Antidepresan kullanan kişi kan verebilir mi?

emprorvader

Centipat
Katılım
24 Ekim 2019
Mesajlar
24
Merhaba, karaciğerinden ameliyat olacak bir yakınım için kan vermek istiyorum grubumuz aynı fakat ben antidepresan kullanıyorum, kan verebilir miyim? Günlük 100MG selectra, 40MG dideral ve 150MG urikoliz kullanıyorum. Bu arada geçen ay kan tahlilinde tüm kan değerlerim normal çıktı, emin olan cevaplarsa sevinirim teşekkürler.
 
Bilginiz olmayan, sadece ucundan tecrübeniz olduğu bir konuda inatla bilimsel olarak kanıtlanmış tedavi yöntemlerini aşağılayıcı üslupla konuşuyorsunuz.

Siz YouTube üzerinden terapi videolarıyla iyileşmiş olabilirsiniz, ancak yüz yüze uzun süreli terapi, uzun süre ilaç destekli terapi ile bile iyileşemeyen insanlar var. Veya ilaçlar sayesinde çok daha kısa sürelerde iyileşen insanlar var.

İstediğinize inanıp istediğiniz yöntsmi önerebilirsiniz, ama insanların bilimsel kanıtlı tedaviler almasını engelleyecek iftiralarda bulunamazsınız.

İnsanların kendilerine veya başkalarına zarar vermesine, intihar etmelerine sebep olacaksınız ve haberiniz bile yok, iyilik yaptığınızı düşünüyorsunuz.

Kendisiyle ilgilenen, konuşan, terapi uygulayan doktorlar tarafından verilen ilaçları kullanmasının hiçbir sakıncası yok kişinin. Doktorunuz sizinle ilgilenmiyor, 5 dk bile konuşmadan antidepresanınızı yazıp gönderiyorsa, bu şekilde tedavinizin ilerlemediğini düşünüyorsanız farklı bir doktora veya psikoloğa gitmeyi düşünmelisiniz.

Suçu ilaçlarda değil, hastasıyla uzun uzun ilgilenme imkanını devlet doktorlarına sunmayan devlette, veya hastasıyla ilgilenmeyen başarısız doktorlarda arayın. Saçma sapan bir şekilde bilimi suçlayamazsınız.
İnsanlar hasta değil ki iyileşsinler. Beyinlerde altta yatan bir patoloji anomali yok. Serotonin düşüklüğü halen hipotez ile açıklanıyor ve hipotez medikal bir tedavinin düzenlenmesi için yeterli görülüyor. Bu olaydan karlı çıkan ilaç sektörü oluyor. Doktor hasta isem tahlil yap karşımda oturup reçetene kaşe vurmak için hazır bekleme. Nerede tahlil nerede tetkik? Bu sektör insanların acılarından nemalanan ve cebini dolduran bir sektör. Terapiye lafım yok ama ilaç havanda su dövdürmekten başka hiçbir işe yaramıyor. Cerrahi bir soruna ekonomik yaklaşmakla, bilişsel olan bir sürece ilaç tedavisiyle yaklaşmak aynı hatadır. Terapisinde çocukluğunuzu bol bol anlattırıp ara ara saate bakan, gitse de kurtulsam modunda olmayan psikiyatrist sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Oltanın ucuna yem takanlar bunu balıklar için yapmazlar. İnanın bana her gün kalkıp o hapı kullanıp iyileşemediğini görüp bunu da 20 senedir tekrarlayanlar zaten bol bol intihar düşünüyorlar. Hastalığı hekime değil hastaya sor derler. Yaşamadan bilemezsiniz ben bu arkadaşların yaşadıklarını yaşadım merak etmeyin. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir tedavi yöntemi malesef yok emin olun sizden daha çok bu işin içine girdim çaresiz olduğum zamanlarda. Tüm tedavi yöntemleri cebinizi boşaltıp günü kurtarmaya yönelik. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim sizin o bilimsel olarak kanıtlanmış dediğiniz makalelerinizi hangi ilaç şirketlerinin fonladığına da makalenin alt kısmında rastlarsınız. Benim derdim insanların iyileşmesi. 7 sene ilaç kullanıp halen hastayım halen çekiyorum modunda olan insanlar "tedavilerini" bir gözden geçirip sorgulasınlar. Hangi tedaviden bahsediyorsunuz? Ortada bir tedavi mi var. Aynı tas aynı hamam sorunları devam eden insanlar boşu boşuna ilaç içiyorlar. İlaçların "cici yan etkilerini" de kabul etmek zorunda kalıyorlar. Çünkü bu insanlar çaresiz. Düzelmek için önlerine ne konulursa kullanmak zorundalar. O kadar çaresizler ki sorgulamaya bile güçleri yok. Merak etmeyin ben de bu yollardan çatır çatır geçip mahvolmuş bir insandım.
 
Artı -1 Eksi
Serotonin düşüklüğü halen hipotez ile açıklanıyor
Depresif bozukluğu olan kişilerde hangi beyin bölümlerinin daha fazla, hangilerinin az çalıştığı, hangi moleküler yolakların aktifleşip hangilerinin azaldığı biliniyor. Hipotezden ibaret falan değiller. Gün geçtikçe daha çok şey aydınlatılıyor. Kortizol, serotonin, dopamin, bozuklukları, glutamaterjik sistemin disfonksiyonu, amigdalada aktivite elevasyonu, buna karşılık hipokampüs aktivitesinde depresyon görüldüğü, ilerleyen dönemlerde belirli bölgelerde hücre atrofileri görülebildiği biliniyor. Bunlar ve daha birçok mekanizması hem insanlarda fonksiyonel MR çalışmalarında hem de laboratuvarda deney hayvanları üzerinde çalışılıp kanıtlanan şeyler. Öyle oturduğunuz yerden "serotonin düşüklüğü hipotez" demekle olmuyor. Olay sadece serotonin de değil zaten.

Sizin yaptığınız tek şey ilaç şirketi, "big pharma" komplosu üretip yaymaktan ibaret. Ne doğru düzgün bilginiz var ne de söylediklerinizin yarattığı tehlikeden haberiniz.

Orta-ağır depresyonu olanlarda mutlaka ilaç kullanılması gerektiği, ilacın kişinin klinik durumuna ve ruh durumuna fayda sağladığı, intiharı önlediği (şimdi gelip yan etkisi intihar demeyin, bir grup hastada, <24 yaş, tedavi başlangıcı ve bitişinde intihar olasılığını arttırma ihtimali var sadece bazı antidepresanların, gerekli sorgulamalar yapılıp ve önlemler de alınıyor zaten), kişinin yaşam kalitesini arttırdığı, tecrübe ve kanıtlarla sabit bir şey. Orta-ağır depresyon dediğiniz şey öyle 2-3 psikolog YouTube videosu izleyerek geçirilebilecek bir şey değildir. Tıpta hiçbir şey, yeterli kanıt ve tecrübe olmadan kolay kolay kullanılmaz. Antidepresan kullanımının depresyon ataklarını azalttığı, depresyon tedavisinde faydalı olduğu kanıtlanmış, büyük hasta gruplarında gösterilmiş ki bu kadar yaygın bir şekilde öneriliyor.

Yine tıp biliminde hiçbir yöntem %100 garantili değildir. İlaçtan fayda görmüyorsanız, ilacınız değişir, yanına psikoterapi eklenir, yanına elektokonvülsif tedavi eklenir, doktorunuzun sizinle ilgilenmediğini düşünüyorsanız doktorunuz değişir. Kısa süreli ilaç tedavisiyle depresyonunu atlatan, ardından bir daha ilaç ihtiyacı olmayan birçok insan olduğu gibi, ne ilaçlardan ne terapiden bir türlü fayda göremeyen insanlar da olacaktır.

Aramızdaki fark ise şu: Siz, kendiniz ve çevrenizdeki sınırlı sayıda bir grup insanın deneyimlerini genelliyorsunuz. Tıp bilimi ise her sene önüne gelen milyonlarca hastanın deneyimine, gerçekleştirilen onlarca çalışmanın sunduğu bilgi birikimine sahip. Siz yerinizde otururken, psikoloji ve psikiyatri bilimi insanların sorunlarını aydınlatmak için sürekli araştırma yapıyor, sürekli çalışıyor.

Kendinize gelin, insanların tedavilerine engel olmayın. Her kişi, her depresyon vakası farklıdır. Hepsi kendi özelinde değerlendirilir.

Psikiyatrinin baktığı onlarca bozukluk var. Psikiyatriyi "antidepresan reçetesine kaşe basmaktan" ibaret sanıyorsanız, kendinizi komik duruma düşürmek dışında bir işe yaramıyorsunuz demektir.

Sizi iyileştiren, işinizi yarayan yöntemleri önermeye devam edin, ama insanların tedavisine engel olmayın. Çünkü o insanlar sizin önerileriniz yüzünden zarar gördüğünde, sorumlusu siz olacaksınız, ama onların yardımına yine psikologlara ve psikiyatristler koşacak. İnsanları sizin gibiler psikiyatristlere karşı doldurduğu için, her sene kaç insan ihtiyacı olan yardımı alamıyor haberiniz var mı? Sizin gibiler yüzünden oluşan "işe yaramaz deli doktoru" damgası yüzünden psikiyatristlere gitmeye çekinen insanlar neler çekiyor haberiniz var mı?
 
Depresif bozukluğu olan kişilerde hangi beyin bölümlerinin daha fazla, hangilerinin az çalıştığı, hangi moleküler yolakların aktifleşip hangilerinin azaldığı biliniyor. Hipotezden ibaret falan değiller. Gün geçtikçe daha çok şey aydınlatılıyor. Kortizol, serotonin, dopamin, bozuklukları, glutamaterjik sistemin disfonksiyonu, amigdalada aktivite elevasyonu, buna karşılık hipokampüs aktivitesinde depresyon görüldüğü, ilerleyen dönemlerde belirli bölgelerde hücre atrofileri görülebildiği biliniyor. Bunlar ve daha birçok mekanizması hem insanlarda fonksiyonel MR çalışmalarında hem de laboratuvarda deney hayvanları üzerinde çalışılıp kanıtlanan şeyler. Öyle oturduğunuz yerden "serotonin düşüklüğü hipotez" demekle olmuyor. Olay sadece serotonin de değil zaten.

Sizin yaptığınız tek şey ilaç şirketi, "big pharma" komplosu üretip yaymaktan ibaret. Ne doğru düzgün bilginiz var ne de söylediklerinizin yarattığı tehlikeden haberiniz.

Orta-ağır depresyonu olanlarda mutlaka ilaç kullanılması gerektiği, ilacın kişinin klinik durumuna ve ruh durumuna fayda sağladığı, intiharı önlediği (şimdi gelip yan etkisi intihar demeyin, bir grup hastada, <24 yaş, tedavi başlangıcı ve bitişinde intihar olasılığını arttırma ihtimali var sadece bazı antidepresanların, gerekli sorgulamalar yapılıp ve önlemler de alınıyor zaten), kişinin yaşam kalitesini arttırdığı, tecrübe ve kanıtlarla sabit bir şey. Orta-ağır depresyon dediğiniz şey öyle 2-3 psikolog YouTube videosu izleyerek geçirilebilecek bir şey değildir. Tıpta hiçbir şey, yeterli kanıt ve tecrübe olmadan kolay kolay kullanılmaz. Antidepresan kullanımının depresyon ataklarını azalttığı, depresyon tedavisinde faydalı olduğu kanıtlanmış, büyük hasta gruplarında gösterilmiş ki bu kadar yaygın bir şekilde öneriliyor.

Yine tıp biliminde hiçbir yöntem %100 garantili değildir. İlaçtan fayda görmüyorsanız, ilacınız değişir, yanına psikoterapi eklenir, yanına elektokonvülsif tedavi eklenir, doktorunuzun sizinle ilgilenmediğini düşünüyorsanız doktorunuz değişir. Kısa süreli ilaç tedavisiyle depresyonunu atlatan, ardından bir daha ilaç ihtiyacı olmayan birçok insan olduğu gibi, ne ilaçlardan ne terapiden bir türlü fayda göremeyen insanlar da olacaktır.

Aramızdaki fark ise şu: Siz, kendiniz ve çevrenizdeki sınırlı sayıda bir grup insanın deneyimlerini genelliyorsunuz. Tıp bilimi ise her sene önüne gelen milyonlarca hastanın deneyimine, gerçekleştirilen onlarca çalışmanın sunduğu bilgi birikimine sahip. Siz yerinizde otururken, psikoloji ve psikiyatri bilimi insanların sorunlarını aydınlatmak için sürekli araştırma yapıyor, sürekli çalışıyor.

Kendinize gelin, insanların tedavilerine engel olmayın. Her kişi, her depresyon vakası farklıdır. Hepsi kendi özelinde değerlendirilir.

Psikiyatrinin baktığı onlarca bozukluk var. Psikiyatriyi "antidepresan reçetesine kaşe basmaktan" ibaret sanıyorsanız, kendinizi komik duruma düşürmek dışında bir işe yaramıyorsunuz demektir.

Sizi iyileştiren, işinizi yarayan yöntemleri önermeye devam edin, ama insanların tedavisine engel olmayın. Çünkü o insanlar sizin önerileriniz yüzünden zarar gördüğünde, sorumlusu siz olacaksınız, ama onların yardımına yine psikologlara ve psikiyatristler koşacak. İnsanları sizin gibiler psikiyatristlere karşı doldurduğu için, her sene kaç insan ihtiyacı olan yardımı alamıyor haberiniz var mı? Sizin gibiler yüzünden oluşan "işe yaramaz deli doktoru" damgası yüzünden psikiyatristlere gitmeye çekinen insanlar neler çekiyor haberiniz var mı?
Dostum mesleki kaygı ile sorunu kişisel olarak algılamaktan vazgeçmelisin. Ben seni hedef almadığım sürece sen de beni almamalısın. Lakin mesleki kaygı öyle bir şeydir ki doğru veya yanlış olduğuna, karşındaki insanın durumuna bakmadan ondan nem alınarak cebini doldurmaktır. EKT tedavisi için size ufak bir link bırakıyorum karar sizindir. Np İstanbul Hastanesi'nde Gördüğüm Tedavi Sonrası Daha Mağdur Duruma Düştüm
Psikiyatri bilimini savunmanız bu sektörden fayda sağladığınızı rahatlıkla kanıtlamaktadır. Lakin siz hiç bu sorunları yaşamadıysanız yaşayan arkadaşların kime kulak vereceğinden rahatlıkla emin olabiliriz. Bu sektör hastalıkların kesin tedavisi bulunsa sokağa çıkıp "hastalıklar nerede, biz hastalıkları geri istiyoruz yoksa karnımız doymaz 10 sene boşuna mı okuduk diyip 2 reçete antidepresan yazmayı isteyip (hatta ve hatta her psikolojik soruna aynı grup antidepresan yazmayı kendine gelir kapısı edinmiştir.) sokağa dökülürler. Son yıllarda antidepresanların etkisizliği ile ilgili araştırmalar arttıkça şimdi "travma kapısı" aralandı ve 5 sene önce travmadan bahsetmeyen psikiyatristler travma da travma diyerek kendilerini yırtmaya başladılar. Sizinle aramızdaki farka gelirsek ben arkadaşların şifa bulmasını, siz ise psikiyatri sektörünün cebinin dolmasını istiyorsunuz.
 
Artı -1 Eksi
Psikolog da değilim, psikiyatrist de değilim.

Sizi hedef almıyorum, sizin gibiler yüzünden tedaviye ulaşamayan, veya tedaviyi reddeden, buna karşılık da zarar gören insanlara üzülüyorum sadece. Ömrünüzde kaç tane depresyon, OKB, panik atak, şizofreni, bipolar bozukluk gördünüz de bütün psikiyatri bilimini sahtekar ilan ediyorsunuz?

Ben size tıp bilimi tek tek kişilerle değil, çok sayıda insanın yaşadığı deneyimlerden kanıt oluşturur diyorum, hala bana gelip bir kişinin EKT tedavisi sonrası kaleme aldığı 1 paragrafı kanıt olarak sunuyorsunuz. Bilim böyle bir şey değil.
 
Psikiyatrist ve psikolog arkadaşlar kuduruyor görüyorum ki. 7 sene tedavi mi olur. Kemoterapi bile ne kadar sürede cevap veriyor veya vermiyor. Boşa sürekli sağlam vücuda ilaç içe içe zaten 50 60 yaşında karaciğer rahatsızlığı başlayınca antidepresanı zorla bıraktırıyor doktorlar. Ne tedavi olmuş oluyorsun ne karaciğerin kalmış oluyor içmeye devam edin hapları kesin iyileşirsiniz :)
Kafadan sallamaya devam hala dayanağı olmadan konuşuyor işte
 
İlk önce tedavini tamamla antidepresanını iç iyileş ondan sonra konuşalım dostum :)

Neyse daha fazla mesaj yazmayacağım bu konuya şu arkadaşı forumda gören yazdıklarını okuyan varsa bilin ki bu adamın ne konuştuğu hakkında en ufak fikri ve kanıtı yoktur. Sokak delisinden daha fazla dikkate alınmamalıdır.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı