Yeni nesil neden artık aile kuramıyor?

DublinDEI

Decipat
Katılım
27 Şubat 2024
Mesajlar
1.855
Çözümler
2
Yer
Beyşehir
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Dedelerimiz babalarımız 20-21 yaşında falan evlenip kocaman arazilerinde evlerini kurup basitçe geçimlerini sağlayıp bir araba çekebiliyorlardı. Şu anki gençlik ise 25 yaşında hâlâ eşsiz arkadassız, yaşadıkları ev kiralık 1+1 daireler yaşıyorlar. Bırak arabayı hangi motoru alsam diye kafa yoruyorlar. Türkiye'de dahil çoğu ülkede neden artık böyle bir durum var?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Asgari ile çalışıyorsan evlenilmez. Kadın tarafı illaki gelinlik giymek ister, bu da demek oluyor ki düğün yapılacak. Düğün masrafları için 2 yıllık maaşınızı (belki daha fazlasını) kenara atmanız lazım.

Evlendikten sonra da iş bitmeyecek, takılan takıları düğün borcuna ayırdıktan sonra oturduğunuz ev sizin değilse sadece kiraya bile para yetmeyecek. Eşiniz çalışmıyorsa da çalışmak zorunda kalacak, doğal olarak aranızdaki ilişki zayıflayacak. Türkiye'nin çalışma şartları gereği akşam vücudunuz iflas etmiş bir şekilde eve geldiğinizde oturup 2 çift laf edemeden uyuyakalacaksınız.

Bu günleri de atlatmayı başarırsanız çocuk işi daha da zor, doğum masrafı, hastane masrafı, kıyafet falan derken 1 çocuk bile ekonominizi yıpratacak. 2 asgari ücret (toplam 44K) alıyorsanız çocuğun bakımını karşılamanız bile zor.

Bebeğe bakmak için hanımınız işi bırakmak zorunda kalacak, çünkü bakıcıya verecek para yok. O bebeğe baktığı için 1 asgari ücret ile ev döndürmeye çalışacaksınız. O çocuk büyüyecek, okula başlacayak, futbol oynamak, krampon almak isteyecek. Siz cüzdanınıza bakıp daha maaş yatmasına 15 gün varken orada ezilmiş 100 TL'yi göreceksiniz. Ardından telefon çalacak, banka borçlarını isteyecek. Sağdan soldan akrabalardan aldığınız borçlarla banka borcunu kapatacaksınız. Bu böyle devam edecek.

Özetle Türkiye şartlarında evlenilmez. "hayat zor" denilen tabir sadece bu ülkenin hayat şartları için geçerli.
 
Baslik parasi adeti kalkti, akraba baglari zayifladi, gorucu usulu kalkti, bosanmak daha kolaylasti, kir dugunleri bitti ve dugun masraflari cok pahali, kadinlar artik is hayatinda. Bunlar baslica sebepler. Bir kadin evlendiginde bir iste calissin calismasin hem ev islerini yapacak hem de cocuk dusunuluyorsa cocuklara bakacak. Cocuk sonrasi is kariyerinde bir performans dususu olacak, belki isi birakacak, esine muhtac kalacak. Erkek gozunden bakarsak ceyiz masraflarinin cogu erkek tarafinda, eger karsi taraftaki kotu niyetli biriyse bosanip omur boyu nafakaya tabi tutabilir. Eger esi cocuk yapip is hayatini birakirsa daha fazla calismasi gerekecek, gece mesailerine kalacak.

Evlenmek icin iki tarafinda adam gibi bir sebebi yok, cogu unlu niye evlenmeden sevgili olarak takiliyor saniyorsunuz? Cocuk yapmak istemeyen ciftler zaten sevgili olarak birlikte yasiyorlar. Evlilik sadece islerini zorlastirir.
 
Baslik parasi adeti kalkti, akraba baglari zayifladi, gorucu usulu kalkti, bosanmak daha kolaylasti, kir dugunleri bitti ve dugun masraflari cok pahali, kadinlar artik is hayatinda. Bunlar baslica sebepler. Bir kadin evlendiginde bir iste calissin calismasin hem ev islerini yapacak hem de cocuk dusunuluyorsa cocuklara bakacak. Cocuk sonrasi is kariyerinde bir performans dususu olacak, belki isi birakacak, esine muhtac kalacak. Erkek gozunden bakarsak ceyiz masraflarinin cogu erkek tarafinda, eger karsi taraftaki kotu niyetli biriyse bosanip omur boyu nafakaya tabi tutabilir. Eger esi cocuk yapip is hayatini birakirsa daha fazla calismasi gerekecek, gece mesailerine kalacak.

Evlenmek icin iki tarafinda adam gibi bir sebebi yok, cogu unlu niye evlenmeden sevgili olarak takiliyor saniyorsunuz? Cocuk yapmak istemeyen ciftler zaten sevgili olarak birlikte yasiyorlar. Evlilik sadece islerini zorlastirir.

Bu konuya yönelik yapılmış en güzel yorumlardan birisi.

Ben kendi görüşlerimi madde olarak ve makale olarak eklemek istiyorum:
  1. Kanunlar erkek aleyhine işliyor: Boşanıyorsunuz ömür böyü nafaka ile adeta maddi açıdan kilitlenmiş oluyorsunuz. Başka bir sefer evlenirim diyemiyorsunuz. 6284 vs. kanunen eşitliği savunması gereken yerde gidiyor doğrudan kadınları üstün kılıyor aslında adaletsizlik.
  2. Türkiye'nin yaşadığı ekonomik kriz ve enflasyon: Düğün masraflarını, ev masraflarını ve aylık geçinme masrafını arttırıyor. Çocuk isteseniz bile maliyet yükünü hesaba katınca imkansız oluyor. Adeta gene kilitlenmiş oluyorsunuz.
  3. Gereksiz şovenizm kültürü: Özellikle bizim kültürümüzle hiçbir alakası olmayan partiler, pahalı ve gereksiz düğünler, anlamsız kutlamalar ve bunlara ek olarak zaten kendi kültürümüz içerisinde bulunan ve evliliği zorlaştıran gereksiz adetler.
  4. İlişkilerin sığ ve benzerleşmesi: Kimse eskisi gibi ömürlük düzgün bir ilişki istemiyor daha çok insanlar hızlıca oturup bir şeyler yemek ardından yeni birisine geçmek istiyor bunun bir üstü zaten hedonizm diyebileceğimiz tek gecelik daha çarpık ilişkiler.
  5. Kızların aşırı uç (hipergamik) beklentileri: Her ne olursa olsun gelir düzeyi ve yaşadığı sosyal çevre dışında adeta ülke nüfusunun %1'nin sahip olduğu imkanları kızların mevcut %60'ı talep ediyor haliyle çoğu erkek bunu karşılamayacağı için artık erkekler ilişki kovalamıyor. Farkındaysanız son yıllarda kızlar sosyal medya platformlarına "işte erkekler neden soğudu?" vs. diyor. Aslında cevap basit: Hipergami'ye artık erkek yetişemiyor adeta trilyoner hayatı isteyen bir kıza hiçbir erkek yetemez.
  6. Nişan kültürünü oturtamamak: Nişanlanmak ile aile kurmak arasında nasıl bir korelasyon var? Diyecekseniz kısaca açıklayayım: Normal Anadolu Türkleri pek yapmaz ama Balkan ve Doğu Trakya Türkleri özellikle genç yaşta (18-24) olan kız ve erkeklerin birbirini seven ve ilgi duyanını bir süre tanıştırır ardından nişanlar genelde belirli şartlardan sonra evlendirir. Bizde nişanlandıktan sonra yaklaşık 6-7 ay içerisinde evlenmeniz bekleniyorken daha Balkan tarafında kalan soydaşlarımız atıyorum 19 yaşında nişanlanıyor 22 yaşında evleniyor. Mesela biz böyle bir uygulama hiç yapmıyoruz ama onlar yapıyor. Aslında gayet faydalı daha gelişmiş bir görücü üsülü diyebilirim.
  7. İnsanlar birbirine eskisi kadar tolere etmiyor: Özellikle sosyal medya ve terör örgütünün Türk sosyolojisine verdiği gizli zarar sağ olsun kız-erkek ilişkileri eskisi kadar sağlıklı gitmiyor.
Ayrıca: ilişkinin ilk yıllarındaki gibi tutkulu bi sevgi, şehvet, arzu, aşk, ömür boyu devam edemez. Eğer geleceğe dönük ortak hedefler, açık net iletişim, saygı, güven falan filan klasik şeyler varsa bi yoldaşlık, ortaklık gibi ömür boyu gidebilir. o kadar uyum sağladığın birini de bulmak zor. iki tarafın da kendine göre eşi olcak kişiden beklentileri var, o beklentilere göre de roller, rollerin de getirdiği sorumluluklar doğuyor. Herkes rolünü üstlenir sorumluluğunu alırsa ortaklık çiçek gibi sürer gider. Tabi hepimiz insanız herkesin inişleri çıkışları var. Bu yüzden sorumluluklar görevler yer yer muhakkak aksar. orda da tolerans olması lazım. sürekli 50-50 bi görev paylaşımı olmaz. terazi bazen bi o yana bi bu yana kayar. terazinin kaçtığı durumlarda bi tarafın ötekini idare etmesi, diğer tarafın da kendini toparlaması lazım.

Artık beklentiler çok yüksek ve hatta bi çoğu gerçek dışı. Bireysellik arttıkça da insanların birbirini ilişki içindeki terazi kaymalarında tolere edişi azalıyor. Bireysellik artışı ile birlikte insanlar artık birbirini tolere etmiyor.

Anlamsız cinsel birliktelikler özgürlük gibi sunuluyor. Yaşanan her ilişki de iki tarafın da bi kişiye bağlı kalabilme gücünü zayıflatıyor. İnsanlara sürekli ilişkideki en ufak sürtüşmelerde ayrılmak gerektiği dayatılıyor yani ilişkide sorunlar olmasının ve bunların çözülmeye çalışılması yerine sürekli ayrılık dayatılıyor. Olması gereken çözüm mekanizmaları ve çözüm yöntemleri işletilmiyor onun yerine sürekli olarak ayrılığa zorlama gerçekleşiyor. Oysa böyle konular adına çiftlerin sorunları çözmesi-çözümlemesi gerekirken en ufak bir kriz meydana gelince ayrılık öneriliyor ve sorunları çözebilecek herhangi bir mekanizma geliştirilmiyor.

Biraz dağınık yazdım ama umarım anlaşılır olmuştur.
 
Asgari ücret 22 bin TL kira 25 bin TL.
Ülkemiz eskiden de zengin değildi. Asıl sebep, eskiden insanlar kırsal alanlarda ucuz maliyetlerle kendi evlerini yaparken şimdi kimsenin kendi arsası olmadığı için ev almak zorunda olması. Ayrıca eskiden kırsal alanlarda tarım, hayvancılık gibi işler yapılabilirken şimdi çok daha kısıtlı. İş imkanları sadece kentsel bölgelerde olduğu için oralarda evler çok pahalı. Ayrıca eskiden insanlar iki tas çorbaya razı gelirken şimdi insanlar daha yüksek bir hayat kalitesi ile yaşamayı hedefliyor ve haklılar. Onun dışında son yüzyılda kadınların iş hayatına girmesi ile bir erkeğe muhtaç olmadıkları için bu evlenme oranını düşürüyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ekonomi + Sosyal çürüme (Sosyal çürümenin ana kaynağı ekonomi ve siyaset)
 
Eskiden herkes birbirine yardımcı olurdu, aileden biri ev alırsa herkes ona yardım ederdi, yarın diğerine. Bu şekilde bir döngü vardı. Hani deriz ya, nerede o eski bayramlar diye. Bayram metafor oradaki kasıt aslında buydu.

Şimdi evlenmeye kalksan sabahına minimum 750 bin borçlu olursun herhangi bir bankaya. Ve para mevzusu araya girerse, kan bağı gibi durumlar geçerli olmaz. Aranda kan bağı olan biriyle bile para konusunda bozuşurken, kan bağı olmayan birisiyle bozuşman ise dakikalar sürer.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı