Varlığın gayesi nedir?

Varlık, varolmaması için bir sebep olmadığından dolayı varolmuş. Varolduktan sonra da sorgulayacak kadar zekaya sahip ise varlık sebebini arıyor. Sahip değil ise böyle şeyler zaten aklına gelmiyor.

Buna benzer bir konuyu yani amaç ile alakalı şeyleri ben de tartışmıştım birkaç ay önce.
 
Varlıklardan çok, insanın değerlendirilmesinden yanayım. Çünkü aklı olan bir varlık "düzgün" amaç edinebilir. Ha, yine de canlı varlıkların, özellikle hayvanların, amacı şu olabilir:
Hayatta kalması, bazı hayvan türlerinin yavrularını koruması, kendilerine verilen yetenekler ( özellikler ) ile belirtilen işlerini yapmak bir gaye sayılabilir. Örneğin bir arının bal yapması gibi.
İnsanlara dönecek olursak; İslam dinine göre, öteki tarafa ( Ahiret hayatı için ) hazırlanmak. Şahsi olarak amacım da budur.
 
Son düzenleme:
İslam dinine göre, öteki tarafa ( Ahiret hayatı için ) hazırlanmak. Şahsi olarak amacım da budur.
"Varlık" dediğimiz kavram var olan her şeyi kapsar. Buna bitkiler de dahildir, hayvanlar da, cansız varlıklar da, tanrı da. Genel düşündüğümüz zaman bir kalemin ahirete hazırlanması kadar saçma bir şey yok.
 
"Varlık" dediğimiz kavram var olan her şeyi kapsar. Buna bitkiler de dahildir, hayvanlar da, cansız varlıklar da, tanrı da. Genel düşündüğümüz zaman bir kalemin ahirete hazırlanması kadar saçma bir şey yok.
Hocam öncelikle yanlış okuduğum için özür dilerim. Varlıklardan daha çok, insanlar için yazmıştım. Uyarınız için teşekkür ederim. Düzelteceğim.
 
"Varlığın amacı yoktur." Çok net ve yalın oldu galiba :D Olayı nihilizm ve egzistansiyalizm çerçevesinde değerlendireceksek çıkacak yorum bu. Nitekim 20. yüzyıl düşünürlerinden bazıları; "insanın kendi yaşamını anlamlandırmaya kalkması kadar ahmakça bir durum yoktur" demişlerdir. Bu anlamlandırma nihilizmin karamsarlığından kurtulmak için çeşitli vesaitle kendimizi avutmamızdan başka bir şey değil gibi.

Örneğin; "Hayvanlara barınak yapıp onları soğuktan korumak için varım." veya "Gelecek nesili eğitmek için varım.", başka bir şekilde; "Bilimsel çalışmalarımla insanlığa şu ve bu gibi faydaları sağlamak için varım." gibi.

Albert Camus' ya göreyse bu; işini yapmaktır. Yukarıda verdiğim düşünceyi destekler nitelikte.

Bu konu hakkında ben de şunları sorayım: Varlığın ölçütü duyular mı yoksa akıl mı? Yoksa bunlardan bağımsız olarak sezgi mi? Yoksa hiçbir şey mi? Varlık kriteri nedir? Bir "şey" in varlığını nasıl ispatlarız?
 
"Varlığın amacı yoktur."
Varlığın amacı, var olan bütün bilgiye sahip olunmadan bilinemeyecek bir mevhum gibi geliyor ki bu durumda insan bunu hiçbir zaman bilemeyecektir sanırım.
Varlığın ölçütü duyular mı yoksa akıl mı? Yoksa bunlardan bağımsız olarak sezgi mi? Yoksa hiçbir şey mi? Varlık kriteri nedir? Bir "şey" in varlığını nasıl ispatlarız?
Çok düz olacak belki ama bilinç ki bu aklı, duyuları ve sezgiyi kapsar. Bir "şeyin" varlığının ispatı, bilincin o şeyle irtibatını sağlayarak olur ki akıl, duyular ya da sezgiden herhangi birinin eksikliğinde imkansızdır. Bir diğer yandan ise "şeylerin" varlığının da ispata ihtiyacı yoktur. Varsa vardır, yoksa yoktur.
 
Son düzenleme:
Varlığın amacı, var olan bütün bilgiye sahip olunmadan bilinemeyecek bir mevhum gibi geliyor ki bu durumda insan bunu hiçbir zaman bilemeyecektir sanırım.

Çok düz olacak belki ama bilinç ki bu aklı, duyuları ve sezgiyi kapsar. Bir "şeyin" varlığının ispatı, bilincin o şeyle irtibatını sağlayarak olur ki akıl, duyular ya da sezgiden herhangi birinin eksikliğinde imkansızdır. Bir diğer yandan ise "şeylerin" varlığının da ispata ihtiyacı yoktur. Varsa vardır, yoksa yoktur.
Ya bir yanılsamaysa? Her gördüğümüz/algıladığımız objeye "var" demek onu var kılmaz, aynı şekilde algılayamadığımız bir "şey"e de yok diyemeyiz. "Varsa vardır yoksa yoktur." tanımı daha çok duyulara dayanan bir argüman gibi. Ya bir simülasyonun içerisindeysek? Ki imkansız değil, gayet olabilecek bir durum. Varlığın net bir kriteri, bir ölçümü yok gibi. En azından şu anlık. Bunu zamanla ölçmeyi denemişlerdi. Uzun yıllardan beri bu görüş üzerinde yoğunlaşıldı çünkü. "Varlık ve Zaman". Zaman denilen şeyi tam olarak algıladığımızda bütün bilmeceyi çözmüş olacağız gibi. Öte yandan zaman ve mekan diye bir şeyin hiç olmadığını savunanlar da var tabii. O da ayrı konu.
 
Soru; varlığın gayesi, sizin ya da öznel varlığın gayesi değil. Bireysel düşünce ile cevap vermek bir anlam ifade etmeyecektir.
Soru çok ilginç. "Bireysel düşünce ile cevap vermek bir anlam ifade etmeyecektir."
Çoğulcu bir düşünceyle mi cevap vermemiz gerek? diye sorarım.
Varlığın gayesi, varolmanın gereklerini yerine getirmektir.
İnanç yönünden bakarsak Yaradana ve emirlerine uymaktır.
Materyal yada insan dışındaki diğer canlılar açısından da değerlendirmek lazım.
Üretimi yapılan nesneler insanlara hizmet ederek varlıklarının gayesini ortaya koyarken, evrendeki canlılar da eko sistemin bir parçası olarak varlıklarının gayesini veya varlık nedenlerini gösterirler diye düşünüyorum.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı