Artık düşünmek bile tahvil ediliyor

@ZCPS21 @Oreki

Fazla düşünürseniz onlar gibi olursunuz o yüzden arkadaşlar biz muhalifler biz muhalefet cahilin deparın ekmek ile dibini sıyıran olalım ki, onlar gibi olmayalım tarzında grupçu öğrenme örneğidir. Sinirsel öğrenim TRİBAL.

Onlar gibi olmayalım onlar bizim sahiplerimiz efendilerimiz dominuslarımız olsun, biz onların kölesi cariyesi olalım ama onlar gibi olmayalım yürüyün arkadaşlar

Not onlar gibi olmamak kötü bir şeyse, onların da aşağı sıfatında onların kölesi kulu olmak onlardan daha da aşağı nitelik sıfat değil mi?

icasilverballers dedi:

Fazla düşünmeyin. Yoksa böyle oluyorsunuz

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Üçüncü taraf çerezlerini kabul et

Genişletmek için tıkla...

telefonunugoster dedi:

Kimliğin etiketin sonu yok, dolayısıyla da gerçeğin peşin düşende görünen yekpare gerçek bir türlü ulus ve millet olmayı beceremediğimizdir.

Tıpkının Ukrayna gibi.

Genişletmek için tıkla...

Olayın özü bundan ibaret. Biz problemleri görüp çözüm arayabiliriz ama bunu uygulayacak yetkimiz yok, yetkisi olanın da etkisi yok.
Şahsen bu ülkede iyi yönlü büyük değişiklikler görüleceğine ihtimal dâhi vermiyorum, zeki olan göç etsin Avrupa bölgesine harap olmasın buralarda.

telefonunugoster dedi:

Onlar gibi olmayalım onlar bizim sahiplerimiz efendilerimiz dominuslarımız olsun, biz onların kölesi cariyesi olalım ama onlar gibi olmayalım yürüyün arkadaşlar

Not onlar gibi olmamak kötü bir şeyse, onların da aşağı sıfatında onların kölesi kulu olmak onlardan daha da aşağı nitelik sıfat değil mi?

Genişletmek için tıkla...

Onlar gibi olmayalım mı? Bence onlar gibi olmalıyız, zaten halk kendisi için iyi olanı istemiyor, bari bizler de arada kaynamayalım.
Yoksulluk, fakirlik ve sefillik nereye kadar?

"Audi, vide, tace"

@ZCPS21

Paylaştığım görselin, mimarisi sembolü sembollerle çözüm arayışın inisiyasyon bu yüzdendir.

Mimarisin sembolün bu türden kapalı haberleşmeler, muhataplarınca mesaj kanal açısından oldukları içindir ki, insanların bu sadistliklerinden kötülüklerinden caniliklerinden korunurlar.

Örneğin burada bir kullanıcımız ilkelin terbiyeye maruz kalmıştır, kendisin haberleşmek için de şu an Latince deyiş kullanmaktadır.



Gördüğünüz üzere gerçekliğe aykırı bir gerçek konumunda olduğunuz müddetçe gerçekliğin insanlarının, türlüsünden eziyetlerine terbiyelerine maruz kalacaksınız.

Bunu yapmalarının nedeni haklı olmaları değil, sıkı sıkıya bizzat-i kendileri oldukları gerçekliğin aslında koca bir yalandan ibaret olduğunu idrak etmelerinden ileri gelir, idrak edince de düştükleri vahametin karşısında oldukça cılız bir et parçasından ibaret olmalarından dolayı da kendilerini tehdit altında hissetmektedirler. Bu tehdidin bertaraf çaresi içinde gerçekliğe sıkı sıkıya sarılmaktalar çevresinin etrafının gerçekliği de kendisinin gerçekliği olursa şayet tehdidin hissetmeyecektir.

İnsan gerçekliğinin faktörü dışında yaşanan herhangi bir vahamette de sıkısın sıkıya yine gerçekliğe sarılacağı içinde bir problem olmayacaktır.

Bir deprem faciası durumunda örneğin, gerçeğe sarılmak yerine yine gerçekliğe sarılacaktır.

Böylesin bir toplumların içine yaşayan insanlarda ne yazık ki zorla dayatılan bu gerçekliğe aykırı bir pozisyon alıyorsa da, o toplumun içinde gelenin geçenin terbiyesine kötülüğüne zararına hasarına maruz kalacaktır.

Elbette bu çok kötü bir şeydir, gerçekten de utanılacak ve ne yazık ki insanlık sıfatından uzak oldukça kötün bir sıfattır. Fakat gerçek ile gerçek arasındaki bilişsel kopuklukta, bu bir övünç gurur kaynağına dönüşmektedir.

ZCPS21 dedi:

Olayın özü bundan ibaret. Biz problemleri görüp çözüm arayabiliriz ama bunu uygulayacak yetkimiz yok, yetkisi olanın da etkisi yok.
Şahsen bu ülkede iyi yönlü büyük değişiklikler görüleceğine ihtimal dâhi vermiyorum, zeki olan göç etsin Avrupa bölgesine harap olmasın buralarda.


Onlar gibi olmayalım mı? Bence onlar gibi olmalıyız, zaten halk kendisi için iyi olanı istemiyor, bari bizler de arada kaynamayalım.
Yoksulluk, fakirlik ve sefillik nereye kadar?

Genişletmek için tıkla...