeceksiniz, okul okuyunca da bir şey olunmuyor. Evet, o konuda sizlere hak verebilirim. Eğitim kalitesi pek iyi denemez ancak illa okul okumasanız bile elinizde bir işiniz olsun. Kısacası, ekmeğinizi taştan çıkarın. İlla herkes okul okumalı demiyorum, okumayan arkadaşlarımız da ekmeğini taştan çıkarmalı. Meslek öğrenmeli, zanaat öğrenmeli. Arkadaşlar, boş durmayın. Yaşınızın kıymetini bilin, ağaç yaşken eğilir. Unutmayın, kendinizi geliştirin. Sadece ders açısından değil, genel kültür, nezaket kuralları vb. açısından da geliştirin. Kısacası, topluma faydalı bir insan olmaya çalışın. Bazı insanlar görüyorum ki odundan farkı yok. Onlar gibi olmayın, bir farkınız olsun.

Genişletmek için tıkla...

Onun için öncelikle şunu söylemeliyim. Haklısınız, unutmak kolay olmuyor. İçiniz yanıyor, sürekli onu arıyorsunuz. Sürekli yanı başınızda olsun istiyorsunuz, sizi çok iyi anlıyorum. Ben de canımdan bir parçayı 4 sene önce kaybettim. Trafik kazasında vefat etti ancak hayat bir şekilde devam ediyor. Hayatımızı devam ettirmek zorundayız, ölenle de ölünmüyor. Her şey kalıcı değil illaki her şeyin sonu var. Bir şeye, tek bir şeye çok bağlanmayın. Kendinize değer verin, üstteki yazıda da belirttiğim gibi sürekli kendinizi geliştirin. Sürekli kendiniz için uğraşın, kendinizi boş sebeplerden dolayı yıpratmayın. Müslüman kardeşlerim için diyorum, Yaradan'ın karşısına yüzümüz ak çıkalım. Bu vücudu doğru yerlerde kullandık, boş şeyler için uğraşmadık diyebilelim. Eğer onu sürekli hatırlıyorum falan diyorsanız, onu hatırlatan şeyleri silebilirsiniz. Hemen anında unutacaksınız demiyorum hatta hayatınız boyunca unutamayacaksınız belki de. Ama bir süre sonra acı hissetmiyorsunuz, sadece anı olarak kalıyor.

Genişletmek için tıkla...

Karşınızdaki de sizin gibi bir insan, reddedilmekten korkmayın. Reddedilseniz bile dünyanın sonu gibi davranmayın, önünüzdeki kısmetlere bakın. Sonuçta dünyadaki tek kız ya da erkek o değil. Önünüze nice güzelleri çıkacaktır.

Genişletmek için tıkla...

Arkadaşlar, kendiniz olun. Başınız dimdik gidin, aklınıza gelen konuyu konuşun. Sonuç olarak o konuyu beğenmezse zaten değiştirmek isteyecektir. Kendiniz olun yani yapmacık olmayın, demek istediğim o. Kendiniz neyseniz öyle davranın, yapmacık davranmak kadar kötü bir şey yok çünkü. Yeter ki kendiniz olun, sizi sevecek kişi öyle sevsin. Karşıdakinin istediği gibi biri olmaya çalışmayın, kendi fikir ve düşüncenizle hareket edin. Sevmiyorsa da yolu verin geçin, ilerideki maçlara bakın. Kimseye çok fazla değer vermeyin, herkes sizi olduğunuz gibi sevsin.

Genişletmek için tıkla...