GCN
Megapat
- Katılım
- 10 Nisan 2016
- Mesajlar
- 7.423
- Makaleler
- 4
- Çözümler
- 14
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Asgari ücret zamları tüm ülkelerde negatif etki oluşturur. Neden? Asgari ücretin yükselmesi bir ülkeyi nasıl sıkıntılı hale sürükler? Bu konuyu anlamak için objektif bakış açısı gerekiyor. Çünkü toplumun çoğunun geliri asgari ücrete bağımlı olduğu için çıkar çatışması vardır ya da hatalı algılama vardır.
Her birimiz hayatta kalmak için belirli harcamalar yapıyoruz. Gıda, temel giyim harcamaları, ulaşım, kira gibi belli başlı gider kalemlerimiz var. Gıdayı seçip buradan bir döngü oluşturalım basitçe. Ben aldığım maaş ile marketlerden gıda harcaması yapıyorum. Benim tüketici olarak istediğim şey, daha ucuza daha çok ürün alabilmek. Yani fiyatların düşük kalmasını istiyorum. Aksi taktirde fiyatlar arttıkça, gıda harcamalarım benim giderlerimin büyük bir kısmını kaplıyor ve diğer harcamalarıma daha az yer kalıyor. Şimdi tüketici gözünden değil de bir de üretici gözünden bakalım. Aldığınız sebzeyi üreten çiftçinin de belirli bir giderleri var. Her yıl benzin ve gübre fiyatları doğrusal olarak onun maliyetlerini de etkileyecek. Peki bu gübre ve benzini satan firmalar, fiyatlarını neye göre belirleyecek? Tabii ki kendi maliyetlerine göre. Eğer gübreyi satan bir firmanın maliyetleri artarsa, bunu yansıtabildiği kadar tüketiciye yansıtmaya çalışacak. Gübre fiyatlarının artışı çiftçiyi, dolaylı olarak da sizin aldığınız gıdaların fiyatını artıracak. İşte hata tam burada başlıyor.
Eğer asgari ücret zamları, hükümetin harcamalarından yapılmayıp, tamamen işletme sahibine yüklenirse, işletme sahibi mecburen çalışanlarına maaşlarını ödemek için daha fazla para kazanmak zorunda. Hatta bazı küçük işletme sahipleri, artan maliyetlerden dolayı işçilerini çıkarmak durumunda kalıyor. Bu artan girdi maliyeti ister istemez ürünlerin fiyatlarına nüfuz edecek ve en sonunda işçi, yani asgari ücretli çalışan kişinin aldığı maaş zammının hiçbir önemi kalmayacak. Çünkü onun maaşına yapılan zam, dolaylı olarak bütün işletmelerin maliyetini arttırdığı için satın aldığı tüm ürünlerin fiyatını da artıracak. Böylece asgari ücret artışı, her şeyin fiyatının artmasına sebep olacak. Yani elde var sıfır. Ürünlerine fiyat artışı sağlayamayan işletme sahipleri ise küçülmeye gidecek ve işçi çıkartmaya başlayacak. O zaman da ekstra olarak işsizlik sorunu ortaya çıkacak. Mantıken düşündüğümüzde buraya kadar her şey bağlantılı ilerliyor. Peki haklı olarak şunu sorabilirsiniz: Tamam da benim her sene alım gücüm eriyor. O ne olacak? Kesinlikle haklısınız, fakat yanlışı yanlış ile çözmeye çalışmak iyice negatif döngüye girmeye sebep oluyor. Enflasyonun çözümü aynı çoğunluğun seçtiği hükümetin yeteneklerinden kaynaklanıyor. Hükümetin görevi kaynakların, teşviklerin doğru ayarlanmasını seçmekte. Merkez bankasının kontrolünün de hükümetin elinde olduğunu düşünürsek, o zaman enflasyonu düşürmekte onların görevi.
Toplumsal olarak birkaç çözüm var.
Özetle asgari ücret zamları tüm ülkelerde politikacılar tarafından oy kazanma sebebi ile uygulansa da, aslında oluşturduğu etki her zaman negatiftir. Asgari ücret zamları ile dolaylı olarak bütün işletmelerin maliyetleri artacağı için, sizin gelir artışınızın hiçbir önemi kalmaz ve sürekli devam eden bu negatif döngü git gide enflasyonu yukarıya doğru itecektir ve iyice fakirleşmeye sebep olacaktır. İşsizliğin artması da cabası.
Asgari ücret zamlarının olmadığı, enflasyonun kontrol altına alındığı bir sistemde ise; iş verenin düşen maliyeti ve görece sabit kalan veya artan gelirinden dolayı, ekonomiye güveni daha fazla artacak ve yatırım yapma isteği daha fazla olacak. Daha fazla yatırım demek istihdam demek, artan istihdam ile daha fazla işçiye ihtiyaç duyulacaktır. Daha fazla işçiye ihtiyaç duyulunca, ister istemez artan talep işçi fiyatlarını zaten doğal olarak yukarıya doğru çekecektir. Fakat biz bu standart döngüyü aradan kesip bozarsak, o zaman sistemin kendi kendini düzeltmesini engellemiş oluruz. Aslında burada doğru olan, hükümetin enflasyonu kontrol altına alması ve işletmelere doğru teşvik ve destek vererek iş gücünü arttırmaktan geçiyor.
Sonuç olarak: Biz ne kadar bilgili olursak, bizim algı hatalarımızdan yararlanmaya çalışan insanlara karşı daha güçlü hale geliriz.
Her birimiz hayatta kalmak için belirli harcamalar yapıyoruz. Gıda, temel giyim harcamaları, ulaşım, kira gibi belli başlı gider kalemlerimiz var. Gıdayı seçip buradan bir döngü oluşturalım basitçe. Ben aldığım maaş ile marketlerden gıda harcaması yapıyorum. Benim tüketici olarak istediğim şey, daha ucuza daha çok ürün alabilmek. Yani fiyatların düşük kalmasını istiyorum. Aksi taktirde fiyatlar arttıkça, gıda harcamalarım benim giderlerimin büyük bir kısmını kaplıyor ve diğer harcamalarıma daha az yer kalıyor. Şimdi tüketici gözünden değil de bir de üretici gözünden bakalım. Aldığınız sebzeyi üreten çiftçinin de belirli bir giderleri var. Her yıl benzin ve gübre fiyatları doğrusal olarak onun maliyetlerini de etkileyecek. Peki bu gübre ve benzini satan firmalar, fiyatlarını neye göre belirleyecek? Tabii ki kendi maliyetlerine göre. Eğer gübreyi satan bir firmanın maliyetleri artarsa, bunu yansıtabildiği kadar tüketiciye yansıtmaya çalışacak. Gübre fiyatlarının artışı çiftçiyi, dolaylı olarak da sizin aldığınız gıdaların fiyatını artıracak. İşte hata tam burada başlıyor.
Eğer asgari ücret zamları, hükümetin harcamalarından yapılmayıp, tamamen işletme sahibine yüklenirse, işletme sahibi mecburen çalışanlarına maaşlarını ödemek için daha fazla para kazanmak zorunda. Hatta bazı küçük işletme sahipleri, artan maliyetlerden dolayı işçilerini çıkarmak durumunda kalıyor. Bu artan girdi maliyeti ister istemez ürünlerin fiyatlarına nüfuz edecek ve en sonunda işçi, yani asgari ücretli çalışan kişinin aldığı maaş zammının hiçbir önemi kalmayacak. Çünkü onun maaşına yapılan zam, dolaylı olarak bütün işletmelerin maliyetini arttırdığı için satın aldığı tüm ürünlerin fiyatını da artıracak. Böylece asgari ücret artışı, her şeyin fiyatının artmasına sebep olacak. Yani elde var sıfır. Ürünlerine fiyat artışı sağlayamayan işletme sahipleri ise küçülmeye gidecek ve işçi çıkartmaya başlayacak. O zaman da ekstra olarak işsizlik sorunu ortaya çıkacak. Mantıken düşündüğümüzde buraya kadar her şey bağlantılı ilerliyor. Peki haklı olarak şunu sorabilirsiniz: Tamam da benim her sene alım gücüm eriyor. O ne olacak? Kesinlikle haklısınız, fakat yanlışı yanlış ile çözmeye çalışmak iyice negatif döngüye girmeye sebep oluyor. Enflasyonun çözümü aynı çoğunluğun seçtiği hükümetin yeteneklerinden kaynaklanıyor. Hükümetin görevi kaynakların, teşviklerin doğru ayarlanmasını seçmekte. Merkez bankasının kontrolünün de hükümetin elinde olduğunu düşünürsek, o zaman enflasyonu düşürmekte onların görevi.
Toplumsal olarak birkaç çözüm var.
- Liyakata önem veren doğru yönetimin seçilmesi.
- Popülizm oyunlarına aldanmamak.
Özetle asgari ücret zamları tüm ülkelerde politikacılar tarafından oy kazanma sebebi ile uygulansa da, aslında oluşturduğu etki her zaman negatiftir. Asgari ücret zamları ile dolaylı olarak bütün işletmelerin maliyetleri artacağı için, sizin gelir artışınızın hiçbir önemi kalmaz ve sürekli devam eden bu negatif döngü git gide enflasyonu yukarıya doğru itecektir ve iyice fakirleşmeye sebep olacaktır. İşsizliğin artması da cabası.
Asgari ücret zamlarının olmadığı, enflasyonun kontrol altına alındığı bir sistemde ise; iş verenin düşen maliyeti ve görece sabit kalan veya artan gelirinden dolayı, ekonomiye güveni daha fazla artacak ve yatırım yapma isteği daha fazla olacak. Daha fazla yatırım demek istihdam demek, artan istihdam ile daha fazla işçiye ihtiyaç duyulacaktır. Daha fazla işçiye ihtiyaç duyulunca, ister istemez artan talep işçi fiyatlarını zaten doğal olarak yukarıya doğru çekecektir. Fakat biz bu standart döngüyü aradan kesip bozarsak, o zaman sistemin kendi kendini düzeltmesini engellemiş oluruz. Aslında burada doğru olan, hükümetin enflasyonu kontrol altına alması ve işletmelere doğru teşvik ve destek vererek iş gücünü arttırmaktan geçiyor.
Sonuç olarak: Biz ne kadar bilgili olursak, bizim algı hatalarımızdan yararlanmaya çalışan insanlara karşı daha güçlü hale geliriz.
Son düzenleme: