12 sene sonra İstanbul ve küçük bir hüzün

Her ne kadar sağlam bir binada otursak bile depreme nerede ne zaman yakalanacağımızı bilemeyiz. Ha bu "o zaman berbat evlerde yaşayalım" demek değil tabii ki imkan varsa gerekirse konfordan feragat edilip sağlam bir evde oturulmalı.

Bir de yapıların eski olması sorunu var. O ayrı mesele.

Ev sağlam ise riskiniz az sizin ev içerisinde yer bulma sorununuz halletmeniz gerekiyor. Ülkenin en başta ege, Marmara, doğu Anadolu, Karadeniz acil yapı düzenlemesi yapılmalı.
 
Ev sağlam ise riskiniz az sizin ev içerisinde yer bulma sorununuz halletmeniz gerekiyor. Ülkenin en başta ege, Marmara, doğu Anadolu, Karadeniz acil yapı düzenlemesi yapılmalı.
Şükür bizim ev sağlam. Yapı düzenlemesi içinse maalesef bu ülkede benim umudum kalmadı. Kentsel dönüşümde ev sahibi küçücük apartmanda oturuyor istiyor ki yenisini yapsınlar 2-3 tane daire versinler. Açgözlülüğü yüzünden belki canından olacak ama vazgeçmiyor. Ha bence direkt insanların başka şehirlere gitmesi için teşvik verilmeli böylece daha dengeli bir nüfus dağılımı olur. Yabancı uyruklu kişiler ise tek tek belirlenmeli ve duruma göre ne gerekiyorsa yapılmalı.
 
Şükür bizim ev sağlam. Yapı düzenlemesi içinse maalesef bu ülkede benim umudum kalmadı. Kentsel dönüşümde ev sahibi küçücük apartmanda oturuyor istiyor ki yenisini yapsınlar 2-3 tane daire versinler. Açgözlülüğü yüzünden belki canından olacak ama vazgeçmiyor. Ha bence direkt insanların başka şehirlere gitmesi için teşvik verilmeli böylece daha dengeli bir nüfus dağılımı olur. Yabancı uyruklu kişiler ise tek tek belirlenmeli ve duruma göre ne gerekiyorsa yapılmalı.
Ekran Alıntısı.PNG


Kuzey den güneye doğru risk artıyormuş.
En güvenli ilçesi de şile.
 
Şükür bizim ev sağlam. Yapı düzenlemesi içinse maalesef bu ülkede benim umudum kalmadı. Kentsel dönüşümde ev sahibi küçücük apartmanda oturuyor istiyor ki yenisini yapsınlar 2-3 tane daire versinler. Açgözlülüğü yüzünden belki canından olacak ama vazgeçmiyor. Ha bence direkt insanların başka şehirlere gitmesi için teşvik verilmeli böylece daha dengeli bir nüfus dağılımı olur. Yabancı uyruklu kişiler ise tek tek belirlenmeli ve duruma göre ne gerekiyorsa yapılmalı.

Haklısınız hocam. Bir akıllı kendisi o ya. Marmara sanayi bölgesi. 17 Ağustos depreminde tüpraş yandı. 2 gün mü ne sürdü. İnternette araştırmıştım. Ege direkt Marmara'ya giden güzergah. Doğu Anadolu fay hattı. Karadeniz zaten belli dere kenarı, sulak bir yer. Samsun, Sinop, İzmir özellikle sahillin dibinde şehirler. İç Anadolu biraz daha deprem hattı konusunda daha az riskli. Bir 17 Ağustos depremini kaldıramaz bu ülke. Dua ile bu işler hallolmaz ama inşallah deprem olmaz.
 
En son 12 sene önce gelmistim İstanbul'a, açıkçası pek sevmedigim bir sehirdi bana cok kalabalik, kaos ve stresli geliyor. Gecen hafta yurt dışından implant yaptirmak icin yeniden geldim 1 haftaligina, gördügüm bazi manzaralar beni oldukca üzdü açıkçası. Bayagi bir semti gezdim ve gercekten sehirdeki Arap popülasyonunun korkunc derecede artmis olmasini görmek beni oldukca üzdü, özellikle alisveris merkezlerinde ve ayrica kaldigim otellerde hemen hemen hiç Türk yoktu diyebilirim %80 Arap ve Rus gördüm otellerde.

Disari cikayip gezelim dedik büyük dükkanlarin hepsinin altinda Arapça yazilar vs. bence özellikle İstanbul'da yasayanlar icin üzücü bir durum. Sokakta, lokantada, markette gördügüm türklerin yüzünde de en ufak bir gülüs yok, cogu insanin mutsuz ve umutsuz oldugu gözlerinden okunuyordu. Aci bir durum.

Nisan sonu 2 haftaligina yeniden gelecegim bakalim, biraz daha gözlem yapayim, ama an itibari ile gördüklerim cok umut kiriciydi. Forumda bu tarz acilan mesajlarin hakliligini simdi daha iyi anliyorum.

Sevgiler :)

Bırak sürünsünler, önce akıllı olmalı bir millet.
 

Geri
Yukarı