GTA Benzerleri #3 - True Crime: Streets of L.A.

Bugün bir kez daha oyun dünyasının altın çağlarını yaşadığı, oyunların sadece tür olarak birbirine benzediği, yapımcıların özgün düşüncelerini oyunlara eklemekten çekinmediği dönemlerden bir oyuna bakıyoruz: "True Crime: Streets of L.A." Genelde film oyunları yapan, Activision çatısı altındaki Luxoflux isimli ekip tarafından, 2003'ün bir Kasım ayında ilk defa piyasaya sürülüyor oyun.

Her ne kadar dönemine göre başarısız sayılmasa da, o kadar yıldızın arasından belki de burun kıvırdığımız bir yapımdı True Crime, ve zamanında beklediğimizi bulamadık. Ama bugün bakınca birazcık hakkının yendiğini düşündüğüm yapımlardan biri ki; yıllar sonra farklı bir isimle çıkan üçüncü oyununun da aynı kaderi paylaşmış olması ne kadar üzücü. Ama o da başka bir GTA Benzerleri bölümünün konusu.

Oyunumuzun tıpkı Mafia gibi açık dünyanın nimetlerinden pek faydalanmadığını söylemek yanlış olmaz. Bölümlü bir şekilde ilerleyen oyun, bazen açık dünyada devriye gezerek suçluları yakalamamızı istese de; onun haricinde bir yan etkinliğe denk gelmediğimizi söylemeliyim. Zaten açık dünyasının çok renkli olmadığı da bir gerçek.

Hikayesiyle bizleri 2000'lerin keyifli atmosferik polisiye filmlerine götüren yapım, hikaye genelini pek yorumlayamayacak kadar deneyim etmesem de belirli kısımlarda beklenilen klişeliğin dışına çıktığı hissini verdi. Polislerin gözünden de bizlere bir GTA deneyimi yaşatması oyunu özel kılan unsurlar arasında.

Ve tabii ki en önemli konu ise oyunun estetik dövüş kısımlarını ön planda tutması. Çatışma kısımları ise hatırladığımdan daha fazla ama, oyun genel olarak uzun dövüş sekansları ile dikkat çekiyor. Polis rozetini gösterme, uyarı ateşi, yakalama ve tutuklama mekanikleri olsa da, bazılarının biraz fazla havada kaldığını da eklemeliyim.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

PC versiyonunda her ne kadar görsel pek bir sorun gözükmese de, arayüz bildirimlerinin küçüklüğü, oyun kumandasını tanımaması, ve sol tıka çok fazla abandıran bir oyun olmasından dolayı fare ile eğlenceli olmaması gibi pürüzler mevcut. PCSX2 tarafında ise çizim uzaklığındaki bulanıklaşma maalesef rahatsız edici ama genel olarak daha oynanabilir duruyor.

Yorumlar


Blog girdisi detayları

Ekleyen
Player01
Okuma süresi
2 dakika okuma
Görüntüleme
228
Yorumlar
2
Son güncelleme

Oyun kategorisindeki diğer girdiler

Player01 adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı