Ak Parti kazanırsa ne yapacaksınız?

Bizim halkımız akıllanmaz. 21 yıldır ülkeyi berbat yöneten, 2007 dünya döviz bolluğu (bilmeyenler için Afrika bile ekonomik patlama yaşamıştı bu dönem)‘nda bile ekonomiyi ileriye taşınamamış vasıfsız, dünyanın her yerinde alay konusu olan birisini hala seçiyorsunuz. Ülkeye milyonlarca mülteci girdi. Yarın karinizi, kızınızı, kardeşinize yan gözle baksalar şükür mü edeceksiniz? Reisin bildiği var mi diyeceksiniz? Bizim halkımız niye diktatörlüğe bu kadar merakları arkadaş. Ülkenin içişleri ve genel kurmayı AKP'den mv oluyor. Daha garip ne olabilir ki?

21 yıldır ülkenin affedersiniz ama kötü duruma düşüren bu 5 yıllık süreçte düzeltebileceğini düşünmek sacmalik.

21 yıl her gün size iskence eden birisi var diyelim. Size 21 yıl sonra 2 seçenek sunuldu; serbest kalmak mi yoksa iskenceye devam mi? İskenceyi yapan şahıs sizi kendine çekmek amaciyla az acı çektireceğini falan söylüyor. Siz iskenceciye mi gidersiniz? Hayır degil mi?

Bu seçimde yukarıdaki anlattığımda aynı. Yemin ediyorum kafanızdan şüpheliyim. Agir konuşacağım. Koyun gibisiniz. Ağızında sadece “hdp” bahanesi var başka yok. O da yalan zaten, onu bile araştırmamışsınız. Yemin ediyorum oy verme icin IQ testi gelse yarınız oy veremezsiniz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bozmaya mecbur kaldığı? Tüh ya yanlışlıkla halkımın yüksek bir bölümünü asgari ücrete mahlup edip, asgari ücreti yoksulluk sınırının çok altında tutup onun da üstüne ürünlere tonlarca zam yapıp, ardından teröristlere hacı hoca efendi diye hitap edip, vatandaşıma "sür..k" gibi laflar edip, devamlı oy çalıp kendimden olmayanı terörle iş birliği suçlaması yapıp, siyasetle İslam'ı karıştırıp Cami'de siyaset yaparken aynı zamanda kendi akrabalarıma kayyumla atayıp en ufak bir olayda delilleri yok etmeye çalışırken aynı zamanda yanlışlıkla terörist başının kardeşini devlet kanalı TRT'ye çıkardım hatta biraz daha yanlışlıkla olan şeyler sonucu desteklediğim hacı-hocaların tarikatlarında onlarca/yüzlerce çocuk istismarına göz yumdum ve depremde vatandaşlarımı saatlerce yardımsız bırakıp 50.000 insanı öldürdüm.

Bütün bunların sonucunda birazcık daha yanlışlıkla "yerli ve milli" diye TOGG'un propagandasını yaptım ancak ülkeyi baştan sona sattım.

Ya dış güçler işte, bunlar hep dış güçlerin işi.
Öncelikle sakin ol dostum. Tamam? Burada bir anlaşalım. Düşman değiliz, sadece farklı düşünüyoruz. Kavga etmeye gelmedim. Ben seni ötekileştirmiyorum, sen de beni ötekileştirme. Sana uymayan bir şey yazıyorsam bana bunu nazikçe bildir. Bu şekilde nefret dolu bir yazışmayla bir yere gelemeyiz. Anlaştık mı?

Devlet ilişkileri insani değildir. Yapılması gerekiyorsa yapılır. Devletlerin çıkarları olur, vicdanı olmaz. Hükümetlerin de aynı şekilde. Senin benim ölmem gerekiyorsa ölürüz, bu devlet için basit bir kaynak kaybıdır. O zamanın şartları bunu gerektiriyorsa yapılır.

Zamanında Churchill'e (umarım yanlış hatırlamıyorudur) soruyorlar İngilitere'nin dostları kimleridr? diye. Churchill İngiltere'nin dostları olmaz çıkarları olur diyor.

Türkiyedeki siyaset basit bir şekilde her kötü şeyin karşısında durulacak şekilde olmaz. Dans etmek gerekiyor. Erdoğan bunu elinden geldiğince yapıyor. Her zaman en önemli olan devletin çıkarlarıdır. O sırada çıkarımız sağdan yanaysa sağa döneriz, soldan yanaysa sola döneriz. Bahsettiğin şeyleri çoğu bundan dolayı yapıldı. O yüzden bozmaya mecbur kaldığı diyorum. Tabii ki bunda da hatalar yapılabilir, genel duruma odaklanmak lazım.
Tekrarlayayım, siyaset insani ilişkiler gibi değildir. İnsani ilişkileri ancak seçim vaatlerinde kullanabilirsin işte.

Muhalefette aynısı yapıyor. Doğunun oyu için yaptıkları şeylere bak işte... Bu işler böyle. Erdoğan'a karşı nefretini anlayabiliyorum ama desteklediğin taraf ondan çok daha kötü.

Depremde de kimse bırakılmadı. Yetişilemedi diye bir olay yok. Daha geçen bir birine denk geldim. Depremin ilk saatlerinde tüm ailesini almışlar, İstanbul'a götürmüşler, bir daire bulup vermişler, bu dairenin kirasını vermişler üstüne de harçlık vermişler.
Nurdağı'a kimse gitmedi yandı bitti dediler. Hayır, ulaşıldı. Yerine villa gibi evler yapıldı. Videolarını gördünüz. Nurdağı'nda (yaylacık) 55 seçmenin 55'i de Cumhur ittifakına bu yüzden oy verdi. Deprem bölgesinin kalanında da durum bu şekilde ki oy oranı ciddi şekilde artmış. Sosyal medya yalan arkadaşlar, algıya çok çabuk kurban gidiyorsunuz.
 
Son düzenleme:
Öncelikle sakin ol dostum. Tamam? Burada bir anlaşalım. Düşman değiliz, sadece farklı düşünüyoruz. Kavga etmeye gelmedim. Ben seni ötekileştirmiyorum, sen de beni ötekileştirme. Sana uymayan bir şey yazıyorsam bana bunu nazikçe bildir. Bu şekilde nefret dolu bir yazışmayla bir yere gelemeyiz. Anlaştık mı?
Pekala.
Devlet ilişkileri insani değildir. Yapılması gerekiyorsa yapılır. Devletlerin çıkarları olur, vicdanı olmaz. Hükümetlerin de aynı şekilde. Senin benim ölmem gerekiyorsa ölürüz, bu devlet için basit bir kaynak kaybıdır. O zamanın şartları bunu gerektiriyorsa yapılır.
Şimdi hocam iyi de ben şunu anlatmak istiyorum bakın 2021'de büyük bir orman yangını olayı oluyor ve ülkenin kullanılabilir yangın uçağı yok ancak cumhurbaşkanına tahsis edilen 18 uçak var. Yani burada bizim veya oradaki canlıların ölmesi mi gerek?

Mesela deprem olduğu zaman yapı-denetim şirketlerindeki yolsuzluklar zamanın şartları onu gerektirdiği için mi yapılır? Kuran kursunda çocuk istismarı olayları zamanın şartları onu gerektirdiği için mi yapılır? Hatta o yüzden mi dönemin çalışma bakanı "Bir kereden bir şey olmaz" diye bir açıklama yapmıştır? Dönemin şartları çocuklara tecavüz edilmesi ve herkesin buna susması gerektiğini mi söyler yoksa bu işte sizce bir terslik mi var?
Türkiye'deki siyaset basit bir şekilde her kötü şeyin karşısında durulacak şekilde olmaz. Dans etmek gerekiyor. Erdoğan bunu elinden geldiğince yapıyor. Her zaman en önemli olan devletin çıkarlarıdır. O sırada çıkarımız sağdan yanaysa sağa döneriz, soldan yanaysa sola döneriz. Bahsettiğin şeyleri çoğu bundan dolayı yapıldı.
Ülkedeki neredeyse bütün fabrikalar/limanlar çıkarlar için satıldıysa bu söz konusu çıkarların bize ne katkısı olduğunu da belirtebilir misiniz?
O yüzden bozmaya mecbur kaldığı diyorum. Tabii ki bunda da hatalar yapılabilir, genel duruma odaklanmak lazım.
Tekrarlayayım, siyaset insani ilişkiler gibi değildir. İnsani ilişkileri ancak seçim vaatlerinde kullanabilirsin işte.
Tabi ki her insan hata yapabilir. Ancak 21 yıl boyunca ülkeyi parsel parsel satmak bir hata değildir. Binaların yetersiz olduğunu bile bile imar affı vermek bir hata değildir. İstanbul Sözleşmesini reddetmek bir hata değildir. Mesela Atatürk ve İnönü'ye "2 tane ayyaş" demenin yanlışlıkla olan bir hata olmadığını düşünüyorum.

Bu insanlar açık açık bu ülkenin kaynaklarını yıllarca sömürdüler ve hala bunu sürdürüyorlar. İBB'deki belediye bütçesinden ayrılan 2 milyon TL bursla okutulan öğrenci olsun, mecliste hiçbir önergesi olmamasına rağmen hala senin/benim paramı yiyen vekiller olsun, bu bir hata olamaz.

Bu ülke zamanında kendi kendine yeten bir ülkeydi şuan çiftçiye destek verilmediği ve mazot vb. masrafların fiyatı çok yükseldiği için neredeyse her şeyi yurt dışından ithal ediyoruz. Sonra bu ülkenin eski ekonomi bakanı gelip "Dolarla ne işiniz var?" diyor. Siyaset insani ilişkiler gibi olmasa bile konusu insandır. Çünkü siz o söz konusu çıkarları insanlarınız için alıyorsunuz.
Muhalefette aynısı yapıyor. Doğunun oyu için yaptıkları şeylere bak işte... Bu işler böyle. Erdoğan'a karşı nefretini anlayabiliyorum ama desteklediğin taraf ondan çok daha kötü.
Ne yaptılar hocam Doğu'nun oyu için? Muhalefette de desteklemediğim şeyler var mesela Millet İttifakı'nın mülteci sorununda fazla hafife alması. Ancak Cumhur İttifakı ile karşılaştırdığımda görüyorum ki Cumhur İttifakı'nın listelerinden milletvekili adayı olan ve Hizbullah'ı terör örgütü olarak görmeyen cisimsi "Gerekirse PKK ile iş birliği yaparız meclise girmek için" biçminde açıklamalar yapıyor.
 
Hâlâ Erdoğan'ı savunan yorumları şurada okudukça beyin hücrelerimde kayıp yaşıyorum, bir de bilerek ekonomiyi bu hâle getirdi diyor şaka gibi. Aynen "dıj güçler" falan. Ülkece IQ seviyesi olarak maymunlarla yarışmamıza şaşmamak lazım.
 
Hâlâ Erdoğan'ı savunan yorumları şurada okudukça beyin hücrelerimde kayıp yaşıyorum, bir de bilerek ekonomiyi bu hâle getirdi diyor şaka gibi. Aynen "dıj güçler" falan. Ülkece IQ seviyesi olarak maymunlarla yarışmamıza şaşmamak lazım.
Nispeten nazik bir argümanla karşılaşmam beni şaşırttı hocam, ben biraz daha tartışabilirim sanırım. Bakalım ne yanıt gelecek :D

Yeni farkettim yazı fazla uzun olmuş ama olsun.
 
Gerçek liyakatli Atatürk milliyetçileri iktidara gelmediği sürece bu ülke düzelmez. Geldiği zaman da gökten inmiş gibi karşılamamamız gerekiyor sadece. Hepsi bu. Bölücü kesimin oyuna muhtaç kalan muhalefet gelse ne olur gelmese ne olur. İki taraf da umrumda değil. Siz isterseniz koyun deyin ancak ben Sinan Oğan ne tarafı desteklerse onunla beraber o yolda olacağım. Büyük ihtimal tarafsız kalacaktır. Konudan bağımsız yazmak istedim.
 
@brkyozell
Şimdi hocam iyi de ben şunu anlatmak istiyorum bakın 2021'de büyük bir orman yangını olayı oluyor ve ülkenin kullanılabilir yangın uçağı yok ancak cumhurbaşkanına tahsis edilen 18 uçak var. Yani burada bizim veya oradaki canlıların ölmesi mi gerek?

Mesela deprem olduğu zaman yapı-denetim şirketlerindeki yolsuzluklar zamanın şartları onu gerektirdiği için mi yapılır? Kuran kursunda çocuk istismarı olayları zamanın şartları onu gerektirdiği için mi yapılır? Hatta o yüzden mi dönemin çalışma bakanı "Bir kereden bir şey olmaz" diye bir açıklama yapmıştır? Dönemin şartları çocuklara tecavüz edilmesi ve herkesin buna susması gerektiğini mi söyler yoksa bu işte sizce bir terslik mi var?
Zamanında Erdoğan burası için deprem bölgesi, buraları yenileyelim diyor. Halk kabul etmiyor.
Benzer bir şey bizim de başımıza geldi. Bir dairemiz var, dairenin bulunduğu ev kötü durumda. Yeni aldığımız zaman ekonomi daha iyidi, ucuza evi yenileyebiliyorduk. O zaman bile evdeki diğer dairelerin sahipleri kabul etmemişti. Şimdi bir an önce yenileyelim diye tutuştular.

Kuran kursu olayı devlet ile alaklı değil. Bu ülkede suç işlenmiyor mu dostum? Zamanın şartlarına niye bağlıyorsun olayı. Kalan açıklama hakkında bilgim yok, bakarım bir ara. Kimse susmadı ayrıca.

Orman yangını olayında sana katılıyorum maalesef. İtfayelerimiz yine ellerinden geleni yapmışlardır ama yetmiyorsa burada bir ihmal var.

Ülkedeki neredeyse bütün fabrikalar/limanlar çıkarlar için satıldıysa bu söz konusu çıkarların bize ne katkısı olduğunu da belirtebilir misiniz?

Para gerekiyordur. Ekonomi bozuldu. Bir şeyleri satmak için üretirsin değil mi? Yabancı ülkelerde de durum çok farklı değil.

Bütün fabrikalar diye bir şey yok.
Şurada bir parantez açayım ekonomi bilgim yok. Ama hükümetin dediğine göre halkı ürettirmeye zorlamak amaçlı kur buralara getirildi. Yani fabrika açtırmak için. Çünkü devlet fabrika açmaz. Açması için destek verir. Bu durumda kendi söylediklerine ters düşüyorlar.

Tabi ki her insan hata yapabilir. Ancak 21 yıl boyunca ülkeyi parsel parsel satmak bir hata değildir. Binaların yetersiz olduğunu bile bile imar affı vermek bir hata değildir. İstanbul Sözleşmesini reddetmek bir hata değildir. Mesela Atatürk ve İnönü'ye "2 tane ayyaş" demenin yanlışlıkla olan bir hata olmadığını düşünüyorum.

Bu insanlar açık açık bu ülkenin kaynaklarını yıllarca sömürdüler ve hala bunu sürdürüyorlar. İBB'deki belediye bütçesinden ayrılan 2 milyon TL bursla okutulan öğrenci olsun, mecliste hiçbir önergesi olmamasına rağmen hala senin/benim paramı yiyen vekiller olsun, bu bir hata olamaz.

Bu ülke zamanında kendi kendine yeten bir ülkeydi şuan çiftçiye destek verilmediği ve mazot vb. masrafların fiyatı çok yükseldiği için neredeyse her şeyi yurt dışından ithal ediyoruz. Sonra bu ülkenin eski ekonomi bakanı gelip "Dolarla ne işiniz var?" diyor. Siyaset insani ilişkiler gibi olmasa bile konusu insandır. Çünkü siz o söz konusu çıkarları insanlarınız için alıyorsunuz.
Oy için muhtemelen imar affı verdi. Bunun yanlış olduğunu bildiklerini düşünüyorum çünkü sonrasında yukarıda yazdığım gibi bunu geri onarmaya çalışıyor,en nihayetinde de deprem geliyor. Kaybetmeye yakın görüyorlardı demekki kendini.

İstanbul sözleşmesi aile yapımıza ters. Basit bir şekilde kadını koruyan bir şey değil. Çoğu avrupa ülkesi bu anlaşmadan çekildi.
Ayyaş konusuna girmek istemiyorum burası pek yeri değil. Olayın tamamı hakkında net bilgim de yok açıkçası.

O vekillere ben de ayarım. En hızlı şekilde atılmalarını diliyorum. Muhalefetten de aynısını yapanlar var. Keşke onlar da yapmasalar.

O dolar konuşması yanlıştı elbette. Ama o adamın yapmaya çalıştığı çok doğru şeyler vardı. Bir örnek vereyim. Sayıları net olarak hatırlamıyorum ama elimizde bulun sondaj gemilerinin 0 fiyatı çok pahalı ve ikinci el diyebileceğimiz alınabilir durumda olanlar da yine çok pahalı. Bu o adam o sondaj gemilerini bir şekilde çok ucuza alıyor.
Berat Albayrak'ın kitabından alınıtdır.
Petrol fiyatlarının düşük olduğu dönemde açık denizde arama üretim yapacak gemilerin fiyatlarının düşmüş olması da bize bu gemileri düşük maliyetle satın almamız için bir fırsat sunuyordu. İlk belirlediğimiz gemimizin sıfır fiyatı 800 milyon-1 milyar dolar arasında değişiyordu. Bu gayet temiz 4-5 yıllık en son nesil, sadece birkaç kuyu kazmış ve sahibi olan firmanın ekonomik kriz yaşaması sebebiyle satmak durumunda kaldığı bir gemiydi. 600 milyon dolar civarında rakamların telaffuz edilmesiyle başlayan pazarlıklarda kararlı bir duruş sergiledik ve yürütülen başarılı müzakere süreci neticesinde ilk gemimizi o günkü rayiçlerin çok çok altında 154 milyon dolara Norveç'ten satın aldık. Hatta finansman işlemlerini de hallederek bu ödemeyi 12 (4+8) yıllık bir vadeye yaydık. Bir deniz sondajı fiyatının yaklaşık 200 milyon dolar olduğu uluslararası piyasalarda, gemimizi bir kuyu maliyetinin bile altında almak gerçekten büyük bir başarıydı. Elbette bu bir ekip çalışmasının neticesiydi.
Karadenizdeki varlığımız mücitlerinden biri de bu adamdır. Bazen yanlış konuşabiliyor.

Size bir soru sorayım. Türklerin yaşadığı ve devletin bu kadar kutsandığı bir yerde, devlet mi millet için vardır, millet mi devlet için?

Ne yaptılar hocam Doğu'nun oyu için? Muhalefette de desteklemediğim şeyler var mesela Millet İttifakı'nın mülteci sorununda fazla hafife alması. Ancak Cumhur İttifakı ile karşılaştırdığımda görüyorum ki Cumhur İttifakı'nın listelerinden milletvekili adayı olan ve Hizbullah'ı terör örgütü olarak görmeyen cisimsi "Gerekirse PKK ile iş birliği yaparız meclise girmek için" biçminde açıklamalar yapıyor.
Doğudaki HDP desteğini görmüyor musunuz hocam? HDP nasıl bir propaganda yaptıysa doğu kıpkırmızı. HDP'nin de ne olduğunu anlatmama gerek yok herhalde.

Son cümlenizi tam olarak anlayamdım kim diyor bunu?

Hüda-Par görünürde hizbullahçı olmayan bir parti. İçinde nedir bilemiyorum. HDP'nin aksine eğitimden, kadın ve çocuklardan daha fazla bahseden bir parti. Açıkçası ben de bu ittifak ile yani duydum bu partiyi, araştırıyorum.

İşte böyle anlaşabiliyoruz, ne kadar güzel. Hala ötekileştirenler görüyorum ama olsun ne yapalım. Ben elimden geleni yapıyorum. Bahsettiğim şeylere dıj güjler diyor.
Buradaki en büyük sorunlardan biri muhalefet. Muhalefet daha iyi olsaydı çok daha az hata yapılabilirdi. Bizim muhalafetimiz belli, bu yüzden 21 yıldır yenemiyorlar. Bu yüzden desteklediğiniz kısım çok daha kötü diyorum. Elimizde daha iyisi olsa da ona geçsek keşke.

Evet çok uzundu.
Ben de yeni seçmenim çok da üzerime gelmeyin. Araştırıyorum. Yanlışım var ise belirtin, biliyorsanız söyleyin. Ben size saldırmıyorum. Bu ülkede siyaset tartışmak yeterince zor. Gördüğünüz gibi yazdığım şeyleri yani dıj güjler diyip atıyorlar. İlla ya en sağda olmalıyım ya en solda. İnsanları çok çabuk etiketliyor ve ötekileştiriyorsunuz.

Normalde de bu yüzden çok çabuk düşman etiketi yiyorum. Bana bu kadar hızlı tavır alıyorsanız ya söylediklerimde haklı olduğumu biliyorsunuz, ya söylediklerime cevap verecek donanımınız yok, yada yanlışlarımı kendi doğrularınıza göre düzeltecek haysiyetiniz.

Tek tek ararsan yanlış da bulursun, suçta. Tamam bunlara oy verme, e karşısındakiler? Bunlar çok daha kötü hocam. KK'ya güveniyor musunuz gerçekten?
KK'ya kendi seçmeni bile yeteri kadar güvenmiyor, mecbur kaldığı için veriyor. RTE'ye onu sevenler oy veriyor.
Bir de liderlik konusu var. KK lider değil. Meral Akşener bile KK'dan daha çok lider. Asıl millet ittifakının başı o gibi.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı