barisakarsu
Hectopat
- Katılım
- 4 Aralık 2022
- Mesajlar
- 2.088
- Çözümler
- 12
Daha fazla
- Sistem Özellikleri
- ASUS TUF A15 Laptop
GPU: RTX 4050
CPU: Ryzen 7 7435HS
RAM: 16 GB
SDD: 1 TB + 512 GB
- Cinsiyet
- Erkek
Her canlının sahip olduğu, sürekli taşıdığı ve kabullenmekten korktuğu bir duygu. Hayatın gerçeği. Eninde sonunda herkesi bulan, aslında tüm hayatımızda yanımızda duran ürkütücü ve trajik son. "nihai yalnızlık" da denilebilir.
Filhakika gaflet ve delalet içinde zaman zaman düşeriz bu duygunun kucağına. Karabasandır, gulyabanidir. Boğazınızı sıkan görünmez ellerdir, mutlak yalnızlık. Dipsiz bir kuyu, kısır bir döngü, yutan bir karadelik, heyula gibi bir muammadır. Kimi zamansa peşindeki hazine avcılarıyla son yolculuğuna çıkan kocaman, asil, sevimli sekiz fildir. Yolculuk pastoral bir senfoni tadında. Özür diliyorlar lakin hazine avcılarından. Dişlerini yatağın başucunda kirli bir bardakta bıraktılar. Sittinsene aranacak ve bulunamayacak.
Sevdiğim bir sözden alıntı olarak: "yalnızlığı, etrafında istediği zaman görebileceği insanlar olunca sevebilir bunu söyleyen. Farkında değildir ki aslında o insanların yoğunluğundan sıkılmıştır; atmak ister kendini kendiyle baş başa kalabileceği bir yerlere. Gel gör ki gerçekten yalnız kaldığında, istediği zaman bile görebileceği insanlar olmayınca anlar aslında gerçekte yalnızlık ne demekmiş. Tekrar anlar aslında ortalıktan 'ben yalnızlığı seviyorum' diye bağırırken nice insanları düşünceye sevk ettiğini."
Mutlak yalnızlık Tanrı'ya mahsus derler. İnsanın kendi Tanrı'sı olabilmesi için yaşaması gereken yalnızlıktır. İnsanın kendi özünü bulma yolundaki önemli bir kapıdır.
Bana göre mutlak (kaçınılamayan) yalnızlık bu demektir. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum.
Filhakika gaflet ve delalet içinde zaman zaman düşeriz bu duygunun kucağına. Karabasandır, gulyabanidir. Boğazınızı sıkan görünmez ellerdir, mutlak yalnızlık. Dipsiz bir kuyu, kısır bir döngü, yutan bir karadelik, heyula gibi bir muammadır. Kimi zamansa peşindeki hazine avcılarıyla son yolculuğuna çıkan kocaman, asil, sevimli sekiz fildir. Yolculuk pastoral bir senfoni tadında. Özür diliyorlar lakin hazine avcılarından. Dişlerini yatağın başucunda kirli bir bardakta bıraktılar. Sittinsene aranacak ve bulunamayacak.
Sevdiğim bir sözden alıntı olarak: "yalnızlığı, etrafında istediği zaman görebileceği insanlar olunca sevebilir bunu söyleyen. Farkında değildir ki aslında o insanların yoğunluğundan sıkılmıştır; atmak ister kendini kendiyle baş başa kalabileceği bir yerlere. Gel gör ki gerçekten yalnız kaldığında, istediği zaman bile görebileceği insanlar olmayınca anlar aslında gerçekte yalnızlık ne demekmiş. Tekrar anlar aslında ortalıktan 'ben yalnızlığı seviyorum' diye bağırırken nice insanları düşünceye sevk ettiğini."
Mutlak yalnızlık Tanrı'ya mahsus derler. İnsanın kendi Tanrı'sı olabilmesi için yaşaması gereken yalnızlıktır. İnsanın kendi özünü bulma yolundaki önemli bir kapıdır.
Bana göre mutlak (kaçınılamayan) yalnızlık bu demektir. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum.