Türkçe mi tuhaf, diğer diller mi?

Bence ana dil dışında konuşulan her dil doğal olarak ister cümle yapısı ister kelime, harf her şekilde tuhaf ve değişik olarak gelecek her zaman.
Çünkü adı üstünde, o senin ana dilin değil.
Doğduktan, yıllarca öğrenilip üstünde ustalaştıktan sonra senin dilinden tamamen farklı bir biçimde şekillenmiş bir dile ayak uydurmaya çalışıyorsun. Eğer öğrenmeye çalışmıyorsan ve sadece o dilden bir cümle görüyorsan zaten ohoo! Tabii ki de tuhaflığın alasını yaşayacaksın. Bunu onlara sorsan siz tuhafsınız der, bize sorsan biz de onlar tuhaf deriz. Ama ben biz tuhafız diyorum.
 
İlkellik olarak bilmem ama cümle yapıları karakterstik özelliğini verdiği doğrudur. Türkçede seni seviyorum dersin ve sen birinci planda ben ikinci planda olur. Ama İngilizcede ben seni seviyorum dersin yani ben ön plandayım. Buradan anlarız ki dil karakteristlik özellik gösterir. Bizim fedaker olup onların bencil olması her halde bunu kanıtlar.
 
Fransızca bence, bir video izlemiştim adam İngilizce bir cümle yazıyordu translate onu "ve veve veve veve" gibi bir şeye çeviriyordu çok garibime gitmişti.
 
Fransızca bence, bir video izlemiştim adam İngilizce bir cümle yazıyordu translate onu "ve veve veve veve" gibi bir şeye çeviriyordu çok garibime gitmişti.
Fransızca'da tonlama ve boğazdan çıkarma farkı önemli.

Farklılık göreceli bir durum lakin en değişik doğu Asya alfabesi.
 
İlkellik olarak bilmem ama cümle yapıları karakterstik özelliğini verdiği doğrudur. Türkçede seni seviyorum dersin ve sen birinci planda ben ikinci planda olur. Ama İngilizcede ben seni seviyorum dersin yani ben ön plandayım. Buradan anlarız ki dil karakteristlik özellik gösterir. Bizim fedaker olup onların bencil olması her halde bunu kanıtlar.

Olaya biraz Latince gibi yaklaşmışsınız. İngilizcede "I love you" dersiniz ama vurguyu nereye yaptığınıza bağlı olarak ön plandaki sözcük değişir. Latincede dediğiniz gibi tümce ögesi sıralaması keskin değildir ve vurgu yapılmak istenen sözcük başa konur.
Fransızca'da tonlama ve boğazdan çıkarma farkı önemli.

Farklılık göreceli bir durum lakin en değişik doğu Asya alfabesi.

Doğu Asya alfabesi diye bir alfabe yoktur. Japoncada Katakana, Hiragana ve Kanji olmak üzere üç tip heceleme, Çincede her biri ayrı sözcük olan karakterler ve Korecede harflerin Kore abecesindeki karşılıklarıyla oluşturulan heceler vardır.
 
Olaya biraz Latince gibi yaklaşmışsınız. İngilizcede "I love you" dersiniz ama vurguyu nereye yaptığınıza bağlı olarak ön plandaki sözcük değişir. Latincede dediğiniz gibi tümce ögesi sıralaması keskin değildir ve vurgu yapılmak istenen sözcük başa konur.


Doğu Asya alfabesi diye bir alfabe yoktur. Japoncada Katakana, Hiragana ve Kanji olmak üzere üç tip heceleme, Çincede her biri ayrı sözcük olan karakterler ve Korecede harflerin Kore abecesindeki karşılıklarıyla oluşturulan heceler vardır.
Olmadığını ben de biliyorum. Doğu Asya içerisinde bulunan ülkeler demek istedim;
Doğu Asya
  • Çin.
  • Japonya.
  • Moğolistan.
  • Kuzey Kore.
  • Güney Kore.
  • Tayvan.
 
Eklemeli bir dil Türkçe. İngilizce, Almanca ve Fransızca aynı dil ailesine mensuplar ve eklemeli dil değiller. Yani çok farklılar. Aşağıdaki tabloya bakarak ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsin:

Türkçeİngilizce
MuvaffakSuccessful
MuvaffakiyetSuccess
MuvaffakiyetsizUnsuccessful ('without success')
Muvaffakiyetsizleş(-mek)(To) become unsuccessful
Muvaffakiyetsizleştir(-mek)(To) make one unsuccessful
MuvaffakiyetsizleştiriciMaker of unsuccessful ones
Muvaffakiyetsizleştiricileş(-mek)(To) become a maker of unsuccessful ones
Muvaffakiyetsizleştiricileştir(-mek)(To) make one a maker of unsuccessful ones
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriver(-)(To) easily/quickly make one a maker of unsuccessful ones
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriverebil(-mek)(To) be able to make one easily/quickly a maker of unsuccessful ones
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebil(-mek)To be able to not make one easily/quickly a maker of unsuccessful ones
MuvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebilecekOne who is not able to make one easily/quickly a maker of unsuccessful ones
MuvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerThose who are not able to make one easily/quickly a maker of unsuccessful ones
MuvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizThose whom we cannot make easily/quickly a maker of unsuccessful ones
MuvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenFrom those we can not easily/quickly make a maker of unsuccessful ones
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmiş(Would be) from those we can not easily/quickly make a maker of unsuccessful ones
MuvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizYou would be from those we can not easily/quickly make a maker of unsuccessful ones
MuvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesineAs if you would be from those we can not easily/quickly make a maker of unsuccessful ones
 

Yeni konular

Geri
Yukarı