İyi bir üniversitede matematik bölümü okuyorum, bilgisayar bilimleri ile birlikte. Amacın kendini geliştirmek olmalı, öğretmenlik istersen bile ister eğitim bilimlerinden mezun ol ister en iyi üniversiteden mezun ol sonuç AGS'ye bakıyor.
Temel bilimlerin babası desek yanlış olmaz, iyi üniversitelerde, en zor bölümlerden biridir. Giren sayısı çok, mezun sayısı azdır.
Bu ülkede bilim yapmak ne kadar zor olsa da, herhangi bir temel bilim bölüme girerken amacının bilim yapmak olması lazım. Kendini geliştirmeye, araştırmaya, okumaya açık olman lazım, bir şekil mezun olurum bir kurs merkezine girerim, özel ders veririm dersen bölüm biraz zor biter. İş imkanı olarak da sana bakıyor, birçok alanda kendini geliştirebilirsin, ama unutma ki temel bilimlerin amacı, bilim yapmaktır. Ben şu anda kuantum dolanıklığı ve kriptoloji üzerine profesyonelleşmek için çalışıyorum.
Bazıları paraları küçümsemiş ama, herhangi bir mühendislikten mezun olup alacağın ilk maaş büyük ihtimal asgari ücreti geçmeyecektir.
10-15 yıl tecrübeli yazılımcıların bile çoğunun maaşı, devlette görev yapan öğretmenlerin maaşını geçmiyor.
Türkiye'de ne okursan hangi üniversitede okursan oku tek amacının kendini geliştirmek olması gerek. Açık konuşmak gerekirse iyi bir üniversitede matematik bölümü okuyup biraz kafa yorup çalışıp kendini geliştirip de işsiz kalan pek görmedim. Gerçek bir matematikçi olursan işsiz kalma ihtimalin az, ama sadece bölümden mezun olursan işsiz kalabilirsin.
Özel ders için de isim önemli, birçok öğretmen tanıyorum ve ailemdeki çoğu kişi de öğretmen, emin ol yaşadığın şehirde biraz ismin olsun, ya da büyük şehirde yaşıyorsan -zaten işin daha kolay- belirli bir çevre edindikten sonra verdiğin dersler artıyor.
Birçok hocayla konuştum, Türkiye geneli deneme sınavlarına soru yazanlarla da, özel dersle geçimini sağlayan da, birçok biyoloji, fizik, kimya, matematik hocasıyla konuştum, kendi hocalarımla bile defalarda konuştum, iş teklifi aldığım dershanedeki birçok hocayla da konuştum... Kurs merkezinde çalışmak (eski deyişle dershanecilik) ve özel ders işlerinin mantığı çok farklı, belirli bir yerden sonra dershane hocaları, sadece yer bildirimi için o dershanede çalışıyorlar. Öğrenciler ya da veliler sorunca 'AAA, evet X hoca, y dershanesinde çalışıyor, oradaki hocalar iyi.' dedirtmek için. Reklam yapmak için.
Bunu yazdığım tarihte orta-küçük bir şehirde birazcık ismi bilinen bir matematik hocasının verdiği bir saatlik özel dersin ücreti 4500 TL. Ama ortalama olarak saatlik 2000-3000 TL arası. (matematik için konuşuyorum).
Ayrıca maaş olarak 150-200bin TL tabii ki yok. Zaten ülkede maaş olarak bu paraları garantileyen doktorluk harici bir meslek var mı bilmiyorum. Ama aylık gelirleri bu sayıların 2-3 katı olan öğretmenlere birebir şahidim. Tabii ki onlar alıyor diye herkes alacak diye bir şey yok-ki çoğunun da aylık geliri bu kadar yok. Ama benim orta yaşlarda olup da yaşadığım şehirde özel ders verip, evini arabasını alamayan kimse görmedim. Tabii ki bu bahsettiklerim bir yere özel şeyler, bunları genele hiçbir şekilde vuramayız.
Ben kendim bir kurs merkezinde çalışıyorum, yüksek lisans yapacağım için bırakmak zorundayım, fakat aylık gelir olarak, çalıştığım kurs merkezinde matematik, fizik, kimya, biyoloji öğretmenlerinin (abartısız özel dersle beraber, yani sabahtan akşama özel ders koşuşturmacası yok) devletteki başöğretmen maaşlarından az kazandıklarını duymadım, görmedim.
Tabii ki bölüm çok zor, kurs merkezlerinde ders verip, özel ders için bu kadar çile çekilir mi, orası senin kararın.
Sayı görmüyorsun, ben bilgisayar bilimleriyle karışık okuyorum, benimki biraz daha alana yönelik ve benim, ileride olacağını düşündüğüm akademik hayatım için daha uygun, fakat genel olarak üniversitelerde, teorik ve uygulamalı matematik daha ağır olacağı için sürekli teoremler ve ispatlar üzerinden, soyut konularla uğraşacaksın ve sayıları unutacaksın desem yanlış olmaz.
Sadece ilgi yeter mi, yetmez. Okumayı sevmen lazım, anlamayı öğrenmen lazım, düşünmeyi öğrenmen lazım. Çalışmayı öğrenmen lazım. Bazen tavanı izlerken, bazen de deniz manzaralı bir yerde, saatlerce hiç konuşmadan, hiçbir şey yapmadan düşünmeyi, düşündüklerini yazmayı öğrenmen lazım. Formül ezberleyip, sınava girip, formüllerle herhangi bir şey yapılmıyor maalesef. İşler, iyi üniversitelerin temel bilimlerinde biraz farklı yürüyor.
Birazcık karışık yazdım, kusura bakmayın, anlamadığınız ya da merak ettiğiniz yer varsa bütün sorularınıza açığım.