Innocence of Muslims filminin yapımcısı Eric Allen Bell'den açıklama

Innocence of Muslims filminin yapımcısı Eric Allen Bell, başına ödül konması üzerine açıklama yaptı.

Konuşma Özgürlüğünün Yalanları Ortaya Çıkarması

İlk olarak, kıymetli küçük "peygamber"lerine hakaret ettiğim için başıma ödül koyan vahşi sadistlere seslenmek istiyorum. Bugünlerde benden çok şey duyacaksınız. Buna alışın; çünkü özgür ifade hakkım ve ben hiçbir yere gitmiyoruz. Siz öfkeli küçük faşist ucubeler, yakalanıp yargılanırsınız inşallah.(adminin notu: orijinalinde de inşallah yazıyor. ironi yapmış)

Bana ve İslam ile ilgili yalnızca gerçekleri anlatan diğer insanlara yönelmiş bunca ölüm tehditlerine bakınca insan merak ediyor: İslamın liderleri neyi saklamaya çalışıyor? Bu bir inanç sistemidir ve bunu sorgulayabilmeli, eleştirebilmeli ve hatta onunla alay edebilmeliyiz. Düşününce tüm bunları yapabiliyor olmalıyız. Burası Amerika, özgür ve cesur insanların -Özgür dünyanın geri kalanını özgür kılan Birinci Tashih'in- yurdu. Neye mal olursa olsun bizler özgür kalacağız.

Ama eğer Amerika özgürse, neden New Jersey'deki müslüman din adamı, Passaic İlçesi İslam Merkezi'nin (ICPC) lideri Mohammad Qatanani "Amerikalılar konuşma özgürlüğünü sınırlamalı" ve "Amerikalıların düşüncelerini ifade etme hakkı olabilir ancak müslümanların kutsal meseleleriyle ilgili konuşmaya hakları yoktur." ve bu minvalde pek çok şey söylüyor? Nerede olduğunu unutmuş mu acaba? Yoksa Amerika'ya İslam lehine değişiklikler yapmaya mı gelmiş?

Bu tür gerizekalı müslüman mesajları Amerika'da azımsanmayacak kadar çok. Hatta son zamanlarda müslüman liderler ve "ılımlı müslümanlar" denen pek çok grup, bu son küresel faşist yumruk gösterme dalgasıyla bir şekilde cesaretlenmiş ve sonunda gerçek yüzlerini göstermeye başlamışlardır.

Kamu Güvenlik Teşkilatı'nın bu konuşma özgürlüğü düşmanı İmam Muhammed Qatanani'yi, green card başvurusu incelenirken 1993'te İsrail'de Hamas üyesi olmak suçundan tutuklandığını gizlediği tespit edildiği için sınır dışı etme kararı aldığını hatırlatmakta fayda var. Qatanani ayrıca Hamas'ın ana çatısı olan Müslüman Kardeşler'in üyesi olduğunu itiraf etmiştir. Nasıl İslamofobik biriyim ki bunu dile getiriyorum. Burada bir yanlış anlama olsa gerek, çünkü New Jersey Valisi Chris Christie bu terörist bağlantılı Amerikan Anayasası düşmanından "dost" diye söz edip duruyor.

Buraya Amerika'yı değiştirip İslamı yerleştirmek üzere gelmiş olan insanlardan ve örgütlerden söz etmişken - CAIR, Amerikan İslam İlişkileri Konseyi'nin sosyal medyayı sorumsuzca kullandığı gözümden kaçmadı. Yakın bir zamanda "CAIR ULUSAL", bir Hamas paravan grubu, beni, yapmadığım gayet açık olan bir filmin yapımında payım olmuş gibi göstermeye çalışan bir makaleyi yayımlamaya karar vermiş.

Bu makale; tehditlerin muhtemelen uydurulmuş olduğunu, gerçek olsalar bile son 11 Eylül Anma Günü'nde yazdıklarımdan dolayı muhtemelen bunu hak ettiğimi ima ediyor.

Bu bitmez tükenmez hamleler, tezgah ve söylentiler müslüman teröristlerin başıma 10 milyon rupi ödül konmasıyla sonuçlanıyor. Birileri ateşe körükle gitmeye ve bu "yanlış anlama"nın Pakistan basınında ve çevrimiçi İslamo-blogosfer'de (Nam-ı diğer "islamosfer" ya da "İslamofobi Araştırmacıları" denen kişilerin mücahitlere tehdit ve/veya suikast için hedef gösterdikleri ortam) devam etmesine ciddi yatırımlarda bulunduğu görülmektedir.

http://www.mosqueconfidential.com/

Fotoğrafta şişman mı çıkmışım?

Her neyse, müslüman teröristlerin öldürülmem yönündeki çağrılarına birazdan döneceğim. Ama önce, ilk ve son kez İsa'nın takipçileriyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.

"İsa Mesih", Fox'un çok sevilen komedi dizilerinden "Family Guy"ın devamlı karakterlerinden biridir. Artık efsaneleşmiş olan"I Dream of Jesus" (Hayalimde İsa Var) bölümünde Peter, İsa'nın bir müzik dükkanında çalıştığını öğrenir ve Jay Leno Show'a çıkmasını sağlayarak bir “geri dönüş” yapmasına yardımcı olur. İsa karakteri bu olayla çok ünlenir, turneye çıkar, gösterişli ve lüks altın zincirler ve özel tasarım güneş gözlükleri takar, ve tüm bunları arkasındaki bikinili vokalistlerle yapar. Bu performansa da "İsa Mesih ve Pussy Cat Dolls" adını verir.

Bununla birlikte, tuhaf biçimde, İsa Mesih takipçilerinin elçilikleri bastığını, bayrakları yaktığını, bir büyük elçiyi katlettiklerini, sokaklarda toplanıp "Amerika'ya Ölüm!" sloganları attığını, ya da birinin başına ödül koyduklarını görmedim. Ben şahsen İsa Mesih destekçisi değilim. Ancak onun büyük hayranı olan bir ailede büyüdüm. Ve o günlerin Pazar toplantılarından aklımda İsa'nın bize bağışlama ve komşumuzu sevmekle ilgili bir şeyler öğrettiği kalmış. Düşününce İsa'nın çıtayı oldukça yüksek tuttuğunu görüyorum. Çünkü "komşunu kendin gibi sev" demişti. Ayrıca o asla -kara cahil, kana susamış cani Muhammed'in aksine- "inanmayanların kalbine terör korkusu salın" dememişti. Ne tür bir kutsal insan güvensizlikle dolu benliğinin ve sahtekarlığının, sübyancılığının ve hırsızlığının ortaya çıkmasından ölümüne korkmadıkça böylesine saldırgan bir saçmalığı dile getirebilir?

Peki neden Muhammed'in hayranları bu kadar hassas? Kendileri de mi Muhammed'in muzdarip olduğu güvensizlikle dolu? Neden kırılgan duyguları bu kadar kolay rencide oluyor? Neden derin hayallerde boğulmuş pek çok Muhammed taraftarı hayali "peygamber"lerine saygı duymadığımız takdirde ölüm tehditleri, ayaklanma, şiddet ve yıkımla karşılaşmamızı istiyor? Neden bizden bu kendi kendini "peygamber" ilan etmiş kişinin her türlü eleştiriden münezzeh olduğunu kabul etmemiz ve onun takipçileri bizim Birinci Tashih ile korunan konuşma özgürlüğümüze saldırırken boyun eğmemiz bekleniyor?

İslamın konuşma özgürlüğüne bu kadar karşı olmasının sebebi nedir ve liderleri neden İslam Hukukunun (Şeriat olarak da bilinir) bizim Anayasamızla uyumlu olduğunu söyleyip duruyor? Şeriat kanunları konuşma özgürlüğünü reddediyorsa Anayasamızla uyumlu olmadığı açıktır. Tüm bu yalanlar ve çifte standartlar neden?

Bunun sebebi İslamın kendini en üstün yetkili olarak görmesi olabilir mi? Dayanılmaz bir güvensizlik içindeki acınası biçimde beyni yıkanmış bu kültürün bizden bu kadar saçma bir şeye inanmamızı bekliyor olmasına inanmak zor, ama maalesef bekliyorlar. Müslüman yığınların bulanık beyinlerinde bu kesinlikle bir çifte standart değil. Hakikaten de islam inanç sisteminin merkezinde islamın en üstün nitelikli ve yetkili olduğu ve tüm dünyanın islam kurallarına boyun eğmesi gerektiği inancı yatar.

"Allah" imzasıyla niteliksiz biçimde yazdığı, satış rekorları kıran "Kur'an" adlı eserinde kara cahil, yaşlı ve iğrenç çöl adamı Muhammed; hayali ideolojisine uymayan herkese küstahça üç seçenek sunmuştur: Müslüman olmak, tâbi olmak, ya da ölmek. Dahası islam kitabı Muhammed'in islamın en yüksek ahlak örneği olduğunu ve takip ve taklit edilmesini emreder. İslam araştırmacısı ve yazar Dr. Bill Warner'a göre:

"Muhammed'in araştırılmasının önemi Kuran'ın kendisinde vurgulanır. Kuran 30'dan fazla yerde bütün insanların yaşamlarındaki her şeyi Muhammed'i örnek alarak yapmaları gerektiğini belirtir. Ardından 40'tan fazla yerde, her şeyi Muhammed'in yaptığı gibi yapmazsan cehenneme gideceğini söyler. Her şey Muhammed'in yaptığı gibi yapılmalıdır. Muhammed tüm insanlar için daima en mükemmel rol modelidir."


1.400 yıl bu korkunç "peygamber" örneğini model almak; bir korku, şiddet, Yahudi düşmanlığı, kadın düşmanlığı, eşcinsel katilliği, eleştirel düşünce yasağı, bitmez tükenmez savaşlar, zorbalık ve konuşma özgürlüğüne karşı kesin bir hoşgörüsüzlük kültürü yaratmıştır. Habis bir dev gibi büyüyen bu canavar, zehirli dokunaçlarıyla gezegendeki çok sayıda iklim bölgesine ulaşıp, en ürkek, en eğitimsiz, en fakir, en savunmasız olanlara cennet vaad edip onları cehennem tehdidiyle korkutarak beyinlerini yıkamakta, hepsini "Allah'ın Kölesi"ne dönüştürmektedir. Bu zorbalık sona ermelidir. Ama tüm bunlarla birlikte, İslam "barış" demektir.

En azından Petrol-anlaşmalı eski dönem Başkanımız, yatıştırıcı islamcı komutanlar, şefler, dünyanın her yerindeki mollalar, müftüler, din adamları, imamlar ve Amerikan İslam İlişkileri Konseyi böyle olduğunu söylemekteler.

Eğer İslam barış demekse, neden müslüman bir din adamı, ödüllü "Şeytan Ayetleri" kitabı yayımlandıktan sonra Selman Rüşdi'nin öldürülmesi yönünde bir fetva çıkardı? Neden Danimarkalı karikatürist Kurt Westergaard bir sabah uyandığında kendini, "peygamber" Muhammed'i çizdiği için onu öldürmek üzere, elinde balta ve bıçakla evine gizlice girmiş olan Somalili bir müslümanla karşı karşıya buldu? Neden 11 dakikalık "Teslimiyet" filminin yapımcısı Theo van Gogh; güpegündüz birkaç kez kurşunlandıktan sonra kalbine saplanmış bir kılıç ve cesedinin üzerine, ortağı olan yapımcıya (ki bu not kadının saklanmasına sebep olmuştur), kendisini "peygamberle alay etmek”le suçlayan bir not bırakılarak öldürüldü?

Tüm bu sanatçıların ve pek çok diğer insanın ortak özellikleri nelerdir? Bu insanlar sanatı Muhammed'i hicvetmek için kullanmışlardı. Muhammed'in takipçileri için "en yüce ahlak örneği" olduğu göz önünde bulundurulursa, Muhammed böylesi bir durumda ne yapardı? İslam hadislerine göre Muhammed bazı şairlerin kendisini hicvettiğini öğrenmiş ve hepsinin bu sebeple öldürülmesini sağlamıştı. Muhammed'i hicveden sanatçıların ölümlerini isteyen kişiler, sadece Muhammed'in islamın en yüce ahlak örneği olduğunu ifade eden çok sayıda emri yerine getiren adanmış müslümanlardır. İslam kelimesi "teslimiyet" demektir ve Allah (Cihad) adına şiddet uygulayan, şiddetin kudurtmuş olduğu kimseler sadece islama teslim olmuş kimselerdir. İslam bir akıl hastalığıdır, bulaşıcıdır ve yegane ilacı gerçeklerdir.

Daha önce de belirttiğim gibi, kısa bir süre önce "Müslümanların Masumiyeti" isimli çok izlenen İslamo-komik Youtube filminin gizli yapımcısı olmakla suçlandım. "He's Just Not that Into You" filminden bu yana bu kadar berbat bir film görmedim. Ancak "Müslümanların Masumiyeti" filmini ben yapmadım. Filmin yapımcısı ben değilim. İşte buraya Arapçasını da yazıyorum:

لم أكن جعل فيلم "براءة المسلمين". لم يكن لدي أي علاقة مع هذا الفيلم. لم يكن لدي أي اتصال لهذا الفيلم.


Ne yazık ki müslümanların tahminen üçte ikisi okuyamamaktadır. Okuyabilenler içinse şu ana kadar 3 Pakistan gazetesi beni filmin "yapımcısı" olarak göstermiştir.

(Burada: http://www.greaterkashmir.com/news/2012/Sep/18/sikh-body-condemns-anti-islam-film-51.asp

Burada: http://kashmirmonitor.org/09182012-ND-sikhs-condemn-blasphemous-film-33818.aspx

Burada: http://blogs.tribune.com.pk/story/13909/enemies-of-pakistan-now-on-facebook/ )

Ve şimdi Pakistanlı bir hükümet görevlisi belirli bir isim vermeden "filmin yapımcısı"nın başına ödül koydu. Pakistanlı müslüman bir din adamının herhangi bir isim vermeden "filmin yapımcısı"nın başına 10 milyon rupi (Bunu daha önce nerede duymuştum?) ödül koymasından kısa bir süre sonra. Sanki bu, bundan sonra herhangi bir film yapımcısının "peygamberle alay eden" Youtube videoları yapmayacağını garanti edecekmiş gibi.

Gerçek yapımcının açıkça tespit edilmiş olmasına rağmen birileri filmi benim yaptığıma dair hikayeler uydurmuştur. Yine söylüyorum, eğer bir gün "peygamberle alay eden" bir film yaparsam bunun arkasında dururum. Bu komplonun arkasında kimler varsa, bu hikayeyle ateşi körüklemekte ve intikam duygusuyla beni susturmak için öldürülmemi istemektedir. Çevrimiçi makalelerimde terörle bağlantılarını ifşa ettiğim islamcıların sayısına bakılacak olursa "bunu kimin yaptığı"nı bulmak bir Agatha Christie romanından fırlamış gibi, sanki Agatha Christie kara çarşaf giymiş de bir müslüman erkeğin malı olmuş gibi. Peki neden? Birilerinin canını mı sıktım? Kimler bu düzmece dedikoduyu canlı tutmaya yetecek kadar kaynağa ve bağlantıya sahip?

Beni susturmak için bu komployu kuran kim olursa olsun fark etmez. Çünkü susmayacağım. Boyun eğmeyeceğim ve siz de eğmemelisiniz. Muhammed'in aşağılık, mide bulandırıcı, sübyancı, ırz düşmanı, cinayete meyilli sadist-manyak, kana susamış zorba kişiliğini ve çaresizce gizlediği kırılgan egosunu açığa vuran bilgileri paylaşmaya devam edeceğim, ve siz de etmelisiniz.

İslamın Muhammed'le ilgili kirli küçük sırrı devamlı surette ifşa edilmeli. Şimdi sırf televizyonlarınızın ekranından vahşilerin ayaklandığını gördüğünüz için şoktan sersemleşip, korkudan felç olup geri çekilme zamanı değil. Pencerelerinin yanından dahi geçmemem salık verilen, kapandığım güvenli bir yerden FBI ile günde birkaç kez görüşüyorum. Ve korkmuyorum. Siz de korkmamalısınız. İslam yalnızca korkak bir adamcıktır - yenebileceğimiz ve yenmek zorunda olduğumuz korkak bir adamcık.

Bu bizim zamanımız. Şimdi tam zamanıdır. Zamanı geldi. İslam büyük bir hamle yapıyor, güç ve taraftar toplamaya çalışıyor. Ancak bu bir özgüven işareti değil, aksine islam ölmekte olan bir düşüncedir ve hayatta kalmak için pençelerini çaresizce savurmaktadır. Ancak başaramamaktadır. İslam bilgi çağından canlı çıkamayacaktır. İslam; eleştirel düşüncenin, aklın, gerçekçi analizlerin, akıllı ve akılcı düşünen ve çekinmeden açıkça konuşabilen medeni insanların çoğalan sayısı karşısında duramayacaktır. Eğer müslüman olmanın hayali acısıyla kıvranıyorsanız, eğitimli ve profesyonel bir psikiyatristten acilen yardım isteyin. Ancak bir özgürlük aşığıysanız şimdi - her zamankinden daha çok- sizin, benim ve bizim ayaklanıp "YETER" dememizin tam zamanıdır. Gerçek, islam barbarlığının düşmanıdır. Onu yayın. Onu bir yangın gibi yayın.

Barışla ve esen kalın.

Eric Allen Bell

Yorumlar

"İsa Mesih", Fox'un çok sevilen komedi dizilerinden "Family Guy"ın devamlı karakterlerinden biridir. Artık efsaneleşmiş olan"I Dream of Jesus" (Hayalimde İsa Var) bölümünde Peter, İsa'nın bir müzik dükkanında çalıştığını öğrenir ve Jay Leno Show'a çıkmasını sağlayarak bir “geri dönüş” yapmasına yardımcı olur. İsa karakteri bu olayla çok ünlenir, turneye çıkar, gösterişli ve lüks altın zincirler ve özel tasarım güneş gözlükleri takar, ve tüm bunları arkasındaki bikinili vokalistlerle yapar. Bu performansa da "İsa Mesih ve Pussy Cat Dolls" adını verir.

Bununla birlikte, tuhaf biçimde, İsa Mesih takipçilerinin elçilikleri bastığını, bayrakları yaktığını, bir büyük elçiyi katlettiklerini, sokaklarda toplanıp "Amerika'ya Ölüm!" sloganları attığını, ya da birinin başına ödül koyduklarını görmedim. Ben şahsen İsa Mesih destekçisi değilim. Ancak onun büyük hayranı olan bir ailede büyüdüm. Ve o günlerin Pazar toplantılarından aklımda İsa'nın bize bağışlama ve komşumuzu sevmekle ilgili bir şeyler öğrettiği kalmış. Düşününce İsa'nın çıtayı oldukça yüksek tuttuğunu görüyorum. Çünkü "komşunu kendin gibi sev" demişti. Ayrıca o asla -kara cahil, kana susamış cani Muhammed'in aksine- "inanmayanların kalbine terör korkusu salın" dememişti. Ne tür bir kutsal insan güvensizlikle dolu benliğinin ve sahtekarlığının, sübyancılığının ve hırsızlığının ortaya çıkmasından ölümüne korkmadıkça böylesine saldırgan bir saçmalığı dile getirebilir?

1.400 yıl bu korkunç "peygamber" örneğini model almak; bir korku, şiddet, Yahudi düşmanlığı, kadın düşmanlığı, eşcinsel katilliği, eleştirel düşünce yasağı, bitmez tükenmez savaşlar, zorbalık ve konuşma özgürlüğüne karşı kesin bir hoşgörüsüzlük kültürü yaratmıştır. Habis bir dev gibi büyüyen bu canavar, zehirli dokunaçlarıyla gezegendeki çok sayıda iklim bölgesine ulaşıp, en ürkek, en eğitimsiz, en fakir, en savunmasız olanlara cennet vaad edip onları cehennem tehdidiyle korkutarak beyinlerini yıkamakta, hepsini "Allah'ın Kölesi"ne dönüştürmektedir. Bu zorbalık sona ermelidir. Ama tüm bunlarla birlikte, İslam "barış" demektir.


İslam bir akıl hastalığıdır, bulaşıcıdır ve yegane ilacı gerçeklerdir.

Muhammed'in aşağılık, mide bulandırıcı, sübyancı, ırz düşmanı, cinayete meyilli sadist-manyak, kana susamış zorba kişiliğini ve çaresizce gizlediği kırılgan egosunu açığa vuran bilgileri paylaşmaya devam edeceğim, ve siz de etmelisiniz.

Olayın özeti niteliğinde.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Recep Baltaş
Okuma süresi
1 dakika okuma
Görüntüleme
698
Yorumlar
2
Son güncelleme

Genel kategorisindeki diğer girdiler

Recep Baltaş adlı kullanıcının diğer girdileri

  • Neden iPhone'a Geçiyorum?
    Uzun süre Galaxy S21 Ultra 5G kullandıktan sonra nihayet iPhone 13 ile Apple topraklarına geri...
  • IFA 2019'u Geride Bırakırken...
    Bir IFA fuarını daha geride bırakmış olduk. Almanya’nın en eski endüstri fuarlarından biri olan...
  • Ahlak Bekçileri
    Dün yine metrobüste ortaya çıkmış parazitler. Öpüşen çifte müdahale etmişler. Bu Orta Doğulu'lar...
  • Sleep no more
    New York'ta katıldığım tiyatro gösterisi. Öncelikle gösteriye girmek için gözlüklerinizi...
  • Vefat Sonrası Yapılacak İşlemler
    Hastanede yatan bir kişi vefat ettikten sonra adım adım yapılacak işlemler: Öncelikle yoğun...

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı