Arkadaşlar selamlar. Bugün sizlere yaklaşık 2 aydır kullandığım Samsung Galaxy S25 256GB hakkındaki deneyimlerimden ve düşüncelerimden bahsedeceğim.
Telefonu kılıfsız kullanırken tutuş hissiyatı keyifli. Elde gereksiz bir ağırlık hissi yok, kullanım yormuyor. Problem bazen telefonun elden kayıp düşecekmiş gibi hissettirmesi, ancak onu da 2 haftada 1 anca yaşamışımdır. Evdeyken cihazın kılıfını çıkarıp kullanıyorum, ancak dışarıdayken çok düşmeye dayanacakmış gibi bir hissiyatı olmadığını söylemeliyim.
Gelelim tasarım konusunda beğenmediğim tek şeye. Arka kamera lenslerinin çerçevesi fazlasıyla kalın şu zamana kadar bulunan modellere göre. Göz alışana kadar rahatsız ediyor, ayrıca telefonu masaya koyarken bile kamera çıkıntısına zarar gelebilecekmiş gibi hissediyorsunuz. Kılıfsızken telefonun ön tarafını masaya çevirerek kullanmak gerekiyor bu sebepten ötürü.
Geniş açılı kamera hiçbir telefonda beğenmediğim, mecburen kullanılan bir özellik benim gözümde, ama amacına uygun ve başarılı. Örnek olarak koyabileceğim fotoğraf ne yazık ki mevcut değil bu sebeple.
Ana kamerası ile yapılmış çekimlerimden :
3x Telefoto kamerası ile yapılmış çekimlerimden:
Samsung Galaxy S25
2020 yılından beri mutlu ve memnun şekilde Samsung Galaxy S10+ kullanıcısıydım. Cihazı başına gelen kazalar sebebiyle kullanım ömrünün kısalması sonucu rafa kaldırmam gerekti, birkaç günlük düşünmenin ve forumda bir konu açarak fikir alışverişinin sonucunda S25 almaya karar verdim. Size günlük kullanıcı olarak telefon kullanan bir birey olarak deneyimlerimi aktarmaya çalışacağım.Tasarım
Arkadaşlar öncelikle belirtmeliyim ki telefon inanılmaz kompakt. Tek elle kullanım için fazlasıyla güzel bir kullanım sunuyor, kaydırma hareketleri de tek elle kullanımı fazlasıyla destekliyor. Büyük telefon istemeyenler, tek elle kullanım arayanlar ve eli küçük olanlar için çok fazla alternatif tercih yok günümüz piyasasında. En sevdiği telefon tasarımı iPhone 5S olan ben için de telefonun en güzel noktası diyebilirim. Ekran gövde oranı fazlasıyla başarılı. Telefonlar için geç bile kalınmış bir ekran/gövde oranı, ancak Samsung bunu başarıyor sonunda. Çerçevesi gerçekten de ince.Telefonu kılıfsız kullanırken tutuş hissiyatı keyifli. Elde gereksiz bir ağırlık hissi yok, kullanım yormuyor. Problem bazen telefonun elden kayıp düşecekmiş gibi hissettirmesi, ancak onu da 2 haftada 1 anca yaşamışımdır. Evdeyken cihazın kılıfını çıkarıp kullanıyorum, ancak dışarıdayken çok düşmeye dayanacakmış gibi bir hissiyatı olmadığını söylemeliyim.
Gelelim tasarım konusunda beğenmediğim tek şeye. Arka kamera lenslerinin çerçevesi fazlasıyla kalın şu zamana kadar bulunan modellere göre. Göz alışana kadar rahatsız ediyor, ayrıca telefonu masaya koyarken bile kamera çıkıntısına zarar gelebilecekmiş gibi hissediyorsunuz. Kılıfsızken telefonun ön tarafını masaya çevirerek kullanmak gerekiyor bu sebepten ötürü.
Ekran
Benim için bir telefondaki en önemli bileşen ekranın kalitesi diyebilirim. Gözümüzle sürekli gördüğümüz, telefonda yaptığımız neredeyse her şeyde bizi ilk karşılayan bileşen ekran. Bu konuda hem memnuniyetlerim, hem de vasat bulduğum konular var. Öncelikle ekrandaki akıcılık hissi muazzam. Eski telefonumdan bu telefona geçince aradaki farkı inanılmaz şekilde hissettim diyebilirim. Bunda ekranın 120 Hz olması ana etken olsa da One UI 7.0'ın akıcılığının ve stabilitesinin de çok büyük rol oynadığını söylemeliyim. Ekranımız 1080x2340 (FHD+) bir ekran. Açıkçası S10+'ta 1440x3040 (QHD+) ekran kullanıyor olmak acaba düşüş gibi gelecek mi diye düşünmüştüm, ekran boyutundaki küçülmenin bunu net olarak dengelediğini söylemeliyim. Ayrıca buradaki sorun gerçekten de S10+'ın zamanına göre inanılmaz bir ekranla çıkmış olması. S25'i suçlamıyorum, çünkü çözünürlüğü olabildiğince net. Ortalama düzeydeki ekran parlaklığındaki görünüm ve batarya süresi, minimum parlaklıktaki batarya süresi uzaması ve gerçekten de ihtiyaç dahilinde fazlasıyla kısılabilmesi artı katıyor. Maksimum parlaklığı neredeyse hiç kullanmasam da daha iyisini beklerdim. Telefonun ekranı büyük monitör kullanan kişiler için fazlasıyla küçük gelebilir dizi ve film izlerken, ben laptop kullanıcısı olduğum için memnunum.Batarya
Eski emektar telefonumun beni üzmeye başladığı asıl nokta bu olduğu için batarya konusu benim için önemliydi. Gün içinde toplu taşımada fazlasıyla vaktim gittiği için bataryanın beni akşama kadar rahatlıkla çıkarması beklentisiyle aldım telefonumu. Bu konuda beni hiç üzmedi diyebilirim, bir günü rahatlıkla çıkartıyorum. Tabi ki bir S25 Plus kadar ekran süresi beklenmemeli ancak ben oyun oynamayan bir birey olarak tüm gün dışardayken acaba şarj aleti yanıma almalı mıyım diye düşünmek zorunda kalmadım henüz.Kamera
Bu kısım hem memnun kaldığım, hem de memnun kalmadığım şeyler barındırıyor. Arkadaşlar cihaz gün ışığında, gece şehir ışıklarının yoğun olduğu ortamlarda veya loş ışıkta flaş kullanarak çekimlerde inanılmaz başarılı. Dışarıdayken güzel bir görüntü gördüğümde durup fotoğrafını çekme alışkanlığımı bana geri kazandırdı diyebilirim. Ön kamera da başarılı ve tatmin edici, ancak kapalı alan loş ışık ve ön kamera konularında hala iPhone'nin bir adım önde olduğunu söylemeliyim.Geniş açılı kamera hiçbir telefonda beğenmediğim, mecburen kullanılan bir özellik benim gözümde, ama amacına uygun ve başarılı. Örnek olarak koyabileceğim fotoğraf ne yazık ki mevcut değil bu sebeple.
Ana kamerası ile yapılmış çekimlerimden :
3x Telefoto kamerası ile yapılmış çekimlerimden: