Asya Hunlarının etnik kimliği neydi?

Ulusumai

Hectopat
Katılım
10 Aralık 2020
Mesajlar
381
Çözümler
2
Hunların etnisesi uzun zamandır tartışılan bir konudur çoğu kişinin yanılsamalara düştüğü ancak Türkiyede kaynaklara erişim olmadığından doğru düzgün cevaplar alamadığı sadece saçma sapan sitelerden kaynaksız bilgiler edindiği bir konudur. Bugün bunu tartışmak ve kendi kaynaklarımı sunmak istiyorum.

Çin kaynaklarının çevirisi Türkiyede bulunması zordur. Üzerine yoğunlaşan çok kişi de yoktur zaten adam gibi eski Türk tarihine önem veren kişi sayısı çok azdır. Çince bilen tarihçimiz yok denecek kadar azdır. Benim elimde Tang-shu(Eski) ve Han-shu'nun çevirileri var ancak diğer hanedan kayıtlarındanda alıntı yapacağım.

Chan-yu'ların dili ile başlayalım;
"Gaoche(Kanglı) muhtemelen Kızıl Ti'den geri kalanlardır. Daha önce "Dili" olarak anılıyorlardı. Kuzeyliler onlara "Chile" der Çinliler ise Gaoche-Dinling der. Onların dili kısaca Xiongnu(Hunlar) ile aynıdır arada sadece çok küçük farklılıklar vardır. Başka şekilde söyliyecek olursak Gaoche(Kanglı) eski zamanlarda Xiongnu'nun genç akrabalarıdır."
-Wei-shu 103

"Yuebanguo... kuzeydeki Chan-yu'nun kabilesinin soyundandır. Gelenekleri ve dili Gaoche'ninkilerle aynıdır."
-Wei-shu ,vol 102 Wusun, shule ve Yueban

"Bazıları onların [Gaoche] eski Xiongnu'nun kız kardeş yeğenleri/damatları olduğunu söylüyor. Kabileleri (種) Di, Yuanhe (Uygurlar), Hulu, Jiepi, Hugu, Yiqijin'dir."

Gaoche yani kanglı boylarının tartışılmaz Türk olduğunu biliyoruz. Bu Hunların Türkçe konuştuğu hakkında bir delil niteliği taşır.

"Huihe'nin ataları Xiongnu'ydu. Çünkü geleneksel olarak yüksek tekerlikli at arabaları kullanırlar. Onlar daha önce Yuan wei zamanında "Gaoche" veya "Chile" olarak anılıyordu. Yanlışlıkla Tiele olarak da çeviriliyordu."
-Tang-shu, 232 , 217A

Şimdi "Huihe" kim diye düşünüyor olabilirsiniz. Huihe Çinlilerin Uygur hanedanı veya genel anlamda Uygurlar için kullandığı bir isimdir. Uygur kağanlarının kendileri Hunları ataları olarak görüyordu aynı şekilde Wei-shu da Uygur kağanlığının kurucusunun bir Chan-yu'nun soyundan geldiğini yazar. Bu yazıyla bunu desteklemiş bulunuyoruz.

"Efsanelere göre Xiongnu Chanyu'nun her ikisi de son derece güzel iki kızı vardı. Ülkedeki insanların hepsi onların melek olduğunu düşünüyordu. Chanyu şöyle dedi: "Kızlarıma nasıl koca bulabilirim! Onları Cennete vereceğim." Bunun üzerine ülkenin kuzeyinde ıssız bir yerde yüksek bir platform inşa ederek iki kızını da bu platformun üzerine yerleştirdi ve şöyle dedi: "Aman Tanrım, lüttfen gel ve onları kendin al!" Üç yıl sonra anneleri onları geri getirmek istedi ama Chanyu şöyle dedi: "Yapmayabilirsin, onların zamanı henüz dolmadı." Bir yıl sonra, platformu gece gündüz uluyarak koruyan yaşlı bir kurt vardı. Platformun altına bir delik kazdı ve uzun süre oradan ayrılamadı. Küçük kız şöyle dedi: "Babamız bizi buraya koydu, bizi Cennete vermek istedi. Şimdi bu kurt buraya geldi, muhtemelen Tanrı tarafından gönderilen göksel bir varlıktır." Aşağı inip kurda yaklaşmak üzereydi ama ablası dehşet içinde şöyle dedi: "Bu bir canavar! Anne babamızı utandırma." Küçük kız kardeş onu dinlemedi, indi ve kurdun karısı oldu ve çocuklar doğurdu. Daha sonra çoğaldılar ve bir devlet kurdular. Bu nedenle halkları, kurtların ulumalarına benzer şekilde uzun ve uzun şarkılar söylemeyi severler."
-Wei-shu, 103

Evet bu bildiğimiz türeyiş destanıdır ve aynen bu şekilde günümüze gelmeyi başarmıştır.

"Doğuda Kitanlar ve Shih-wei'lerden, batıda Tuyuhun'lardan Hoço'ya kadar bütün kavim ve ülkelerin hepsi onlara tabi oldular. Türk ülkesindeki yay çekenlerin sayısı bir milyonu aşıyordu(abartı). Kuzey Ti'lerin kudreti hiç bu dereceye varmamıştı; kendilerini Çoğay(Yin-shan) dağları gibi yüksek görüp, Çin'i küçümsüyorlardı. Türklerin kağanları eski zamanların Chan-yu'süne tekabül ederdi Kağanın karısının unvanı, katun idi ve eski zamanlardaki Yen-chih'nin karşılığı idi."
-Tang-shu(Eski) Bölüm 194.a - Monografi:144a(Türkler bölümü) Türkler;ilk kısım, ilk sayfa

Burda gene Çinlilerin Türkler ile Hunları bağdaştırdığını görüyoruz. Burda Hanedan hakkında biraz konuşmak lazımdır. Çinliler bizzat Chan-yular ile görüşüp Chan-yuların kanglılar ile aynı dili konuştuğunu yazmışlardır. Yani Türkçe konuşuyorlardı. Aynı şekilde hükümdar isimlerinden yola çıkarsak Çinlilerin Türklerin isimlerini düzgün okuyamadığını ve genelde kendi şekilleri ile kaydettiğini görüyoruz. Bu değişiklikler genelde belirli harflerde olur. Mesela Hun hükümdarlarının bazılarının isimlerini Türkçeye geri çevirebilirsiniz ve gayet mantıklı şeyler çıkar ama aynı şeyi Moğolca veya Yenisey dilleri için yapamazsınız. En basitinden Mo-tu Ch'an-yü 'yü ele alalım. Bu isimde harf değişikliklerine giderseniz çoğu tarihçinin gerçek ismi olduğunu tahmin ettiği "Bagatur(Baatur) Tanhu" ismini bulursunuz. En eski Türkçe kelimelerden biridir ve hala kullanılır. Aynı şeyi T'ou-man içinde yapabiliriz.

Bazı insanlar Hunların çok etniseli olduğunu iddia ederek Türk değil diyorlar ancak biz halka göre bir devletin kimliğini belirlemiyoruz. Hanedan nece konuşuyorsa ve hangi millettense devlette odur. Böyle saçma bir bahane ile Türk olmuyorlarsa Büyük Selçuklu devletinin bir Fars devleti olduğunu söylerdik ancak Hanedan Şaz Türkçesi konuşuyordu ve Orta asyadan gelen Türk Selçuk Bey'in torunlarıydılar.

Zhou Kitabı ve Kuzey Hanedanları Tarihi'ne göre Ashina klanı, Xiongnu konfederasyonunun, özellikle Kuzey Xiongnu kabilelerinin bir parçasıydı. araştırmacılar (örneğin Duan, Lung, vb.) Göktürklerin atalarının soyuna göre özellikle Xiongnu ile bağlantılı olan Tiele konfederasyonuna ait olduklarını öne sürdüler.

Daha birçok örnek ve alıntı vardır uzun süredir okumuyorum aklımda sayfa numarası kalanlar bunlardı bende ne varsa geçirdim. Hunlar hakkında daha fazla bilgi için Han-shu(Han hanedanlığı tarihi) 94A bölümüne bakmalıdır. Ayrıca çevirisini bir türlü bulamadığım Suishu vol. 84'e bakmak gerekir.
Çin hanedan kayıtlarında Hunların Türklerle bağdaştırılması benim burda yazdıklarımdan çok daha fazla kez geçer. Hunlar yıkıldıktan 1000 yıl sonra bile Tang hanedanlığı kayıtlarında Göktürkleri anlatırken Hunlarında onlarla bir tutulduğunu görmek mümkündür. Hunlar Moğoldur tezini doğru bulmuyorum. Zaten Moğolların ataları doğru düzgün bile takip edilemezken ve Moğol imparatorluğundan birkaç yüzyıl öncesi Kitanlar dışında(onların kökeni bile tartışmalı) neredeyse hiçbir kayıda geçmemiş Moğolların Hunların kurucu hanedanı olmasını iddia etmek saçmalık. Zaten Hunlar üzerine yapılan genetik çalışmaların hiçbirinde Moğolların en çok taşıdığı ve onlarla bağdaştırılan Haplogrup C2 hiç çıkmamıştır. Buda Tung-hu'ların Hunlar tarafından yenilgiye uğratılmadan önce Moğolların çoğunluğunun Tung-Hu devletinde yaşadığına destektir. Hunların İrani olması zaten kale alınmayacak derecede saçma ve çürümüş bir teoridir.

Konu hakkında düşüncelerinizi bekliyorum. Kaynaklara rağmen katılmayanlar karşı düşüncelerini belirtebilir. Hunların genetik-tarihsel bilgi sahibi olan varsa paylaşsın.
 
Hunların etnisesi uzun zamandır tartışılan bir konudur çoğu kişinin yanılsamalara düştüğü ancak Türkiyede kaynaklara erişim olmadığından doğru düzgün cevaplar alamadığı sadece saçma sapan sitelerden kaynaksız bilgiler edindiği bir konudur. Bugün bunu tartışmak ve kendi kaynaklarımı sunmak istiyorum.

Çin kaynaklarının çevirisi Türkiyede bulunması zordur. Üzerine yoğunlaşan çok kişi de yoktur zaten adam gibi eski Türk tarihine önem veren kişi sayısı çok azdır. Çince bilen tarihçimiz yok denecek kadar azdır. Benim elimde Tang-shu(Eski) ve Han-shu'nun çevirileri var ancak diğer hanedan kayıtlarındanda alıntı yapacağım.

Chan-yu'ların dili ile başlayalım;
"Gaoche(Kanglı) muhtemelen Kızıl Ti'den geri kalanlardır. Daha önce "Dili" olarak anılıyorlardı. Kuzeyliler onlara "Chile" der Çinliler ise Gaoche-Dinling der. Onların dili kısaca Xiongnu(Hunlar) ile aynıdır arada sadece çok küçük farklılıklar vardır. Başka şekilde söyliyecek olursak Gaoche(Kanglı) eski zamanlarda Xiongnu'nun genç akrabalarıdır."
-Wei-shu 103

"Yuebanguo... kuzeydeki Chan-yu'nun kabilesinin soyundandır. Gelenekleri ve dili Gaoche'ninkilerle aynıdır."
-Wei-shu ,vol 102 Wusun, shule ve Yueban

"Bazıları onların [Gaoche] eski Xiongnu'nun kız kardeş yeğenleri/damatları olduğunu söylüyor. Kabileleri (種) Di, Yuanhe (Uygurlar), Hulu, Jiepi, Hugu, Yiqijin'dir."

Gaoche yani kanglı boylarının tartışılmaz Türk olduğunu biliyoruz. Bu Hunların Türkçe konuştuğu hakkında bir delil niteliği taşır.

"Huihe'nin ataları Xiongnu'ydu. Çünkü geleneksel olarak yüksek tekerlikli at arabaları kullanırlar. Onlar daha önce Yuan wei zamanında "Gaoche" veya "Chile" olarak anılıyordu. Yanlışlıkla Tiele olarak da çeviriliyordu."
-Tang-shu, 232 , 217A

Şimdi "Huihe" kim diye düşünüyor olabilirsiniz. Huihe Çinlilerin Uygur hanedanı veya genel anlamda Uygurlar için kullandığı bir isimdir. Uygur kağanlarının kendileri Hunları ataları olarak görüyordu aynı şekilde Wei-shu da Uygur kağanlığının kurucusunun bir Chan-yu'nun soyundan geldiğini yazar. Bu yazıyla bunu desteklemiş bulunuyoruz.

"Efsanelere göre Xiongnu Chanyu'nun her ikisi de son derece güzel iki kızı vardı. Ülkedeki insanların hepsi onların melek olduğunu düşünüyordu. Chanyu şöyle dedi: "Kızlarıma nasıl koca bulabilirim! Onları Cennete vereceğim." Bunun üzerine ülkenin kuzeyinde ıssız bir yerde yüksek bir platform inşa ederek iki kızını da bu platformun üzerine yerleştirdi ve şöyle dedi: "Aman Tanrım, lüttfen gel ve onları kendin al!" Üç yıl sonra anneleri onları geri getirmek istedi ama Chanyu şöyle dedi: "Yapmayabilirsin, onların zamanı henüz dolmadı." Bir yıl sonra, platformu gece gündüz uluyarak koruyan yaşlı bir kurt vardı. Platformun altına bir delik kazdı ve uzun süre oradan ayrılamadı. Küçük kız şöyle dedi: "Babamız bizi buraya koydu, bizi Cennete vermek istedi. Şimdi bu kurt buraya geldi, muhtemelen Tanrı tarafından gönderilen göksel bir varlıktır." Aşağı inip kurda yaklaşmak üzereydi ama ablası dehşet içinde şöyle dedi: "Bu bir canavar! Anne babamızı utandırma." Küçük kız kardeş onu dinlemedi, indi ve kurdun karısı oldu ve çocuklar doğurdu. Daha sonra çoğaldılar ve bir devlet kurdular. Bu nedenle halkları, kurtların ulumalarına benzer şekilde uzun ve uzun şarkılar söylemeyi severler."
-Wei-shu, 103

Evet bu bildiğimiz türeyiş destanıdır ve aynen bu şekilde günümüze gelmeyi başarmıştır.

"Doğuda Kitanlar ve Shih-wei'lerden, batıda Tuyuhun'lardan Hoço'ya kadar bütün kavim ve ülkelerin hepsi onlara tabi oldular. Türk ülkesindeki yay çekenlerin sayısı bir milyonu aşıyordu(abartı). Kuzey Ti'lerin kudreti hiç bu dereceye varmamıştı; kendilerini Çoğay(Yin-shan) dağları gibi yüksek görüp, Çin'i küçümsüyorlardı. Türklerin kağanları eski zamanların Chan-yu'süne tekabül ederdi Kağanın karısının unvanı, katun idi ve eski zamanlardaki Yen-chih'nin karşılığı idi."
-Tang-shu(Eski) Bölüm 194.a - Monografi:144a(Türkler bölümü) Türkler;ilk kısım, ilk sayfa

Burda gene Çinlilerin Türkler ile Hunları bağdaştırdığını görüyoruz. Burda Hanedan hakkında biraz konuşmak lazımdır. Çinliler bizzat Chan-yular ile görüşüp Chan-yuların kanglılar ile aynı dili konuştuğunu yazmışlardır. Yani Türkçe konuşuyorlardı. Aynı şekilde hükümdar isimlerinden yola çıkarsak Çinlilerin Türklerin isimlerini düzgün okuyamadığını ve genelde kendi şekilleri ile kaydettiğini görüyoruz. Bu değişiklikler genelde belirli harflerde olur. Mesela Hun hükümdarlarının bazılarının isimlerini Türkçeye geri çevirebilirsiniz ve gayet mantıklı şeyler çıkar ama aynı şeyi Moğolca veya Yenisey dilleri için yapamazsınız. En basitinden Mo-tu Ch'an-yü 'yü ele alalım. Bu isimde harf değişikliklerine giderseniz çoğu tarihçinin gerçek ismi olduğunu tahmin ettiği "Bagatur(Baatur) Tanhu" ismini bulursunuz. En eski Türkçe kelimelerden biridir ve hala kullanılır. Aynı şeyi T'ou-man içinde yapabiliriz.

Bazı insanlar Hunların çok etniseli olduğunu iddia ederek Türk değil diyorlar ancak biz halka göre bir devletin kimliğini belirlemiyoruz. Hanedan nece konuşuyorsa ve hangi millettense devlette odur. Böyle saçma bir bahane ile Türk olmuyorlarsa Büyük Selçuklu devletinin bir Fars devleti olduğunu söylerdik ancak Hanedan Şaz Türkçesi konuşuyordu ve Orta asyadan gelen Türk Selçuk Bey'in torunlarıydılar.

Zhou Kitabı ve Kuzey Hanedanları Tarihi'ne göre Ashina klanı, Xiongnu konfederasyonunun, özellikle Kuzey Xiongnu kabilelerinin bir parçasıydı. araştırmacılar (örneğin Duan, Lung, vb.) Göktürklerin atalarının soyuna göre özellikle Xiongnu ile bağlantılı olan Tiele konfederasyonuna ait olduklarını öne sürdüler.

Daha birçok örnek ve alıntı vardır uzun süredir okumuyorum aklımda sayfa numarası kalanlar bunlardı bende ne varsa geçirdim. Hunlar hakkında daha fazla bilgi için Han-shu(Han hanedanlığı tarihi) 94A bölümüne bakmalıdır. Ayrıca çevirisini bir türlü bulamadığım Suishu vol. 84'e bakmak gerekir.
Çin hanedan kayıtlarında Hunların Türklerle bağdaştırılması benim burda yazdıklarımdan çok daha fazla kez geçer. Hunlar yıkıldıktan 1000 yıl sonra bile Tang hanedanlığı kayıtlarında Göktürkleri anlatırken Hunlarında onlarla bir tutulduğunu görmek mümkündür. Hunlar Moğoldur tezini doğru bulmuyorum. Zaten Moğolların ataları doğru düzgün bile takip edilemezken ve Moğol imparatorluğundan birkaç yüzyıl öncesi Kitanlar dışında(onların kökeni bile tartışmalı) neredeyse hiçbir kayıda geçmemiş Moğolların Hunların kurucu hanedanı olmasını iddia etmek saçmalık. Zaten Hunlar üzerine yapılan genetik çalışmaların hiçbirinde Moğolların en çok taşıdığı ve onlarla bağdaştırılan Haplogrup C2 hiç çıkmamıştır. Buda Tung-hu'ların Hunlar tarafından yenilgiye uğratılmadan önce Moğolların çoğunluğunun Tung-Hu devletinde yaşadığına destektir. Hunların İrani olması zaten kale alınmayacak derecede saçma ve çürümüş bir teoridir.

Konu hakkında düşüncelerinizi bekliyorum. Kaynaklara rağmen katılmayanlar karşı düşüncelerini belirtebilir. Hunların genetik-tarihsel bilgi sahibi olan varsa paylaşsın.
Çok güzel bilgiler içeriyor teşekkürler hocam.
 
Hunların etnisesi uzun zamandır tartışılan bir konudur çoğu kişinin yanılsamalara düştüğü ancak Türkiyede kaynaklara erişim olmadığından doğru düzgün cevaplar alamadığı sadece saçma sapan sitelerden kaynaksız bilgiler edindiği bir konudur. Bugün bunu tartışmak ve kendi kaynaklarımı sunmak istiyorum.

Çin kaynaklarının çevirisi Türkiyede bulunması zordur. Üzerine yoğunlaşan çok kişi de yoktur zaten adam gibi eski Türk tarihine önem veren kişi sayısı çok azdır. Çince bilen tarihçimiz yok denecek kadar azdır. Benim elimde Tang-shu(Eski) ve Han-shu'nun çevirileri var ancak diğer hanedan kayıtlarındanda alıntı yapacağım.

Chan-yu'ların dili ile başlayalım;
"Gaoche(Kanglı) muhtemelen Kızıl Ti'den geri kalanlardır. Daha önce "Dili" olarak anılıyorlardı. Kuzeyliler onlara "Chile" der Çinliler ise Gaoche-Dinling der. Onların dili kısaca Xiongnu(Hunlar) ile aynıdır arada sadece çok küçük farklılıklar vardır. Başka şekilde söyliyecek olursak Gaoche(Kanglı) eski zamanlarda Xiongnu'nun genç akrabalarıdır."
-Wei-shu 103

"Yuebanguo... kuzeydeki Chan-yu'nun kabilesinin soyundandır. Gelenekleri ve dili Gaoche'ninkilerle aynıdır."
-Wei-shu ,vol 102 Wusun, shule ve Yueban

"Bazıları onların [Gaoche] eski Xiongnu'nun kız kardeş yeğenleri/damatları olduğunu söylüyor. Kabileleri (種) Di, Yuanhe (Uygurlar), Hulu, Jiepi, Hugu, Yiqijin'dir."

Gaoche yani kanglı boylarının tartışılmaz Türk olduğunu biliyoruz. Bu Hunların Türkçe konuştuğu hakkında bir delil niteliği taşır.

"Huihe'nin ataları Xiongnu'ydu. Çünkü geleneksel olarak yüksek tekerlikli at arabaları kullanırlar. Onlar daha önce Yuan wei zamanında "Gaoche" veya "Chile" olarak anılıyordu. Yanlışlıkla Tiele olarak da çeviriliyordu."
-Tang-shu, 232 , 217A

Şimdi "Huihe" kim diye düşünüyor olabilirsiniz. Huihe Çinlilerin Uygur hanedanı veya genel anlamda Uygurlar için kullandığı bir isimdir. Uygur kağanlarının kendileri Hunları ataları olarak görüyordu aynı şekilde Wei-shu da Uygur kağanlığının kurucusunun bir Chan-yu'nun soyundan geldiğini yazar. Bu yazıyla bunu desteklemiş bulunuyoruz.

"Efsanelere göre Xiongnu Chanyu'nun her ikisi de son derece güzel iki kızı vardı. Ülkedeki insanların hepsi onların melek olduğunu düşünüyordu. Chanyu şöyle dedi: "Kızlarıma nasıl koca bulabilirim! Onları Cennete vereceğim." Bunun üzerine ülkenin kuzeyinde ıssız bir yerde yüksek bir platform inşa ederek iki kızını da bu platformun üzerine yerleştirdi ve şöyle dedi: "Aman Tanrım, lüttfen gel ve onları kendin al!" Üç yıl sonra anneleri onları geri getirmek istedi ama Chanyu şöyle dedi: "Yapmayabilirsin, onların zamanı henüz dolmadı." Bir yıl sonra, platformu gece gündüz uluyarak koruyan yaşlı bir kurt vardı. Platformun altına bir delik kazdı ve uzun süre oradan ayrılamadı. Küçük kız şöyle dedi: "Babamız bizi buraya koydu, bizi Cennete vermek istedi. Şimdi bu kurt buraya geldi, muhtemelen Tanrı tarafından gönderilen göksel bir varlıktır." Aşağı inip kurda yaklaşmak üzereydi ama ablası dehşet içinde şöyle dedi: "Bu bir canavar! Anne babamızı utandırma." Küçük kız kardeş onu dinlemedi, indi ve kurdun karısı oldu ve çocuklar doğurdu. Daha sonra çoğaldılar ve bir devlet kurdular. Bu nedenle halkları, kurtların ulumalarına benzer şekilde uzun ve uzun şarkılar söylemeyi severler."
-Wei-shu, 103

Evet bu bildiğimiz türeyiş destanıdır ve aynen bu şekilde günümüze gelmeyi başarmıştır.

"Doğuda Kitanlar ve Shih-wei'lerden, batıda Tuyuhun'lardan Hoço'ya kadar bütün kavim ve ülkelerin hepsi onlara tabi oldular. Türk ülkesindeki yay çekenlerin sayısı bir milyonu aşıyordu(abartı). Kuzey Ti'lerin kudreti hiç bu dereceye varmamıştı; kendilerini Çoğay(Yin-shan) dağları gibi yüksek görüp, Çin'i küçümsüyorlardı. Türklerin kağanları eski zamanların Chan-yu'süne tekabül ederdi Kağanın karısının unvanı, katun idi ve eski zamanlardaki Yen-chih'nin karşılığı idi."
-Tang-shu(Eski) Bölüm 194.a - Monografi:144a(Türkler bölümü) Türkler;ilk kısım, ilk sayfa

Burda gene Çinlilerin Türkler ile Hunları bağdaştırdığını görüyoruz. Burda Hanedan hakkında biraz konuşmak lazımdır. Çinliler bizzat Chan-yular ile görüşüp Chan-yuların kanglılar ile aynı dili konuştuğunu yazmışlardır. Yani Türkçe konuşuyorlardı. Aynı şekilde hükümdar isimlerinden yola çıkarsak Çinlilerin Türklerin isimlerini düzgün okuyamadığını ve genelde kendi şekilleri ile kaydettiğini görüyoruz. Bu değişiklikler genelde belirli harflerde olur. Mesela Hun hükümdarlarının bazılarının isimlerini Türkçeye geri çevirebilirsiniz ve gayet mantıklı şeyler çıkar ama aynı şeyi Moğolca veya Yenisey dilleri için yapamazsınız. En basitinden Mo-tu Ch'an-yü 'yü ele alalım. Bu isimde harf değişikliklerine giderseniz çoğu tarihçinin gerçek ismi olduğunu tahmin ettiği "Bagatur(Baatur) Tanhu" ismini bulursunuz. En eski Türkçe kelimelerden biridir ve hala kullanılır. Aynı şeyi T'ou-man içinde yapabiliriz.

Bazı insanlar Hunların çok etniseli olduğunu iddia ederek Türk değil diyorlar ancak biz halka göre bir devletin kimliğini belirlemiyoruz. Hanedan nece konuşuyorsa ve hangi millettense devlette odur. Böyle saçma bir bahane ile Türk olmuyorlarsa Büyük Selçuklu devletinin bir Fars devleti olduğunu söylerdik ancak Hanedan Şaz Türkçesi konuşuyordu ve Orta asyadan gelen Türk Selçuk Bey'in torunlarıydılar.

Zhou Kitabı ve Kuzey Hanedanları Tarihi'ne göre Ashina klanı, Xiongnu konfederasyonunun, özellikle Kuzey Xiongnu kabilelerinin bir parçasıydı. araştırmacılar (örneğin Duan, Lung, vb.) Göktürklerin atalarının soyuna göre özellikle Xiongnu ile bağlantılı olan Tiele konfederasyonuna ait olduklarını öne sürdüler.

Daha birçok örnek ve alıntı vardır uzun süredir okumuyorum aklımda sayfa numarası kalanlar bunlardı bende ne varsa geçirdim. Hunlar hakkında daha fazla bilgi için Han-shu(Han hanedanlığı tarihi) 94A bölümüne bakmalıdır. Ayrıca çevirisini bir türlü bulamadığım Suishu vol. 84'e bakmak gerekir.
Çin hanedan kayıtlarında Hunların Türklerle bağdaştırılması benim burda yazdıklarımdan çok daha fazla kez geçer. Hunlar yıkıldıktan 1000 yıl sonra bile Tang hanedanlığı kayıtlarında Göktürkleri anlatırken Hunlarında onlarla bir tutulduğunu görmek mümkündür. Hunlar Moğoldur tezini doğru bulmuyorum. Zaten Moğolların ataları doğru düzgün bile takip edilemezken ve Moğol imparatorluğundan birkaç yüzyıl öncesi Kitanlar dışında(onların kökeni bile tartışmalı) neredeyse hiçbir kayıda geçmemiş Moğolların Hunların kurucu hanedanı olmasını iddia etmek saçmalık. Zaten Hunlar üzerine yapılan genetik çalışmaların hiçbirinde Moğolların en çok taşıdığı ve onlarla bağdaştırılan Haplogrup C2 hiç çıkmamıştır. Buda Tung-hu'ların Hunlar tarafından yenilgiye uğratılmadan önce Moğolların çoğunluğunun Tung-Hu devletinde yaşadığına destektir. Hunların İrani olması zaten kale alınmayacak derecede saçma ve çürümüş bir teoridir.

Konu hakkında düşüncelerinizi bekliyorum. Kaynaklara rağmen katılmayanlar karşı düşüncelerini belirtebilir. Hunların genetik-tarihsel bilgi sahibi olan varsa paylaşsın.
ulan şöyle tarih bilenler çıkmaz karşıma nerde asalak var o benim arkdaşım olur
 

Geri
Yukarı