En son Fransa kapattığında Nice şehirinde kamyon saldırısı olmuştu.
O zaman onlara dokunmuştu işin ucu çünkü. Onlar yapıyor da bizimkiler boş kalmaz, katliamı tasvip ettiğimden değil ama her şey böyledir. Bana dokunmazsan sana dokunmayız dedikçe bize dokunmaya devam ediyorlar, bu kapatma meselesinden de bir şeyler çıkacağına eminim.
Temenni ederim ki kötü şeyler olmaz. Bu kapatmalarda hep masum insanlar ölüyor çünkü.
Ağrı'da 5 şehidimiz var şuanda. Allah rahmet eylesin malum parti hala TBMM'de olduğu sürece bu işler devam edecektir. Sokak da Polise ve Askere taş atan çocuklar için ceza kanunu çıkmalı yılanın başını küçük iken keseceksin ki ileride eline silah alıp dağa çıkmasın.
Bu sanıldığı kadar kolay değil. Şuan doğu'da görev yapan askerlerin bile doğru düzgün vur emri yok, yani bir terörist normal rütbesiz bir ere yaklaşıp silahını doğrultsa ki asker o teröristten daha teçhizatlı olmasına rağmen hiç bir şey yapamaz. Devlette her şeye yetişemiyor maalesef, gerekli önlemleri alamıyor zamanında.
İşte vereceksin vur emrini bu kadar zor değil her şeyi göze alacaksın(gün gün olacağına bir kez olsun her şey) artık fakat dediğiniz gibi yapmazlar bunu nedeni ise kendi çıkarlarına yarıyorlar pek siyası konulara girmeyelim fakat elinde sapan ile polise taş atan şerefsiz bir şahıs öldüğü için Polis abimizi linç etmeye kalktılar onun davasına bakan savcımızı şehit ettiler niye sesleri çıkmıyor her şey apaçık ortada terörist cenazelerine katılıp resim çektiren milletvekilli hala nasıl olur da büyük TÜRK milletinin meclis'ine girer ?
Bunlar saatlerce oturulup tartışılacak konular. Sanal medya üzerinden devlet büyüklerine ahkam kesilmez, bir bildiklerinin olduğunu savunduğumdan değil asla. Ben devletçi bir şahısım mesleğim gereği ama hükümet yanlısı değilim. Bu kararların tek başına alınamayacağını belirtmek isterim, kişinin isteğine göre kararlar hemen alınamıyor, bunun için altyapı oluşturuyorlar. Bu 'paralel' tehlikesi henüz geçmiş değil, ülkede ki medya zaten tamamen ellerine geçmiş durumda yalakalıktan başka bir şeye yaramıyor. Demek istediğim burada hükümeti övmek değil, en çok ben isterim ki benim mesleğim ve meslektaşlarım için 'vuramazsın' diye bir kaide yok, benim üzüldüğüm nöbet tutan askerin terörist gördüğünde hiç bir şey yapamıyor olması. Resmen o askerleri ölüme terk ediyor olmaları, devlet yetişemiyor. Bana soracak olursan devlet her yere yetişmeli ama şuan kendilerini 'paralel' dosyasına kaptırmış durumdalar. Bundan faydalanarak bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorlar. En küçük hatada iç savaşa sürüklenmesi an meselesidir Türkiye'nin. Temenni ederiz ki güzel günler bizi bekler, artık önümüzde iki yol var ya tam zafere erişeceğiz ya da tam dibe batacağız. Şuan ortaları oynuyoruz, burada vatandaşların ve hükümetin kendine dikkat etmesi gerekir. Bu olaylardan sonra inşaat sektörüne değilde esnafı kazanmaya yönelik çalışmalar yapacağına eminim, artık eskide kaldı o muhalefet savaşları ve rantlar yenilen haram paralar. 15 Temmuz'dan sonra yapacakları bir hatada bir darbe de halk yapar hükümeti aşağıya indirir. Halkın da bir sınırı var, Recep Tayyip Erdoğan sevgisi ekmek alana kadar vatandaşın evine ekmek girmediği vakit ne cumhurbaşkanı tanır ne de başbakan. Hükümette şuan bunun farkına vardı, artık eskisi gibi olmayacaktır bunu bilmenizi isterim.
Noktayı da ben koyayım. Şu cümle her şeyi açıkladı.
Halk olarak bunun bilincinde zaten herkes, ama herkes uyutulmuş vaziyette. Aman iç savaş çıkmasın, aman eskilere dönmeyelim, yok ekonomi bozulmasın, yok piyasalar dengesini kaybetmesin vs. Garibim askerler 8-14 saat nöbet tutar annesiyle bile doya doya telefon görüşmesi yapamaz ama Öcalan'ın ailesi için bayramda izin verilir. Bakın buna kısacası:Yeni Türkiye' diyorlar.
