Şu Anki Nesil

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ayetlerde namusa zarar vermediği sürece kadına şiddeti el yardımıyla kesinlikle yasaklanmıştır. Namusa zarar verildiğinde de zaten akıl ve mantık da bunu gerektirir. Ayrıca bu ayette olmasa bile diğer ayet ve hadislerde ortak karar vardır.
Ensardan Sa'd b. Rebî', nâşize olan karısına bir tokat vurmuş, kayınpederi de damadını, Hz. Peygamber (asm)'e şikâyet etmişti. Peygamberimiz (asm) "Kadın da aynı şekilde kocasına vursun." buyurdu. Fakat daha emir yerine getirilmeden açıklamakta olduğumuz âyet geldi, bu durumda kocanın karısına vurabileceği anlaşıldı ve emir geri alındı (Cessâs, 188; İbnü'l-Arabî, 415).
Yorumlamak ayrı şey, meali de ayrı şey. Dediğinizin arkasında durun. Yorumlayan istediği gibi yorumlar fakat tek bir anlamı vardır o ayetin, bu da meali oluyor.
Farketmez. Meali de olsa bir Arapça sözcüğün kökünü bilmek gerekir. Ben yazdıklarımın arkasındayım siz anlamak istemiyorsunuz.
 
Yorumlamak ayrı şey, meali de ayrı şey. Dediğinizin arkasında durun. Yorumlayan istediği gibi yorumlar fakat tek bir anlamı vardır o ayetin, bu da meali oluyor.
Tesfir ile meal farklı kavramlar arkadaşım. Çevirerek yorumlama tefsirdir.
 
Bak bir ayette hırsızlık yapanın kolu kesilir, tecavüz eden şu olur bu olur diye okutuluyor insanlara. Aslında onun yorumu başkadır. Bazı ülkeler hırsızlık yapanın kolunu kesiyor. Tecavüz edeni taşlıyor. Bunlar doğru çevirilmediğinden oluyor. Bunların hepsini Allah siz yapın dememiştir. Hırsızlık yapana, tecavüz edene cehennem de yaparım diyor.
Peki her meal yanlış ise sen neye inanıyorsun? Doğruyu nasıl ayırt edeceksin? Bunlar gerçekler arkadaşlar. Yanlış meal falan yok ortada, sadece inanmak istemiyorsunuz.
 
Atom bombası yemiş japonya toparlandı, ülkesi çin tarafından işgale uğrayıp bölünen güney kore toparlandı. Biz ise kurtuluş mücadelesi sonrası cumhuriyet kurulduğundan itibaren niye bu ülkelerden teknoloji anlamında geri kaldık? Cumhuriyet yerine hilafet devam etseydi şimdi japonya gibi mi olurduk yoksa afganistan gibi mi?
 
Peki her meal yanlış ise sen neye inanıyorsun? Doğruyu nasıl ayırt edeceksin? Bunlar gerçekler arkadaşlar. Yanlış meal falan yok ortada, sadece inanmak istemiyorsunuz.
İlk tefsir okuduğumda bende senin gibi sandım. Sonra Arapça öğrenince anladım. Tefsir okuyup yorumlanmasıymış. Ama Arapçadan direk çevirince öyle bir anlam çıkmıyor. Dediğim gibi tefsir de okudum hırsızlık yapanın kolu kesilir diye yorumlanmış. Ama direk çevirince cehennemde olur bunlar anlamı çıkıyor. İnsanlar bu dünyada uyguluyor, ama yazanı cehennemde olacaklar. Hatta karısını aldatan bir erkek cehennemde insan dıçkılarının arasında kalır yazıyor. Yorumlayanlar taşlanır yazıyor.

Bak ben Alim değilim, Din eğitimcisi de değilim. Ama Arapça biliyorum. Ben herhangi bir Cemaatten değilim, olmam da. Ben Cemaat kurallarına uymam. Ben Kurana inanırım. Cemaatlerin bir dediği bir dediğini tutmuyor. Yorumdan yoruma değişiyor yani. Bir cemaate göre içkili ölmek imandan çıkmayı yorumlanır, bir cemaate göre imandan çıkmaz. Ben Kuran bu konuda ne derse Kurana inanırım. Cemaat beni ilgilendirmez.
 
Eğitim sistemindeki hata Osmanlı Tarihi'nin fazla verilmesi değil, hatta bazıları devletlerin tarihlerini bildikleri için para kazanmıyorlar mı (Mesela tarihçiler)? Eğitim sistemindeki asıl hata şu: Eğer adam ileride kaptan olmak istiyorsa, ve yetenekleri de buna göreyse, o adam sadece işine yarayacak şeyleri öğrenecek. O adam integral ögrenmiş, fizik öğrenmiş falan. Peki ne işine yarayacak geçici olarak beynini zorla meşgul etmekten başka. Adam Osmanlı Tarihi'ne ilgiliyse o dersi görecek, biyolojiye ilgiliyse o dersi görecek. İşine yaramayan bilgileri zorla, dayatmayla ögretip sonra geri unutturmayla eğitim olmaz. Doktor, doktorluk üzerine, tarihçi, tarih üzerine, diğer meslekler de, işine yarayan bilgiler üzerine yoğunlaşmalı ki bu ülke gelişsin, herkes işini hakkıyla yapsın.
 
Atom bombası yemiş japonya toparlandı, ülkesi çin tarafından işgale uğrayıp bölünen güney kore toparlandı. Biz ise kurtuluş mücadelesi sonrası cumhuriyet kurulduğundan itibaren niye bu ülkelerden teknoloji anlamında geri kaldık? Cumhuriyet yerine hilafet devam etseydi şimdi japonya gibi mi olurduk yoksa afganistan gibi mi?
Zaman ilerledikçe ters orantıda gelişen başka bir ülke var mı bilmiyorum. Arkadaş Polonya'da yurtta kalıyor, 600 MBps download-upload hızlarına erişmiş. Teknoloji formu olarak bu örnek yeterli galiba. Polonya'nın ikinci dünya savaşında yaşadıklarını düşününce insan hayret ediyor.
 
Ülke resmen ikiye bölünmüş dinciler ve Atatürkçüler diye. Cahil Müslüman olacağıma öleyim daha iyi. Ben namaz kılıyorum diye Atatürk düşmanı mı olacağım? Yok Atatürk din düşmanıymış bilmem ne? Ben öyle düşünmüyorum. Din düşmanı olan bir insan, Meclisi Cuma namazından sonra kurmak istemez. Kuran tefsirleri çıkartıp, öğrencilere okutmak istemez. Kuran kurslarına destek vermez. Uydurulmuştur bunlar. Sonuna kadar Atatürkçüyüm. Ben savaşçı kimliğine bakarım, onun bunun söylediğine değil. Ki o zaman da çıkarılan tefsire bakın, direk Arapçadan çevrilmiş. Yorumlama falan değil.

Ben insanları dinimize inanıp inanmamasına göre değil, anlattıklarımı kale alıp almamasına göre değil. Ben insanları geçmişini yanlış bilmesinden yargılarım. Madem dinini bilmiyorsun bari geçmişini bil be kardeşim. Osmanlıyı bil, Osmanlı batarken bizi kurtaran Atatürkü ve onca silah arkadaşlarını, sehitlerini bil. Geçmişini unutma. Geçmişin hakkında kimseyi konuşturma. Geçmişine saygı duy. Benim tek korkum çocuklarımızın geçmişimizi unutması. Biz kendi kendimizin geçmişini yargılıyoruz. Gelinen hale bak. Adamlara açıklama yapıyorsun, adamın dediğine bak. İnanmak istediğinize inanıyorsunuz. Ben senin görüşüne saygı duyuyorum ve sen beni yargılıyorsun. İnsan önce kendini yargılayacak.
 
Yorumlamak ayrı şey, meali de ayrı şey. Dediğinizin arkasında durun. Yorumlayan istediği gibi yorumlar fakat tek bir anlamı vardır o ayetin, bu da meali oluyor.
İlk öncelikle burada bile İslam'ı tam anlamıyla bilmeden itham ettiğiniz ortaya çıkıyor. Çünkü Müctehid olmayan birisi ayeti açıklasa ve açıklaması doğru olsa bile hata etmiş olur. Bununla ilgili bir çok hadis var size bir kaç tanesini göstereyim:
"Kuran-ı kendi görüşüyle açıklayan, verdiği mana doğru olsa bile hata etmiş olur." [Nesai]
"Kuran'a ehliyeti olmadan mana veren , cehennemde azap görecektir." [Tirmizi]
Bu inceliği bilen Hz. Ebu Bekir "Kur'anı kendi görüşümle tefsire kalkarsam, beni hangi yer taşır, hangi gök gölgeler." buyurmuştur. [Şir'a]
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı