Bu yazı bir incelemeden ziyade, girişte içimi döktüğüm, daha sonra ise kısa deneyimimden bahsettiğim bir yazıdır.
HP sevip saydığımız markalardan biri. Kulaklık vb. bazı ekipmanlar konusunda son yıllarda uygun ürünler yapayım derken hayal kırıklığı yaşatsa da, bazı ürünlerde halen daha güvenilir markalardan.
Oyunculuk tarafında ise Omen gibi görmeye alıştığımız bir alt marka oluşturmuşken, birçok firma gibi olayın neticesine değil Hatice'sine oldukça ilgi duymuş olacak ki; Victus diye ayrı bir seri yapmayı uygun görmüş. Ya da "galiba biz pahalı pahalı cihazlarla milleti iyi sömüremedik, şu pazar payının büyük kısmını oluşturan fiyat/performans ürünlerine de bir girsek mi?" demiş de olabilir. Bunu yaparken de sözde geri dönüşüm(!) malzemelerini kullanarak.
Detay bilmiyorum ama klavyesinin geri dönüşümden üretildiğini okumuştum. Bir üst paragraftaki sözlerimi tüm markalara genelleme yaptığım gibi bunu da tüm markalar için söylüyorum: Geri dönüşüm falan iyi hoş, Allah razı olsun da; bu geri dönüşüm farkını fiyatlarda niye göremiyoruz acaba!
Her neyse, başladığımız gibi sakin devam edelim. Bu Victus serisinin bana niyeyse yıllar önce çıkıp sonra bir anda piyasadan silinen "Türk markası" Victor bilgisayarları hatırlattığını da eklemek isterim.
Cihazın Özellikleri:
Model: HP Victus 15-FB0026NT
İşlemci: AMD R5 5600H
Ekran Kartı: AMD RX 6500M
Bellek: 16 GB (8x2) 3200 Mhz DDR4
Disk: 512 GB SSD (M.2)
Ekran: 15.6 FHD 144 Hz
Model: HP Victus 15-FB0026NT
İşlemci: AMD R5 5600H
Ekran Kartı: AMD RX 6500M
Bellek: 16 GB (8x2) 3200 Mhz DDR4
Disk: 512 GB SSD (M.2)
Ekran: 15.6 FHD 144 Hz
Neden bu cihaz?
Şu anki hayatımı göz önüne alınca giriş seviyesi bir cihazın yeterli olacağını düşünmemin haricinde; bugüne kadar kullandığım sistemler hep Intel/Nvidia ikilisinden oluştuğu için, afedersiniz artık yeterince kazık yediğimi hissetmiş olacağım ki, kendimi kırmızı takıma geçmek zorunda gibi hissettim. Son yıllarda bilgisayar teknolojilerini az çok takip eden herkes bu markaların neden enayi gibi hissettirdiğini anlar diye düşünüyorum, bu konuyu fazla uzatmadan.
Keşke kutu içeriğinin bir fotoğrafını çekmiş olsaydım. Küçük bir araştırma ile internette bulabilirsiniz. Ancak bu kadar özensiz bir kutu olabilir. Laptop dandik bir kartonun içinde muhafaza ediliyor. Öyle ki; çok aydınlık bir ortamda iseniz cihazın üstündeki hafif tozları görebiliyorsunuz, paketli olmasına rağmen. Günümüzde orta halli bir oyuncu ekipmanı için bile güzel güzel paketler hazırlanırken, böyle bir manzarayla karşılaşmak ister istemez bir hayal kırıklığının başlangıcı oluyor.
Neyse diyoruz... Neticeye bakalım. Kutudan çıkan kağıtlardan birinde, "Windows 7 ve 8'i desteklemez" yazıyor. Her dilde yazıyor, sade ve sadece bu uyarı için ayrı bir kağıt. Bu da hemen aklıma şeytani Windows 10 yükleme planları getiriveriyor. Nasıl olsa ismi geçmiyor bu uyarı kağıdında.
HP, delikanlılık yapıp da Win 10 yüklemeyin diyemiyor ama sürücülerini de maalesef paylaşmıyor. Windows'un kendi yaptığı güncellemelerle de birkaç aygıt sürücüsüz kalıyor. Ayrıca sürücü sayfasında ise hangi ürünü seçerseniz seçin o ürün serisinden sadece tek bir modeli gösterdiği için de kafanız biraz karışıyor. Bu arada HP'nin sürücüler için cihazı tanımlama yazılımı da bi halta yaramıyor!
Eski bilgisayarımda bir süredir Days Gone oynadığım için ilk olarak onun testini yapmak istedim. Başlangıçta 2-3 dakika her şey normal görünüyor, fakat daha sonrasında ise çok bariz şekilde, hiç bitmek bilmeyen takılmalar başlıyor. Şu an cihazı iade etmiş ve defalarca HP destek ile iletişime geçmeme rağmen çözülemeyen, halen daha sebebini anlamadığım asıl sorunumuz bu işte.
Belki Days Gone'un sorunlu bir oyun olmasından kaynaklıdır diyip God of War yükledim. Aynı sorun burada da başlıyor. 2-3 dakika her şey normal, daha sonrası ise kıyamet.
Artık Windows 11'e geçme vakti gelmiş diyorum, bu kadar direndik yeter. Ama fark olmuyor.
- BIOS'u güncellemek,
- Daha eski bir ekran kartı sürücüsü yüklemek,
- Sitesinden paylaşılan driver'ları kurmak (ki çoğu yüklenirken tepki vermiyor, anlamadım),
- HP Omen yazılımı kurmak ve ECO moda almak,
- Oyunlarda en düşükten en yükseğe bir sürü farklı grafik ayarı kombinasyonunu denemek,
- Technopat'ta konu açmak(!)
- HP yetkilisine bağlanarak onu bilgisayarda sorun olduğuna ikna etmeye çalışmak ve yaptığı saçma sapan testleri izlemek...
Ve daha denediğim birçok seçenek... Ki sorun çözme konusunda iddialıyımdır. Ama uzun süredir böyle bir enkazla karşılaşmamıştım.
Sıcaklık değerleri normal gibi görünmesine rağmen en son HP yetkilisi işlemcide bir sorun olabileceğini ve gün içinde bana geri döneceğini söyledi. Dönmeyince işim gücümden dolayı kargo vakitlerine ulaşamayacağım için bu sevdadan vazgeçip, iade süresi bitmeden iade etmeye karar verdim.
Hakkını yemeyeyim. Destek ekibi ilgili ve gerçekten bir şeyleri çözecekmiş gibi hissettirdi. Ama e-posta olarak drive bağlantısını paylaştığım 1 dakikalık bir videoyu neden izleyemediklerini, veya bilgisayara bağlandıklarında, oyun sırasında köşedeki sayısal değerler zaten kendini yeterince belli edecek olmasına rağmen bağlantı sorunu olabileceğini bahane ederek neden oyunları deneyip kendileri durumu görmek istemediklerine anlam veremedim.
Bir de Msi Afterburner'da voltaj değerlerinin neden görünmediğini sorduğumda kendi programları olmadığı için bir şey diyemeyeceklerini söylediğinde, "Funmark babanın programı mı da testini yarım saattir gözüme sokuyorsun?" deseydim keşke.
Bu Victus serisinde bir tuhaflık var ama anlamadım. İşlemciler de mi geri dönüşüm yoksa? Kendi içerisinde de NumLock ışığının olmaması gibi ufak tefek tuhaflıkları da mevcut.
Belki de binde bir karşılaşılacak bir sorundu benimki. Ama HP'nin ürünlerini nasıl da test etmeden piyasaya sürdüklerine tanık olmuş oldum. Destek ekibinin ise çoğu marka gibi sorun çözmekte zayıf olduklarını gördüm. Bir markayı gözümde küçültüp kötülemeyi sevmezdim fakat, bundan sonra hayatım boyunca HP'den uzak durup, olabildiğince çevremi de uzak tutmaya çalışacağım.
VID_20230516_122350.mp4
drive.google.com