Araba Kullanmanın Püf Noktaları Nedir?

Benim de yaptığım bir hataydı debriyajda ayak unutma. Sonradan buna dikkat ederek ayağımı sürekli çektim ve araba bir tık daha iyi hızlanıyor gibi geldi bana.
Dizel araba olunca %70 gaz verince çok güzel hızlanıyor.
 
@Sucrofe Anlattıklarına göre doğru anlamışsın. Uygulayabilirsen sorun yok.

Bir de bir püf nokta daha vereyim. Kırmızıya uzaktan yanaşırken vitesi boşa atıp ayak ucuyla fren yaparak durabilirsin. Mesela bazen kırmızıya yaklaşana kadar yeşile dönüyor. Araba belli bir devirdeyken ve hızdayken bu olay gerçekleşirse boştan direkt 2'ye takıp devam edebilirsin. 1 ile uğraşmana gerek kalmaz.

Bazıları vitesle durur. Tercih meselesi ama balataları genelde daha çok yerler eğer uzmanlaşmamışlarsa bu kişiler. Kırmızıda viteste, ayağın debriyajda bekleme. Hep boşa al. Bunlar hep ömürden tasarruf.
 
Son düzenleme:
Kırmızıya uzaktan yanaşırken vitesi boşa atıp ayak ucuyla fren yaparak durabilirsin.

Araç hareket halindeyken vitesin boşa alınmasının sakıncalı olduğunu duymuştum. Bunun yerine vitesi ellemeden hafif fren yaparım ve ben daha kırmızıya gelip arabayı durdurmadan yeşil yanarsa debriyaj ile vites küçültüp yola devam edebilirim diye düşünüyorum.
 
Araç hareket halindeyken vitesin boşa alınmasının sakıncalı olduğunu duymuştum. Bunun yerine vitesi ellemeden hafif fren yaparım ve ben daha kırmızıya gelip arabayı durdurmadan yeşil yanarsa debriyaj ile vites küçültüp yola devam edebilirim diye düşünüyorum.
İkisini de yapabilirsin ama dediğin gibi iyice yavaşlayana kadar vites düşüre düşüre gelip en son boşa almak motor frenini de efektif bir biçimde kullanmanı sağlayıp frenlerinin üzerine binen yükü azaltacaktır. Frenlerin daha az ısınıp daha az aşınacağından ömürlerini az da olsa uzatabilirsin.
 
Evet, sürekli debriyajda kalmak sıkıntı. Boşa alıp debriyajı bırakmak balatalara zarar vermez, bu da aklınızda bulunsun.
Yeni başlayanlara genelde şöyle öyletirler. Kırmızıya yaklaştığında debriyaja bas. Sonra yavaş yavaş frenle, en sonunda da tamamen dur. İstop ettirme riskini yok eder. Fakat balataları da çok yer. Çünkü daha debriyaja gerek olmadan debriyaja bastırırlar.

Ben yavaş yavaş fren yapıp vites küçülteceğim, tam yaklaştığımda da debriyaj + fren ile duracağım diyorsan ok ama yukarıdaki yöntem balata düşmanı. Kırmızıda da ayağınız debriyajda beklemeyin. Alın boşa. 4 saniye geç kalkın, bir şey olmaz.
 
Yeni başlayanlara genelde şöyle öyletirler. Kırmızıya yaklaştığında debriyaja bas. Sonra yavaş yavaş frenle, en sonunda da tamamen dur. İstop ettirme riskini yok eder. Fakat balataları da çok yer. Çünkü daha debriyaja gerek olmadan debriyaja bastırırlar.

Ben yavaş yavaş fren yapıp vites küçülteceğim, tam yaklaştığımda da debriyaj + fren ile duracağım diyorsan ok ama yukarıdaki yöntem balata düşmanı. Kırmızıda da ayağınız debriyajda beklemeyin. Alın boşa. 4 saniye geç kalkın, bir şey olmaz.
Zaten debriyajın çalışma mantığını bilen biri ışıkta debriyaja basarak viteste bekleyip boşuna debriyaj diskini motorla birlikte döndürüp aşındırmaz. Neyse, en azından bu konuyu görüp okuyan arkadaşlara faydamız dokundu.
 
Birçok tavsiye gelmiş gibi görünüyor, herkes alıştığı yada kendisine rahat sürüş sağladığını düşündüğü yöntemleri söylemiş.
Ben bu tarz tavsiyelerle sürüşte iyileştirme yapılacağını düşünmüyorum. Şoförlük, belli bir eğitimi aldıktan sonra pratik işidir. Herkes, ufak nüanslarla farklı sürüşler sergiler ve başkasının buna ayak uydurması yada bunlarla rahat sürüş sağlaması benim nazarımda zordur, hatta işleri daha bile zorlaştırır.
Trafikte araç kullanmanız gerekmiyor, trafikten uzak ya da en azından panik yapmanıza, hızlı hareket etmenize sebep olmayacak dolayısı ile hata yapmanıza sebep olmayacak yoğunlukta ki yollarda bolca alıştırma yapın. Sürüşünüz kendi kendine oturacaktır, refleksleriniz ve karar mekanizmanız gelişecektir. Kendinize güveniniz yerine geldikçe trafiğin yoğunluğunu arttırırsınız.
Ben 14-15 yaşlarında başladım babamdan arabayı çalıp kullanmaya. Tabi ki bunu kimseye tavsiye etmiyorum gençlik, cahillik, heves ne denirse densin hem kendi, hemde başkalarının hayatını riske soktuğum bir gerçek. 18 yaşıma girer girmez ehliyetimi aldım, kazada çok yaptım, yapmaya da muhtemelen devam edeceğim. Korkarak araç kullanmayın, fakat her an her şeyin olabileceğini göz önünde bulundurarak rahmetli babamın dediği gibi trafikte cin gibi olmayı da ihmal etmeyin.
Siz aracı yönetin araç sizi yönetmesin. Altınızdaki araca hiçbir zaman çok fazla güvenmeyin. Sizin, yolcularınızın ve etrafta hiç bir suçu olmayan insanların hayatının sizin elinizde olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklınızdan çıkartmayın.
Bunları gözünüzü daha da çok korkutmak için yazmıyorum tabi ki, trafiğimiz kendisine ve altındaki arabaya gereğinden fazla güvenip başkalarının canını da yakan insanlarla dolu.
İleri sürüş kursları oluyor sanırım, bunlara başvurarak hem pratik hemde kaliteli bir sürüşe sahip olmak mümkün oluyordur diye düşünüyorum. Yurt dışında ehliyet alabilmek için zorunlu olan eğitimler bizim ülkede maalesef ehliyeti aldıktan sonra ve extra bütçe ile veriliyor. Farklı hava şartlarında farklı durumlarda sürüş teknikleri gösteriliyor diye biliyorum.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı