İngilizce Öğrenmenin Kolay Yolu

Günümüzde pek çok insanımız İngilizce öğrenmek istediğini veya öğrenmek zorunda olduğunu söylüyor. Bunun için de yılda binlerce lira harcayarak kurslara ve eğitim setlerine para döküyoruz. Bu yazımda biraz klişe biraz da kişisel tecrübelerim ile "bana göre" İngilizce öğrenmenin kolay yolunu sizlere anlatacağım.

Gramer Gramer Gramer!
Eğitim setleri ve eğitim kurslarında genel olarak gramer eğitimi verildiğini ve insanlara resmi bir dil(İngilizce formal) öğretmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu ne kadar doğru?
Aslına bakarsak dili öğrenmek için dil bilgisi kuralları gerçekten çok önemli. Ancak dil bilgisinin yanına konuşmayı koymazsak çok büyük bir hata etmiş oluruz. Yani bir dili öğrenmek için bizim öğretmenlerimiz yetersiz. Çünkü çoğu İngilizce öğretmenimiz hiç yurt dışına çıkmamış, muhtemelen sadece 1-2 dönem yabancı bir öğretim görevlisinden ders almış kişiler olarak karşımıza çıkıyorlar. Bunu belirtmem gerekiyor çünkü bir dili öğrenmek için o dili konuşan insanlar gibi düşünmemiz gerekiyor. Halihazırda zaten yetersiz olan öğretmenlerimiz(kurs veya okul öğretmeni fark etmez) bizlere Türkçe üzerinden İngilizce öğretmeye çalışıyorlar. Aslında İngilizce konuşmanın çok temel bir kuralı var. Ancak okullar ve kurslar para ile döndüğünden ötürü bu bilgiyi bize vermeleri saçma olurdu. Sen nereden biliyorsun diyebilirsiniz. Benim Türk arkadaşımdan çok ana dili İngilizce olan arkadaşım var da ondan. Kural şu şekilde:
Subject + verb + object(Özne+yüklem+nesne)
Bu kural İngilizce'nin temelidir. Bu kurala bir çok örnek verebilir ve zamanları buna göre çekebilirsiniz. Ayrıca uzun süre düşünme zahmetinden de kurtulmuş olursunuz. Yani konuşurken bu kural sizin çok işinize yarayacak. Çok basit düşünmeniz yeterli olacaktır.
Phil goes to school.
Phil went to school.
Phil was going to school.
Phil will go to school.
Phil has been to school.
Gördüğünüz üzere bize temel olarak öğretilen zaman kiplerinin çekimi işte bu kadar kolay. Burada yardımcı fiilleri özneden önce koyduğunuz zaman da soru cümlesi oluşturmuş oluyoruz. İngilizce bundan ibaret. Gözümüzde çok büyütüyoruz.

Konuşarak Dil Öğrenmek!
İngilizceyi ana dili İngilizce olmayan bir öğretmen ile öğrenemezsiniz. Ses kayıtlarıyla da öğrenemezsiniz. Duygu ve düşüncelerini dile getiren gerçek bir insan ile iletişim halinde olmanız gerekiyor. Yani dili öğrenmek aslında bir iletişim metodudur. Farklı bir şekilde de anlaşabilirdiniz ancak dili tercih ettiniz. Daha basit haliyle dil insanlar arasında köprü görevi gördü. Önemli olan köprünün işlevini yerine getirmesidir. Köprünün görünüşü önemli değildir. Elbette estetik bir duruşu olmalıdır ancak amacı zaten insanlar arasındaki bağı kurmaktır.
İngilizce konuşmaya çalıştığınız karşınızdaki anadil kişi, sizden sadece kelimeleri ve duyguları bekler. Bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinizde sizi aşağılama amacı gütmez. Çoğu insanımızda bu şekilde bir korku vardır. Bunu aşamazsanız asla iyi bir yabancı dile sahip olamazsınız. İyi güzel de yabancı birini nereden bulacağım diyebilirsiniz. Bunun farklı yolları var. Cambly gibi bazı servislerde ana dili İngilizce olan eğitmenlerle, ki bunların %50'si eğitmen bile değil sıradan insanlar, birebir konuşabilirsiniz. Bir kursa binlerce lira vermektense ben Cambly'e para verirdim(sponsorlu reklam değil sadece örnek). Para vermek istemeyen varsa internette 15 dakikalık ücretsiz görüşme dakikası kuponu veren siteler mevcut. Yeni hesaplar oluşturarak bu dakikalarla görüşmeler yapabilirsiniz.
Dizi, film izleyerek İngilizce öğrendim!
Dünyanın en büyük yalanıdır. Dizi film izleyerek ancak okuduğunuzu anlayabileceğiniz kadar İngilizce öğrenebilirsiniz. Çünkü filmler kurgudur ve o filmin dilinin günlük yaşantısını, psikolojik durumunu ve temelini her zaman size yansıtmaz. Bilgisayar oyunlarından İngilizce öğrenmeniz gayet mümkündür. Çünkü oyunlarda yönettiğiniz ana karakterlerle duygusal bir bağ kurma eğilimindeyiz. Bu da bizi ister istemez onun konuştuğu dili(genelde İngilizce) konuşmaya çalışmaya itiyor. Bir sonraki cümlesini tahmin etmeye çalışıyoruz. Bizi o dünyaya çekiyor. Oyunlarda da bir kurgu var ancak, filmlerde ve dizilerde, oyunlarda olduğu gibi duyguyu tam olarak hissedemiyoruz.
Kelime ezberlemeli miyim?
Kelime ezberlemek yabancı dilinize herhangi bir katkıda bulunmaz. Sadece ezberinizi kuvvetlendirir. Başka bir deyişle kelime ezberlemek sadece kelimeyi ezberletir. Ve ihtiyacınız olduğunda o kelimeyi ezberinizdeki yüzlerce kelime arasından aramak zorunda kalır, konuşmakta güçlük çekersiniz. Bu yüzden konuşacağınız bir mesele ile ilgili herhangi bir yazıyı okumak, bir insanın konuşmasını veya herhangi alakalı bir müziği dinlemek, size ezber yapmaktan daha çok fayda sağlar. Örneğin yabancı birisine bir önceki gece neler yaşadığınızı anlatmak istiyorsanız ve daha önce Taio Cruz'un Hangover parçasını dinlediyseniz, bu size yardımcı olacaktır. Veya yabancı birine aşık olduysanız Passenger Let Her Go şarkısı size yardımcı olabilir. Müziklerden bazı deyimleri ve kullanımlarını çok kolay bir şekilde öğrenebilirsiniz.

Ben İngilizce öğrenme serüvenimde çok fazla yabancı insanla tanıştım. Farklı aksanı konuşan insanlarla konuşma fırsatı elde ettim. Ve şu ana kadar bu sizlere saydığım maddelerin hepsini uygulamış birisi olarak hiç problem yaşamadığımı söyleyebilirim. 4 yıl İngilizce eğitim aldım. Ve her zaman karşımdaki kişiyle konuşurken ilk kural olan ve tek kural olan yöntemi uyguladım. Beni ayıplayan olmadı. Diliyorum sizin de olmaz. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Yorumlar

Rahat konuşabilmek için evde kendi kendinize İngilizce konuşun; cümleler kurmaya çalışın. Ben çoğunlukla yapıyorum ve etkili oluyor.
 
Minecraft'ı uzun süre Türkçe oynayıp her kelimeyi ve eşyanın adını ezberledikten sonra İngilizce yaparak kelime ezberliyordum önceden.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Asdasgudas
Okuma süresi
3 dakika okuma
Görüntüleme
864
Yorumlar
13
Son güncelleme

Genel kategorisindeki diğer girdiler

Asdasgudas adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı