İnceleme Half-Life 1

ZesuN dedi:

Bununla bu aynı mı şimdi? Wolfenstein biraz daha ateri kafasında olduğu için gerçekçi olarak FPS'i yansıtmıyor lakin yenilik bakımından Half-Life FPS türünün en iyi ve ilk örneklerindendir.Hatta bana göre ilk örneğidir.Çünkü gerçeğe en yakın çıkmış ilk FPS oyunudur.

Genişletmek için tıkla...

Saaadıç dedi:

Aşırı saçma sözler sarf ettmişsiniz. "Gerçeğe en yakın çıkmış ilk FPS oyunu"... Daha saçma bir söz duyduğumu hatırlamıyorum o ne demek? Wolfenstein zamanına göre gerçeğe yakındı, Half-Life ise kendi zamanına göre gerçeğe en yakınlardandı. Her zaman teknoloji gelişiyor. O zaman Call of Duty'e "gerçeğe en yakın çıkmış ilk FPS oyunu" diyebiliriz. Veya Insurgency'e, Escape from Tarkov'a... Şu an epilepsi krizi geçiriyorum. "İlk" hangi zaman dili mi? Neye göre ilk kime göre ilk? 98'e kadar olan zaman dilimine "ilk zamanlar" mı diyoruz veya 98'de oyun tarihi resetleniyor da Half-Life'ı ilk mi kabul ediyoruz? Kafamda deli sorular! Gün geçtikçe daha gerçekçi FPS oyunları çıkıyor. Hangisini "gerçeğe en yakın çıkmış ilk FPS oyunu" kabul edeceğiz? Bu kadar saçma sözleri beynim artık kaldırmamaya başladı. Akşam akşam mavi ekran yedim, dumanlar çıkıyor. Kafayı sıyırmak üzereyim.

Genişletmek için tıkla...

GraphiX dedi:

Konuyu açan arkadaşın böyle söylemediğini biliyorum ancak Half-Life'ın ilk oyununa balon demek benim gibi FPS türünü sevmeyen birisine bile büyük bir haksızlık gibi geliyor.

Bu oyunun teknik anlamda ve oyun motoru açısından sahip olduğu ağır mühendislik yapısının sadece kendi türüne değil genel anlamda oyun sektörünün ve oyunların gelişimine de büyük katkı sağladığı kanısındayım. Half-Life zamanına göre değerlendirilir ve teknik anlamda başardıklarına bakılırsa kesinlikle balon değil aksine devrimsel bir yapım. 1998 değil 2 veya 3 yıl ötesinin teknolojisine sahip. Ki 1998 yılında böyle bir oyunu nasıl geliştirdiler hala inanılmaz geliyor bana.

Öte yandan acı gerçekleri de inkar edemeyiz adil ve objektif bir değerlendirme yaparsak hikaye anlatımı (çevresel veya her neyse) ve lore açısından kesinlikle balon bir seri.

Bu oyunun teknik ve oynanış açısından sahip olduklarına ve günümüzde sahip olmadıklarına bakarak zamanın şartlarına göre değerlendirilebilecek bir şey değil çünkü hikaye anlatımı evrenseldir ve zaman ötesi bir kavramdır. Oynanış ve teknik açıdan bakarsak evet "well aged" ama hikayesi ve onu anlatma şekli kesinlikle "didn't well aged" HL serisinin bütün yaptığı devrimsel ilerlemeleri göz önüne alırsak içlerinde en kötü yaptığı şey ve bütün başardıkları yanında zayıf karnı kesinlikle hikaye anlatımı. Burada bazılarının abarttığı kadar da iyi bir senaryosu olduğunu düşünmüyorum.

Hikaye anlatmaktan anlayan medya okuryazarlığına sahip ve İletişim Fakültesi mezunu birisi olarak söylüyorum ki çevresel hikaye anlatımı bir anlatı içerisinde sadece yardımcı unsur olabilir ki yapısı itibariyle bu anlatım tarzı da tamamen Lore ile ilgilidir asla senaryo ile ilgili değildir.
Asla ana hikaye anlatıcı unsurun yerine geç(e)mez ve onun yerini tutamaz.

Onun yerine geçtiği onun yerini tutmaya çalıştığı durumlarda da yarım ve eksik derlenmiş bir sürü bilinmezliği olan teknik açıdan kusurlu bir hikaye ortaya çıkmış demektir.

Half-Life ve benzer anlatım tarzına sahip olduğu için FNAF gibi seriler izleyiciye sadece Lore'u verir gerisine karışmaz binbir teori kurarak Lore'dan hikayeyi kendin çıkartmak zorunda kalırsın bunun üstüne bir de Canon, Non-Canon muhabbetinin ortaya çıktığı durumlar meydana gelir hikayenin doğruluk ve gerçeklik ölçütleri birçok açıdan sınanır karakter gelişimlerine ve senaryoya ters durumların ortaya çıkmasına, çeşitli mantık hatalarına ve plot hole dediğimiz senaryosal kusurlara sebebiyet verir. HL serisinde bu plot hole'lardan sürüsüne bereket şekilde mevcuttur.

Hangi açıdan bakarsak bakalım kesinlikle rafine bir hiaye anlatım tarzı değildir ve bu şekilde anlatılan herhangi bir hikayenin de rafine bir hikaye olma ihtimali yoktur.

Mesela Max Payne ve GTA gibi interaktivite odaklı oyunlarda çevresel hikaye anlatımının kullanım amacı tamamen farklıdır. Hikayenin ne olduğu anlatıldığı için sen sana verilmeyen unsurların peşine düşersin ama hikayenin ne olduğunu bilirsin elinde ayakları yere basan rafine bir hikayen vardır ve başka teori yada çıkış noktası aramazsın.

Half-Life dönemindeki teknik imkansızlıklardan dolayı hikayeyi anlatacak cutscenelere ve doğru düzgün bir voice actinge sahip olmadığı için oyuncuyu atmosferin içine çekmek adına çevresel hikaye anlatımına abanmış kullanıcıya hikaye ile ilgili minimum bilgi sunarak bir nevi "gaslighting" uygulamış ve oyuncunun merakını bu şekilde diri tutmuştur.

Ancak burada sizi atmosferin içine çeken şey siz her ne kadar hikaye sansanız da kesinlikle hikaye değil yukarıda bahsettiğim "gaslighting" kaynaklı merak hissidir.

Yani üzgünüm sevgili HL fanları ama iyi bir hikayesi ya da destansı bir hikaye anlatıcılığı yok sevgili oyununuzun.
Sizin onu çok sevmeniz veya göklere çıkartmanız öyle olduğu anlamına gelmiyor.

Şunu diyene saygı duyarım ben tahminler yürütmeyi teoriler üretmeyi seviyorum HL serisi bana bu özgürlüğü veriyor ve o yüzden hoşuma gidiyor. Bunu kişisel zevk olarak görürüm ve saygı duyarım ama sen bunu sevdiğin için dünyanın sayılı senaryolarından ve oyun tarihindeki en iyi hikayelerden birisi olmuyor. Yani "Gman acaba Gordon mu yoksa uzaylı yaşam formu mu?" diye 1000 tane teori ürettiğin hikayeni bir zahmet bana edebi şaheser gibi yutturmaya kalkma!

Teknik açıdan başardıkşarıyla övün ve gurur duy onu da kusurlarıyla sevmesini öğren mükemmel olmaya zorlama bırak da hikayesi de çığır açmış olmayıversin.

Genişletmek için tıkla...

Zobordogordo dedi:

Lore bazlı anlatımın da ayrı bir zevki var hocam. Piyasada azınlıklar bir de. Düz hikaye anlatımı örneği çok ama bunu lore ile veren Souls oyunlari hariç güncel bir oyun bile aklıma gelmiyor. Half Life serisinin bunu yapması güzel aslında. Souls serisinde de her şeyi kendin çıkarıyorsun, forumlarda teori kasıyorsun asiri zevkli

Genişletmek için tıkla...

GraphiX dedi:

İşte hocam zevk meselesi kimisine zevkli gelir kimisine gelmez ben anlatım tekniği açısından ele aldım olayı

Fnaf, Dark Souls ve HL dışında bu tarz anlatım yok azınlıkta kalıyor doğrudur. Ama bu teknikle kusursuz bir hikaye anlatmak mümkün değil eleştirdiğim buydu

Genişletmek için tıkla...

GraphiX dedi:

Konuyu açan arkadaşın böyle söylemediğini biliyorum ancak Half-Life'ın ilk oyununa balon demek benim gibi FPS türünü sevmeyen birisine bile büyük bir haksızlık gibi geliyor.

Bu oyunun teknik anlamda ve oyun motoru açısından sahip olduğu ağır mühendislik yapısının sadece kendi türüne değil genel anlamda oyun sektörünün ve oyunların gelişimine de büyük katkı sağladığı kanısındayım. Half-Life zamanına göre değerlendirilir ve teknik anlamda başardıklarına bakılırsa kesinlikle balon değil aksine devrimsel bir yapım. 1998 değil 2 veya 3 yıl ötesinin teknolojisine sahip. Ki 1998 yılında böyle bir oyunu nasıl geliştirdiler hala inanılmaz geliyor bana.

Öte yandan acı gerçekleri de inkar edemeyiz adil ve objektif bir değerlendirme yaparsak hikaye anlatımı (çevresel veya her neyse) ve lore açısından kesinlikle balon bir seri.

Bu oyunun teknik ve oynanış açısından sahip olduklarına ve günümüzde sahip olmadıklarına bakarak zamanın şartlarına göre değerlendirilebilecek bir şey değil çünkü hikaye anlatımı evrenseldir ve zaman ötesi bir kavramdır. Oynanış ve teknik açıdan bakarsak evet "well aged" ama hikayesi ve onu anlatma şekli kesinlikle "didn't well aged" hl serisinin bütün yaptığı devrimsel ilerlemeleri göz önüne alırsak içlerinde en kötü yaptığı şey ve bütün başardıkları yanında zayıf karnı kesinlikle hikaye anlatımı. Burada bazılarının abarttığı kadar da iyi bir senaryosu olduğunu düşünmüyorum.

Hikaye anlatmaktan anlayan medya okuryazarlığına sahip ve iletişim fakültesi mezunu birisi olarak söylüyorum ki çevresel hikaye anlatımı bir anlatı içerisinde sadece yardımcı unsur olabilir ki yapısı itibarıyla bu anlatım tarzı da tamamen lore ile ilgilidir asla senaryo ile ilgili değildir.
Asla ana hikaye anlatıcı unsurun yerine geç(e)mez ve onun yerini tutamaz.

Onun yerine geçtiği onun yerini tutmaya çalıştığı durumlarda da yarım ve eksik derlenmiş bir sürü bilinmezliği olan teknik açıdan kusurlu bir hikaye ortaya çıkmış demektir.

Half-Life ve benzer anlatım tarzına sahip olduğu için FNAF gibi seriler izleyiciye sadece Lore'u verir gerisine karışmaz binbir teori kurarak Lore'dan hikayeyi kendin çıkartmak zorunda kalırsın bunun üstüne bir de Canon, non-Canon muhabbetinin ortaya çıktığı durumlar meydana gelir hikayenin doğruluk ve gerçeklik ölçütleri birçok açıdan sınanır karakter gelişimlerine ve senaryoya ters durumların ortaya çıkmasına, çeşitli mantık hatalarına ve plot hole dediğimiz senaryosal kusurlara sebebiyet verir. Hl serisinde bu plot Hole'lardan sürüsüne bereket şekilde mevcuttur.

Hangi açıdan bakarsak bakalım kesinlikle rafine bir hiaye anlatım tarzı değildir ve bu şekilde anlatılan herhangi bir hikayenin de rafine bir hikaye olma ihtimali yoktur.

Mesela Max Payne ve GTA gibi interaktivite odaklı oyunlarda çevresel hikaye anlatımının kullanım amacı tamamen farklıdır. Hikayenin ne olduğu anlatıldığı için sen sana verilmeyen unsurların peşine düşersin ama hikayenin ne olduğunu bilirsin elinde ayakları yere basan rafine bir hikayen vardır ve başka teori ya da çıkış noktası aramazsın.

Half-Life dönemindeki teknik imkansızlıklardan dolayı hikayeyi anlatacak cutscenelere ve doğru düzgün bir voice actinge sahip olmadığı için oyuncuyu atmosferin içine çekmek adına çevresel hikaye anlatımına abanmış kullanıcıya hikaye ile ilgili minimum bilgi sunarak bir nevi "gaslighting" uygulamış ve oyuncunun merakını bu şekilde diri tutmuştur.

Ancak burada sizi atmosferin içine çeken şey siz her ne kadar hikaye sansanız da kesinlikle hikaye değil yukarıda bahsettiğim "gaslighting" kaynaklı merak hissidir.

Yani üzgünüm sevgili hl fanları ama iyi bir hikayesi ya da destansı bir hikaye anlatıcılığı yok sevgili oyununuzun.
Sizin onu çok sevmeniz veya göklere çıkartmanız öyle olduğu anlamına gelmiyor.

Şunu diyene saygı duyarım ben tahminler yürütmeyi teoriler üretmeyi seviyorum hl serisi bana bu özgürlüğü veriyor ve o yüzden hoşuma gidiyor. Bunu kişisel zevk olarak görürüm ve saygı duyarım ama sen bunu sevdiğin için dünyanın sayılı senaryolarından ve oyun tarihindeki en iyi hikayelerden birisi olmuyor. Yani "gman acaba Gordon mu yoksa uzaylı yaşam formu mu?" diye 1000 tane teori ürettiğin hikayeni bir zahmet bana edebi şaheser gibi yutturmaya kalkma!

Teknik açıdan başardıkşarıyla övün ve gurur duy onu da kusurlarıyla sevmesini öğren mükemmel olmaya zorlama bırak da hikayesi de çığır açmış olmayıversin.

Genişletmek için tıkla...

Ahmetbuğragzkra dedi:

Ben bu oyunu oynamadan önce bakıp balon diyordum abartı diyordum. Daha sonra arkadaşlarımdan ısrar gelince oynadım ve dediklerim için pişman oldum. Oyunu oynayınca en iyi oyun vb. Demedim. Bu oyun güzel dedim. Aradan epey zaman geçince konu açtım. Başında bu oyuna eskiden balon diyordum dedim fakat birçok kişi 1-2 cümle daha okusa ne demek isteyeceğimi anlayacak.İşin garibi beni yanlış anlayan bir kişiyi yanlış anlayan bir kişiden tepki yedi.

Genişletmek için tıkla...

GraphiX dedi:

Devrik cümle kurmuşsun anlatım bozukluğu yapmışsın. bizim millet fanatizmi sever adam ilk cümleyi görünce rage geçirip yazmış hemen. "sön hölf löfö nosol bölön dörsön." sen de beni yanlış anlama diye giriş cümlesini uzattım mesela yoksa mesaj Hl'ye balon demek haksızlık şeklinde başlıyordu. Diyecektin ki hocam ben balon demedim.

Ben ilk oyunu 2013 yılında bitirmiştim FPS türü sevmem Half-Life'da aşırı liminal space ve atmosferi basan bir oyun bir de hepsi yetmezmiş gibi parkour yeteneği istiyor başlarım böyle işe dedim ve hileci modunu açtım. Impulse 101 ile sürekli can ve mermi spamleyip noclip ile uça uça bitirdim. Benim sabrım tren öncesi dev yaratığın olduğu bölüme kadar yetti. liseye gidiyordum o dönem.

Genişletmek için tıkla...