Sizce Türkiye'de gençler iş beğenmiyor mu?

E peki güzel kardeşim sen işini beğenmiyorsunda ben sana sorayım; ne mezunusun? Herhangi bir işte ustalığın var mı? Yoksa sadece vasıfsız birisi olarak işe girdin ve bu şartları mı beğenmiyorsun?
İnsanların vasıfsız bir birey olsa bile, belli bir süre de olsa köle olmayı kabul etmemelidir ve "bir şey olamadım, tabii olayım buna" dememelidir yani ama şöyle bir gerçek de var, iş verenlere şikayet edemiyorsun, bir şey diyemiyorsun ve mecbur çalışıyorsun. Çünkü işten çıkartsalar yerine 1000 tanesi gelir.
 
E peki güzel kardeşim sen işini beğenmiyorsunda ben sana sorayım; ne mezunusun? Herhangi bir işte ustalığın var mı? Yoksa sadece vasıfsız birisi olarak işe girdin ve bu şartları mı beğenmiyorsun?
Dünyadaki aptal sistemin bir dayatması çalışan her insan vasıflıdır bence. Önemli olan ekmeğine bakmak.
 
@espere, herkes okumak zorunda değil. Gitmek istediğiniz Avrupa ülkesindeki okumayan bir insan, aldığı parayla gündelik hayatını sürdürebiliyor, arabasını alabiliyor. Kötü de olsa bir araba alıyor. Ev almak, her ülkede bir sorun. Konut fiyatları aşırı uçuk ancak kirada da olsa iyi kötü hayatını bir şekilde sürdürüyor. Türkiye'deki para sadece kiraya yetiyor ve hatta bazılarının yetmiyor bile. Gençlerin iş beğenmediği sistem bu mu? Evet, bu. Beğenmemekte haklılar mı? Evet, haklılar. Gelip bu sistemi savunmanızın ne bize ne de size faydası olur. Benim tuzum kuru ancak tuzum kuru olsa da gelip bu sistemi savunmam. Herkesin insan gibi yaşamaya hakkı vardır. Milleti ne mezun olduğuyla alakalı sorgulamak yerine önce düşünce şeklini değiştirmekle başlayabilirsin. Kimsenin ne mezunu olduğunu sorgulamak, sana düşmez. Haddine de değil.
 
@espere, herkes okumak zorunda değil. Gitmek istediğiniz Avrupa ülkesindeki okumayan bir insan, aldığı parayla gündelik hayatını sürdürebiliyor, arabasını alabiliyor. Kötü de olsa bir araba alıyor. Ev almak, her ülkede bir sorun. Konut fiyatları aşırı uçuk ancak kirada da olsa iyi kötü hayatını bir şekilde sürdürüyor. Türkiye'deki para sadece kiraya yetiyor ve hatta bazılarının yetmiyor bile. Gençlerin iş beğenmediği sistem bu mu? Evet, bu. Beğenmemekte haklılar mı? Evet, haklılar. Gelip bu sistemi savunmanızın ne bize ne de size faydası olur. Benim tuzum kuru ancak tuzum kuru olsa da gelip bu sistemi savunmam. Herkesin insan gibi yaşamaya hakkı vardır. Milleti ne mezun olduğuyla alakalı sorgulamak yerine önce düşünce şeklini değiştirmekle başlayabilirsin. Kimsenin ne mezunu olduğunu sorgulamak, sana düşmez. Haddine de değil.
İşin garip kısmı da şu bunu sizler için söylemiyorum ama nerede tuzu kuru, iyi yaşayan birisi var sistemi savunmazken, nerede fakir, fukara, şükretmeyi vurgulayan birisi var o sistemi savunuyor.
 
@espere, herkes okumak zorunda değil. Gitmek istediğiniz Avrupa ülkesindeki okumayan bir insan, aldığı parayla gündelik hayatını sürdürebiliyor, arabasını alabiliyor. Kötü de olsa bir araba alıyor. Ev almak, her ülkede bir sorun. Konut fiyatları aşırı uçuk ancak kirada da olsa iyi kötü hayatını bir şekilde sürdürüyor. Türkiye'deki para sadece kiraya yetiyor ve hatta bazılarının yetmiyor bile. Gençlerin iş beğenmediği sistem bu mu? Evet, bu. Beğenmemekte haklılar mı? Evet, haklılar. Gelip bu sistemi savunmanızın ne bize ne de size faydası olur. Benim tuzum kuru ancak tuzum kuru olsa da gelip bu sistemi savunmam. Herkesin insan gibi yaşamaya hakkı vardır. Milleti ne mezun olduğuyla alakalı sorgulamak yerine önce düşünce şeklini değiştirmekle başlayabilirsin. Kimsenin ne mezunu olduğunu sorgulamak, sana düşmez. Haddine de değil.
Öncelikle kimsenin okumak zorunda olduğunu söylemedim. İş beğenmeyenlerin bir vasfı olmadığını belirttim. Ayrıca "gitmek istediğiniz Avrupa ülkesi" cümlesini de anlamadım. Ben zaten Almanya vatandaşıyım. Avrupanın herhangi ülkesinde yaşamadığınız veya bahsettiğiniz "Avrupa" hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığınız zaten kafanızdaki Avrupa'yı anlatışınızdan belli oluyor. Avrupa'da herhangi bir ülkede vasıfsız bir çalışan ev kirasını anca ödüyor. Bunları bilmiyorsunuz ve görmüyorsunuz. Çünkü ora hakkında bilgi sahibi değilsiniz fakat lafa geldiği zaman bana Avrupayı anlatırsınız.

Üniversite mezunu olmayan, herhangi bir işte çalışıp kendini geliştirmeyen bir birey Dünyanın neresinde olursa olsun kötü şartlarda çalıştırılıyor. Mesajınızda benim bahsettiğim "vasıfsız personel" kısmını atlamışsınız, ben sadece üniversite mezunu olmamanın sorun olduğunu söylüyormuşum gibi konuşmuşsunuz. Bir işe çıraklıktan girip yükselmekte bir vasıftır. Hiçbir işte başlangıçta kimseye güzel şartlar sunulmaz. Bu sadece Türkiye'de değil Dünyanın her yerinde böyle. Siz elinizde benim mesleğim bu diyebileceğiniz bir meslek bulundurmayıp, o işletmede 2 ay, bu işletmede 1 ay, şurada 2 hafta kafasıyla çalıştığınız zaman ve bunun karşılığında iyi şartlar beklerseniz kendinizi gülünç duruma düşürürsünüz. Herhangi bir işte vasıfsız birisinin iş beğenmeme gibi lüksü olamaz. Kendine uygun bir sektör bulup orada ilerlemeye çalışır. Zaten kendini geliştiren bir çalışanın gerek maaşı, gerek sosyal hakları kişiyi yeterince tatmin eder. Bu arada bahsetmeden geçemeyeceğim, bana hadden bahsedip bana had bildirmeye çalışmanız çok ironik :).
 
Hiç şaşmayan nedir? Gerçekleri söylüyorum, uzunca bir yazı yazıyorum ve gelen yanıt "hiç şaşmaz". Argüman sunup tam aksini iddia etmiyorsunuz. Sadece konuşuyorsunuz ama ne söylediğinizden haberiniz yok :).
Almanya'da yaşayanların kendi çevrelerindeki rahat yaşamlara bakarak bütün dünyayı aynı gözle yargılamaları hiç şaşmaz. Almanya'daki vasıfsız elemanla Türkiye'deki vasıfsız elemanı aynı kefeye koymanız bile söylediklerinizin ne kadar önemsiz olduğunu gösteriyor. Ortalama gelir sahibi ailelerin bile zorluk çektiği ülkede patronların iş sıkıntısı yaşanmasını fırsat bilerek alt gelirlileri ellerinden geldiğince sömürmeye çalıştığı şu ortamla Almanya'nın insani şartlar sağlanan iş ortamı bir mi? Uzunca bir yazı yazmışsınız evet ama çok boş yazmışsınız, o yüzden ''hiç şaşmaz'' şeklinde yanıt vermeyi gayet yeterli buluyorum.
 
Almanya'da yaşayanların kendi çevrelerindeki rahat yaşamlara bakarak bütün dünyayı aynı gözle yargılamaları hiç şaşmaz. Almanya'daki vasıfsız elemanla Türkiye'deki vasıfsız elemanı aynı kefeye koymanız bile söylediklerinizin ne kadar önemsiz olduğunu gösteriyor. Ortalama gelir sahibi ailelerin bile zorluk çektiği ülkede patronların iş sıkıntısı yaşanmasını fırsat bilerek alt gelirlileri ellerinden geldiğince sömürmeye çalıştığı şu ortamla Almanya'nın insani şartlar sağlanan iş ortamı bir mi? Uzunca bir yazı yazmışsınız evet ama çok boş yazmışsınız, o yüzden ''hiç şaşmaz'' şeklinde yanıt vermeyi gayet yeterli buluyorum.
Konuşmanız çok boş. Ben Almanya vatandaşı olduğumu söyledim. Almanya'da yaşıyorum gibi bir şey demedim. Ne Türkiyeyi ne de Almanyayı bilmeyen birisisiniz. İşin komik tarafı Almanyayı bana öğretiyorsunuz. Olsun, önemli değil. Sizde kafa yapınıza göre yaşarsınız.
 
Ben, bu argümanı savunan tipik insanlarla çoğu konuda aynı fikirde olmasam da, yalnızca bu argümanda haklı olduklarını düşünüyorum. Z kuşağına mensup bir birey olarak bizzat gözlemledim ki, son birkaç yılda özellikle öğretmenler, aileler ve sosyal medya nedeniyle mavi yakalı olmak çok kötü bir şeymiş gibi gösteriliyor.
Ancak, mavi yakalıları küçümseyen kişiler, dört yıl üniversite okuyup sonunda ya asgari ücretle ya da ondan yalnızca birkaç bin lira fazla bir maaşla çalışıyorlar. Arkadaşlar, devir değişti. Artık diploma enflasyonu diye bir gerçek var. Eskiden diplomalılar değerliyken, şimdi deneyimli mavi yakalılar “kalifiye eleman” olarak kabul ediliyor.
Bir erkeğin özellikle mavi yakalı bir işte çalışmaktan bu kadar korkmasını acizlik olarak görüyorum. Biyolojik olarak erkek “avcı”, kadın ise “toplayıcı”dır. Günümüzde yaşadığımız birçok psikolojik ve fiziksel sorunun nedeni, toplumsal rollerimize ters şekilde yaşamamız.
Mavi yakalı bir işi hor görüp sabahtan akşama kadar spor salonunda vakit geçirmek bana oldukça komik geliyor. Dedelerimiz spor yapmadan da hem fit kalabiliyor hem de ailesine bakabiliyordu.
Bugün dört yıl üniversite okumak yerine, bir ay CNC kursuna gitmek ya da forklift ehliyeti almak sana çok daha fazla kazanç sağlayabilir. Ama ne yazık ki bu pek görülmüyor. Sizin küçümsediğiniz inşaat işçileri bugün aylık 80.000 lira kazanıyor. Bu, 30 yaşında işsiz bir şekilde aile evinde yaşamaktan çok daha iyi.
Sizin bu konudaki görüşleriniz neler? Bana katılıyor musunuz yoksa farklı mı düşünüyorsunuz?
Buradaki temel sorun Z kuşağının diplomayı ''garanti iş'' olarak görmesi ancak toplumdan haberleri yok. Kimse gençlerin okuduğu bölüm zor diye, 4-5-6 sene okudu diye onlara iş vermeyecek zira arz-talep diye bir şey var. Senin okuduğun bölümü okuyan yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca insan varsa o bölümün değeri azalıyor. Hal böyle olunca üniversite, işsizliği ertelemiş oluyor. Bugün mühendislerin çoğunun çok düşük maaşa çalışmasının sebebi bu zira işverenlerin iş ilanına bir günde onlarca insan başvuruyor, opsiyon çok. Neden fazla maaş versin?
Ülkemizi ABD-Avrupa ile kıyaslamak çok mantıksız ancak koşullarımız daha iyi olabilir. Haftada 6 gün çalışışmamalı. 6 gün çalışılıyorsa da mesai saati bu kadar fazla olmamalı. Asgari ücretin alım gücü daha fazla olmalı... Liste uzar gider.
Vasıfsız mesleklerin hepsinde belki 3-4 elemanın yaptığı işi tek personele yüklerler. Eve gittiğinizde duş alacak enerjiniz kalmaz. Hizmet sektöründeyseniz ekstra olarak daha fazla insanla uğraşırsınız. Ben şahsen çalışmayı seviyorum ancak 8 saatlik mesai için 10-11 saat evden uzakta olmamız gerekiyor. Bunun üstüne aldığımız maaş 22-30 civarı. Üstüne mobbinge uğruyoruz. Sorun bu aslında.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı