Terör grupları üzerinden otuz yıldır süren bir furya var, ben artık 2 nesildir babası'da nevi şahsı da terörde en belası askerliğini de yapmış birisi olarak şunu diyorum.
Bu muhabbet artık iyice insansı zoolojik şebeğimsi muhabbete bağlandı, ben askerdeyken bir de işid çıktı piyasaya gerçi dağın başında olduğumuzdan mütevellit işid'li görmek nasip olmadı. Lakin operasyon ikmali bizim oralardan yapılırdı, bendeniz de yol kontrol de araçları kontrol ederdim falan.
bu millet böyle cehalet çukuru cahillikte yarışır tam bir insansı takılmaya devam ederse şayet müstahaktır yaşasın böyle.
Bu arada bu hak meselesi arkadaşlar, Meşruiyet kan hakkı soy bağı vatandaşlık bağı ilen mümkün oluyor, YANİ LGBT TARİKAT CEMAAT KADIN HAKLARI SAVUNUCUSUYUM FALAN diye sosyal kimlik siyasi kimlik abanıyorsanız , Talep etme hakkınız yok.
Yani dini cinsel ırki sosyokültürel sosyoekonomik zat zut sınıflar gruplar STK'LAR tarikatlar cemaatler din iman şu bu diye bu ülkeden hiç bir şekilde tasarruf hakkınız ya da muhabbetiniz yoktur. Vatandaşlık olarak citizenship nüfusa kayıt kütüğe kayıt olacaksınız, Vatandaş olarak kayıtlıysanız tasarruf edebilirsiniz. Devlet kurulmadan öncede soy bağından vatandaş kayıtlıysanız da bizler gibi dünya üzerindeki hiçbir malın oğlu sizin tasarrufunuzu tartışmaya haddi yoktur.
Bu yüzden zaten siz tasarruf etmeyin diye cinsel ırk din her tür sizi ayrıştırırlar ki sürü sürü gütsünler.
Özetle kardeşim şempanzeler kapışıyor ama ülke şempanze dolu, TRİBAL taraflar şimdi şempanze kabileleri var, her şempanze kabilesi diyor ki iç grup övek dış grup yerek, dış grup iyyak tüm kötü vasıflara niteliklere sıfatlara sahip, iç grup gözel tadından yennmio..
Şempanze gruplarından sağlamından tüzel otorite varlık yoğunlu bir kabile var ama o kabilenin de kabileyle uzaktan yakından alakası yok.
Olan bu şempanzeler kapışmasında tali hasar olarak, Bu ülkenin gerçek sahiplerine yani nüfusu kütüğe kayıtlı 1800'Lü yıllar Kanun-i Esasi 1900'lü yıllar T.C anayasa olmaktadır.
Garibim bunların çektiği çilenin cehennemin haddi hesabı yok ya.
Not bu dış grup iyyak meselesinde gelen geçen bu garibim ülkenin sahiplerine abanmaktadır sen şusun busun teröristsin vatan hainisin dinsizsin imansızsın LGBT düşmanısın kadın haklarına karşısın çomarsın hayvan sevmezsin püh sana diye gelen geçen boşalmakta ve sağlam eskitmektedir.
Yani tezahürde hiçbir hakkı olmayan bu şempanze yığınları, ali cengiz şempanze bağıra bağıra takılmaktadır hakkım var misali.
Garibim bu ülkenin sahipleri de girdikleri şoktan çıkamamaktadır gelen vurur giden vurur, şamar oğlanı gibidirler, çoğunluğu tolere eder durur da olmuyor yani memlekette milyonlarca akıl hastası takılıyor.
Hayır bir gün gelecek, bak yemin ediyorum nihayetinde bu muhabbet öyle patlayacak ki İŞİD'İ EL KAİDE'Yİ falan mumla arayacaklar, Bu kadar da mallık salaklık olmaz.
Yani sırf tolere ediyor diye bu kadar 7 / 24 süreğen insanların üstüne gidip gidip durmak bunu hayatı boyunca her saniye yapmak, valla kusura bakmayın ama bak bir on seneye kalmaz o CİYAK CİYAK CİYAKLAYAN milyonlarca aklı melekesi olmayan şebeğimsi insansılar kaçacak delik arayacak, İŞiD'E TALİBAN'A EL KAİDE'YE NUSRA'YA falan sığınırlar o derece diyorum.
Çünkü zorluyorlar öyle zorlama olmaz tadında kararında olsa he he diyeceksin ama tadında değil.
Not : ileti olarak yazıldı yedek olması için, konu olarak açılacaktır.
Ek Not : Mevduatta para biriktirip duruyorum, artık bende yurtdışına çıkacağım arkadaş.
Öncelikle aramıza yeni bir arkadaş katıldı, önceki mevzuları arkadaş bilmediği için siz ona paslarsınız. @just chillin için özellikle seçim zamanı yaklaştığındaki çalışmaya örnek bambaşka bir hususta ( Sebep Sonuç çerçevesince ) metodolojik izah edeceğim.
Önce şu kısa mimi izlemeniz gerekiyor. Linki Burada
Etiketler, “ Herkes şehitler ölmez yazsın bakalım “ , Emoji ( Kalp ) , Emoji ( Kırmızı Kalp )
Ses izi : Murat Başaran, Gülümse anne.
- Abi bu senin askerlik fotoğrafın değil mi?
-- Lan oğlum fotoğrafı neden yere attın?
- Ne ne yapıyorsun ya haberleri izlemiyor musun hiç?
-- Yo izlemedim ne olmuş?
- Benim yaşımdaki çocuklar öldü.
-- Oğlum onlar bir yaptıysa Türkler on bin tane yapar. Akşamki haberleri izle görürsün zaten.
- Ya “ HE HE “ abi ya !
-- Al o fotoğrafı yerden ve şimdi git televizyonun karşısına otur , akşamki haberleri izle. Türkler kaç tane Leş almış.
- Özür dilerim abi.
Çocuk figürünün kullanılması, Grup içi pekiştireçler, Ajitasyon, görsel ve işitsel uyaranlar oldukça ilkel, düşük algılı figürler, istismar ... ve benzerleri.
Topluma mal olmuş, sosyokültürel/folklorik birer unsur haline gelmiş toplumca da kanıksanmış, bazı metaların örneğin albümler ve işbu albümler içindeki parçaların, ses izi olaraktan günümüz mim kültüründe taksirli ya da kasıtlı olarak, kötücül bir propaganda unsuru olarak kullanılması durumuna, işbu kısa video bir örnek teşkil edebilir. Yazının sonunda da, işbu hususa tekrar değineceğim.
İşbu kısa videoda mimde işitsel uyaran olarak kullanılan bahsini ettiğimiz ses izinin teması / içeriği ile, figürlerin ürettiği içeriğin teması tamamen zıttır, fakat gerek izleyici kitlesinin gerekse de işbu kar amacı meta içeriği üreten figürlerin çok düşük algılı olmalarından mütevellit de, psikoz halindeki çok düşük algılı izleyici kitlesi, işbu tezatlığı idrak edememektedir.
Onlar yani dış grup, bizim iç grubumuzda/kabilemizde olmayanlar, onlardan biz çok güçlüyüz,
Bizim iç grubumuz/kabilemiz müstesnadır seçkindir, çok güçlüdür on bin tane yapar,
Zorlantını gidermek için uyaran lazım sana, algıda seçicilik odağı uyaran kaynağında uyarıcılar da yani gelenek karizmatik otorite figürlerde tut, işbu figürlerden pekiştireç al ve bu davranışa/eyleme/eğilime klasik edimsel koşullan, olumlu olumsuz pekiştireceksin. Psikoz halinde para-sosyal bir bağ kur karasal yayındaki işbu figürlerle, irade-i tahvil yap,
Nihayetinde olumlu olumsuz pekiştireceksin, Dış grup/kabile olarak yerdiğimiz gruptan ne kadar insan öldürmüşüz, dış grup/kabile olarak yerdiğimiz grubun ölüleri çok kötü kokacaktır, kokuşmuş bir hayvan ölüsü gibi. Dış grup/kabile olarak yerdiğimiz grup hayvandan farksızdır. Müstesna seçkin iç grubumuz/kabilemiz bütün kötü sıfatlara sahip hayvana benzer dış gruptan/kabileden, kaç tane hayvana benzer insanı öldürerek ölülerini almış ve bu ölüler kokuşmuş bir hayvan ölüsü gibidir, kokusundan yanına yaklaşılmamaktadır.
Herkes şimdi şehitler ölmez yazsın bakalım, Geleneksel medyadaki etkileşim sizi tatmin etmemektedir, zorlantınızı gidermek adına sosyal kimlik medyadan interaktif şekilde eyleme geçerek olumlu olumsuz pekiştirip rahatlayabilirsiniz, bende bu pekiştirmeyi size sağlama karşılığında gelir/tasarruf edeceğim ticari kar fayda güdeceğim, bana da psikoz halinde irade-i tahvil yapabilir ve para-sosyal bağ kurabilirsiniz.
Bu sayede güder olaraktan ön sıralara çıkabilir ( Günümüz INFLUENCER ikon ), gütme karşılığı çok daha fazla gelir/tasarruf edebilirim. Sizde olumlu olumsuz pekiştirmeyle obsesyon zorlantınızı nevi-şahsım üstünden koşullanmak suretiyle giderebilirsiniz.
Bende sizler gibi oldukça düşük algılı olabilirim lakin ALFA benim, bu yüzden popülizm/seçkincilikten mütevellit parlayan figür olduğum için, düşük iradeli / irade koyamayan ve çekinen sizler nev-i şahsıma irade-i tahvil yaparak, nev-i şahsım üstünden bir irade sergilemek suretiyle olumlu pekiştirebilirsiniz.
Bu dağlarda kurşun atsan çığ olur. Hem hasretliğin üstüne birde attığın kurşunun vicdanı azabından acısı da tıpkı kurşun sesinden çığ düşmesi çığın altında kalmak gibi olur.
ben ölünce belki vatan sağ olur, belki dağlar duman duman savrulur ( Bakınız Yemen elleri türküsü Havada bulut yok bu dumandır ( Yoklama yemeği ) mahlede ölü yok bu ne figandır )
Belki sesim çığlık çığlık duyulur işitirler belki de sesimi belki yavrun bir tabuta konur? Sen üzülme annem
Bir yangın ciğer ciğer kavrulur öyle bir acı annem bir yangın ki kardeş kardeş vurulur annem , belki kalbim bir bayrağa kan olur üzülme be annem. Eki Görüntüle 1789252
Murat Başaran, Gülümse anne, Sana ölürüm Albümü, -2005 , Metası
Akşam olur, hasret büyür dağ olur
Bu dağlarda kurşun atsan çığ olur
Sen oğlunu geri dönmez say annem
Ben ölünce belki vatan sağ olur
Sen oğlunu geri dönmez say annem
Ben ölünce belki vatan sağ olur
Belki dağlar duman duman savrulur
Belki sesim çığlık çığlık duyulur
Belki yavrun bir tabuta koyulur
Üzülme annem
Bir yangın ki ciğer ciğer kavrulur
Bir yangın ki kardeş kardeş vurulur
Belki kalbim bir bayrağa kan olur
Gülümse annem
Yine yağmur ince ince çiselenir
Yine toprak, yaz gelince çiçeklenir
Sen beni hep rüyalarda gör annem
Gör ki kalbim bir mezarda dinlenir
Sen beni hep rüyalarda gör annem
Gör ki kalbim bir mezarda dinlenir
Belki dağlar duman duman savrulur
Belki sesim çığlık çığlık duyulur
Belki yavrun bir tabuta koyulur
Üzülme annem
Bir yangın ki ciğer ciğer kavrulur
Bir yangın ki kardeş kardeş vurulur
Belki kalbim bir bayrağa kan olur
Gülümse annem
Topluma mal olmuş, sosyokültürel/folklorik birer unsur haline gelmiş toplumca da kanıksanmış bir unsur olduğunun naçizane ispatı olarak Bir allama geleneğinde ( asker uğurlama / günümüz pratiğine yakın 1850 – oğuzlar REAYA asker toplama Osmanlı pratiği , Al sancak ) kullanılışını göstermek durumundayım, Keza zaten ses izi burada türküleme şeklinde kullanılmıştır. Şu linkten ulaşabilirsiniz.
İşbu meta eser çıktıktan bir süre sonra da zaten özellikle asker uğurlamalarda .. asker eğlentilerinde, asker kınalarında, sıklıkla tercih edilen eserlerden olmuştur. Sosyokültürel ve folklorik açıdan toplumun kanıksadığı işbu unsur, toplumca bahsini ettiğimiz işbu rutin ve pratiklere ilişkilendirildiği için işitsel uyaran babında haliyle de hamaset etmek isteyen istismar etmek isteyen de vuruculuğu arttırmak adına işbu eseri ve benzeri eserleri kullanırlar. Eserin temasıyla içeriğiyle mesajıyla konusuyla zerre alakaları bilgileri de yoktur. İşbu unsur toplumun folklorik hafızasında yer ettiğinden toplumca kanıksandığından toplumun pekiştirme babında koşullandığı folklorik bir unsur olmasından mütevellit, hamaset etmek istismar etmek gütmek babında bir enstrüman şeklinde kullanırlar.
İşbu kanıksanmış işitsel uyaranla, uyarılanda zorlantı yaratmak suretiyle gütme yapmak isterler.
Çok düşük algılı figürlerin ve talepçi çok düşük algılı izleyici kitlesinin teması oldukça ilkel yani primitif, Tribalistik. En ilkel atalardan kalma Zoolojik/Nörolojik/Biyolojik/Genetik/Psikolojik faktörlerce güdülmektedirler.
En ilkel görsel ve işitsel uyaranlar ile terbiye edilmektedirler. Oldukça şiddetli bu uyaranları tolere edecek kadar, bir sinirsel olgunluğa/doyuma da sahip değildirler. Nihayetinde zorlantıları ile başa çıkamazlar, zorlantılarını gidermek adına da eyleme geçerler ya da davranış sergilerler. İşbu eylemler de davranışlarda bozukluktur.
İşbu bozuklukları icra ederekten, kanıksadıkları işbu rutinler ve pratikler üzerinden, olumlu olumsuz pekiştirme yapmak suretiyle rahatlarlar. İşbu bilişsel kopukluğu kabaca cehalet olarak ifade edebiliriz. Lakin özünde işbu kopukluk, meleke yoksunluğu/akıl zayıflığı ve benzerleri ile tarif edilebilir.
İşbu figürler ve işbu figürlerin talepçi kemik kitlesi, özünde psikiyatri hastası profili çizmektedirler demek daha doğru olur. Bir psikiyatr tarafından müşahede altına alınmalılar ve hakları sınırlandırılmalıdır, Türk CEZA kanunlarına göre süreç bu şekilde ilerlemektedir. Bir heyet/kurul raporu gerekmektedir.
Lakin otoriteler ve tüzel varlıklar bakımından, toplumun kanıksadığı rutinler ve pratikler bakımından, folklorik ve sosyokültürel unsurlar bakımından işbu çok düşük algılı figürler ve güttükleri insanlar, işbu tüzel varlıklar ve otoriteler üzerinde mutlak tasarruf sahibi olduklarından mütevellit..
Nüfusa binaen demografik açıdan çoğunluğu oluşturduğu için işbu bilişsel kopukluk/gerçeklik, toplumun silüet-i tezahürü gerçekliği olmaktadır. İşbu bozukluklar/rutinler/pratikler normalleşmekte sıradanlaşmakta takdir edilmekte onanmaktadır.
Haliyle de işbu bilişsel kopukluğa gerçekliğe binaen aykırı olan gerçeğin toplumsal yaşantının akışı içerisinde bir yeri olmamakla beraber barınması da mümkün olmamaktadır. Çünkü bilişsel kopukluk/gerçeklik ile gerçek toplumsal yaşantının akışı içerisinde süreğen bir çatışma içerisindedir.
İşbu kopukluk bir baskın kültür , toplumdaki tezahürü ise silsileler halinde bir gerçeklik olmaktadır.
İşbu bozukluklar / bozuk rutinler ve pratiklerde baskın kültür şekliyle, silsileler halinde etki alanındaki ( SOI ) toplumun geneline silüetine tezahür etmektedir. Geriye kalanlarda çekinik kültürlerde aykırılıklarda baskın kültürün en ilkel terbiyesinden hareketle, baskın kültürün bünyesinde sindirilmekte ve eritilmektedir. Baskın kültürün silsileleri şeklinde, baskın kültürün dayattığı hatlar üzerinden içsel ve dışsal savunma mekanizmaları geliştirmek suretiyle devam etmektedir.
Haliyle de işbu bozukluklar silüet-i tezahür gerçeklik normal olağan, gerçeğin kendisi ise bir bozukluk olarak görülmektedir. Yani müşahede altına alınması gereken bozukluk psikiyatri hastaları normal, işbu psikiyatri hastası profiline aykırı profillere sahip olanlarda anormal olarak görülmekte ve toplumca ona göre terbiye / muamele görmektedir.
Ne yazık ki günümüz Popülizmi ve ekonomide ki tezahürü Vahşi kapitalizm, tasarruflar ve gelirler üzerinden davranışsal ekonomiyi ve ekonomik pratikleri/rutinleri, bu şekillerde kurgulamaktadır.
İşbu bozukluklarla bozuk rutinlerle ve pratiklerle süreğen uzun süreli yetişen nesiller, amiyane tabir kabaca tezahür de psikiyatri hastası olan sürüler ( Büyükbaş / küçükbaş ) , İşbu nesilleri güden güder karizmatik gelenek psikiyatri hastası çok düşük algılı figürler çoban köpekleri , işbu çoban köpeklerini de güden propaganda uzmanları halkla ilişkiler figürler çobanlar, İşbu sürülerin sahibi silüetinde oldukça yüksek gelir ve tasarruf sahipleri de, sürü sahibi köylüler olarak tarif edilebilir.
Günümüz Popülizmi ve onun ekonomi silüeti vahşi kapitalizm, STK'LAR sosyal gruplar kimlikler üzerinden ..
Irk , Din , Mezhep , Cinsellik , Cinsel kimlik , Cinsel eğilimler , Gelir durumu , Sosyo-ekonomik sınıflar ve benzerlerinin yanı sıra tuttuğu futbol takımından giydiği tişörtüne kadar çok geniş bir skalada MİNİMAL grup PARADİGMASI usulünce süreğen sosyal kimlikleme ve terör yönetimi yapmaktadır.
Buna da toplum mühendisliği algı yönetimi yada gütme çalışması denmektedir.
Haliyle de bizzat-i popülizm ve onun ekonomi silueti vahşi kapitalizm bizzat-i bu bozuklukları en şiddetli ve en ilkel biçimde dayatmakta ve desteklemektedir.
Askerliğimi doğuda terörde emniyet sınıfında mekanize çavuş olarak yapmıştım , mekanize sınıfı amfibi düşmanla göğüs göğse muharebede ilk sahada olacak sınıftır bende mekanize emniyet olarak sınır güvenliği yol kontrol görev almaktaydım.
Bir gün değişim yaparken bir astsubay askerlere yanaştı, çocuklarda astsubaya komutanım kaç leş aldınız kaçını sarı poşetle postaladınız komutanım diye konuştu.
Askerleri ikaz ettim uyardım, bu ne laubalilik üstünle nasıl konuşuyorsun, ayrıca senin şu davranışın üstündeki üniformaya yakışır mı askerliğin onuru şerefi dedim demez olaydım ?
Savunmam alındı, Astsubay dan görmediğim çile kalmadı, askerlerin iftiraları saçmalıkları son raddeye gelince de gece yol kontrole postalandım askerliğimi de orada bitirdim.
Askerliğim boyunca iç tüzük yönetmelik iç hizmet kanunu askerliğin kaideleri protokoller harfi harfine riayet ettim yemine lakin çekmediğim çile dert kalmadı.
Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.
Burada sivil hedef askeri hedef siyasi örgüt terör örgütü tanılarına değinmeyeceğim, İç tüzük yönetmelik iç hizmet protokoller anayasa uluslararası hukuk da demeyeceğim..
İşte gençlerimiz ve yaşlılarımız böyle güdülmektedir, böyle böyle yabancı tasarruflar altında köle kölemen takılmaktadır.
Oldukça ilkel ve cahil olarak, lakin bu ucuz olduğu için eğilim bu yöndedir. Bedeli ödemek ağır geldiğine ilkel ve cahil kalmak fırsat görülmektedir. Haliyle ilkel ve cahil olmakla onanma ödül bilumum pekiştirme kolayca ulaşılabilir olunca insanımız insan
olmak yerine tezahürde bir insansı olmayı tercih etmektedir.
Ne yazık ki insanımızın bu cehaleti ve simsarlığı hamaseti nasıl bir sonuç doğurmaktadır sizce?
Sırf bu poşetti leşti muhabbetlerinden bizzat-i ben soğudum aidiyetimden utanır oldum.
Haliyle şimdi sosyal kimliklenenler beni tüm kötücül sıfatlarla dış grup diye yerip her tür kötülüğü yapacaklar bana zarar vermek için!
Ama ben anlatamam derdimi niye, çünkü kopukluk öyle bir noktaya gelmektedir ki!
Genetik olarak Türk'üm Nomadik göçebe Oğuz boylar nüfus kütüğü kayıtlı, Doğuda terörde askerlik vazifemi icra ettim, iki üniversite bitirdim yazılımcıyım lakin ilgili grupların grup içi pekiştireçlerini karşılamayı kabul etmediğim için herkes bana düşman herkes beni terbiye etmek için bana kötülük etmek bana zarar vermek için uğraşıyor.
Bense cehennemde cebelleşiyorum.
Yani insanlar aslında bir hayal dünyasında yaşıyorlar, gerçekten tamamen uzaklar mesele bundan ibaret.
İstek :
Garibim şu ülkede yaşıyorsunuz, eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız birileri yırtınıyorsa kafa patlatıyorsa sizde patlatın yırtının, o yüzden siz kafa patlatasınız yırtınasınız bu memlekette bir KIRTIK iyileşme görülsün, ben ışık çakıyorsam bir zahmet sizde IŞIK ÇAKINDA AYDINLANSIN ORTALIK.
ALGI nedir?
Sinirsel olgunluğa ve doygunluğa ulaşmaya doğru, motor fonksiyonlar tamam soyut beceriler gelişiyor, işte çocukluktan ergenliğinize doğru giden süreçte, yeterince sinirsel öğrenim yapmışsınız ama sinirsel doyum yok yani ( O ergenliğin getirdiği hormonsal patlamalar var ya amiyane tabir ) işte onu da aşıp da sinirsel doyum da olunca .. artık uyaranlara uyarıcılara çok daha rahat çok daha stabil çok daha kararlı doğru tepkiler ( RESPONDS ) veriyorsunuz,
Ve en verimli sonuçları en yararlı faydalı doğru sonuçları alıyorsunuz, İşte siz bunları yaparken sürekli sinir hücreleri kümeleniyor biri birine bağlanıyor her bağlandıkça da tetikleniyor kimyasal elektriksel sinyal çakıyor ( Aynı bilgisayar gibi ) , her çaktıkça da KORTİZOL , ADRENALİN , DOPAMİN , SERATONİN , OKSİTOSİN gibi nöro-transmitter dediğimiz sinir iletici maddeler salgılanıyor ve siz habire bundan dolayı zorlantıyla cebelleşiyorsunuz eyleme geçip davranış sergileyip de bunlara koşullanana koşullanana klasik edimsel nihayetinde bunlarla habire kanıksaya kanıksaya..
Gözlemlenebilir bir algı oluşuyor , Ya bu koşullandığınız rutinleri pratikleri icra edip duruyorsunuz ya da düşüntü ile birlikte benzeri pratikleri rutinleri icra ediyorsunuz..
İşte 18 yaşını geçtikten sonra, Bir standart algıya kavuşmadığınız takdirde bu da gözlemleniyor ise şayet melekeleri yoktur deyip haklarınızı sınırlıyoruz müşahedeye alıyoruz.
Yani bir insan maksimum fayda edinebilir çok yüksek algılı yüksek algılı olabilir, ama herkes standart algıda buluşmak durumundadır.
Düşük algılı ya da çok düşük algılılarda ne yazık ki müşahede altına gözlem altına alınmalıdır.
18 yaşından küçüklerin sinirsel olgunluğuna bakılmaksızın doyuma ulaşmadığı için , yeterince sinirsel öğrenme bağıntı yapılmadığı için , müstesnadır onlar ebeveynlerinin gözetiminde olurlar cezai sorumlulukları da yaşlarına binaen sınırlanabilmektedir.
İşte en zayıf halka görülen çocuklarımız 18 yaşından küçük yada 10 15 yaşları 10 8 yaşa kadar iniyor , gerek onlarda ticari kar fayda gütme uğruna tasarruf etmek için,
Çocuklarımızda zorlantı yaratırlar, En ilkel atalardan kalma dürtüleri güdüleri kullanırlar, Çocuklarda zorlantılar ile başa çıkamayıp işbu unsurlara koşullanırlar, çocuklarda oralardan pekiştireç alırlar, nihayetinde rutiniydi pratiğiydi derken , çocuklar üzerinden istismar etmek suretiyle gelir tasarruf ederler , Popüler kültür ve günümüz Kapital davranışsal ekonomisinde hem hayvanlar hem de çocuklar üzerinden bu yürütülmektedir.
İkinci bir halka olarak ise gençleri hedef alırlar , Onları süreğen şekilde gruplaştırırlar kimlikleştirirler, haliyle en ilkel uyaranlardan nasibini alan gençlerde zorlantı ve ÖLÜMLÜLÜK bundan dolayı duyulan ANKSİYETE gençleri en sıkıntılı dönemlerde bu sinir iletici maddelerin salınımında tavan yaptığı dönemlerde , gerek ticari kar amaç fayda gerekse siyasi politik ekonomik fayda için EN İLKEL UYARANLARLA İŞİTSEL GÖRSEL RAHATSIZ EDERLER, ZORLANTILARLA BAŞA ÇIKAMAYAN GENÇLERDE NİHAYETİNDE PSİKOLOJİK ETKİLERDEN DOLAYI ?
İstenilen dikta edilen direktif edilen manipüle edilerek eylemsel ve davranışsal bozukluğa bir bozukluğa koşullandırırlar, gençler de işbu bozuk rutinlerden ve pratiklerden alırlar pekiştireçlerini ve nihayetinde zorlantılarını giderirler.Lakin icra ettikleri eylemler ve bozukluklar çevresine de inanılmaz zararlar verip tansiyonu ( Sosyal Entropiyi arttırmıştır ) orası ayrı.
Yetişkinleri ve yaşlıları hedef alan durumdaysa , Gençler ve çocukların icra ettikleri bozukluklar ile öncesi sessizlik sarmalı sonrası yeni kuşağın devri neticesinde , Artık o yetişkin yetişkin değil aslında on yaşında beş yaşında çocuktur, Çok çok düşük algılıdır, bozuk rutinlerden ve pratiklerden dolayı bildiğin psikiyatri hastası olmuştur melekesi muhakemesi yoktur ama herkes böyle olunca bilişsel kopukluktan varmış yapılır.
Artık Algı yönetimi için gereken her şey tamamlanmış olur, Toplum mühendisliği gütme için.
Tıpkı bir büyükbaş küçükbaş hayvan sürüsü gibi işbu psikiyatrik hastalarda hastalıklarından istifade edilerekten istismar edilerekten güdülürler.
Bunu da gerek sosyal medyadaki INFLUENCER GAMER YOUTUBER FENOMEN , gerek geleneksel medyadaki SUNUCU SPİKER KONUŞMACI, biz bunlara gelenek karizmatik otorite figürler diyoruz.
Bunlar aracılığıyla güdülürler , Bütün bir tüzel varlıklar otoriteler aynı muhabbetten olunca, haliyle bir senaryo bir kurgu dayatılır ve işbu kurgu gerçekmiş gibi sunulur ve bunu da ilgili uyaranlara maruz kalan çok düşük algılı insanlar kendi algısıymış gibi kabul eder tahvil eder iradesini..
Nihayetinde TRİBALİZM POPÜLİZM maruz kalan bahsini ettiğimiz her insan 7 / 24 görsel işitsel en ilkel ve şiddetli uyaranlarla önce bir zorlantıyla başbaşa bırakılır günün her saati..
Sonra da o zorlantı dan işbu aidiyet uyum grup tetiklenir, ve bu seferde bahsini ettiğimiz kişiler de ilgili psikoz obsesyon muhabbetinden obsedörünce obsedeler şeklinde güdülür.
Nihayetinde ekonomik ticari siyasi politik askeri sayısız alanda her türden faydayı yararı sağlama adına amiyane tabir etten sütten faydalanma maksadıyla işbu terör yönetimi ve sosyal kimlikleme yapılır ve bundan fayda edinilir.
Bu süreçte de obsede sanki kendi fikriymiş kendi algısıymış gibi düşünür ama tezahürde olan figürün algısıdır etkisinde olan , ha sonuçları kompulsiyondan örnek misal.
Sakın bu resme bakıp bura Afganistan deme, İngiltere'de olabilir İngiltere'de de yaşanıyor bunlar, TEZAHÜRDE LGBT+i neyse örneğin , Tarikatı cemaati de aynı kefeye girer bir nevi.
Düzenlendi tekrar mesajı okuyunuz.
Evet çekilmiş görüntüleri var ama burada paylaşamazsınız , dediğim gibi yakma parçalama ezme bu kompulsiyonlar mevcut. Oldukça şiddetli kompulsiyonlar.