Anksiyete bozukluğu nasıl aşılabilir, kontrol altına alınabilir?

Zehn

Decapat
Katılım
2 Ağustos 2023
Mesajlar
369
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Anksiyete bozukluğum var, insan içinde rahat edemiyorum. Sosyal hayatım berbat durumda, insanlarla konuşurken zorlanıyorum. Bazen kalabalık bir yerde yürürken bile stres yapıp panikliyorum, işimi aceleyle halledip kaçıyorum.

Sürekli psikiyatriye gidiyorum, 3-4 kere ilaç değiştirdim ama hiçbir faydasını görmedim. Psikoloğu da denedim; seansı 2 bin lira olana birkaç ay gittim ama ondan da fayda alamadım. Daha iyi birine gitmeye maddi durumum el vermiyor (seansları 4 bin lira olmuş), devlette de randevu bulmak imkansız, 8 aya gün veriyorlar.

Mevcut durumda ne yapabilirim hiçbir fikrim yok. Daha önce bu süreci yaşamış, nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda tavsiye verebilecek birisi var mı?
 
Anksiyetem olmasa da zamanında benim de toplum içinde az da olsa kaygım oluyordu. Ben yemek yerken birileri bana bakıyormuş gibi hissedip öyle yemeye çalışıyordum, yürürken keza öyle... Şimdi AVM'nin ortasında beygir gibi yiyorum ve kimse umurumda değil.
Sana tavsiyem bu kaygının yavaşça kendini zorlayarak üstüne git, hatta bunu ödev gibi düşün ve bu ödevi yap. Tanımadıklarınla konuşuyorken zorlanıyorsan mağazadaki satış personellerine ufak tefek sorular sor mesela, sonra esnafa iyi günler, kolay gelsin vb. şeyler, sonrasında sokakta tanımadıklarına saat sorabilirsin. Örnekler uzar gider, hangi konuda kaygılıysan kendini ona maruz bırakacaksın.
Bunları yapmak senin için ilk başta zor geliyorsa bile zamanla alışacaksındır.
 
Anksiyetem olmasa da zamanında benim de toplum içinde az da olsa kaygım oluyordu. Ben yemek yerken birileri bana bakıyormuş gibi hissedip öyle yemeye çalışıyordum, yürürken keza öyle... Şimdi AVM'nin ortasında beygir gibi yiyorum ve kimse umurumda değil.
Sana tavsiyem bu kaygının yavaşça kendini zorlayarak üstüne git, hatta bunu ödev gibi düşün ve bu ödevi yap. Tanımadıklarınla konuşuyorken zorlanıyorsan mağazadaki satış personellerine ufak tefek sorular sor mesela, sonra esnafa iyi günler, kolay gelsin vb. şeyler, sonrasında sokakta tanımadıklarına saat sorabilirsin. Örnekler uzar gider, hangi konuda kaygılıysan kendini ona maruz bırakacaksın.
Bunları yapmak senin için ilk başta zor geliyorsa bile zamanla alışacaksındır.

Yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi kontrollü şekilde üzerine gitmeniz gerekiyor. Önce küçük adımlarla insanlarla iletişim kurun ve bunu bir ödev gibi görmek gerçekten etkili olacaktır. Zamanla alışınca iyice açılırsınız diye düşünüyorum.
 
Yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi kontrollü şekilde üzerine gitmeniz gerekiyor. Önce küçük adımlarla insanlarla iletişim kurun ve bunu bir ödev gibi görmek gerçekten etkili olacaktır. Zamanla alışınca iyice açılırsınız diye düşünüyorum.

Ya ben biraz neden bilmiyorum, kendime inanmıyorum. Bunu yapınca bir etkisi olacağına mı inanamıyorum? Psikologdan da belki o yüzden fayda alamamışımdır. İçten içe faydalı olacağına inanamadığım hiçbir şeyi doğru düzgün yapamadım.

Yani birine iyi akşamlar demekten başlayıp, sonra insanlarla rahatça iletişim kurabilecek seviyeye gelene kadar ödevmiş gibi yapmak kafamda bana garip geliyor. O yüzden uygulayamıyorum; kendimi çocuk gibi hissediyorum, bilmiyorum. kafamda ki bu düşünce saçma ama nedense böyle düşünüyorum. Bunları yapsam da bir şey değişmeyecek gibi geliyor.
 
Ya ben biraz neden bilmiyorum, kendime inanmıyorum. Bunu yapınca bir etkisi olacağına mı inanamıyorum? Psikologdan da belki o yüzden fayda alamamışımdır. İçten içe faydalı olacağına inanamadığım hiçbir şeyi doğru düzgün yapamadım.

Yani birine iyi akşamlar demekten başlayıp, sonra insanlarla rahatça iletişim kurabilecek seviyeye gelene kadar ödevmiş gibi yapmak kafamda bana garip geliyor. O yüzden uygulayamıyorum; kendimi çocuk gibi hissediyorum, bilmiyorum. Kafamda ki bu düşünce saçma ama nedense böyle düşünüyorum. Bunları yapsam da bir şey değişmeyecek gibi geliyor.

Hocam dediğiniz şey bazen bana da oluyor. Hayatımda daha iyi yapmam gereken şeylerde başkalarından tavsiyeler alıyorum, lakin iş yapma kısmına gelince sanki rol yapıyormuş gibi hissediyor insan, içine sinmiyor. Böyle düşündüğünüz zaman sonuna kadar deneyin, saçma ve işe yaramayacak gibi hissettirse de denemekten ne zarar gelir?

Bir de bu iş alışmayla alakalı gibi biraz. Mesela ben de çocukluğumu hep abimle geçirdim, en yakın arkadaşım oydu. Yollarımız ayrılınca gene arkadaşlarım oldu ama hiçbiriyle okul hayatı dışında konuşacak gibi samimi olmadım. Çünkü bu ilişkiler küçüklüğümde abimle aramda olan gibi hissettirmiyordu. Şu sıralar okul arkadaşlarım hariç konuştuğum birisi yok, kendimi tamamen üniversite sınavına verdim ve bu işleri üniversitede geliştirmeyi hedefliyorum. Konu buraya nasıl geldi bilmiyorum ama size verebileceğim bir diğer tavsiye hayatta bir amacımız ve uğraştığınız bir işiniz olsun. Yoksa bu işler yıpratıyor ve insan bir paradoksta sıkışmış gibi hissediyor.
 
Ya ben biraz neden bilmiyorum, kendime inanmıyorum. Bunu yapınca bir etkisi olacağına mı inanamıyorum? Psikologdan da belki o yüzden fayda alamamışımdır. İçten içe faydalı olacağına inanamadığım hiçbir şeyi doğru düzgün yapamadım.

Yani birine iyi akşamlar demekten başlayıp, sonra insanlarla rahatça iletişim kurabilecek seviyeye gelene kadar ödevmiş gibi yapmak kafamda bana garip geliyor. O yüzden uygulayamıyorum; kendimi çocuk gibi hissediyorum, bilmiyorum. kafamda ki bu düşünce saçma ama nedense böyle düşünüyorum. Bunları yapsam da bir şey değişmeyecek gibi geliyor.
Sonuç olarak Sosyal anksiyete sadece bir haraketten değil çocukken başlayan ve bazı şeylerden normalin altında almanız sonucunda ortaya çıkan bir şey.
Beyin mükemmel bir organ da olsa bazen potansiyelini bu tarz basit "insanlarla konuşma" gibi davranışlarla kısıtlıyor. Her an birinin size baktığını, oraya ait olmadığını hissediyorsunuz. Bunu düzeltmeye çalıştıkça daha da kötü hale getiriyor elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz. Size 1 ömür gibi gelen birkaç saniyelik bu periyotlar hem sağlığınıza hem de aklınıza zarar veriyor.
Halbuki kulağındaki kulaklıkla "let it happen" dinleyen Cemre'nin ve "Tengir Azun" dinleyen benimle birlikte toplumun çoğunun, derdi çok başka.

Ancak konuşurken düğümlenen boğazının çözümü yeter artık demekle bitecek bir iş değil. Ya bunu sürekli insanlarla konuşmaya çalışarak çözeceksin ya da geçmiş sorunlarını kökten çözmek için psikayatriste gideceksin.
Bunun bir an değil süreç olduğunu unutma.
 
Hocam dediğiniz şey bazen bana da oluyor. Hayatımda daha iyi yapmam gereken şeylerde başkalarından tavsiyeler alıyorum, lakin iş yapma kısmına gelince sanki rol yapıyormuş gibi hissediyor insan, içine sinmiyor. Böyle düşündüğünüz zaman sonuna kadar deneyin, saçma ve işe yaramayacak gibi hissettirse de denemekten ne zarar gelir?

Bir de bu iş alışmayla alakalı gibi biraz. Mesela ben de çocukluğumu hep abimle geçirdim, en yakın arkadaşım oydu. Yollarımız ayrılınca gene arkadaşlarım oldu ama hiçbiriyle okul hayatı dışında konuşacak gibi samimi olmadım. Çünkü bu ilişkiler küçüklüğümde abimle aramda olan gibi hissettirmiyordu. Şu sıralar okul arkadaşlarım hariç konuştuğum birisi yok, kendimi tamamen üniversite sınavına verdim ve bu işleri üniversitede geliştirmeyi hedefliyorum. Konu buraya nasıl geldi bilmiyorum ama size verebileceğim bir diğer tavsiye hayatta bir amacımız ve uğraştığınız bir işiniz olsun. Yoksa bu işler yıpratıyor ve insan bir paradoksta sıkışmış gibi hissediyor.

Sonuç olarak sosyal anksiyete sadece bir hareketten değil çocukken başlayan ve bazı şeylerden normalin altında almanız sonucunda ortaya çıkan bir şey.
Beyin mükemmel bir organ da olsa bazen potansiyelini bu tarz basit "insanlarla konuşma" gibi davranışlarla kısıtlıyor. Her an birinin size baktığını, oraya ait olmadığını hissediyorsunuz. Bunu düzeltmeye çalıştıkça daha da kötü hale getiriyor elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz. Size 1 ömür gibi gelen birkaç saniyelik bu periyotlar hem sağlığınıza hem de aklınıza zarar veriyor.
Halbuki kulağındaki kulaklıkla "let it happen" dinleyen Cemre'nin ve "tengir azun" dinleyen benimle birlikte toplumun çoğunun, derdi çok başka.

Ancak konuşurken düğümlenen boğazının çözümü yeter artık demekle bitecek bir iş değil. Ya bunu sürekli insanlarla konuşmaya çalışarak çözeceksin ya da geçmiş sorunlarını kökten çözmek için psikayatriste gideceksin.
Bunun bir an değil süreç olduğunu unutma.

Tavsiyeleriniz ve tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Kendime baktığımda, genel olarak mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olduğumu görüyorum; bu duruma sebep olan temel faktör de sanırım bu. Bir plan yaptığımda en ufak bir parçasına bile uymazsam, o iş benim için tamamen bitmiş oluyor. Anksiyete konusunda da durum aynı; içten içe hissettiğim 'mükemmel olma' ihtiyacı yüzünden adım adım ilerlemeyi başaramıyorum. Yani anksiyetemi yönetmemi engelleyen asıl şey mükemmeliyetçiliğim. Şu an için bir psikoloğa gitme imkanım bulunmadığından, bu konularla ilgili kitaplar okuyup öğrendiklerimi uygulamaya çalışmak benim için en mantıklı yol gibi görünüyor.
 
Tavsiyeleriniz ve tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Kendime baktığımda, genel olarak mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olduğumu görüyorum; bu duruma sebep olan temel faktör de sanırım bu. Bir plan yaptığımda en ufak bir parçasına bile uymazsam, o iş benim için tamamen bitmiş oluyor. Anksiyete konusunda da durum aynı; içten içe hissettiğim 'mükemmel olma' ihtiyacı yüzünden adım adım ilerlemeyi başaramıyorum. Yani anksiyetemi yönetmemi engelleyen asıl şey mükemmeliyetçiliğim. Şu an için bir psikoloğa gitme imkanım bulunmadığından, bu konularla ilgili kitaplar okuyup öğrendiklerimi uygulamaya çalışmak benim için en mantıklı yol gibi görünüyor.

Mükemmelliyetçilik bende de biraz var. Sınava hazırlık sürecinde en iyisini yapayım derken ufak tefek aksamalar yıpratıyor. Dengeyi tutturup bir yandan rahat bir zihne sahip olmak bir yandan da nitelikli yaşamak gerekiyor. İstediğiniz yaşama ulaşmanınz dileğiyle, iyi sosyaller :)
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı