Sonsuz Hikaye

-Evlat, senin de benim gibi bütün adamların mutant sürüsünün saldırısına uğrayıp ölmüş olsaydı sen de tek başına savaşırdın.

Mert, binbaşının 1 hafta önce radyoda dinlediği büyük mutant saldırısından kurtulan 10 kişiden biri olduğunu anladı ve ona şöyle dedi:
 
Hemen güvenli bir yere gitmeliyiz.
Mert binbaşını bir şekilde ayağa kaldırdı ve beraber Mert'in sığınağına doğru kaçmaya başladılar. Tam sığınağın kapısına gelmişlerdi ki...
 
Binbaşı dedi ki: Evlat, maalesef senin fakirhane de yerle bir olmuş. Buraya 4 km uzakta başka bir sığınak var, hemen oraya doğru yürümeye başlayalım. Umarım yolda başka yaratıklarla karşılaşmayız. Mert buna karşılık olarak:
 
Binbaşı dedi ki: Evlat, maalesef senin fakirhane de yerle bir olmuş. Buraya 4 km uzakta başka bir sığınak var, hemen eşyalarını al ve oraya doğru yürümeye başlayalım. Umarım yolda başka yaratıklarla karşılaşmayız. Mert buna karşılık olarak:
Bi' dakika bi' dakika, havaya uçmuş sığınaktan eşyalarını nasıl alıyor?
 
Yukarıda bir fail yaşadık ama sağolsun @aybrktrhn'in dikkati sayesinde düzelttik. Devam edelim:

İkili sığınağa doğru yola çıkarken bir ormandan geçecekti ve hava da kararmaya başlamıştı. Bulutlar yağmurla dolu idi, sanki yeryüzündeki sular yetmezmiş gibi bir de gökten su iniyor! Bir hırıltı ve hışırtı sesi geldi. Ardından binbaşı, Mert'i durdurarak, ''Dinle, duydun mu sesi?'' dedi. Mert de parmağı ile sesin geldiği yönü işaret ederek, ''Evet, bu ses onun sesi, bu ses...'' dedi.
 
İkisi birden sesin geldiği tarafa doğru bakıyordu. Karanlık çalıların arasından başka bir karaltı yaklaşıyordu.

O karaltı yaklaştıkça çıkardığı ses artıyor, bizimkiler put gibi hareketsiz duruyordu.

İkisi de bu sesin onlar için ne anlama geldiğini gayet iyi biliyordu.

"O" yaklaşıyordu.

Binbaşı hızlı bir şekilde kendini toparladı ve Mert'i omuzlarından tutup salladı.

Binbaşı: "Mert! Hemen buradan gitmemiz gerekli." dedi.

Bunun üzerine Mert de kendine geldi ve başı ile onayladı.

İkisi birden sesin geldiği yerin tersine doğru harekete geçti.

İlerlerken bir yandan Binbaşı yeni planı Mert'e anlatıyordu.

Binbaşı: " Mert, planımız şu:"

(Bundan öncekileri çok detaylı okuyamadım ama umarım gidişatı bozmamışımdır :kedi:)
 
Son düzenleme:
"Yolumuzun üstünde ufak bir istasyon olabilir, eğer uzun kırmızı-mavi bir bayrak görürsen bütün gücünle koş. Bu istasyonun olduğu yerdeki bir bayraktır. Sen koşarken ben de arkamızdaki yaratıkların kafalarını patlatacağım, merak etme sana hemen yetişirim. Elimde 2 el bombası kaldı, bunları doğru kullanırsak yaşama şansımız artar.Şimdi zaman, savaş zamanı..."
 
Mert cevap verdi: "O elindekiler el bombası değil iki su şişesi. Kaç gündür de boş konuşmaktan başka bir şey yapmıyorsun ve sen tam bir delisin, ikimiz de öleceğiz."
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı