ragnarock492
Hectopat
- Katılım
- 16 Şubat 2020
- Mesajlar
- 4.711
- Makaleler
- 1
- Çözümler
- 7
Hocam çok bariz bir örnek olarak sen renk körü olabilirsin mesela. Hiçbir zaman ikimizin deneyiminin birebir aynı olduğundan emin olamayız. Bu deneyim farkını hata payına dahil edersem o zaman ikimiz aynı şeye bardak diyor oluruz, hata payı varken de mutlaktan söz etmek biraz garip kaçıyor.
''Doğru'' ve ''Yanlış'' insanın bakış açısına ve mevcut bilgisine göre değişebiliyor. Fakat ''Gerçek'' dediğimiz zaman biraz daha spesifik, başkalarının algılarından bağımsız bir kavramdan bahsetmiş oluyoruz.
Yani bu renk körlüğü mevzusundan örnek verecek olursak biz bildiğim kadarı ile ışığın sadece belli frekanslarını görebiliyoruz, misal göremediğimiz şeylere örnek olarak radyoaktif ışınları verebiliriz ya da infrared ışığını verebiliriz. Bizim doğru/yanlış algımız tamamen kendi bakış açımıza bağlı ve ''gerçek'' ise bundan bağımsız.
Bilim dediğimiz şey yine bu bu gerçekliğe olan algımız değiştikçe kendi doğru/yanlış algılarını modifiye eder. Mesela eskiden mavi ışığın gözleri bozduğunu düşünen bilimadamları artık bunun yanlış olduğunu, doğru sebebin ise güneş ışığı eksikliği olduğuna inanıyor.
Yine güzel bir örnek, ortada bir gerçek var fakat bu gerçeğe biz duyularımız ile değil, ancak deney yaparak ve mantık yürüterek yaklaşabiliyoruz.
Özetle ben mutlak doğru ya da ''gerçek'' vardır diyorum. Bizim duyularımızın mükemmel olmaması bunu değiştirmez. Benim anlayışım böyledir.