Şimdi hocam açık konuşmak gerekirse "evdeki hesap çarşıya uymuyor" diyebilirim. Ben 12.sınıfa kadar okul hayatında hep yatan bir çocuktum derslerle zerre alakam olmayan, tamamen ortamcı bir çocuktum ve ne yazık ki bu alışkanlığı bir anda silip atamıyorsunuz (en azından bende öyle oldu). Ben 12 sınıfta okul varken ders çalışamıyordum ve 2.dönem açığa alıp ders çalışmaya başladım. Hedefim o sene sadece TYT çalışıp, ikinci sene AYT çalışmak ve önceki senenin TYT puanını korumak ve onlarla yerleşmekti. Ama şansıma TYT'de bir sene puan koruma olayı bir anda bakan değişikliğiyle beraber kalktı. Ve ben bir anda boşlamaya başladım sürekli dizi izlemeler, devamlı dışarda gezmeler vs bir daha da toplayamadım. YKS sınavına girdim ve 500k sıralama geldi, ilk sene ben de mezuna bıraktım ve yine kendimi gaza getirip ders olayına giriştim. Ama işte yine sosyallikten ödün vermeyince hesap yine tutmadı tabi. Fakat ilk seneye göre yine çok daha fazla çalışmışımdır. Fakat gerçekten şöyle bir şey var ki eğer sayısalcıysan ve gerçekten hiç temelin yoksa işin çok çok çok zor. Hayatsız gibi ders çalışman gerekiyor diyebilirim. Ben de o kadar ders çalışamadığım için sayısal dersleri asla istediğim hedefe getiremeyeceğimi fark ettim ve AYT çalışmayı bıraktım. Sadece TYT çözüyordum onda da paragraf ve problem çözüyordum ağırlıklı olarak (fakat şu var ki benim için TYT dersleri her zaman AYT dersleriinden daha kolay geliyordu). Sonuç sınava girdim AYT hiç çözmedim tamamen salladım. 160/150 falan işaretledim diye bilirim yani. TYT'yi çözdüm ama ve istediğim sonuç az çok geldi. Bilgisayar programcılığı yazdım şimdi, bakalım duruma göre belki DGS yaparım. Durum bu şekilde, şuunu söyleyeyim ki eğer gerçekten tam manasıyla hayatsız gibi çalışırsan halledersin ama biraz bile boşlarsan, özellikle de sayısalcı isen işin ciddi manada çok zor diyebilirim